Erken Çocukluk Döneminde Sanat Eğitiminin Çocuğun Duygusal ve Sosyal Gelişimine Etkisi
Erken Çocukluk Döneminde Eğitim ve Eğitsel Etkinliklerin Önemi nedir?
Çocuk etkinliklerini çocuklar boşaltım aracı olarak kullanır. Duygusal ve ruhsal doyum sağlar, İçinde yaşadığı küçük toplumda ürettikleri ile kendine bir yer edinerek sosyalleşmesini sağlar, Çocuklar, çocuk etkinlikleri yardımıyla öğrenme yaşantılarını zenginleştirirler, Yeni şeyler öğrenen çocuk öğrenmeye karşı güdülenir ve öğrenmekten zevk almayı öğrenir, Çocuklar, öğrendikçe kendisine ve çevresine karşı daha fazla güven geliştirirler, Çocuklar, çocuk etkinlikleri yardımıyla duygu, düşünce ve davranış örüntülerini geliştirir ve zenginleştirirler, Çocuklar, çocuk etkinliklerinden zevk alırlar, eğlenirler, haz duyarlar, Olumlu duygusal yaşantılar öğrenmeyi kolaylaştırır ve daha ilgi çekici hâle getirir, Çeşitli şekillerde, çeşitli kişilerle ve çeşitli yollarla öğrenmenin gerçekleşmesiyle iletişim güçlenir. Çocuklar, birçok materyal arasından bir materyal tercihi yaparak inisiyatif kullanmayı öğrenirler ve karar verme becerilerini geliştirirler, Etkinlikler çocuklar arasında duygu, bilgi ve sosyal değerler akışını sağlayarak kişiler arası ilişkilerin güçlenmesine, güven duygusu kazanılmasına yardımcı olur, Arkadaşına bir oyuncağın kullanımını öğreten bir çocuk, kendini işe yarar hisseder ve olumlu benlik algısının gelişimine bu şekilde destek sağlanmış olur, Çocuk etkinliklerinin çeşit ve fonksiyon olarak zenginliği çocukların sembolik düşünme kapasitesini geliştirir ve hayal dünyalarını besler, Çocuk etkinlikleri, çocukların ilgi alanlarının keşfedilmesine dolayısıyla kendi kişisel gelişimlerinin desteklenmesine de en uygun ortamları sunar, Deneme yanılma fırsatları yaratılarak çocukların girişimciliği desteklenir.
Erken çocukluk döneminde çocuklara verilecek sanat eğitiminin çocuklardaki kazanımları nelerdir?
Çocuklar görsel olgunluğa ulaşırlar, Farklılıkların ve benzerliklerin ayrımına varırlar, Renkleri, biçimleri ve dokuları tanırlar, Görsel bellekleri gelişir, Oranlar arasında ilişki kurmayı öğrenirler, Yaptıklarıyla gerçek yaşam arasında bağlantı kurmayı öğrenirler, El-göz-beyin koordinasyonları gelişir, Alet kullanmayı öğrenirler, Malzemeyi hangi amaçla kullanmaları gerektiğini öğrenirler, Giderek malzemeye belli anlamlar yüklemeyi, yaptıklarıyla düşünsel boyutta kendini ifade etmeyi geliştirir, Karşılaştırma yapmayı öğrenirler, Seçmeyi karar vermeyi denerler, Dikkat süreleri uzar , Sosyal ve duygusal alanda ilerlemeler olur, Hayal gücünü kullanmayı öğrenir, Kendi yapabilirliklerini tanımaya başlar, Grup çalışmalarında iş birliği yapmayı, gerekirse liderliği öğrenir, Düşündüklerini planlamayı, uygulamayı ve sonuçlandırmayı öğrenir, Grup çalışmalarında birlikte çalıştığı kişilerle doğru ilişkiler kurmayı geliştirir, Dilini geliştirir. Kendini sözle ifade etmeyi öğrenir, Karşılaştığı problemleri yorumlayabilmeyi, çözüm yolları geliştirmeyi, Çok boyutlu düşünmeyi öğrenir, Yaratıcı düşünmeyi ve davranmayı öğrenir.
Erken çocukluk eğitiminin genel kazandırılabilir becerileri nelerdir ?
