Gelişim: Doğum Öncesinden Yetişkinliğe
Gelişme ve değişme kavramları arasında nasıl bir fark bulunmaktadır?
Gelişim ve değişim kavramları aynı anlama karşılık gelmezler. Gelişme olumlu anlamdadır ve yapıcıdır Hâlbuki değişme olumsuz ve yıkıcı da olabilir. Örneğin yetişkinlik ve yaşlılıktaki değişmeleri duyu işlevleri bakımından (fizyolojik açıdan) ele aldığımızda, duyu organlarının gücünde, kuvvetinde ve sınırlarındaki azalmalar olumsuz olarak nitelenir ancak duygusal gelişim (duygu gelişimi) açısından bakıldığında bir olumluluk gözlemlenir (hoşgörülülük, sabır gibi).
Gelişim Psikoloji alanı bakımından yaş nasıl ele alınmaktadır?
Gelişim Psikolojisi alanı bakımından yaş, sadece biyolojik zamana bağlı bir kavram olarak ele alınmaz. Bu bağlamda, kronolojik, biyolojik, fiziksel, psikolojik ve sosyal yaş kavramlarını ele almakta yarar vardır. Kronolojik yaş, bireyin doğumdan itibaren geçen zamana bağlı olarak sayıyı (yılları) ifade eder. Ancak gelişim psikolojisi uzmanları kronolojik yaşın insanın psikolojik gelişimini açıklama konusunda yeterli olmadığını ileri sürmektedirler. Biyolojik yaş ise bireyin biyolojik bakımdan sağlıklılığı (yani organların sağlıklılığı ile ilişkilidir. Diğer bir ifade ile organların sağlıklılığının bulunulan yaş ile örtüşüp örtüşmediği ile ilgilidir. Fiziksel yaş ise bireyin görünümünü yani bulunduğu yaşı yansıtıp yansıtmadığı ile ilgilidir (daha genç veya daha yaşlı görünmesi gibi). Psikolojik yaş, gelişim psikolojisi açısından, bireyin aynı yaş grubundaki yaşıtlarına kıyasla psikolojik özellikler bakımından (zekâ, öğrenme düzeyi, uyum düzeyi, davranış özellikleri vs.) nerede bulunduğu ile ilgilidir. Sosyal yaş ise yine bireyin bulunduğu yaş grubu itibarıyla içinde yaşanılan toplumda sosyal ilişkilerde nerede bulunduğu, beklenti ve rolleri ne düzeyde gerçekleştirdiği ile ilgilidir.
Büyüme ne anlama gelmektedir?
Büyüme döllenmeden başlayarak gelişimin dönemlerinin bütün süreçlerindeki niceliksel (sayısal) değişimleri (ağırlık, boy, kas ve iskelet sistemindeki değişimler, iç organlardaki değişimler vs.) ifade etmektedir.
Gelişim ne anlama gelmektedir?
Gelişim canlı varlığın yaşamı boyunca geçirdiği tüm değişiklikleri içerir. Bu bağlamda daha genel ve daha kapsamlı bir terimdir. Zaman içinde yapıda, düşüncede veya biyolojik ve çevresel etkilere bağlı olarak insan davranışlarında meydana gelen değişimler ve sürekliliklerdir. Dolayısıyla insan gelişimi kavramı ile insanın yaşam boyunca büyüme, olgunlaşma, fiziksel, sosyal, zihinsel ve dil alanlarındaki süreklilik gösteren değişimler ifade edilmektedir. Bu bağlamda gelişim, değişim ve sürekliliği içinde barındıran hem biyolojik düzenlemenin hem de deneyimsel etkilerin önemli rol oynadığı bir süreci ifade eder.
Gelişim psikoloji bağlamında olgunlaşma ne anlama gelmektedir?
Psikoloji ve Gelişim Psikolojisinde vücut organlarının beklenen işlevleri yerine getirebilmesiyle ilgili olarak gerekli olan fizyolojik güç düzeyine gelmesini ifade eder. Yani yürüme davranışı için organların belli bir olgunluğa erişmesi gerekir, konuşma davranışının gerçekleşmesi için organların belli bir düzeye gelmesi gerekir. Olgunlaşma kalıtıma bağlıdır yani çevresel etkilerden bağımsızdır.
Öğrenme ne anlama gelmektedir?
Tekrar ya da yaşantı sonucu meydana gelen, olumlu ya da olumsuz, süreklilik özelliğine sahip tüm davranışlardır. Dolayısıyla, öğrenmeden bahsedebilmek için davranışlarda bir değişikliğin olması, bu değişikliğin sürekliliğinin (kalıcılığının)
olması ve yaşantılara dayalı olması temel koşullardır.
Hazırbulunuşluk ne anlama gelmektedir?
Bireyin ilgileri, güdülenme (motive olma) düzeyi, psikolojik ve fiziksel sağlık durumu, doğuştan getirdiği yetenekleri, daha önceki yaşantıları, psikolojik ve fiziksel sağlık durumu ile bir bütün olarak bulunulan gelişimsel düzeydir. Bu düzeyi hem kalıtsal donanım hem çevresel faktörler belirler.
