Çocukluk Sosyolojisine Giriş
Çocukluk araştırmalarında, çocukluk kavramının evirilişini hangi dönemlerde ele alabiliriz?
Çocukluk kavramının evirilişini şu dönemlerde ele alabiliriz 1) Antik Dönem, Eski Yunan ve Roma Dönemi, 2) Ortaçağ Dönemi ve Rönesans, Aydınlanma Dönemi, 3) Sanayi Devrimi ve 19. yüzyıl Kapitalist Gelişim Dönemi, 4) Modern Çocukluk (Postman, 1995) ve Post-Modern Çocukluk dönemleridir.
Antik dönemde çocukluk nasıl bir kavram olarak görülmektedir?
Antik dönemde çocukluk eğitilesi bir varlık olarak görülmektedir.
Antik Mısır’daki çocukların eğitimleri ve yaşantıları nasıldır?
Antik Mısır’daki çocukların çoğu okula gitmez, bunun yerine erkekler babalarından çiftçilik veya diğer zanaatları öğrenir; kızlar annelerinden dikiş, yemek pişirme ve diğer becerileri öğrenirdi. Zengin ailelerin çocukları bazen yazıcı olmayı öğrenmişler ancak burada da kopyalayıp ezberleyerek eğitim almışlar ve çok katı bir disiplin söz konusu olmuştur. Çocuklar için özel oyuncaklar ve kıyafetler bulunmaz hatta iklim gereği de Mısır’daki çocukların büyük bir çoğunluğu kıyafet giymezdi.
17. yüzyıldan başlayarak oluşmuş, kentli orta-üst sınıf aileler, çocuklarının eğitimleri için neler yapmışlardır?
17. yüzyıldan başlayarak oluşmuş, kentli orta-üst sınıf aileler, çocuklarının özellikle eğitimlerine önem vermiş, tutorlar (özel öğretmenler) ile gelişimlerini kontrol altına almaya çalışmışlardır. Dönemin aynı zamanda tutorluk yapmış Rousseau ve Locke gibi ünlü yazarları çocukluk üzerine çalışmalar yapmaya, ebeveynlere çocukların nasıl yetiştirileceğine dönük tavsiyeler vermeye başlamışlardır.
Rousseau tarafından hazırlanan “Emilé ya da Çocuk Eğitimi Üzerine” (Émileou de l’éducation) adlı eserde çocuk eğitimi üzerine ne tür bilgiler verilmektedir?
“Emilé ya da Çocuk Eğitimi Üzerine”dir (Émileou de l’éducation) (Baltacıoğlu, 1925). Bu eserde Rousseau, ilk çocukluk döneminden başlayarak yetişkinliğine kadar hayali çocuğu Emilé’i eğitir; bir çocuğun doğal şartlarda nasıl davranış kazanacağını çeşitli örneklerle anlatmaktadır. Rousseau’ya göre bireyin en iyi öğretmeni kendi doğal çevresidir. Bu öneriler ile çocuğun ayrı, özel oluşuna ve farklılığına vurgu yapar.
Locke “Eğitim Üzerine Bazı Düşünceler” (Some Thoughts Concerning Education) adlı eserinde çocuk eğitimi üzerine ne tür deneyimlere vurgu yapmıştır?
Locke ise “Eğitim Üzerine Bazı Düşünceler” (Some Thoughts Concerning Education) adlı eserinde pratik faydacı ve ferdiyetçi eğitim anlayışı bağlamında deneyimlere vurgu yapar. Locke; çocuğun doğal yetenek ve eğilimlerinin gözlenip saptanmasını, çocuğa doğru ve hakiki erdemlerin benimsetilmesini esas almıştır.
1850'lerden itibaren Osmanlı Devleti’nde görülen çocukların korunmasına dönük önemli gelişmeler nelerdir?
Osmanlı Devleti’nde de çocukların korunmasına dönük önemli gelişmeler görülmektedir. Osmanlı Devleti’nde kurulan ilk çocuk rehabilitasyon merkezi “Niş Çocuk Islahhaneleri”, “Darüşşafaka”, yetimlerin haklarının korunmasına dönük, “Eytam Keseleri ve Emval-i Eytam Nezareti”, I. Meşrutiyet döneminde kurulan sokak çocuklarının barındırılmasına dönük “Darülaceze”, “Darülhayr-i Alî ve sonraki dönemlerde kurulan “Darüleytamlar” vakıf ve devlet kurumları bulunmaktadır.
