DAVRANIŞ BİLİMLERİ II - Deneme Sınavı - 27

Şekil zemin ilişkisi gruplama ilkelerinden biri değildir.

Gerçekte ışık sabit olduğu hâlde, hareket
ediyormuş gibi algılanmasına otokinetik etki adı verilir.

Eğer iki nesne aynı büyüklükteyse, büyük görünen nesne gözlemciye daha yakın olarak değerlendirilir. Buna göreli büyüklük adı verilir.

Sadece insan ve aslan, kaplan gibi avcı hayvanların anatomik yapıları derinliği algılamada iki
gözün iş birliği yapmasına izin verir. Bu canlılarda gözler kafanın önündedir ve aralarında mesafe vardır. İnsanda 6 cm. olan bu mesafeye retinal ayrıklık denir.

Locke algısal yeteneğin deneyim yoluyla öğrenildiğini iddia etmiştir.

Çeşitli algısal olgular açısından yapılan kültürler arası karşılaştırmalar, algıyı biçimlendirmede,
içinde yaşanılan çevre ve kültürün önemini gösterir.

Deneyim kişisel özelliklerden değildir.

Bir annenin çocuğunun sesini pek çok ses arasından ayırt etmesi beklenti ve ilgileriyle dikkatinin yönlendirilmesiyle ilgilidir.

Susuzluktan dolayı içecek algılanması ihtiyacın algıyı yönlendirmesine örnek olabilir.

Algı ve duyum eşanlamlı kavramlar olmayıp farklı tanım ve özelliklere sahiptir.

Algı hızlı işleyen zihinsel bir süreçtir.

Algının örgütlenme ilişkisi Gestalt psikologları tarafından ileri sürülmüştür.

İnsanların çeşitli açılardan benzer nesneleri bir grup olarak algılamaları algının benzerlik ilkesi ile açıklanabilir.

İnsanların nesneleri düz bir çizgi ya da düzenli bir eğri üzerinde yerleştirerek bir birim olarak algılamaları algının süreklilik ilkesiyle açıklanabilir.

Arka arkaya gelen resim ya da ışık noktalarının bir birim olarak algılanması sonucu hareket hissi yaşanmasına fi fenomeni denir.

Sabit ışık kaynağına sürekli bakılırsa bir süre sonra ışığın hareket etmeye başladığı görülür. Gerçekte ışık sabit olduğu halde hareket ediyormuş gibi algılanır. Bu duruma otokinetik etki denir.

Retinal ayrıklık nedeniyle bir nesneye bakıldığında iki göz nesneye ait birbirinden biraz farklı olan iki imge görülür. Bu imgeler beyinde örtüşür ve nesnelerin üç boyutlu olarak algılanması gerçekleşir.

Bir nesneye farklı mesafelerden bakıldığında nesnenin retinal imgesinin de farklı büyüklüklerde olduğunu ifade eden algısal değişmezlik kavramına büyüklük değişmezliği denir.

Kültürel farklılıklar algılamada farklılık yaratır.

İçgüdüler doğuştan kalıtımsal olarak getirilen davranışlardır.