Kritik dönem ne anlama gelmektedir?
Doğuştan gelen ve çevresel faktörler tarafından da desteklendiğinde şekillenecek
ve geliştirilecek olan önemli yeteneklerin gelişim dönemleri ve süreçlerindeki önemli zaman dilimlerini ifade eder. Örneğin çocuğun, ilkokula başlamadan önce okul öncesi eğitime devam etmiş olması ilkokul dönemindeki belli davranışları daha etkin bir düzeyde geliştirmesini kolaylaştırdığı yapılan çalışmalarla gösterilmiştir.
Fiziksel gelişim neyi ifade etmektedir?
Fiziksel (bedensel) gelişim, bireyin fiziksel görünümünde meydana gelen tüm yapısal değişimlerdir. Bu gelişim alanının diğer gelişim alanlarına göre gözlemlenmesi, ölçülmesi ve değerlendirilmesi daha kolaydır. Bu yönüyle diğer alanlarda rahatlıkla gözlemlenemeyen ve ölçülemeyen konularda bilgi vermesi bakımından fiziksel gelişim, önemli bir alandır. Boyun uzaması, kilonun artması, kafa çapındaki değişimler, ensesinin kalınlığı, kol ve bacak uzunlukları gibi… Bu alandaki gelişim çocuğun öz bakım becerilerini gerçekleştirmesi bakımından da
oldukça önemli bir role sahiptir.
Gelişim alanlarından motor gelişimle ne ifade edilmektedir?
Motor (hareket/devinsel) gelişim, tüm refleksleri ve hareketleri içeren gelişim alanıdır. Zihinsel gelişime paralel olarak gelişir. İnce ve kaba motor olarak iki başlıkta ele alınır. İnce motor gelişimi bilek, el, parmak kaslarının (yani küçük kasların) kullanımı ile el-göz koordinasyonunu gerektiren hareketleri kapsar. Kaba motor gelişimi ise kol ve bacak kaslarının (büyük kasların) hareketlerini kapsar.
Gelişim alanlarından bilişsel gelişim neyi ifade etmektedir?
Bilişsel gelişim kavramı ile bireylerin algılama, anlama, öğrenme, bağ kurma (neden-sonuç ilişkisi) ve dil gelişimi ile ilgili etkinlikler ele alınır. Bazı yayınlarda dil gelişimi ayrı olarak da ele alınmaktadır. Ancak unutulmamalıdır ki dil gelişimi için bilişsel gelişim ön koşuldur. Örneğin dilsizler ya da sağırlar sözel bir dil kullanamazlar ancak bilişsel gelişimin diğer alanlarını gerçekleştirebilirler.
Gelişim alanlarından psikososyal gelişim neyi ifade etmektedir?
Psikososyal (Duygusal/heyecansal) gelişim ise, çevreden alınan (duyumlanan) tüm uyaranlarla ilgili yaşanan duyguları, bu duyguların ifade şeklini, uyum süreçlerinde kullanım biçimini ve kontrolünü kapsar. Bazı kaynaklarda sosyoduygusal gelişim olarak adlandırılmasının nedeni bu sosyal ortamlarda duyguların ifade şekline yapılan vurgu nedeniyledir.
Gelişim alanlarından cinsel gelişim neyi ifade etmektedir?
Cinsel gelişim alanı cinsel organların fizyolojik olarak büyüyüp gelişmesi olduğu kadar bireyin bu süreçteki davranışlarını da kapsamaktadır.
Gelişimin temel ilkeleri nelerdir?
- Gelişim, kalıtım ve çevreyle etkileşimin getirdiği öğrenmeler sonucu oluşur ve bunların bir ürünüdür.
- Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.
- Gelişimin kendine özgü bir şeması vardır.
- Yukarıdan Aşağıya Prensibi
- Merkezden (içten) Dışa Prensibi.
- Gelişim genelden özele doğrudur
- Gelişim “süreklilik” gösterir ve belli aşamaları gerektirir.
- Gelişim dönemler hâlindedir.
- Gelişim değişik alanlarda farklı hızlarda gerçekleşir.
- Gelişim düzenlidir ve değişmez bir sıra izler.
- Gelişim bir bütündür ve tüm alanlar birbiriyle etkileşim hâlindedir.
Doğum öncesi dönemin evreleri nelerdir?
Doğum öncesi dönem üç ayrı ve alt evrede ele alınır.
