DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ - Deneme Sınavı - 7

Ev/ iş, özel alan/kamusal alan ayrımları ve cinsiyete dayalı roller, erkeği dışarıda çalışmaya ve para kazanmaya, kadınları da ev içinde ailenin bakımını ve devamlılığını üstlenmeye yöneltir. Bu durum da kadınları ekonomik olarak erkeğe bağımlı hale getirir ve kadınları anne/eş olarak para kazanan/aile reisi erkekler karşısında ikincil bir konuma getirmiştir.

I-II-III-IV feminizminin birçok türü ve çok farklı yaklaşımları vardır bu soruda belirtilenler ise bu yaklaşımların ortak özellikleridir.

Kişisel olan politiktir sözü radikal feminizmin en önemli sloganıdır bu slogan ile en mahrem insan ilişkileri, şiddet ve cinsellik politik alana taşındı. Tecavüz ve kadına yönelik şiddetin kamu politikalarına dönüştürülmesi sağlandı

I.Aile ücreti uygulaması, II. Çocukların bakımıyla yükümlü olması, III İstihdamda cinsel ayrıma uğraması kadınların dışarıda çalışmasını kısıtlayıcı başlıca etmenler arasında sayılabilir.4. maddede yer alan "IV.Kadınların çalışma isteğinin düşük olması" ise kişisel durumları ifade eder ve genel yargı olarak kabul görmez.

Liberal feminizmin öncülerinden, Marry Wollstonecraft’ın 1792’de yazdığı Kadın Haklarının Doğrulanması adlı yapıtı, feminizmin ilk temel ürünü olarak bilinir.

Aile toplumsallaşma sürecinin temel taşıyıcısıdır. Aile çocuğun yetişmesinde ilk ve en önemli kurumdur. Ebeveynler çocuklarını topluma faydalı ve toplumla uyum sağlayan bireyler olarak yetişmeleri için eğitirler

Ev işleri eşler arasında paylaşılsa da genelde erkekler kadınlara “yardım” ederler ve eğer önemli bir ev işi yerine getirilmemişse bunun sorumluluğu yine kadında aranır. Bu bağlamda III. seçenek yanlıştır. Doğru cevap D şıkkında yer almaktadır.

Polikronik zaman, birçok işin aynı anda yürütüldüğü, kişiler arası etkileşimlerin devreye girdiği şimdiki zamanı içerir. Bu durumda I ve III seçeneklerdeki örnekler polikronik zaman kullanımına uygundur. Yani cevap B seçeneğidir.

Eğitim ve refah seviyesi düştükçe şiddet, kavga, dayak, cinsel suçlar artmaktadır. Bu doğrultuda doğru cevap A şıkkında yer almaktadır.

Eşler beraber ya da ayrı yaşarken (boşanma davası açmadan) nafaka talep edilebilir. Bu seçenek yanlış diğer seçeneklerin tümü doğrudur. Bu bağlamda sorunun doğru cevabı A şıkkında yer almaktadır.

Eşlerden biri kötü muamele ediyorsa; Hayata kast edecek ya da onur kırıcı davranışlar varsa; Küçük düşürücü bir suç işlenmiş ya da haysiyetsiz bir yaşam sürdürülüyorsa; Evlilik dışı ilişki varsa; Eşlerden biri evliliğin yükümlülüklerini yerine getirmemek için evi terk etmişse; Tedavisi imkansız akıl hastası ise ve bu durum evliliği çekilmez hale getirmişse; Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede sarsılmışsa eşler boşanma davası açabilir. Bu durumda doğru cevap C şıkkında yer almaktadır.

Sosyologlar ve tarihçiler, 19.yy ortalarını yani 1830-1850 dönemini sanayileşmenin toplumsal ve ekonomik etkilerini gösterdiği ve modern sanayi toplumunun ortaya çıkmaya başladığı dönem olarak kabul ederler. Bu dönüşüm doğal olarak ailelerde de belirgin değişikliklere işaret etmiştir. Örneğin erkeğin evi geçindirip kadının ona bağımlı olması fikri bu süreçte yaygınlaşmıştır. Gelir getiren erkek/koca ve ev içinden sorumlu olan evkadını/annenin rollerinin keskinleşmesi 1850’lere denk gelir ve bu da Sanayileşme dönemidir. Bu durumda doğru cevap A şıkkıdır.

Bazı kültürlerde, aynı toplumsal kategorilerdeki bireylerin evlilikleri bir normdur. Endogami kavramı ile ifade edilen bu norm bireyleri, aynı yaş grubuna dahil, aynı dine ya da ırka, aynı toplumsal sınıfa mensup potansiyel eşlerle sınırlar. Buna göre Ali’nin araştırma konusu endogamidir. Egzogamide ise farklı sosyal gruptan insanların evliliği söz konusudur. Bu bağlamda Ayşe’nin konusu egzogamidir. Doğru cevap B seçeneği olup, diğer seçeneklerde bulunan Monogami tek eşlilik, Poligami ise çok eşlilik durumunu temsil etmektedir.

Laslet hane halkı kavramını dört madde ile sınıflandırmaktadır. Aile içermeyen hane halkı: bu grup ev arkadaşlığı şeklinde bekâr bireyleri içerir. Çekirdek aileler şeklinde basit hane halkı eşler ve çocukları ya da yalnız ebeveynler ve çocuklarını içerir. Geniş aileler, çekirdek ailenin yanında eşlerden birinin anne ya da babası, kardeşleri ya da yeğenlerinin bir araya gelerek oluşturduğu hane halkıdır. Çoklu ailelerin oluşturduğu hane halkında ise, birden fazla çekirdek ailenin bir arada yaşaması durumudur. Buna göre maddeler halinde verilen ifadeler incelendiğinde tüm ifadelerin hane halkı kapsamında değerlendirilebileceği söylenebilir. Cevap E seçeneğidir.

Aile ideolojisi yaklaşımının özelliklerine bakıldığında ideal ailenin çekirdek aile olduğu, kadının ev kadını, erkeğin kamusal alanda çalışan rolü olduğu, tek ebeveynli ailelerin dezavantajlı konumda olduğu görülmektedir. Kadının doğası gereği çalışmadığı ve evin geçindiricisi konumunda olmadığını savunan bu yaklaşıma göre kadının ekonomik bağımsızlığı söz konusu değildir. Cevap D seçeneğidir.

Ataerkil toplumlarda aile içi güç ilişkileri erkeğin daha ayrıcalıklı hale gelmesine neden olmuştur. Bu nedenle kadınlar eş ve çocuklarının ihtiyaçlarını öncelikli hale getirir. Kendine biçilen rolün dışına çıktığında cezalandırılır, yemeğin iyi kısımları ve aile içi maddi kaynakların önceliğini evin reisi olan erkeğe verir. Bu bağlamda aile içi maddi kaynaklarda fertlerin eşit derecede hak sahibi olması ataerkil toplumlar için geçerli görülmez. Cevap C seçeneğidir.