• İletişim becerileri
• Oyun becerileri
• Öğrenmeye hazırlık becerileri
• Görsel algı ve hafıza becerileri • İşitsel algı ve hafıza becerileri
• El-göz koordinasyonu becerileri
• Öz-bakım becerileri
• Sosyal beceriler
Gallahue (1982), motor gelişimini, çocukluk dönemi ile sınırlamış. Kuramını piramit modeli ile açıklamıştır. Piramit modeline göre motor gelişimi kaç bölümden oluşur?
Spor hareketler dönemi erken çocukluk dönemini karşılamadığı için konumuzun dışında yer almaktadır. Ancak diğer 3 dönemi;
1. 0-1 Yaş Kontrolsüz(Refleksif) Hareketler Dönemi
2. 1-2 Yaş İlkel(Primitif) Hareketler Dönemi
3. 2-6 Yaş Temel Hareketler Dönemi
0-1 Yaş Kontrolsüz (Refleksif) Hareketler Dönemi nasıl bir dönemdir?
Bu dönem adı üzerinde olduğu gibi “refleks” bir süreçtir. Refleks, “dıştan gelen bir uyarım sonucu doğan, hareket, salgı gibi iç tepkilere yol açan, irade dışı sinir etkinliği” olarak tanımlanır. Yeni doğan bir çocuk dünyaya pek çok refleksle gelir. Bu refleksleri isteyerek yapmamakta, hareketlerini kontrol altına alamamaktadır. Bu reflekslerin bazıları, bebek büyüdükçe ve isteyerek yaptığı hareketler artıkça ortadan kaybolur.
Çocuğun Yaşamın İlk Bir Yılında Psiko-Motor Gelişimin Dönüm Noktaları nelerdir?
1hafta: Başını, bir taraftan diğer tarafa çevirir.
1 ay: Yüzüstü durumda iken başını kısa süre kaldırabilir.
2 ay: Yüzüstü durumda göğsünü kısa süre kaldırabilir. Başını, aniden kaldırıp düşürse bile oturur durumda başını dik tutabilir.
3 ay: Görme alanı içindeki bir nesneye kolunun tüm hızı ile vurur fakat isabet ettiremez.
4 ay: Destekle oturabilir, sırtı dengesizdir. Karın üzerinden yana ya da arkaya yuvarlanabilir. Görsel alanı içindeki nesneyi takip edebilir. Gözlerini uzaktaki ya da yakındaki nesne üzerine sabitleyebilir.
5 ay: Nesneye uzanabilir ve kavrayabilir. Aşina olduğu nesneleri tanır.
6 ay: Mama sandalyesi üzerinde kolayca oturur. Sallanan nesneleri kavrar. Nesneyi bir elinden diğerine geçirir.
7 ay: Desteksiz oturur. Erişme alanı dışındaki nesnelere ısrarla uzanır. İlk bloğu eline aldıktan sonra ikinciyi alır.
8 ay: Kendi kendine oturma durumuna geçer. Yardımla ayakta durur.
9 ay: Mobilyalara tutunarak ayakta durur. Ayakta durma pozisyonundan oturma durumuna geçebilir. Fincanı tutabilir ve içindeki sıvıyı içebilir. Yukarı tırmanabilir, çevresinde dönebilir.
10 ay: Elleri ve dizleri üzerinde emekler. Mobilyalara tutunarak sıralar. Her iki elinden tutulursa yürür. Basit sözcüklere ve yönergelere tepki verir (“Dokunma, oyuncağı bana ver vb.”).
11 ay: Tek elinden tutulursa yürür. Çömelir ve eğilir.
12 ay: Çömelme durumundan kendini yukarı doğru kaldırarak dizlerini bükmeden ayakta durur. Düzgün bir şekilde oturur. Yukarılara çıkabilir, aşağıya inebilir. Giyinme işlemine katılabilir
Refleksler ne gibi özellikler taşırlar?
Refleksler, Koruyucu, arama ve emme refleksleri yiyecek sağlayıcı özellikler taşırlar. Bebeğin yanağına veya dudağına temas edildiğinde başını ve yönünü o tarafa doğru çevirir. Hemen devamında ise ağzını açar. Hatta parmağınızı iyice temizleyip ağzına temas ettirdiğinizde dudakları ve dili yardımıyla emme refleksi gösterecektir. Bu hareketler 03-07 ay arasında gittikçe kaybolur.