Modern çocukluk paradigmasının dayandırıldığı önermeler nelerdir?
Bu tartışmalar bağlamında modern çocukluk paradigmasının üç önermeye dayandırılabilir (İnal, 1999):
1. Modern çocukluk paradigması, iyimser bir ilerleme görüşü içermektedir (çocuğa aile içinde ve dış çevrede koruyucu ilginin artması, yasalarla çocuk istismarı ve ihmalinin önlenerek azaltılması, çocuğun ailede emek gücü değil neşe kaynağı olarak görülmesi vb.).
2. Modern çocukluk paradigmasının, rasyonel bir bakış açısıyla kurulduğu ve sürdürüldüğüne ilişkin bir inanç beslenmektedir. 19.yüzyıldan itibaren, çocukların daha iyi nasıl yetiştirileceğine ilişkin olarak ortaya konulan bilimsel çaba, kuram ve uygulamalar, geleneksel bakışa karşıt bir açılımı ifade etmektedir. Bu bağlamda, çocuğa ilişkin bazı bilim dallarının -pediatri gibi geliştirilmesi, modern çocukluk düşüncesinin bilimsel temelli olduğu iddiasına yol açmaktadır.
3. Modern çocukluk paradigmasının, demokratik ilke ve değerler üzerinde yükseldiği düşünülmektedir.
Çocukluk döneminin “gençlik” ve “yaşlılık” yaşam dönemlerinden farklı olmasının nedenleri nelerdir?
“Çocukluk”, “gençlik” ve “yaşlılık” olarak genel betimlenen yaşam dönemlerinin toplumsal özellikler bağlamında nasıl görüldüğü, toplumsal algıdaki yerleri, sorun alanları, beklenti ve istekleri, toplumsal yapı, değer ve özelliklere göre bu dönemlerin inşası gibi sorunlar genel olarak bu dönemlerin sosyolojik boyutunu oluştururken çocukluk, diğer iki yaşam döneminden farklılık arz etmektedir. Bu farklılığın oluşmasının iki nedeni bulunmaktadır. Birincisi çocukluğun bir yaşam dönemi olarak çok zor ve uzun süreçler sonunda var oluşunun kabul edilmesi ve kavramsallaştırılması, diğeri ise “çocukluğun tüm dünyada hem ortak hem farklı yönleri olan bir deneyim olması”dır. (James, 2000). Bu noktadan hareketle çocukluk kendi yaşam alanında anlam kazanan ve kültürel, coğrafi ve dinsel öğretilerden etkilenen bir özellikler bütünüdür ve çocukluk sosyolojisi bu temel problem üzerine kurulmuştur.
Çocukluk sosyolojisinde yeni paradigmanın anahtar özellikleri nelerdir?
Buna göre çocukluk sosyolojisinde yeni paradigmanın anahtar özellikleri şöyledir (Prout, 2015; James, 2015):
• Çocukluk dönemi sosyal bir inşadır. Bu nedenle insan, yaşamının erken yıllarını, öğeleriyle birlikte ele almak için yorumlayıcı bir zemin sunar. Çocukluk biyolojik gelişmemişliğin dışında, insan gruplarının ne doğal ne de evrensel bir özelliğidir fakat birçok toplumun kendine has yapısal ve kültürel bileşeni olarak görülür.
• Çocukluk bir sosyal analiz değişkenidir. Sınıf, sosyal cinsiyet ya da etnik köken gibi diğer değişkenlerden ayrı tutulamaz. Karşılaştırmalı ve kültürlerarası analiz, tekil ya da nevrensel bir fenomenden çok, bir çocukluk çeşitliliğini ortaya çıkarır.
• Çocukların sosyal ilişkileri ve kültürleri, yetişkinlerin endişeleri ve bakış açılarından bağımsız olarak kendi doğal düzenleri içerisinde bir araştırmaya değerdir.
• Çocuklar çevrelerindekilerin ve yaşadıkları toplumun yaşamlarının, kendi sosyal yaşamlarının belirlenmesinde ve inşasında aktif özneler olarak görülmelidir. Çocuklar, sosyal yapının ve sürecin yalnızca pasif özneleri değildirler.
• Etnometodoloji, çocukluk dönemi çalışması için özellikle etkin ve faydalı bir yöntem bilimdir. Etnometodoloji, çocukların sosyolojik verilerin üretimine direkt katılımına ve söz hakkına, deneysel ya da anket şeklindeki araştırmalardan daha fazla olanak tanır.
