Bütçenin Tarihsel Gelişimi
"Bütçe nedir?" sorusuna verilen cevaplar nelerdir?
“Bütçe nedir?” sorusuna verilen bazı yanıtlar şunlardır:
• Bütçe, en basit olarak gelir giderleri gösteren bir dokümandır.
• Bütçe, gelecekte devletin harcayacağı paralarla toplayacağı gelirlerin tahmindir.
• Bütçe, kaynaklarla amaçlara ulaşmak için bir araçtır.
• Bütçe, Fiyat etiketli bir hedef sınıflamasıdır.
• Bütçe, kaynakların sınırlı olması ve ihtiyaçların sonsuz olması nedeniyle alternatif hizmetler arasında tercih yapma mekanizmasıdır.
• Bütçe, tercihlerin amaçlara ulaşmak üzere koordine edilmesi anlamında bir plandır.
• Bütçe, amaçlara nasıl ulaşılacağını gösteren ayrıntılı bilgi içeriyorsa bir çalışma planıdır.
• Bütçe, yürütme organı ile halk arasında yapılan bir sözleşmedir.
“Bütçe” terimi ilk olarak hangi yüzyılın başlarında kullanılmaya başlamıştır?
“Bütçe” terimi ilk olarak 15.yy başlarında, Fransa da “bougette” kelimesinden gelen ve eski Fransızca da “bouge”, (deri çanta, cüzdan, kese) anlamında kullanılmıştır. Ayrıca kelime Latince “bulga” (deri çanta) ve Gaulish (Eski İrlanda dili) “bolg” (çanta) anlamındadır. Gaulish dilin de terimin kökü “bhel (üflemek, şişirmek) anlamına da gelmektedir. Başlangıçta, bu terim sadece Şansölyenin ülkenin finansmanı konusundaki yıllık konuşmasına gönderme yapmak için kullanılırken, kısa bir süre sonra herhangi bir finansal plan veya beyanı tanımlamak için kullanılmaya başlanılmıştır.(Dikkat; “yıllık bütçe kavramı”, 18. yüzyılın başlarından kalma bir kavramdır).
Bütçe terimi ilgili olarak kullanılan ve bilinmesi gereken diğer kavram, hangi terimidir ve ne anlama gelmektedir?
Bütçe terimi ilgili olarak kullanılan ve bi- linmesi gereken diğer kavram, “Exchequer” terimidir. Bu terim, satranç tahtası üzerinde hesap tutulması uygulamasından, satranç tahtası için Latince (scaccarium) gelir. (1066-1154) yılları arasında, ülkenin finans sistemi bir Exchequer ve bir Hazine’yi içeriyordu. Exchequer, “üst büro” dan (Kral hesaplarını düzenleyen bir mahkeme) ve “alt büro” dan (Hazine ile bağlantılı olan paradan) oluşmuştur.
Klasik anlamda bütçe nasıl tanımlanır?
Klasik anlamda bütçe şöyle tanımlanabilir;
Devlet bütçesi “kamu kurum ve kuruluşlarının, belirli bir dönem için gelir ve giderlerini tahmin eden, bunların uygulanmasına önceden izin veren hukuki bir dokümandır. Görüleceği gibi klasik tanım, bütçenin siyasi ve hukuki niteliğini vurgulamaktadır. Ancak bütçenin işlevleri, okunduğunda anlaşılacağı gibi bütçenin tanımda yer alması gereken başka nitelikleri de vardır. Dolayısıyla çağdaş anlamda bütçe tanımı için, bütçelerin kaynakları etkin tahsis eden, gelir dağılımında adaleti ve ekonomik istikrarı sağlayan bir araç olarak kullanılması da klasik tanım içerisine yerleştirilmelidir. Böylece bütçe, klasik maliyecilerin anladığı dar kapsamlı bir mali denge aracı olmaktan çıkıp ekonomik denge aracı olmaya geçişiyle niteliği ve kapsamı genişletilmektedir.
Fransız maliyeci Edgar Allix bütçeyi nasıl tanımlamıştır?