Sinir sisteminin olgunlaşmasıyla reflekslerde ne gibi değişiklikler olur?
Sinir sisteminin olgunlaşmasıyla refleksler, yerlerini istemli davranışlara bırakır. Yaptıkları hareketler bir amaca yöneliktir, ancak kaba ve kontrol dışıdır. Mesela bebek, bir nesneyi yakalamak istediğinde tüm gövdesinin katıldığı kaba bir hareket yapar
Kontrolsüz hareketler dönemi kaç bölümde incelenir?
1. Bilgi toplama evresi: Bu evre doğum öncesi dönemden başlayarak bebekliğin dördüncü ayına kadar sürer. Bu evrede refleksler, bebeğin hareketler yolu ile bilgi toplama, besin arama ve korunmasında temel araç olmaktadır.
2. Bilgi çözme evresi: Bebeklik döneminde yaklaşık dördüncü ayda başlayan bu evrede, beyin merkezlerinin gelişimine bağlı olarak refleksler giderek yasaklanır. Oturma, emekleme, sıralama, yakalama, bırakma gibi istemli hareketler ortaya çıkar.
Yaşamın ilk yılında psiko-motor gelişimin dönüm noktaları nelerdir?
• İlk hareketler
• Oturma
• Emekleme
• Desteksiz yürüme
• Bağımsız yürüme
1-2 Yaş İlkel (Primitif) Hareketler Döneminde çocuklarda görülen en benzer özellikler nelerdir?
1-2 Yaş İlkel (Primitif) Hareketler Döneminde çocuklarda aşağı yukarı görülen en benzer özellikler; “uzanma, yakalama, tutma ve bırakma” hareketleridir. Bunun yanı sıra yürüme, tırmanma, taklit ve düz nesneleri üst üste koyma gibi motor hareketleri yerine getirebilir.
İlkel hareketler evresi kaç bölümden oluşur?
1. Reflekslerin ortadan kalktığı evre: Doğumla başlar ve bir yaşına kadar sürer. Bu dönemde, sinir sisteminin olgunlaşması ile refleksler yerlerini istemli hareketlere bırakır. Bu dönemde istemli hareketlerdeki farklılaşma ve bütünleşme zayıftır. Hareketler amaçlı olmasına karşın, kontrolsüz ve kabadır. Örneğin, bebek bir nesneyi yakalamak istediğinde el, bilek, kol, omuz ve hatta gövdenin tümünün katıldığı kaba bir hareket yapar. Bir başka deyişle elin nesneye uzatılma sürecinde istemli bir hareket olmasına karşın kontrol eksikliği vardır.
2. İlk kontrol evresi: Birinci yaş ile ikinci yaş arası, ilk sene ortaya çıkan ilkel hareketler üzerinde alıştırmalar yapıldığı ve bunların kontrol edildiği evredir. Zihinsel ve psiko-motor süreçlerdeki hızlı gelişme sonucu ilkel hareket yeteneklerinde hızlı bir artış gözlenir. Bu evrede bebekler, temelde denge sağlama, lokopsiko-motor ve manipülatif becerilerde uzmanlaşma ve kontrol kazanma ile ilgilenirler.
İlk kontrol evresinde çocuklar hangi hareketleri yapabilirler?
İlk kontrol evresinde çocuklar aşağıda yer alan hareketli yerine getirebilirler.
• Emekleyerek merdiven çıkar. 13-24 ay
• Taklit ederek top yuvarlar. 13-24 ay
• Çubuğa 4 halka geçirir. 13-24
• Modele bakarak 3 küple kule yapar. 13-24 ay
• Merdivenlerden geriye doğru emekleyerek iner. 13-24 ay
• Çömelir, ayağa kalkar. 13-24 ay
• Eğilerek yerden nesneleri alır. 13-24 ay
• 4 küpten kule yapar. 17-24 ayİlk
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 2-3 Yaş Büyük Kas Yetenekleri nelerdir?
• Çift ayak sıçrar.
• Geri geri yürür.
• Destekle merdiven iner.
• Durağan topa tekme atar.
• Destekle öne takla atar.
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 2-3 Yaş Küçük Kas Hareketleri nelerdir?
• İpe dört boncuk dizebilir.
• Kapı kolu açabilir.
• 5-6 küpten kule yapabilir.