• Çocukluk, sosyal bilimlerin ikili yorumsamacılığı ile ilişkili bir fenomendir. Bu, çocukluk sosyolojisinde yeni bir paradigmayı bildirmektedir ve aynı zamanda çocukluğun yeniden inşa sürecine bir karşılık vermektir.
Sosyoloji disiplininde, çocukluk araştırmalarının genel çalışma alanlarına verilebilecek örnekler nelerdir?
Çocukluk kavram olarak birçok akademik alanın çalışma zemini içindedir. Bu yüzden disiplinler arası olarak çocukluk çeşitli araştırmalarda ele alınmıştır. Sosyoloji disiplininin kendine has iddiası ve çalışma alanları bağlamında çocukluk makro ve mikro bağlamda ele alınmaktadır. Aşağıda genel çalışma alanlarından birkaç örnek ve öneri verilmiştir: Çocukluğun toplumsal işlevleri ve çocukların toplumda yüklendikleri açık ve gizil roller nelerdir? Çocuk işgücünün ekonomiye katkısı nedir? Toplum içinde bir tüketici kategorisi olarak çocuk nasıl ele alınmalıdır? Anne-babaların kendi ideallerini gerçekleştirme aracı olarak çocukları kullanış biçimleri nelerdir? Toplumların zenginlik ve refah düzeyleri ile çocuklara bakış açıları arasında doğrusal bir ilişki var mıdır? Sosyal, ekonomik, politik, toplumsal cinsiyet ve sınıfsal eşitsizliklerin eğitim uygulamalarında çocuğa olan etkisi nelerdir? Devletin ve kamunun sosyal politikalarında çocuk; korunması mı yoksa güçlendirilmesi gereken bir özne midir? Çocuk suçluluğunun toplumsal kökenleri nelerdir? Çocuk hukukunun gelişmesinde toplumsal ve kültürel yapının etkisi nedir? Farklı kültür ve inanışlarda çocukluğun algılanışı nasıldır? Emek piyasasında çocukluk ve emeğinin korunması, çocuk haklarının gelişimi ve korunmasının toplumsal yönü, dijital eşitsizlik ve çocuk, dijital kültürde çocukluk imgesi (Rydin ve De Leeuw, 2010), toplumsal yaşamda çocuk oyunları ve sosyalleşme (King ve Douai, 2014), çok kültürlü yapılarda çocukluk (Sormaz ve Yüksel, 2012), çocuk istismarı ve medya, çocuk mekansallığı (Ingoldsby ve Smith, 1995), çocukların yaşam coğrafyası, formel ve informal alanlarda çocukluk (O’brien, vd., 2000), çocukların iyilik hali ve sosyal çevrenin etkisi (Karatay, Semerci ve Müderrisoğlu, 2012) gibi konular disiplinler arası çalışma konularına verilecek örnekler arasındadır.
Çocukluk araştırmaları akademik bağlamda kaç bölümde incelenmektedir?
Çocukluk araştırmaları akademik bağlamda iki bölümde incelenmektedir. Birincisi dönemsel olarak çocukluğun araştırılması, ikincisi de toplumsal yaşamda çocukların özne olarak yer aldığı araştırmalardır.
Çocukluk araştırmalarının akademik bağlamda incelenen Birinci dönemi olan çocukluğun araştırılması türünde hangi konular incelenmektedir?
Çocukluk araştırmaları akademik bağlamda iki bölümde incelenmektedir. Birincisi dönemsel olarak çocukluğun araştırılması, ikincisi de toplumsal yaşamda çocukların özne olarak yer aldığı araştırmalardır. Birinci araştırma türünde daha çok toplumsalın çocukluk kavramına dönük algısı diğerinde ise sosyal bir aktör olarak çocuğun ortaya koydukları incelenmektedir. Toplumda var olan bütün sistemler ve bireyler gibi çocukluk da içinde yaşadığı toplum ile döngüsel ve karşılıklı bir ilişki içerisindedir. Bu anlamda ilk olarak çocukluğun çeşitli dönemleri araştırılarak bu dönemlerin aileler, eğitimciler ve kamu yetkilileri tarafından anlaşılmasını sağlamak gerekmektedir.
Çocukluğa dönük çalışmalarda hangi araştırma yöntemleri kullanılmaktadır?