Fransız maliyeci Edgar Allix bütçeyi “Devletin belli bir süre içindeki gelir ve giderlerini tahmini olarak belirleyen, gelirin toplanmasına giderin yapılmasına izin veren bir tasarruftur.” şeklinde tanımlamıştır
Prof.Dr. Gülay Coşkun’un bütçenin çağdaş özelliklerini nasıl tarif etmiştir?
Prof.Dr. Gülay Coşkun’un bütçenin çağdaş özelliklerini de içeren geniş bir tanımı ise “Bütçe, en geniş ulusal amaçlara hizmet etmek gayesiyle kaynakların kamu ve özel sektörlere dağılımını yapar; ulusal ekonominin gelişmesi, tam çalışma, Fiyat istikrarı ve ödemeler dengesinin olumluya gidebilmesi için devletin harcamalarını ve gelirlerini aksettiren ekonomik bir belgedir; mevcut veya yeni hizmet programlarına ödenek sağlanması ve gelirlerdeki (vergiler) hukuki değişiklikleri için yürüt- menin yasama organından taleplerini teşkil eder; Hükümetin geçmiş yıl larda yaptığı harcamalarının yasama organı ve kamuoyunda hesabını veren bir rapordur.” biçimindedir.
Osmanlı Devleti’nde “bütçe” kelimesinin anlam olarak geçtiği ve ilk bütçenin hazırlanmasından bahsedilen belge hangisidir?
Türkiye’de bütçe kelimesinin kullanımına bakıldığında ise kısaca şunları söylemek mümkündür. Osmanlı Devletinde gelir ve giderlerin yazımı ve karşılaştırılma yapılması uygulamada geçerliydi. Bazı iktisatçılara göre ülkemizde “bütçe” kelimesinin Tanzimat’tan sonra 1864 yılında kullanıldığı belirtilmektedir ama farklı bir görüş olarak, 1850 yılında bütçe kelimesi Osmanlı Devleti’nin iktisat bürokratları tarafından kullanıldığı da ileri sürülmektedir. Ayrıca, Osmanlı Devleti’nde “bütçe” kelimesinin anlam olarak geçtiği ve ilk bütçenin hazırlanmasından bahsedilen belge Bütçe Nizamnamesidir. Burada önemle belirtmek gerekir ki, Bütçe Nizamnamesin de bütçe kelimesi yer yoktur ve bu kavram yerine “Muvazene Defteri” ifadesi kullanılmıştır.
26 Mayıs 1927 tarihli ve 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’muzun 6. maddesinde yer alan bütçe tanımı nasıl açıklanmıştır?
1 Mayıs 1862 tarihli Fransız Kararnamesi’nden alınan ve 26 Mayıs 1927 tarihli ve 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’muzun 6. maddesinde yer alan tanım: “Bütçe, devlet daire ve kuruluşlarının bir yıllık gelir ve gider tahminlerini gösteren ve bunların uygulama ve yürütülmesine izin veren bir kanundur.” şeklindedir.
Magna Carta’da (1215) 12. Maddesinde hangi şekilde ifade edilmiştir?
Magna Carta’da (1215) 12. Maddesinde şu şekilde ifade edilmiştir:
Madde 12. Krallığımızda, ülkemizin Genel Meclisinin izni olmadıkça zorla, askerlik hizmeti karşılığı olarak vergi ya da yardım parası alınamaz. Fiziksel varlığımızın diyet verilerek esaretten kurtarılması, en yaşlı oğlumuzun şövalyeliğe kabul töreni veya en büyük kızımızın ilk evliliği durumları bunun dışındadır.
Bu ifade sadece vergilerle ilgili değil, harcamalarla ilgilidir. Yüzyıllar boyunca Parlamentolar hükümetlerin aldığı para miktarını kısıtlamak için hareket etmişlerdir. İşte bütçenin mali ve iktisadi fonksiyonları bu ilişkinin temelinde ortaya çıkmıştır.
Bütçenin ortaya çıkışının temeli neden “siyasal”dır?