• Kitabın sayfalarını tek tek çevirebilir.
• Kâğıdı ikiye katlar.
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 3-4 Yaş Büyük Kas Yetenekleri nelerdir?
• 20 cm yükseklikten yere atlar.
• Hareketli topa tekme atar.
• Parmak ucunda yürür.
• Üç tekerlekli bisiklete biner.
• Salıncakta sallanır.
• Kaydıraktan kayar.
• Öne takla atar.
• Ayak değiştirerek merdiven çıkar.
• Havadan atılan topu tutar.
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 3-4 Yaş Küçük Kas Hareketleri nelerdir?
• Üç parçalı yapboz yapar.
• Makasla keser.
• Çizgi üzerinden makasla keser.
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 4-5 Yaş Büyük Kas Yetenekleri Küçük Kas Hareketleri nelerdir?
• Tek ayak üzerinde 4-8 saniye durur.
• Değişik yönlere koşar.
• Dengede yürür.
• Çift ayak üzerinde on kez sıçrar.
• 5 cm yükseklikteki ip üzerinden atlar.
• Altı kez geriye sıçrar.
• Top sıçratır ve yakalar.
• Ayak değiştirerek merdiven iner.
• Tek ayak üzerinde beş kere sıçrar.
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 4-5 Yaş Küçük Kas Hareketleri nelerdir?
• Resimde ev, adam, ağaç çizebilir.
• Makasla basit şekiller keser, yapıştırır.
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 5-6 Yaş Büyük Kas Yetenekleri nelerdir?
• Dengede ileri, geri, yanlara yürür.
• İp atlar gibi sıçrar.
• Topa yön vererek sıçratır.
• İki elle top tutar.
• İp atlar.
• Sopa ile topa vurur.
• Paten kayar.
• İki tekerlekli bisiklete biner.
• Kızak kayar.
• Tek ayak üzerinde 10 saniye durur.
• Barfikste 10 saniye asılı bekler.
2-6 Yaş Temel Hareketler Döneminde kazanılan Psiko motor hareketlerden 5-6 Yaş Küçük Kas Hareketleri nelerdir?
• Kalem tutar.
• Büyük harf çizer.
• Bir resmin sınırlarını taşırmadan boyar
• Kalemtıraş kullanır.
• Resim keser.
• Çekiçle çivi çakar.
• İsmini yazar.
• Koşarken yerden nesne alır.
• Küçük harfleri, bakarak çizebilir.
Çocuklarda sanat eğitiminin amaçları nelerdir?
Çocuklarda Sanat eğitiminin en önemli amaçlarından biri görmeyi, işitmeyi, dokunmayı, tat almayı öğretmektedir. Çevresini hakkıyla algılayıp onu biçimlendirmeye yönelmek için gerekli ilk şarttır. Yalnızca bakmak değil “görmek”, yalnızca duymak değil “işitmek”, yalnızca ellerle yoklamak değil, “dokunulanı duymak” üretkenlik için gerekli ilk aşamalardır.
Okulöncesi çocuk için en sevilen oyun malzemeleri nelerdir?
Okulöncesi çocuk için en sevilen oyun malzemeleri kil, kum, boya kalemi, bloklar, bebek, tren, araba, el arabası, telefon vs gibi kolayca kullanılabilen ve elle kontrol altına alınabilenler sayılmaktadır. Bu dönemde bir deliğe silindiri yerleştirmek gibi basit görünen işler defalarca tekrarlanabilmektedir. Okulöncesi çocuk vaktinin çoğunu arkadaşlarıyla oynamaktan ziyade bir eşya, malzeme ile oynamaya verir. Çocuğun dikkatinin dörtte üçü eşyaya ellemek, sekizde biri yürümekle, koşmakla ve atlamakla, sekizde biri faal olmadan seyretmek ve hayale dalmakla geçer. Oğlanlar daha çok fiziksel aktiviteye yönelik malzemeyi, kızlar ise yaratıcı desenleri oluşturabilecekleri malzemeyi seçerler. Okulöncesi çocuk için oyun, oyuncak ve oyun malzemesi öylesine önemlidir ki bunlar olmadığında çocuk hareketlerini azalır ve istenilmeyen davranışlara yönelebilir.
Çocuk renkleri hangi dönemde öğrenir?