Çocukluğa dönük çalışmaların araştırma yöntemleri incelendiğinde genel olarak gözlem ve ölçmelerin tekrarlanabildiği nicel araştırma tekniklerinin yanı sıra son dönemlerde algıların, olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konulduğu nitel araştırma tekniklerinin artarak kullanılmaya başlandığı görülmektedir. Bunun yanında birçok araştırmada hem nicel hem de nitel araştırma yöntemleri birlikte kullanılmıştır.
Çocukluk araştırmalarında etkili kullanılabilecek araçlardan biri olan gözlem-katılımcı gözlem tekniği nedir açıklayınız?
Çocukluk araştırmalarında etkili kullanılabilecek araçlardan biri gözlem-katılımcı gözlem tekniğidir. Katılımcı gözlem, bir doğal gözlem çeşididir, ancak burada araştırmacı hayatlarına daha derin bir bakış elde etmek için çalıştıkları gruba katılır ve grubun bir parçası olur. Araştırılan grubun yapısı, değerleri, özellikleri, ritüelleri, davranış biçimlerini, birbirleriyle olan ilişkilerini, toplumsal, ekonomik ve kültürel özellikler çerçevesindeki kümelenişleri, rolleri, tutum ve tavır alışları bu teknik ile yakından izlenebilir. Formal ve informal çocuk coğrafyaları, (okul, mahalle, ev gibi) araştırmacıların gözlemleyerek veri toplayacakları yerler konumundadır. Örneğin; bir okul öncesi kurumunda farklı sosyoekonomik ve kültürel coğrafyalardan gelen çocukların bu özelliklerini yansıtma biçimleri, ürettikleri davranış kalıpları ve ilişki biçimleri incelenebilir. Katılımcı gözlem, çocukluk kategorilerine göre yapılacak araştırmalarda da sıklıkla kullanılmaktadır.
Çocukluk sosyolojisinde önemli bulgular sağlayan Biyografiler, anılar ve öz yaşama ait belgeler dönemsel incelemelerde nasıl kullanılmaktadır?
Biyografiler, anılar ve öz yaşama ait belgeler çocukluk sosyolojisinde önemli bulgular sağlayan çalışmalardır ve dönemsel incelemelerde kullanılması elverişli bir yöntemdir. Sosyal bilimlerde sıklıkla kullanılan araştırma yöntemlerinden biri olan yaşam öyküleri, özellikle sosyoloji biliminde kullanıma elverişlidir. Biyografiler ve yaşam öyküleri inanç ve tutumlar bağlamında diğer tekniklerden daha güçlüdür (Giddens, 2005). Yaşam öyküsü görüşmesi, insanlardan bir süre boyunca yaşamlarını belgelemelerinin istendiği nitel bir veri toplama yöntemidir. Hayatlarının kişisel sözleriyle ve kendi kişisel zaman çizgilerini kullanarak kişisel bir açıklamadır. Buna göre, gerçek ya da kurgu olsun, söylenmeye uygun hatırlanan olaylara bağlı, seçici olma eğilimindedirler. Ayrıca bu yöntem katılımcıya diğer tümdengelim yöntemlerinden daha fazla kendini ifade etme gücü verir. Neyin önemli olduğuna, niçin önemli olduğuna karar verme ve kendilerini deneyimin içine yerleştirme konusunda daha belirgin bir rol vererek katılımcıyı güçlendirir. Bunun bir parçası olarak, insanların yaşamlarını değerlendirmelerine, yaşamın ne olacağını ve neden böyle olduğunu netleştirmeye yardımcı olur. Aynı zamanda kişiselin ötesinde bir tarih sağlar, analiz hayatların sosyal bir bağlamda meydana geldiğini, dolayısıyla sosyal olarak inşa edildiğini göstermeye yardımcı olur.
Heywood (2003) çocukluk deneyimlerini yaşatmaya çabalarken kaynaklar ve yöntemler konusunda ne tür uyarılarda bulunmaktadır?