- Germinal Evre (Ovum Evresi): Döllenmeden başlayıp ikinci haftanın sonuna
kadar sürer. - Emriyo Evresi (Embriyonik Evre) Doğum öncesi dönemde en önemli evre olarak ifade edilir. Bu evrede Embriyonun üç tabakasının (ektoderm, mezoderm ve endoderm) biçimlenmesiyle birlikte diğer taraftan yaşam destek sistemleri olan amnion, göbek kordonu ve plasenta gelişir. Döllenmeden sonra üçüncü haftada sinir hücreleri gelişmeye, gözler ve kalp oluşmaya başlar. Dördüncü hafta içinde ise üregenital organlar belirginleşir,
kol ve bacaklar tomurcuk hâlini alır, kan damarları ortaya çıkar. Beşinci haftadan sekizinci haftaya kadar kollar ve bacaklar farklılaşmaya başlar, yüz belirsiz de olsa biçimlenmeye başlar ve boşaltım sistemi de gelişir. - Fetal Evre (Fetüs Evresi) Normal döllenmeden sonra iki aylıktan doğuma
kadar yaklaşık 7 ay devam eden evredir. Diğer evrelere kıyasla daha az önem arzeden bir evredir. Bu evrede ortaya çıkmış olan sistemler büyürler, gelişirler. Bu gelişmeler içinde, sinir sistemindeki gelişme merkezden dışa doğrudur.
Bebeğin doğumla gelen özellikleri nelerdir?
Bebekler şu özelliklerle birlikte doğarlar:
- Görme duyusu oldukça gelişmiştir. Her iki gözünü bir tek nesne üzerinde odaklayabilir, hareket eden bir objeyi izleyebilir ve bazı renkleri ayırt edebilir.
- Yeni doğan bebeklerin kulağı çok geniş bir ses bandına tepkide bulunabilir. Gerçekte bebeğin en fazla duyarlılık gösterdiği ses insan sesidir. Ayrıca sesin geldiği yöne başını çevirerek uygun davranışı gösterebilir.
- Yeni doğanda koklama ve tat alma duyuları da gelişmiştir. 1-2 günlük yeni doğan bebek, dört temel tadı (tatlı, ekşi, acı, tuzlu) algılayabilir. 1-2 haftadan itibaren de annesinin ten kokusunu diğer kokulardan ayırt edebilir konuma gelir.
- Yapılan araştırmalar yeni doğan bebeğin hem operant hem de klasik koşullama yoluyla öğrenebildiğini göstermiştir.
- Bebek, hepsi de yaşamı sürdürmeye katkıda bulunan emme, öksürme, esneme, hapşırma ve kusma reflekslerinin yanı sıra göz kırpma, tonik boyun ve moro reflekslerine de sahiptir.
Bebeklik dönemi hangi zaman aralığını kapsamaktadır?
Bebeklik dönemi 0-2 yaş arası, büyüme ve gelişmenin (özellikle fiziksel açıdan) oldukça hızlı olduğu bir dönemdir.
Biliş kelimesi ne anlama gelmektedir?
Biliş (cognition) terimi, temelde bilmek anlamında olup, öğrenmeyi, anlamayı, kavramayı, düşünmeyi ve problem çözmeye dayalı bağ kurmayı (yani bu bağlamdaki zihinsel faaliyetleri) anlatır.
Piaget’e göre bilişsel gelişime etki eden faktörler nelerdir?
Deneyim (yaşantı): Zihin gelişimi bireyin çevresiyle etkileşiminden ve yaşantı zenginliğinden etkilenir. Olgunlaşma ve Zekâ: Bireyin kalıtım yoluyla sahip olduğu zekâ ile olgunlaşma ne kadar paralellik gösterirse hatta olgunlaşma yaş grubuna göre daha önce gelişmeye başlar ise bu bilişsel gelişim o oranda olumlu gelişecektir. Sosyal Etkileşim (kültürel/toplumsal aktarım): Bireyin içine doğduğu aile ve kültür ortamının çocuk yetiştirmeye ilişkin tutumları, çocukla etkileşim şekilleri, bilgiyi işleme, biçimleri, uyaran zenginliği vb. faktörler bilişsel gelişimi o yönde etkiler. Dengeleme: Öğrenilen bilgiler önce dengesizliğe neden olur (çünkü yeni bir bilgidir ve ne olduğu kavranmaya çalışılır) sonra dengeye kavuşur (öğrenilir ve bilinir). Bilişsel dengenin bozulduğu durumlarda daha kolay ve erken dengeye ulaşan bireyler, uyum sağlama ve bilişsel gelişimde diğerlerine göre daha önde olurlar.
Piaget’e göre bilişsel gelişim evreleri nelerdir?
Piaget’e göre dört bilişsel gelişim evresi vardır. Bu evreler şunlardır:
1. Duyu-Hareket (sensori-motor) Evresi (0-2 yaş)
2. İşlem Öncesi (pre-operational) Evre (2-7 yaş)
3. Somut İşlemler Dönemi (7-12 yaş)
4. Soyut İşlemler Dönemi (12 yaş ve sonrası)
Bebeklik döneminde bilişsel gelişimin evreleri nelerdir?
Bilişsel Gelişim kendi içinde altı evreden oluşmaktadır. Bunlar da şu şekilde sıralanmaktadır.
- Reflekslerin Kullanılması Evresi (0-1 ay). Örneğin emme refleksi, yakalama refleksi.
