Ali çocukken çilekli sakızı çok sevdiği için annesi de ona ödül olarak çilekli sakız almaktadır.
Ali otuz beş yaşında çilekli sakız kokusu aldığında hangi duyguyu hissetmesi muhtemeldir?
Çözüm Açıklaması
Koku alma duyusunun duygularla olan ilişkisi de araştırılmış, daha önceden herhangi bir duygusal anıyla ilişkilendirilmiş olan koku ya da kokular daha sonradan duyumsandığında önceki yaşantıları ve bu yaşantıdaki duyguları, bazen de sadece duyguları hatırlatmaktadır (Pastorino ve Doyle-Portillo, 2010; Plotnik ve Kouyoumdjian, 2011). Örneğin, çocukluğunuzda mutlulukla ilişkilendirmiş olduğunuz herhangi bir kokuyu duyduğunuzda kendinizi mutlu hissetmektesiniz.
Soru 2
Çevreden gelen fiziksel enerjilerin özel alıcı hücreler tarafından sinirsel elektrik enerjisine dönüştürüldükten sonra ilgili beyin bölgesine iletilerek, bu bilgilerin beyne kaydedilmesi sürecinde sinirsel elektrik enerjisine dönüşüm gerçekleşmezse öncelikli olarak ne olması beklenir?
Çözüm Açıklaması
Duyu organlarındaki farklılıklara rağmen her duyu organının duyusal süreçte izlediği aşamalar temel olarak aynıdır. İlk aşamada duyumun gerçekleşmesi için duyu organlarının uyarılması, bunun için de bir uyarıcı gerekmektedir. Uyarıcı, genel olarak bireylerin çevresindeki enerji biçimleri olarak tanımlanmaktadır. Uyarıcı olarak nitelendirilen nesne çevresine enerji yaymakta, bu fiziksel enerji türüne duyarlı olan duyu organı harekete geçmekte, duyu organındaki alıcı olarak adlandırılan özel dönüştürücü hücreler (transducers) enerjiyi alarak işlemekte, fiziksel enerjiyi beynin algıladığı elektriksel sinir enerjisine dönüştürmektedir. Örneğin, yan yana duran biri kırmızı diğeri yeşil olan elmalar farklı dalga boylarında ışık yaymakta, bu farklı dalga boyundaki enerjiler gözdeki alıcı hücreler tarafından alınarak elektriksel enerjiye dönüştürülmekte, daha sonra da elektriksel sinir akımı ilgili beyin bölgesine iletilerek duyum olarak kaydedilmekte böylece duyum süreci tamamlanmaktadır. Bir başka ifade ile duyum sürecinde verilerin işlenmesi duyu organlarında başlasa da duyum beyinde gerçekleşmekte ve tamamlanmaktadır (Wittig, 2001). Özetlenecek olursa, duyum süreci çevreden gelen fiziksel enerjilerin özel alıcı hücreler tarafından sinirsel elektrik enerjisine dönüştürüldükten sonra ilgili beyin bölgesine iletilerek, bu bilgilerin beyne kaydedilmesi olarak tanımlanabilir. Burada dikkat çeken noktalardan biri de her duyu organının beyindeki farklı bölgeleri uyarmasıdır. Örneğin gözün dönüştürdüğü enerji görme ile ilgili beyin bölgesine (occipital lob), kulağın dönüştürdüğü enerji ise işitme ile ilgili olan temporal bölgeye gönderilmekte ve bu bilgiler duyum olarak kaydedilmektedir.
Soru 3
"Bütün parçaların toplamından daha fazlasıdır." diyen birinin duyum ve algı konusunda aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenmez?
Çözüm Açıklaması
Yapısalcılık yaklaşımı, algılamanın duyum süreciyle toplanan çok sayıdaki temel duyusal bilginin olduğu gibi birbirine eklenmesi ile oluştuğunu savunmaktadır. Yani çizgi, açı, renk, doku gibi pek çok duyusal özellik birbirine eklenerek gördüğümüz nesneyi ortaya çıkarmaktadır. Algılama duyumların adım adım eklenmesi sonucunda ortaya çıkan bir bütün olduğu için, algıyı daha küçük duyusal birimlere ayırmanın mümkün olduğunun da dile getirildiği yapısalcılık yaklaşımı buna kanıt sağlamak için çalışmalar yapmıştır. Algısal süreçte temel duyusal birimlerin rastgele eklenmek yerine belli kurallara göre bir araya getirildiğini savunanlar Gestalt yaklaşımını benimseyen bilim insanlarıdır. Gestalt yaklaşımının bu görüşü “Bütün, parçaların toplamından fazladır” sloganı ile özetlenmektedir. Gestalt yaklaşımına göre insanlar çevreden topladıkları bilgileri anlamlı bütünlere, algılara dönüştürürken duyusal birimleri rastgele üst üste eklememekte, doğuştan getirdikleri gruplama eğilimlerine göre hareket etmektedirler (Peterson, Gillam ve Sedgwick, 2007 akt. Plotnik ve Kouyoumdjian, 2011). Bu nedenle beyin bütünü algılayabilmek için parçaları bir takım kurallara göre otomatik olarak bir araya getirmektedir.