Sosyolojinin Tarihsel Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar
Sosyolojinin tarihsel gelişimine bakıldığında Endüstri devriminin etkisi nasıl açıklanabilir?
Endüstri devrimi ile birlikte 19. yüzyılın ortalarında Avrupa’da tarım toplumundan üretimin fabrikalarda yapılmaya başladığı döneme girilmesi ile birlikte insanların yaşamlarında köklü değişmeler olmuş; geniş kitlelerin iş bulmak için topraklarından koparak kentlere göç etmesine bağlı olarak yoksulluk, işsizlik, kötü çalışma koşulları, sağlık, eğitim ve barınma gibi sosyal sorunlar artmaya başlamıştır.
Sosyolojinin gelişiminde tarihte hangi olaylar etkili olmuştur?
Sosyolojinin gelişiminde Endüstri Devrimi, Amerikan ve Fransız devrimleri, emperyalizm
ve doğa bilimlerindeki gelişmeler önemli rol oynamıştır.
Sosyoloji biliminin öncüleri olarak kabul edilen başlıca düşünürler kimlerdir?
Sosyolojinin öncüleri olarak İbni Haldun, Henri de Saint Simon, Auguste Comte ve Karl Marx sıralanabilir.
Sosyolojinin kurucuları arasında gösterilen İbn-i Haldun'un en önemli eseri ve bu eserin kısaca içeriği nedir?
İbn-i Haldun, evrimci ve determinist bir düşünürdür. En önemli eseri olan “Mukaddime” aslında çok kapsamlı bir sosyal bilimler ansiklopedisine benzetilebilir. Kolaylıkla anlaşılması mümkün olmayan bu eserinde uygarlıkların gelişimini ortaya koyar. Özellikle Ümran başlığı altında bugün hars/kültür denilen konu hakkında düşüncelerini yazar.
Fransız sosyolog St. Simon'un 18.yy'da ortaya attığı önemli düşünceler ve toplum modeli nasıl açıklanmaktadır?
St. Simon toplumun yeniden organizasyonunun ancak felsefeci, mühendis ve bilim insanları ile birlikte olabileceğini düşünmüştür. Bu bağlamda laik bir dini savunarak geleneksel din adamlarını eleştirmiş, din adamları ile bilim insanı eğitimcilerin yer değiştirmesini önermiştir. St. Simon “sanayileşme” kavramını ortaya atarak sosyal gelişme ve farklılaşma konularında yazarak Comte ve Spencer’e iyi bir başlangıç sağlamıştır.
Auguste Comte ortaya attığı Üç Hal Yasası ile hangi düşünceleri savunmuştur?
Comte, tüm insan düşüncesinin, bireysel veya tarihsel kültürel olsun üç adımlı yasayı izlediğini savunur. Bunlar; Teolojik hâl/dönem, Metafizik hâl/dönem, Pozitif hâl/dönem şeklindedir. Teolojik dönem, kendi içinde doğacılık (animizm), tek ve çok tanrıcılık olarak üçe ayrılmaktadır. Teolojik döneme hayali dönem de denilmektedir. Metafizik dönem, soyut cisimlerle ilgilenme anlamında kullanılmaktadır. Pozitif dönem ise değişkenler arasında gözlenebilen ilişkilere dayanır. Kesin ve yasalara bağlı bilgi demektir. Bu dönem bilimsel dönem olarak da anılır.
Karl Marx'ın düşünceleri hangi temellere dayanmaktadır?
Marx, tarihsel olarak toplumları incelemeye başladığında, insanlık tarihinin sınıf çatışmasına dayandığını ve sınırlı sayıda güçlünün (burjuvazi) üretim araçlarına sahip olduğunu ve çoğunluğu oluşturan işçileri (proletarya) sömürdüğünü görmüştür.
Karl Marx'a göre toplumsal sorunların çözümü nedir?
K. Marx’a göre, sorunlar ancak özel mülkiyetin yerini ortak mülkiyet aldığında, diğer ifade ile kapitalizmin yerini sosyalizm aldığında çözümlenebilir.
Durkheim, 1897'de yayınlamış olduğu "İntihar" adlı eserde intiharın bireysel bir olay olmadığını, aksine toplumsal bir olay olduğunu farklı intihar türleri ortaya atarak açıklamıştır. Durkheim'e göre intihar olayının çeşitleri nedir?
Durkheim üç tür intihar arasında ayrım yapmıştır. Birincisi, Egoist İntihar, bireysel nedenlerle intihardır. Toplumsal bağların gevşek olduğu ve bireyin kendini yalnız hissettiği durumlarda ortaya çıkar. İkincisi, Alturistik/ Elcil İntihar, Japon pilotların kamikaze/ intihar dalışları veya toplum için kendini feda eden eylemciler gibi sosyal bağların çok sıkı olduğu toplumlarda daha çok görülür. Sonuncu olarak Anomik İntihar, toplumda dayanışmanın çözülmesine bağlı olarak her yıl belirli sayıda insanın intihar etmesidir. Anomi kuralsızlık demektir.
Durkheim'e göre toplumsal dayanışmanın türleri nelerdir?