- Birincil Döngüsel Tepkiler Evresi (1-4 ay). Bebeğin rastlantısal olarak yaptığı ve kendi bedeniyle ilgili olan bir davranışı tekrar etmesidir. Örneğin parmağını emmesi.
- İkincil Döngüsel Tepkiler Evresi (4-8/10 ay). Bebeğin rastlantısal olarak yaptığı ancak kendi bedeni dışında olan bir davranışı
tekrar etmesidir. Örneğin ses çıkaran oyuncağını tekrar tekrar sallaması. - İkincil Şemaların Koordinasyonu Evresi (8/10-12 ay). Amaca yönelik davranışlarda bulunma evresidir. Örneğin acıktığında biberonuna uzanması.
- Üçüncü Döngüsel Tepkiler Evresi (12-18 ay). Yeni davranışların denendiği ve deneme yanılma öğrenmelerinin yaşandığı evredir. Örneğin bir oyuncağını, her yönden görmek için sürekli çevirmesi, oyuncağını bir kutuya koymaya çalışması gibi.
- Düşüncenin Başlangıcı (ilk problem çözme) Evresi (18-24 ay). Karşılaştığı ve kendince problem olan bir durumu çözme girişimi evresidir. Örneğin masanın altına düşen oyuncağını almak için sandalyelerin arasından geçme, masanın başka bir kısmından oyuncağına ulaşma girişimleri ve sonunda alma davranışı gibi.
Bebeklik döneminde duygusal ve sosyal gelişim nasıldır?
Bebeklik dönemi duygusal gelişim evresinde başlangıçta basit ve birbirinden ayırt edilemeyen bazı duygu durumlarına ilişkin davranışlar görülür. Sonrasında ise bu davranışların yerini uyaranlara göre farklılaşan belirli duygu ifadeleri gözlemlenir. Buradaki duygu durum davranışlarının bir özelliği herhangi bir uyarıma gösterilen tepkilerin şiddetinin değişik olmasıdır. Burada hiddet ve korku türünden tepkiler en şiddetli olanlardır. Bu tepkiler süre olarak kısadır fakat ton ve ses düzeyi olarak şiddetlidir ve sık sık ortaya çıkar. Böyle durumlarda bebeğin dikkati başka tarafa çekildiği zaman duygu durumu da değişebilmektedir. Bunun nedeni ise zihinsel gelişme düzeyinin henüz tam olmadığındandır. Diğer duygusal tepkiler arasında merak, neşe ve sevgi duygusu yer almaktadır.
Karşılıklı sosyalleşme ne anlama gelmektedir?
Gelişim psikolojisi alanında uzun bir süre, çocukların sosyalleşme davranışlarının anne babaları ile etkileşimlerinde tek yönlü bir süreç olduğu kanaati vardı. Yani çocukların sosyalleşme davranışı anne babalar tarafından kazandırılan bir süreç olarak ele alınır. Ne var ki daha sonra yapılan çalışmalar
bunun çift yönlü bir etkileşim olduğunu ortaya koydu ve buna karşılıklı sosyalleşme adı verildi. Yani anne babaların çocukların sosyalleşmelerine katkıda bulunmalarının yanı sıra çocukların da (hatta bebeklerin de) anne babaların sosyalleşmesine katkıda bulundukları ortaya konuldu. Bu karşılıklı sosyalleşme anne-baba ve çocuk arasında âdeta eş zamanlı bir dans, hareketler birlikteliği, karşılıklı taklit davranışları, karşılıklı benzer davranışlar (eşleşen davranışlar) biçimi olarak değerlendirilmeye başlandı (örneğin karşılıklı dil çıkarma, karşılıklı gülümseme, karşılıklı egzersiz vb.).
İlk çocukluk dönemi hangi zaman aralığını kapsamaktadır?
İlk çocukluk dönemi 2-6 yaş arasını kapsamaktadır ve okul öncesi dönem olarak da adlandırılabilmektedir.
İlk çocukluk döneminin karakteristik özellikleri nelerdir?
Bu dönem, çocuğun etkin bir biçimde dış dünya ile etkileşimde bulunduğu, yaşamla ilgili temel becerilerin kazanılmaya başlandığı, dilde ve kişilik alanında da önemli değişimlerin olduğu bir dönemdir. Bu dönemin bir diğer karakteristik özelliği araştırma, keşfetme çağı olmasıdır. Bu dönemde çocuğun
çevreyi kontrol etme davranışı söz konusudur ancak çevreyi kontrol edebilmesi için önce kendini kontrol edebilmesi gerektiği için kontrolde zorlanılan bir dönemdir. Burada çocuk, kişiliğini geliştirmek ister ve bağımsızlık arzusundadır, özerk bir şekilde davranmak ister. Ancak çevre buna izin vermez. Bu nedenle engellenmeye karşı inatçılık davranışı gösterir. Aynı zamanda korkulu rüyalar görür.
İlk çocukluk dönemi Piaget'in kuramında hangi döneme denk gelmektedir ve bu dönem kaça ayrılmaktadır?