Kontrolsüz ve ilkel hareketler döneminde çocuk renk kavramı bilincinden uzaktır. Temel hareketler dönemindeki çocuğun kazandığı önemli bir kazanım da (3-5 yaş) renk olgusudur. Nesneleri büyük-küçük ayırt edebilen çocuk, renkleri de algılamada hızla gelişim gösterir. Nesneleri renkleriyle ayırt edebilir. Bu süreç bazı çocuklarda gecikmeli olarak da görülebilir. Bilinmektedir ki okulöncesi dönemde çocuğun kullandığı renklerin gerçekle bir bağlantısı yoktur. Çocuk hoşuna giden renkleri coşkuyla kullanır.
Renk kavramı çocuklarda kaç yaşında gelişmeye başlar?
Renk kavramı çocuklarda 2-6 yaş civarında gelişmeye başlamaktadır. 5-6 yaşındaki çocuklar çeşitli renkleri ayır edebilmekle birlikte bu ayrım çocuğun renkleri kavradığı anlamına gelmemektedir. Kırmızı, yeşil, sarı, turuncu vb. renkleri bilmekte fakat yeşilin, sarının tonlarını ve serisini ayırt etmekte zorlanabilmektedirler. Yapılan çalışmalar çocukların renk kazanımının erken dönem de hazırlanan eğitim programları ile hızlanabileceğini ortaya koymuştur.
Erken çocukluk eğitiminde rengin psikolojik etkisi hangi sistemlerde etkili olur?
a. Psikolojik Sistemde Renk; beynimizde uyanan bir durumdur.
b. Fizyolojik Sistemde Renk; çeşitli ışık cinslerinin göz retinası üstündeki sinirler vasıtasıyla oluşturduğu fizyolojik olaylardır. Sinir sistemlerimizde renk mevcuttur.
c. Fiziksel Sistemde Renk; ışığın hangi dalga uzunluklarını, hangi oranda bulundurduğuna dair, ölçülerle rakamlarla ifade edilebilen değerleridir. Göz bu dalga titreşimlerini renk sinirleri vasıtasıyla beyne gönderir ve renk görülür.
Erken çocukluk eğitiminin sonlarına doğru (5-6 yaş) ise renk kullanımı nasıl bir gelişim göstermiştir?
Erken çocukluk eğitiminin sonlarına doğru (5-6 yaş) ise renk kullanımı ve algısı biraz da bilinç kazanmaktadır.
Kırmızı rengin eski dönemlerde kullanımı nasıldı?
Özellikle ilkel dönem insanlarının ilk keşfettiği renk kırmızıdır. Ateşinde rengi olan kırmızı ilk insanların mağara duvarlarına çizdiği resimlerde de (İspanya’nın kuzeyindeki Altamira ve Fransa’nın güneyindeki Lascaux Mağaralarında) görülmektedir. Yine arkaik dönem Eski Mısır duvar yazı ve resimlerinde de kırmızı, turuncu ve sarı dikkat çeker. Eski Yunan Klasik dönemde de vazo ve heykeller kırmızı ve maviye boyanırdı. Özetleyecek olursak kırmızının ilk insandan bugüne etkili bir renk olmasında şiddetinin önemi vardır. Ancak rengin psikolojik ve duygusal etkisi göze alındığında kırmızı kullanıldığı yere göre farklılık gösterebilir.
Ana ve ara renklerin psikolojik etkileri nelerdir?
Kırmızı: Birçok anlama gelebilir: enerji, nefret, bir problemin göstergesi, tehlike, fiziksel hastalık, aşk, vb. Kırmızı renk hayati önem taşıyan bir konunun, problemin, duyguların patlaması ya da tehlikenin sinyallerini verebilir, şiddetli bir hastalığı yansıtabilir
Pembe: Kırmızıdan daha az etkili bir ton olarak, geçmişte yaşanan bir problemin ya da hastalığın çözümünü çağrıştırabilir.
Turuncu: Endişeli bir durumu çağrıştırabilir. Özellikle yaşam ile ölüm arasındaki mücadeleyi, azalan enerjinin ya da tehdit edici durumlardan kurtulmanın bir göstergesi olabilir.
Sarı renk: Çocuğun hâlâ ailesine bağımlı olduğunu ifade eder. Çocuk fazla heyecanlıdır.