Heywood (2003) ise çocukluk deneyimlerini yaşatmaya çabalarken kaynaklar ve yöntemler konusunda uyarılar yapmaktadır. Ona göre öz yaşam öyküleri çocuğun dünyasına açılan güvenli bir noktaymış gibi görünebilir. Daha yakından bakınca, eldeki metnin kendi geleneklerini içinde barındıran edebî bir tür olduğu fark edilir. Her şeyden önce “belirli bir dönemin penceresinden, bir yaşamın değerlendirilmesi”dir ve bu yüzden geçmişin şekillendirilmesi kaçınılmazdır. İlgi çekici duyumlar beklenirken muhtemelen yazarın yazılı geçmişi kadar, yazdığı andaki durumu da ortaya çıkarabilmektedir. Öz yaşam öykülerinde çocukluklarını yazan kişiler aslında dönemin çocukluk anlayışını ortaya koymaktadır.
Nejat Eczacıbaşı’nın Kuşaktan Kuşağa adlı öz yaşam öyküsünde çocukluk dönemine ait hangi konularda bilgi verilmektedir?
Örneğin Nejat Eczacıbaşı’nın Kuşaktan Kuşağa adlı öz yaşam öyküsünde anlattığı çocukluk dönemi Cumhuriyet öncesi dönemde aile, aile içi ilişkiler, çocukluk, çocukluğa bakış, oyun, eğitim gibi birçok konuda bilgiler vermektedir.
Sözlü tarih nedir ve çocukluk araştırmalarında nasıl kullanılmaktadır?
Ayrıca toplumsal bellek oluşturmada etkili yöntemlerden biri olan sözlü tarih, çocukluk araştırmalarının özellikle dönemsel incelemelerinde kullanılabilir. Sözlü tarih yönteminin en belirgin özelliği bugüne kadar geçmişle ilgili belge yaratmada söz sahibi olamamış olan kesimlerin sesine kulak vermesidir ve bu da tarihin doğasını demokratikleştirmek için bize olanak sağlamaktadır. Sözlü tarih bir tür tarihsel bilinci geliştirme yöntemidir.
Grafik romanlar nedir ve Çocukluk sosyolojisi çalışmalarında nasıl kullanılmaktadır?
Grafik romanlar son dönemde özellikle eğitim bilimleri alanında kullanılan veri toplama tekniklerinden biridir. Grafik roman, çizgi roman içeriğinden oluşan bir kitaptır. Roman kelimesi normalde uzun kurgusal eserleri ifade etse de “grafik roman” terimi geniş bir şekilde uygulanır ve kurgu, kurgusal olmayan ve antolojize çalışmaları içerir. Çocukluk sosyolojisinde araştırılacak konu ya da temalar grafik romanlar ile çocuklara sunulabilir. Grafik romanlar resim ve yazının birlikte yer aldığı, başı ve sonu belli olan, seri hâlde hazırlanmayan, (bilim, bilim kurgu, tarih, toplum, sosyoloji, paleontoloji vb. kompleks veya basit konuları içeren) her yaşta kişiye uygun eserlerdir. Grafik romanlar birbirine bağlı konuların çok sayıda karede ele alındığı yazınlardır. Karakterlerin görselleştiği bu tür yazınlarda çizgiler, yazının yerini almaktadır. İfadeler baloncuklar içinde verildiği için kendine özgün tekniği ve dili vardır (Bucher, 2004; Manning, 2004).
Toplumsalın çocuk algısı, sinema üzerinden nasıl analiz edilebilmektedir?
Toplumsalın çocuk algısı sinema üzerinden de analiz edilebilmektedir. Sinema filmlerindeki çocukluk algısı ve yorumlanışı ile bizatihi çocukluğu ele alan filmler dönemsel özellikleri ile sinema sosyolojisinin yöntemleri ile irdelenmektedir. Sanat ürünlerinde kullanılan çocuk figürü, toplumsalın durumunu, toplumda çocuğun rolünü, çocuk algısını ve bir aktör olarak çocuğun toplumda varlığını yansıtır. Çocukların anlatıda önemli bir rol oynadığı çocuklarla ilgili ve onları temsil eden filmler sinemada neredeyse on dokuzuncu yüzyılın son yıllarında başladığından beri var olmuştur. Çocukluk çok geniş, evrensel bir temadır ve bu evrensel temanın çeşitli film kültürleri ve stilleri arasında nasıl daha özel bir şekilde temsil edildiği incelenmektedir. Bu inceleme yöntemlerinin yanı sıra hem gerçek hayatta hem de incelenen diğer içeriklerde çocuklara konulan isimlerin sosyolojik analizleri, çocuklar ile ilgili atasözlerinin incelenmesi, çocuk dergi ve gazetelerinin analizleri gibi yöntemler de nitel olarak çocukluk dönemi araştırmalarında kullanılmaktadır.