Bu dönem Piaget’e göre (ve hemen hemen bütün gelişim psikologlarına göre) bilişsel gelişim açısından işlem öncesi dönemdir. İşlem öncesi dönem kendi içinde ikiye ayrılmaktadır.
- Sembolik Dönem (18/24-4/5 yaş): Sembolik dönem, dil ve kavram gelişiminin ve bu gelişimin de hızlı olduğu bir dönemdir.
- Sezgisel Dönem (4/5-6/7 yaş): Sezgisel dönem ise çocukların mantık kurallarına uygun düşünme ya da neden-sonuç ilişkisi kurmak yerine problem çözmede sezgileriyle hareket etmesini ifade eder.
Sembolik döneme has düşünce tarzları nelerdir?
Sembolik dönemde çocukların hayal dünyası oldukça geniştir ve gerçek ile masalı birbirinden ayırt edemez (magical thinking= büyüsel ve doğa üstü düşünce). Bir başka düşünce tarzı animizmdir. Yani cansız nesnelere canlıymış gibi yüklemelerde bulunmalarıdır. İlk çocukluk döneminde görülen bir diğer düşünce özelliği yapaycılıktır. Bu, doğal olayları bir insanın yaptığına inanmaktır. Ben-merkezcilik (egosantrizm) de bir başka düşünce biçimidir. Herkesin dış dünyayı kendisi gibi algıladığını düşünür. Çığlık atmaktan hoşlanan ve bunu oyuna dönüştüren çocuk herkesin çığlık atmasını ve çığlık atarak oynamasını bekleyebilir.
İlk çocukluk döneminde ailenin ve çevrenin çocuktan beklentileri nelerdir?
Ailelerin ve çevrenin bu dönem çocuğundan ortak beklentileri vardır. Bunlar, katı yiyecekleri artık tam olarak yiyebilmesi, boşaltımını kontrol edebilmesi, doğru kelimelerle konuşabilmesi, okul çağına kadar dilini geliştirebilmesi, aile bireyleri ile daha olgun bir bağlılık kurması (örneğin almayı bildiği gibi vermesini de bilmesi gibi) ve öz bakım becerilerini gerçekleştirebilmesidir. Bu beklentilere ilişkin ortamlar oluşturulduğunda çocukların da bu beklentileri yerine getirdikleri gözlemlenir.
İlk çocukluk döneminin heyecanların dengesizliği olarak adlandırılmasının sebebi nedir?
Bu dönemde heyecansal durumlar kuvvetlidir. Bu bağlamda bu dönemi heyecanların dengesizliği dönemi olarak adlandırmak mümkündür. Örneğin
çocuk yorgun olduğunda, istediğini elde edemediğinde ya da engellendiğinde tepkilerinin şiddeti ve yoğunluğu yüksektir. Çocuk yeni durumlara uyum sağlaması gerektiğinde de duygu durumu olumsuz anlamda değişiklik gösterir.
İlk çocukluk dönemindeki çocukların sağlıkla ilgili yaşantıları nasıldır?
Bu dönem sağlık bakımından hastalıklar dönemi olarak da adlandırılır. Çünkü solunum ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının fazlaca görüldüğü bir dönemdir. Erkek çocuklar kızlara oranla daha az hasta olurlar ancak hastalıkları kızlara göre daha şiddetlidir. Bu hastalıkların çoğu fizyolojik kökenlidir, bazen psikosomatik kökenli hastalıklara da rastlanır. Psikosomatik hastalıklar büyük bir oranda anne-baba ve çocuk arasındaki gerginliklerden kaynaklanır. Sağlığa etki eden bir başka faktör ise çocukların doğum sırasıdır. İlk çocuklar genellikle daha sağlıklı olurlar. Bu dönemde hafif kazalar da fazla görülür ve erkek çocuklarda daha fazla rastlanır. Bu kazaların nedenleri arasında anne baba tutumu, çocuğun yetiştiği ortam olmakla birlikte bir diğer unsur da dikkat eksikliği ve hiperaktif bozukluktur (DEHB).
İlk çocukluk dönemindeki çocukların uyku alışkanlıkları nasıldır?
Çocukların bu dönemde uyku alışkınlıkları değişir. Dönemin sonlarına doğru çocuk artık gündüz uyumak istemez ve bu isteği oldukça doğaldır. Ancak gerek çoğu anne baba gerekse çoğu okul öncesi kurumlarda görev yapan öğretmen çocuğa gündüz uyuması konusunda ısrarcı ve bazen de şantajcı davranışlarda bulunurlar ve çocuğu istemediği bir davranışa zorlarlar. Bu da çocuk ile anne-baba ya da çocuk ile öğretmen arasındaki önemli gerginliklerin nedenlerinden biridir.
İlk çocukluk döneminde psikosoyal gelişim çerçevesinde çocuğun beceri kazanması ne sebeple oldukça önemlidir?