Yeşil: Sağlıklı bir vücut, büyüme ya da yaşamın yeniliği gibi anlamları çağrıştırır.
Mor: Sıkıntı verici (ağır) bir sorumluluk, ya da birinin “elinin mahkum olduğu bir durum” anlamına gelebilir. Sahip olma ya da kontrol etme ihtiyacına ya da başkalarının kontrolü ve desteğine duyulan ihtiyaca işaret edebilir.
En sık görülen aile tutumları hangileridir?
Otoriter Anne-Baba Tutumu
Gevşek ve Rahat Anne-Baba Tutumu
Dengesiz Anne-Baba Tutumu
Koruyucu, Kucaklayıcı Tutum
İlgisiz ve Kayıtsız Anne-Baba Tutumu
Aile İçinde Demokratik Tutum
Okul öncesi eğitimde örnek öğretmen tutumu nasıl olmalıdır?
1. Günlük eğitim akışı ve etkinlik planı göz önüne alınarak gerekli materyaller ve ortam düzenlenmelidir.
2. Etkinliklerin sadece kapalı alanlarda değil açık alanlarda da yapılmasına özen gösterilmelidir.
3. Etkinlik planında belirtilen güvenlik önlemleri gözden geçirilmelidir.
4. Eğitimci çocuk için rol modeli olduğunu göz önüne alarak jest ve mimiklerine, ses tonuna, vücut diline dikkat etmelidir.
5.Tutum ve davranışları ile çocuğa güvende olduğunu hissettirmeli, tedirgin ve kaygılı tutum ile davranışlardan kaçınmalıdır.
5.Çocukların birbirinden farklı özelliklerde olduğunu göz önüne alarak çocukları birbiri ile karşılaştırmaktan kaçınmalıdır.
6. Günlük akışta etkinlik bölümüne eğitimcinin o gün için planladığı etkinliklerinin tamamı başlık hâlinde yazılmalıdır.
7. Eğitimci her yaş aralığı için ayrı ayrı etkinlik planları hazırlamalı ve bu etkinliklerin isimlerini günlük akışta belirtmelidir.
Pozitif aile iletişimi ve öğretmeniyle olan iletişimi çocuğun sanatsal gelişiminde nasıl etkili olur?
• Çocuğun sanatsal üretimleri dengeli ve güven duygusu içerisinde gelişecektir.
• Çocuğun sosyal ortamlarda iletişim ve sanatsal üretim için kabul görmesini, toplumsallaşmasını sağlayacaktır.
• Sanatsal üretimlerini özgüven içerisinde okul, arkadaş ve ailesiyle paylaşabilirler.
• Kendi kendisine karar verebilir, okul ve aile içi iletişim ve ikna kanallarını açık tutarlar.
• Eleştirmeye ve eleştirilmeye açık, uyumlu olurlar, aynı zamanda etkili iletişim sayesinde sanatsal üretimlerinde sorumluluk alabilirler.
• Arkadaş ve sosyal çevresini daha iyi anlayabilir, problem çözmede çevresinden destek alabilirler. Ekip çalışmasına açıktırlar.
• Sosyal çevresi ve ailesinin fikir, alışkanlık ve deneyimlerinden faydalanabilirler.
İletişim sürecinde önemli bir etmende değerlendirmedir. Değerlendirme süreci ilkeleri nelerdir?
• Değerlendirme çocukların yararına, amaca uygun, geçerli ve güvenilir olmalıdır.
• Değerlendirmede kullanılan veri toplama metotları ve içerik, çocukların yaşlarına ve gelişim özelliklerine uygun olmalıdır.
• Aileler tanıma ve değerlendirme bilgisi için değerli bir kaynak olarak görülmelidir.
• Değerlendirme ve program birleştirilmelidir.
• Çocuklar birbiriyle kıyaslanmak yerine bildikleri ve yapabildikleri şeylerle değerlendirilmelidir.
• Çocuğu bütün olarak tanımak için bütün gelişim alanları değerlendirilmelidir.
• Değerlendirme zaman içinde ve sürekli olmalıdır.
• Bunun için farklı yöntem ve araçlar kullanılmalıdır.
• Değerlendirme çocuğun yardımla ve tek başına yapabileceği şeyleri göstermelidir.
• Eğitimciler ailelere bilgi vermek için değerlendirmelerini rapor etmelidir
Erken çocukluk döneminde "Sevgi" kavramının önemi nedir?