Dünya tarihinde ilk bütçelerin yapılma nedeni, devletin hangi hizmetleri yapacağını ve bu hizmetlere halkın katkısının ne olacağını belirlemek arzusudur. Bu nedenle de bütçenin ortaya çıkışının temel nedeni “siyasal”dır. Siyasi rejimlerin en yaygını olan demokrasilerin gelişmesinde de bütçelerin etkisi çok fazladır.
Bütçenin siyasi işlevi hangi ülkelerde geçerlidir?
Bütçenin siyasi işlevi sadece demokratik ülkelerde geçerlidir. Çünkü halkın isteklerinin ve rızasının bütçelerde yer bulabilmesi ancak demokratik hakların kullanımıyla gerçekleşebilmektedir. Örneğin bazı baskı gruplarının, temsil ettikleri grubun istekleri ve çıkarları için lobi faaliyetleri yapması, konferanslar düzenleme si veya gösteriler yapması demokratik yöntemlerle bütçelerin etkilenmesine örnek tir.
Gelir toplanması, gider yapılması, borç alınması gibi bütçe uygulamasıyla ilgili denetimi düzenleyen hukuk dalı hangisidir?
Gelir toplanması, gider yapılması, borç alınması gibi bütçe uygulamasıyla ilgili denetimi düzenleyen hukuk dalı, mali hukuktur. Mali hukuk kap samında devlet gelirlerine ve giderlerine dayanak oluşturan tüm yasalar, bütçenin hazırlanmasına, uygulanmasına, denetlenmesine ilişkin yasalar, Sayıştay Yasası, kesin hesap kanunları, vergi yasaları ve borçlanma yasaları, dış ülkelerle yapılan mali anlaşmalar yer almaktadır. Elbette bu yasaların başında anayasalar gelmektedir.
20. yüzyılla birlikte bütçe uygulaması ile ilgili hangi değişikliklere gidilmiştir?
20. yüzyılda, devletin ekonomik faaliyetlerin yüksek düzeyde olması, doğrudan veya dolaylı olarak, çeşitli düzeylerde (federal veya merkezi, eyalet, yerel, vb.) bütçe uygulamasının anlamını değiştirmiştir. Bütçe, genel gelir ve hükümetin harcamalarının basit bir şekilde izlenmesi anlamına gelmesine rağmen harcama programları artık çok ayrıntılı bir şekilde planlanmaktadır. Vergilendirme sadece geliri artırmak için değil, aynı zamanda geliri yeniden dağıtmak ve belirli faaliyetleri teşvik etmek ya da caydırmak için de kullanılmaktadır. Devlet borçlanması, tekrar eden bütçe açıklarını finanse etmek için değil, genel olarak sermaye piyasaları ve genel olarak faiz ve kredi üzerindeki etkileri açısın- dan önemlidir. Bütçe ayrıca, ekonomik politikanınbelirli hedeflerine ulaşmak için kullanılmaya başlanmıştır. Devlet faaliyetlerinin ölçeği arttıkça, harcama ve vergilendirme düzeylerinin, ekonomideki mal ve hizmetlere yönelik toplam talep üzerinde doğrudan etkili olduğu görülmüştür.
Günümüzde devletlerin zaman zaman “modern Robin Hood” olarak davranmasının sebebi nedir?
Günümüzde devletlerin zaman zaman “modern Robin Hood” olarak davranması gerektiği söylenmektedir. Bir başka deyişle devletin zenginden daha çok alıp geniş halk kesimlerine hizmet götürmesi gerektiği söylenmektedir. Devletler bu biçimde bir politika izlerlerse gelir dağılımında nispi bir düzelme ortaya çıkacaktır.
Gelir dağılımı türleri hangileridir?
Bilindiği üzere gelir dağılımı türleri oldukça çeşitlidir: bireysel gelir dağılımı, sektörel gelir dağılımı, bölgesel gelir dağılımı gibi. Devlet bütçeleri aracılığıyla siyasi irade isterse bütün gelir dağılımı türlerinde bir iyileşme sağlayabilir. Topladığı vergiler, verdiği hizmetler, harcadığı paralarla gelir dağılımında adaleti sağlaması oldukça kolaydır.