İlk çocukluk döneminde beceri kazanmanın çocuğun hayatında, kendine güven, yeterlilik duygusu, bağımsızlık duygusu, bir şeyi yapabileceğine olan inanç, bir şeye motive olma ve belki de en önemlisi kendisi hakkında kavramların olumlu yönde gelişmesiyle ilintili olarak olumlu benlik algısı (olumlu kişilik gelişimi) bakımından çok büyük önemi vardır. Ayrıca çocuk ne kadar çok beceriye sahip olursa evde yalnız kalmaktan canı sıkılmayacak, gereksiz ve sağlıksız biçimde sanal ortamlardaki oyunlara ihtiyaç duymayacaktır.
İlk çocukluk döneminde psikomotor gelişim kapsamında çocuğun neler yapması beklenir?
Üç yaşındaki bir çocuk çatal kullanarak yemek yiyebilir. Dört-beş yaşlarında giysilerinin düğmelerini ilikleyebilir, fermuarını açıp kapayabilir. Beş-altı yaşındaki bir çocuk makasla, bir resmi çizgilerinden büyük hatalar yapmadan kesebilir. Hamurlarla anlamlı şekiller yapabilir, çizgilerle belirlenmiş alanları taşırmadan resimleri boyayabilir, çok basit olsa bile insan resmi çizebilir. Dönemin başlarında her iki elini de ortak kullanabilen çocukta dört-altı yaşlarında el üstünlüğü yerleşir. Bu durum tamamen beynin bölümlerinin (sağ ya da sol hemisferin) işleyişi ve dominant oluşu ile ilişkilidir. Daha çok da sağ el üstünlüğü görülür.Yürüme becerisi de bu dönemde iyice yerleşir. Ardından zıplama, sıçrama, atlama, koşma gibi becerilerin kazanıldığı görülür. Üç yaşlarında kollarını sallayarak yürümeye başlarlar, köşelerde durmadan yürümelerine devam edebilirler, beş-altı yaşlarında ip atlayabilirler, olanak sağlanırsa kayak da yapabilirler.
İlk çocukluk döneminde okul öncesi eğitim kurumları ne sebeple önemlidir?
Bu dönemde, okul öncesi eğitim kurumları çocuklar için yeni bir arkadaş çevresi, zengin bir oyun ortamı ve çeşitli deneyimler kazanabileceği bir yer olması nedeni ile oldukça önemlidir. Çocukların öğrenmelerinin bu yaşlarda oldukça hızlı olduğu düşünüldüğünde, eğitim kurumlarının, evde çocuğa sağlanamayan bazı imkânları mümkün olduğu kadar sağlaması çocukta becerilerin gelişimi ve öz güven kazanması bakımından büyük önem taşımaktadır. Çocuğa en uygun oyun ortamı sağlayan okul öncesi eğitim kurumları, çocuğun bağımsızlık kazanmasını, sosyal ve zihinsel gelişimini sağlarken tüm gelişim alanlarını da destekler.
Son çocukluk dönemi hangi zaman aralığını kapsar?
Bu dönem 6/7-11/13 yaş dönemini kapsar ve okul yılları olarak da adlandırılır.
Son çocukluk döneminin karakteristik özellikleri nelerdir?
Bu dönemin en önemli özelliği çocuğun ev ortamından ayrılıp başka bir çevreye yani okula gitmesidir.Okul dönemi çocuğunda bağımsız olma arzusu daha da artmıştır. Buna dayalı olarak, bazı davranışları büyükleri tarafından ukalalık olarak adlandırılır.Dönemin ikinci bir karakteristiği gruplaşma davranışıdır. Bir gruba girme isteği çocuğu oldukça fazla etkiler ve bu etkiler giyiminde, ses tonunda, yürüyüşünde, oyunlarında, elde etmek istediği
oyuncak türlerinde vb. açıkça gözlemlenir.
Son çocukluk döneminde fiziksel gelişim nasıldır?
Dönemin başından itibaren çoğu çocukta iştah artışı görülür. Bunun en önemli iki nedeni ailelerin, çocuklara beklentileri konusundaki baskı yapmaları ve çocukların sosyal bakımdan istenmediklerini düşünmeleridir. Bu dönemde vücut oranlarında da değişmeler gözlemlenir. Vücut şekli yetişkininkine benzeme yönündedir. Süt dişlerinin yerine asıl dişler gelmiştir, ağız ve çene yapısı değişmiştir. Dönem sonuna doğru alın yassılaşır, burun büyür, bedenin üst kısmı uzar, boy uzar, kol ve bacaklar incelir (çünkü kaslar bu dönemde yeterince gelişmez). Bu bağlamda son çocukluk dönemi insan hayatının en çirkin dönemi olarak adlandırılır.
Son çocukluk döneminde bilişsel gelişim nasıldır?
Bu dönem bilişsel gelişim bakımından Piaget’nin Somut İşlemler evresi olarak adlandırdığı dönemdir. Çocuk ben-merkezci düşünceden uzaklaşmakta, başkalarının algısını düşünebilmekte, olayları başkalarının gözünden görmeye başlamakta, onların ne düşünebileceklerini hissetmeye başlamakta, kendi hissettiklerini fark etmeye başlamakta ve akıl yürütebilme şekillerini açıklayabilmeye başlamaktadırlar. Hatta başkalarının kendi düşüncesinden farklı düşünebileceğini de anlamaya başlamaktadırlar. Bu dönemde somut nesnelerle ilgili sembollerin sistematik ve mantıklı bir biçimde işlenmesi ve kontrol edilmesi görülür. sembollerle ilgili temel aritmetik işlemler bu dönemin başlarında somut olmaları koşulu ile yapılabilir.