Erken çocukluğun pozitif gelişimi aile içinde olmazsa olmaz kavramlardan biridir. Nasılsa bir bitkinin gelişimi için su temel ihtiyaçtır, sevgide erken çocukluk döneminin en önemli gereksinimidir. Anne, baba ve aile bireylerinin çocuğa göstereceği sevgi çocuğun zeka gelişimini, duygusal gelişimini etkiler. Özellikle anne duygusal gelişimde baba ise zeka gelişiminde büyük katkı sağlar. Çocuğun sanatsal üretimlerinde kişiliğini ortaya koyması, güven duygusu ve sevecenliğini aktarmasını sağlar. Bir üretimde bulunan çocuğun, sevgiyle başının okşanması, bir tebessümle bile ödüllendirilmesi onun gelişimini pozitif yönde destekleyecektir. Öz denetimini ve imgelem gücünü artıracaktır.
Duygusal Becerilerin Sevgiyle Desteklenmesinde Ailenin Önemi nedir?
• Aileler çocuğa karşı tutum ve davranışlarında mümkün olduğunca tutarlı ve kararlı olmalıdır.
• Çocuğun hissettiği duygulara karşı duyarlı olunmalı, bedensel ipuçları ya da davranışlarından çocuğun bir duygu yaşadığı anlaşılıyorsa çocukla bu duygu hakkında konuşulmalıdır.
• Çocukla beraber izlenen bir çizgi film, okunan bir hikâye sonrası kahramanların duyguları ve duyguların sonucu olarak sergiledikleri davranışlar hakkında konuşulmalıdır.
• Çocuğu tanımak için çaba sarf edilmelidir. Çocuğun nelerden hoşlandığı, neleri sevmediği bilinerek bunlar dikkate alınmalıdır.
• Çocuk bir konuda konuşma ihtiyacı içerisinde olduğunda mutlaka dikkatle dinlenmelidir. Dinleme işi başka bir işin yanında ek bir etkinlik olarak yapılmamalı, çocuk özel olarak dinlenmeli ve çocuğa da bu hissettirilmelidir. Dinleme etkinliği sırasında da yaşadığı duyguların anlaşıldığı çocuğa sözel olarak ifade edilmelidir.
• Çocukla birlikte oyun oynamak için fırsatlar yaratılmalıdır. Oyun çocuğun duygularını en rahat ifade edebileceği alan olduğundan oyunun bu özelliğinden yararlanılarak çocuğa duygularını yansıtma fırsatı sağlanmalıdır.
• Aile içi kararlarda çocuğa da söz hakkı verilmeli, bir karar alırken çocuğun fikri ve konuyla ilgili duyguları da dikkate alınmalıdır.
• Çocukların her biri ile ayrı, özel olarak vakit geçirilmelidir. Bu özel paylaşım anları çocuğun anne-babayla ilişkisinin ve iletişiminin güçlenmesini, kendisini daha rahat ifade edebilmesini sağlayacaktır.
• Çocuğun duyguları önemsenmeli ve kabul edilmelidir. Çocuk duyguları hakkında konuşması konusunda cesaretlendirilmelidir.
• Anne-babalar da kendi yaşadıkları duyguları ifade ederek, gerektiğinde düzenleyerek çocuklarına örnek olmalıdır.
• Çocuk olumsuz bir davranış sergilediğinde kendi kendisine yüksek sesle yaşadığı durumu ifade edebilmesi çocuğa öğretilmelidir.
• Çocuğun olumlu davranışları fark edilmeli ve çocuk bu davranışlarından dolayı övülmelidir.
Erken çocuklukta "Disiplin" kavramının önemi nedir?
• Daha erken yaşlarda çocuk sanatsal üretimlerinde planlama yapabilen, organizasyon ve sınırlarını kendisi çizebilen etkinlikler yapabilir.
• Verilen görev sorumlulukları değer hâline dönüştürebilir.
• Kendine güvenir, malzemeyi ve eşyayı düzenli kullanabilir.
• Aile ve okul içi iletişimdeki sınırlarını bilir.
• Duygu, düşünce ve fikirlerini aile, öğretmen ve arkadaşlarıyla paylaşabilir.
• En önemlisi dürtülerini kontrol edebilir ve öz denetim sağlayabilirler.