Ekonomik istikrarı sağlama kavramı neleri kapsamaktadır?
Serbest piyasaların bazı ekonomik koşullarda, ekonomik istikrarı sağlayamadığı veya koruyamadığı bilinmektedir. Ekonomiler zaman zaman depresyonist baskılar altında, başka zamanlarda ise enflasyonist etkiler altında kalmaktadır. Bu ve buna benzer ekonomik sorunları devletlerin bütçeleri aracılığıyla çözmeye çalışması gerekmektedir. Ekonomik istikrarı sağlama kavramı tam istihdamı sağlanmayı, Fiyat istikrarını sağlanmayı, ödemeler dengesini sağlanmayı ve ekonomik kalkınmayı sağlamayı kapsamaktadır.
Kalkınmayı sağlama veya sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme için devlet bütçelerine hangi görev yüklenmektedir?
Kalkınmayı sağlama veya sürdürülebilir ve istikrarlı bir büyüme için yine devlet bütçelerine görev yüklenmektedir. Bu anlamda bazı sektörlerin teşvik edilme si, bütçelerde alt yapı hizmetlerini desteklemek ve daha fazla yatırım yapmak gerekebilmektedir. Vergi teşvikleri veya ucuz kredi sağlanması iktisadi kalkınmanın sağlanması da büyümeye yönelik önemli roller oynamaktadır.
Dış ticaret açığını kapatabilmek için devlet hangi önlemleri almaktadır?
Dış ödemeler dengesinin önemli bir kısmını oluşturan dış ticaret açığı ele alınırsa ithalatla ihracat arasındaki açığın kapatılabilmesi için devlet müdahalesi kaçınılmaz olabilmektedir. Uluslararası anlaşmaların el verdiği ölçüde, ithalatın sınırlandırılması için vergileme, ihracatı teşvik için vergi iadesi gibi uygulamalar dış ticaret açığının ve böylece de dış ödemeler dengesinin sağlanmasına yönelik uygu lamalara sadece birer örnektir.
Hangi hizmetlerin kamu tarafından, hangilerinin özel sektör tarafından yapıla cağına karar verebilmek için hangi sorunun cevabı aranmaktadır?
Hangi hizmetlerin kamu tarafından, hangilerinin özel sektör tarafından yapıla cağına karar verebilmek için, ne tür hizmetler hangi sektörde daha etkin üretilebilir sorusuna yanıt aranmalıdır. Örneğin kamu maliyesi derslerinden bilindiği üzere ekonomilerde tam kamusal mallar olarak adlandırılan mal/hizmetlerin özel sektörce üretilemedikleri bu nedenle de kamu kesimi tarafından üretilmelerinin zorunlu olduğunu bilinmektedir. Bir başka deyişle kamu malları, kamu kesiminde daha et kin üretilmektedir.
Bütçenin denetiminin yapılmasının ana nedeni nedir?
Bilindiği gibi devlet bütçeleri ülke ekonomile- rinde oldukça önemli büyüklüklere sahiptir. Çeşitli ülkelerde GSMH’nin yaklaşık %20’si ile %60’ı arasında paya sahiptir. Bu kadar büyük bir paranın harcanmasının ve paranın toplanmasının mali yıl içerisinde denetimin yapılması gereklidir. Bireyler olarak biz para harcarken nasıl kontrollü olmaya çalışıyorsak devletin de aynı, hatta daha fazla, özen göstermesi gerekmektedir. Bu denetim aynı zamanda görevini yapan ve yapmayan kamu görevlilerini belirlemek için de kullanılmaktadır. İdarenin kendi kendini denetlemesi anlamında yönetsel veya idari denetim olarak adlandırılmaktadır.
Devlet bütçesinin bir yandan büyüklüğü açısından, diğer yandan kamu parasının kullanılması açısından etkin kullanılması gerekmektedir. En az kaynakla en fazla sosyal faydayı sağlayacak biçimde bütçe uygulamasının yapılması etkinlik de netimi olarak adlandırılmaktadır.