Son çocukluk döneminde duygusal gelişim nasıldır?
Çocuk, kısa bir zamanda aşırı heyecanların ve özellikle hoş olmayan heyecan ifade ve davranışlarının arkadaşları tarafından hoş karşılanmadığını anlar. Dolayısıyla bu tür heyecan durumlarını kontrol eder. Bu dönemde olumlu heyecanlar daha fazladır. Paylaşma davranışında artma, egosantrik düşünce ve davranışlarda ise azalma görülür. Duygusal gelişim bağlamında, okul döneminde çocuk öz kimliğini aramaya başlar. Beden ile beyin somut bir düzeyde işlev gören bir kaynak olarak kullanılır. Çocuk bu dönemdeki ilişkilerinde başkalarına bağımlıdır. Toplumsal bakımdan kabul edilen birisi olmayı istediği için, duygularını denetimli olarak dışa vurur. Dünyaya daha geniş bir anlamda bağlanma, çocuğun duygusal destek kaynaklarında değişim sağlar.
Son çocukluk döneminde korku ve hiddet duygusu nasıl deneyimlenir?
Korku duygusu bağlamında; korkuyu doğuran durumlar değişmiştir. Hayalî olan şeyler nesnel olanlara kıyasla daha fazla korku yaratır. Belirli bir nedene bağlı olmayan endişe hâlleri gözlemlenir. Hiddet duygusu bağlamında; bu heyecanı uyandıran durumlar çoktur. Çünkü bağımsızlık duygusu artmaktadır. Bu bağlamda, çocuğun eleştirilmesi, engellenmesi hele hele başka çocuklarla kıyaslanması hiddeti en fazla ortaya çıkaran durumlardır. Hiddetin ifadesinde de farklılıklar vardır, çocuk artık yere yatma, bağırma, çağırma, vurup kırma şeklinde değil sözel olarak karşı çıkma veya surat atma, küsme şeklinde davranışlar gösterir.
Son çocukluk döneminde sosyal gelişim nasıldır?
Bu dönemde çok hızlı bir sosyal gelişme gözlemlenir; çocuk kendine yönelik, bencil, uyuşulmaz bir kişi olmaktan çıkar, yaşıtlarından oluşan bir grubun iş birliğine yönelik, uyumlu bir kişi olur. Böylece olgun davranış şemaları yerleşmeye başlar. Beraberce spor, eğlenme, oyun oynama, sinemaya gitme davranışları gözlemlenir. Erkek çocuklar dışarıda belli yerlerde bir araya gelmeyi tercih ederken kız çocuklar genellikle gruptan birinin evini seçerler. Sosyal gelişimde arkadaşlar genellikle aynı cinsten seçilir. Bu seçimde de bazı faktörler rol oynar; ilgiler, neşelilik, dürüstlük, kişilik, görünüş, sosyoekonomik
düzey bakımından benzerlikler gibi.Okul çocuklarının duygusal tepkileri ve sosyal ilişkileri, birbirlerini gözleyerek ve birbirinden etkilenerek gelişir.
Ergenlik dönemi hangi zaman aralığını kapsar?
Ergenlik dönemi, bütün gelişme alanlarında olgunlaşmanın olduğu bir dönemdir. 11 yaşlarından başlayıp 21 yaşlarına kadar devam eder.
Ergenlik dönemi boyunca başarılması gereken gelişimsel görevler nelerdir?
Ergenlik dönemi boyunca başarılması gereken gelişimsel görevler vardır. Bunları şöyle sıralamak mümkündür:
- Fiziksel yapının ve görünümün benimsenmesi
- Akranlarla yeni ve daha olgun ilişkilerin kurulması
- Cinsiyetin benimsenmesi
- Emosyonel (heyecansal) bağımsızlık
- Ekonomik bağımsızlık ya da bir mesleğe hazırlık
- Hayat Felsefesi edinilmesi
Ergenlik kaç döneme ayrılmaktadır?
Ergenlik genellikle üç dönemde ele alınır.
- İlk Ergenlik (Erinlik, Ergenlik öncesi, püberte) (kızlarda 11-14, erkeklerde 13-15 yaş arası dönem)
- Orta Ergenlik (Kızlarda 14-16 yaş, erkeklerde 15-17 yaş arası dönem)
- Son Ergenlik (Kızlarda 16-21 yaş, erkeklerde, 17-21 yaş arası dönem)
Ergenlikte özellikle erinlikte görülen fiziksel gelişim özellikleri nelerdir?
