Mobil Teknolojiler ve Reklam Uygulamaları

Çok genel bir ifade ile bir yerden başka bir yere olan hareketi ifade etmek için kullanılan “mobilite” kavramı, mobil iletişimin temel yapı taşlarından birini oluşturur.

Mobil iletişim, kablolu iletişimin tersine bir noktadan başka bir noktaya herhangi bir kablo kullanılmadan veri, ses ya da görüntü iletilmesi sürecidir.

Mobil iletişim araçları denildiği zaman, herhangi bir kablo bağlantısına ihtiyaç duymayan cihazlardan bahsedilir. Bu bağlamda cep telefonları, akıllı telefonlar, kişisel dijital asistanlar, tablet bilgisayarlar,
küresel konumlandırma sistemleri, diz üstü bilgisayarlar ve akıllı saatler gibi giyilebilir teknolojiler, birer mobil iletişim aracı olarak karşımıza çıkar.

Türkiye’de ilk mobil telefon hizmeti, 1986 yılında araç telefonu olarak da bilinen analog NMT (Nordic Mobile Telephone) sisteminin kullanılmasıyla başlamıştır.

Modern anlamda kablosuz iletişim 1880’li yılların sonunda Heinrich Rudolph Hertz’in radyo dalgası olarak bilinen elektromanyetik dalgaları keşfetmesiyle başlamıştır.

Kablosuz ağ çeşitleri; kablosuz kişisel alan ağ, kablosuz yerel alan ağ, kablosuz metropol alan ağ ve kablosuz geniş alan ağ olarak sıralanabilir.

İletişim sürecinde iletilmek istenen sinyalin yanı sıra istenmeyen başka sinyallerin de alıcıya iletilmesine enterferans denir.

4. nesil sistemlerde en dikkat çekici nokta LTE (Long Term Evolution – Uzun Vadeli Evrim) iletişim standartının geliştirilmiş olmasıdır. Bu standartın temel vaadi, yüksek hızda internetin sağlanmasıdır. 

• 1G olarak adlandırılan birinci nesil sistemlerde, analog veri kullanılmıştır.
• 2G olarak adlandırılan ikinci nesil sistemlerde sayısal veri akışı kullanılmıştır. GSM, 2G  kategorisi içerisinde yer alan ikinci nesil bir sistemdir.

• 3G olarak adlandırılan üçüncü nesil sistem ile daha hızlı veri transferi ve bant genişliğinin daha verimli kullanımı sağlanmıştır.
• 4G olarak adlandırılan dördüncü nesil sistem ile kapsama alanı başta olmak üzere 3G ile çözülememiş olan sorunların çözümü getirilmiştir.

Tarihsel süreç içerisinde pazarlama yaklaşımlarındaki değişimi; üretim anlayışı, ürün anlayışı, satış anlayışı, modern pazarlama anlayışı, müşteri anlayışı ve toplumsal pazarlama anlayışı olarak sıralayabiliriz.

Ürün ya da hizmeti sunanlar ile iletişim kurmaya izin vermiş olan ve mobil cihaz kullanıcısı olan  mevcut ve potansiyel kullanıcılar yer almaktadır.

Bir mobil pazarlama planı içerisinde ise hedef kitle, vaat, hedef, kaynak, iletişim çalışmaları ve dağıtım kanalları başlıklarının bulunması gerekir. 

Mobil pazarlama faaliyetleri temelde itme, çekme, diyalog kurma ve kaynak yaratma stratejileri doğrultusunda gerçekleşir.

Atlanabilir yayın içi reklamlar, atlanamayan yayın içi reklamlar, Bumper reklamlar, ödüllü reklamlar 

Banner körlüğü, sıradanlaşmış reklam alanlarının kullanıcılar tarafından istemli veya istemsiz bir şekilde görmezden gelinmesi durumudur.

Hedeflemelerin cihaz ya da işletim sistemi (operating system – OS), ağ sağlayıcısı, demografik, mecra içeriği, davranışsal ve konuma göre gerçekleşebileceğini söylemek mümkündür. 

IP adresi basit bir ifade ile cihazların internetteki kimlik numaralarıdır. Bu numaralar internete bağlanan cihazları diğerlerinden ayırmaya yarar.

İşaretçi ya da uyarıcı olarak Türkçeye çevirilen beacon’lar, istenilen yerlere konulabilen küçük fiziksel nesnelerdir. Bu nesnelerin temel amacı, kullanıcıların cihazlarını kendi alanlarına girdiği anda tespit etmektir. Beacon’ların kapsama alanına girildiğinde bir sinyal tetiklenir ve alan içerisindeki mobil cihaz kullanıcısına -kullanıcının izin verdiği durumlarda- bir ileti gönderilir. 

Artırılmış gerçeklik teknolojisinde gerçek ortam bir arka plan olarak kullanılmakta ve gerçek dünyanın görüntüsü üzerine mobil cihazlar ve uygulamalar aracılığıyla eş zamanlı olarak metin, ses, animasyon ya da üç boyutlu nesneler eklenmektedir. Günümüzde bu teknoloji spordan sanata, eğitimden sağlığa kadar pek çok farklı alanda kullanılmakta ve kullanımı giderek de artmaktadır.