Durkheim’e göre toplumların evrimine bakıldığında iki tür dayanışma olduğu anlaşılır. İlk olarak, Mekanik dayanışma, geleneksel topluluklarda benzerliklere dayalı olarak ortaya çıkan dayanışmadır. İkincisi ise Organik dayanışma, modern toplumlarda iş bölümü sonucunda farklılaşmaya bağlı olarak ortaya çıkar.
Weber'e göre otorite anlayışı hangi faktörlerden oluşmaktadır?
Weber’e göre üç tip otorite arasında ayrım yapmak gerekir: Yasal/ussal otorite, kaynağını yasalardan alır. Geleneksel otorite, toplumdaki gelenek ve göreneklere dayanır. Büyüklerin, erkeklerin, yaşlıların dedikleri yapılır. Karizmatik otorite ise olağanüstü koşullarda bazen kişilere bazı üstün özellikler atfedilir. Kişinin gerçekte bu özellikleri taşıyıp taşımaması önemli değildir. Genelde başlangıçtaki karizmatik otorite, giderek geleneksel veya ussal otoriteye dönüşebilir.
Sosyolojideki temel kuramsal yaklaşımlar nelerdir?
Sosyolojideki temel kuramsal yaklaşımlar sembolik etkileşimcilik, işlevselcilik, çatışmacılık, feminist ve post-modernist yaklaşımlardır.
Sembolik Etkileşimin Pragmatizme dayanan üç temel ilke nedir?
Birinci ilke, insanlar kendileri tarafından anlam/önem atfedilen (yüklenilen) davranışlarda bulunurlar. İkincisi, insanların davranışları toplumdaki diğer insanlarla giriştikleri sosyal etkileşimden kaynaklanır. Sonuncusu, insanlar karşılaştıkları durumları yorumlarlar ve ulaştıkları sonuca bağlı olarak da davranışlarını değiştirirler.
İşlevselci/Fonksiyonalist Yaklaşımın tarihsel kökeni nereye dayanmaktadır?
İşlevselciğin tarihsel olarak kökeni, sosyolojinin kurucularından Auguste Comte ve onun pozitivist felsefesine kadar uzanır. İlk olarak Fransız devrimi sonrası dağılma konumuna gelen toplumda birlik sağlamak amacıyla A.Comte ve daha sonra sanayileşmenin yarattığı “kuralsızlık /anomi” ve ahlaki bunalımların çözümü için “organik dayanışmayı” arttırmak denge ve istikrarı yeniden tesis etmek üzere E. Durkheim tarafından geliştirilen görüşlere dayanır.
Çatışmacı yaklaşım ve kuramcılar genel olarak hangi konular üzerinde inceleme yapmaktadırlar?
Sosyal bilimlerde çatışmacı yaklaşım ve kuramlar, toplumdaki gruplar ve sınıflar arasındaki sosyal, siyasi ve maddi eşitsizlikler üzerine vurgu yaparak mevcut sosyo-politik sistemi eleştirirler. Çatışmacılar, özellikle sınıflar arasındaki güç mücadelesi ve birbirine tarihsel olarak karşıt olan hâkim ideolojiler üzerinde dururlar.
Sosyolojiye eleştirel bakan yaklaşımlardan Feminizm'in başlıca türleri nelerdir?
Feminist Yaklaşım içinde en önemlileri Marksist, Radikal, Liberal ve Sosyalist Feminizmdir.
Feminist araştırmaların odak noktası nedir?
Feminist araştırmalar toplumsal cinsiyet eşitsizliği, toplumsal cinsiyet politikaları, kadın hakları ve kadın sorunları gibi konularda odaklanmaktadır. Özellikle son yıllarda ülkemizde kadına yönelik şiddet başlıca toplumsal sorunlar arasındadır.
Liberal Feminizmin temel varsayımları nedir?
Liberal Feminizmin iki temel savından biri “erkekle eşitlik” diğeri ise, “kadının özgürlüğü” dür.
Post-modernizm kimler tarafından hangi düşüncelerle ortaya atılmıştır?
Post-modernizm kıta Avrupası ve özellikle de Fransa ve Almanya’da ortaya çıkmıştır. Bu görüşe fikir babalığı edenler Alman filozofları Nietzsche ve Heiddeger’dir. Nihilizm ve Anarşizmden beslenir. Aslında post-modernizmin en sert eleştirisi de yine Almanya’dan gelmiştir. Jurgen Habermas akla ve bilime tekrar dönmeyi şiddetle savunmuştur.
Sosyalist Feministlerin feminizme bakış açısı nedir?
Kamusal ve özel alan kavramlarını özellikle vurgulayan sosyalist Feministler, radikal Feministlerden farklı olarak ataerkillik yerine kapitalizm vurgusuyla dikkat çekerler. Onlara göre kapitalizm kadını “özel” erkeği de “kamusal alana” yerleştirmiştir. Kapitalizm, kadını özgürleştiriyor gibi görünürken aslında bunun tam aksini yaptığı için, kadının özgürleşmesi ve kurtuluşu ancak sosyalizm ile mümkündür.