Kadınlarda görülen değişimler Göğüslerde büyüme, Genital bölge ve koltuk altında kıllanma, Boyda uzama, Kalçada genişleme, Âdet (regl) görme, Ağırlıkta (kiloda) artış, Yüz bölgesinde yağlanma ve sivilcedir. Erkeklerde görülen değişimler ise Peniste ve testislerde büyüme, Genital bölge ve koltuk altında kıllanma, boyda uzama, Omuzlarda genişleme, Yüzde ve bıyık bölgesinde kıllanma, Sesin kalınlaşması, Kiloda artış ve Yüz bölgesinde yağlanma ve sivilcedir.
Ergenlik döneminde bilişsel gelişim nasıldır?
Soyut işlemler düşüncesi ergenlik döneminin başlangıcı ile başlayıp ergenlik döneminin sonuna kadar devam eder. Soyut işlemler, sembollerin mantık ve akıl yürütmelerle ilgili olarak soyut kavramlarla kullanılmasıdır. Yani soyut işlemler; analitik düşünme, soyut düşüncenin analiz edilmesi, sentezlenmesi ve değerlendirilmesini içerir.
Piaget ve arkadaşlarına göre, soyut düşüncenin oluşabilmesi için gerekli olan düşünce biçimleri nelerdir?
Piaget ve arkadaşlarına göre, soyut düşüncenin oluşabilmesi için dört temel düşünce biçiminin bu dönemde gözlemlenmesi gerekmektedir. Bunlar:
a. Mantıksal düşünme ve akıl yürütme
b. Varsayımsal düşünebilme
c. Soyut düşünme
d. Metabiliş ve içe bakış
Ergenlikte psikosoyal gelişim nasıldır?
Ergenlik döneminde psikomotor gelişim bakımından kızlarda ve erkeklerde farklılıklar vardır. Erkeklerde ergenlik dönemi başından sonuna kadar atletik becerilerde, kas gelişiminde, güç ve fiziksel dayanıklılıkta hızlı bir artış görülür. Bu bağlamda ergenlik dönemi aslında üşümenin ve hastalanmanın az görüldüğü bir dönemdir. Kızlarda ise motor gelişimi alanında erkeklerde sıralanan bu değişimler erkeklerdeki kadar hızlı değildir, ergenliğin başından 14 yaşlarına kadar bu alanlarda bir yavaşlık görülür. Benzer şekilde koşma, uzun atlama ve sıçrama gibi davranışlarda da kızlar ile erkeler arasında farklılıklar vardır (erkekler lehine). Ergenlikte yaşanan bu hızlı değişimler nedeniyle gözlemlenen en önemli davranış sakarlıktır. Bu sakarlığın ergenlik dönemi sonunda iyice azaldığı görülür. Kaba ve ince motor beceriler bakımından ise ince motor becerilerde, kızların erkeklerden daha önde oldukları görülür. Aynı zamanda el-kol ve göz koordinasyonu, esneklik ve denge gerektiren işlerde de kızların erkeklerden daha önde oldukları görülmektedir.
Kohlberg'e göre çocukluk döneminde gelişmeye başlayan ahlaksal düşüncenin gelişim aşamalrı nelerdir?
Kohlberg, çocukluk döneminde gelişmeye başlayan ahlaksal düşüncenin gelişimini yedi aşamada ele alır:
1. Aşama: Ceza ve itaat yönelimi: Davranış bütünüyle dış etkenlere bağlıdır. Cezalandırılan davranış yanlış(kötü), ödüllendirilen davranış doğrudur (iyidir).
2. Aşama: Bireysellik, amaca yönelik değiş tokuş: Gereksinimleri gideren her şey birey tarafından doğru kabul edilir. Başkalarıyla kurulan etkin iletişim, dürüst bir alışveriş, bireye doğru yolda olduğunu hissettirir. Başkalarıyla yapılan anlaşmalar değerlidir, sözlere önem verilir.
3. Aşama: İyi çocuk yönelimi: Birey kendisinden bekleneni yapmayı doğru kabul eder. Bireyin davranışları, aile bireylerini ve sevdiklerini mutlu ya da tatmin etme yönündedir.
4. Aşama: Yasa ve düzen yönelimi: Bireyin algısı dördüncü aşamada aileyi aşarak topluma taşmıştır. Bir birey olarak görevlerini yerine getirmek, yasalara ve yasayı temsil eden otoriteye itaat etmek ahlaksal davranış olarak kabul görür.
5. Aşama: Toplumla sözleşme yönelimi: Yasalar bireyin gözünde önemlidir fakat bu aşamada yasalar gerektiği takdirde tekrar gözden geçirilebilen sözleşmeler olarak değerlendirilir.
6. Aşama: Evrensel ahlak ilkeleri: Bu aşamada birey düşünce sistemini temel ahlak ilkelerine dayandırır.
7. Aşama: Kutsallıktan kaynaklanan ahlak anlayışı: Bu aşamada birey; kendisi, toplum ve insanlığın ötesinde evrensel bir düzen arayışına girerek, bu evrensel düzene uyumlu bir hayat yaşamayı amaçlar.