Drama ve Dramanın Boyutları
Dramanın en genel anlamdaki tanımı nedir?
Dramanın tek bir tanımını yapmak oldukça zordur. Ancak en genel anlamda drama, doğaçlama ve rol oynama gibi tiyatro ve drama tekniklerinin kullanıldığı, bir grup çalışması içinde bireylerin bir yaşantıyı, olayı, fikri, soyut bir kavramı ya da davranışı oyunsu süreçlerle canlandırması olarak tanımlanabilir.
Dram kelimesi Türkçe ve başka dillerde hangi anlamda kullanılır?
Dram kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğünde “Sahnede oynanmak için yazılmış oyun, drama; acıklı, üzüntülü olayları, bazen güldürücü yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu ya da televizyon filmi; acıklı olay; tiyatro edebiyatı” olarak tanımlanmıştır. Türkçede kullanılan dram kavramı ise Fransızcadaki “drame”den gelmektedir ve burjuva tiyatrosu anlamını taşımaktadır Dram Yunancada bir şey yapmak ya da yapılan bir şey anlamında kullanılmakta olup lirik ve epik yanında üçüncü bir yazın alanıdır. Dram, sahnede oynanmak üzere konuşmalarla ve hareketlerle gelişen karşıt oluşların çatışmasıyla sonuçlanan oyun olarak tanımlanırken halk dilinde ise ciddi oyun anlamlarına gelmektedir.
Dramatik durum nedir?
Dramatik durum insanın tüm eylemlerini içerir. İnsanın yapacağı seçimler ya da diğer insanlarla yaşayacağı çatışma durumları, arada oluşan en az düzeyde bir etkileşim, her türlü dolaysız, doğrudan ilişki, etki tepki alışverişi dramatik durumun kendisidir. Dramatik durumda bir “durum” söz konusudur. Bir sorunu içeren bu durum sorunun çözümü konusunda başlangıç, ilerleme ve sonuça dair izler taşır. Bu gelişimin olabilmesi için de birilerinin o duruma ya da soruna karşı bir tepkide bulunması gerekir. Anlık durumları yaşamak da dramatik olan ya da dramatik andır. Karşı karşıya gelen kişilerden birinin soruna bir tepkide bulunması gelişmeyi sağlayacak ve dramatik olanı sonuca götürebilecektir. Dramatik an çatışmanın çözüleceği noktaya gider ve taraflar bu gerilimi yaşarlar. Gerilimin bitmesi ya da çatışmanın çözülmesi dramatik olanı ya da anı bitirir.
Yaratıcılık nedir?
Yaratıcılık kavramı incelendiğinde 1950’li yıllardan itibaren pek çok yönüyle ele alınmaya başlandığı ve araştırmacıların yaratıcılığa ilişkin tanımlamalarında farklı ögeleri vurguladıkları görülmektedir. Bazı yazarlar tanımlamalarda verilen ürün üzerine odaklanırken bazıları ise düşünme süreçlerine ağırlık vermiş, bazı yazarlar da belirli bir tür kişilik yapısı üzerinde yoğunlaşmıştırlar.
Torrance yaratılığı nasıl tanımlamıştır?
Torrance yaratıcılığı, “problemlere ve eksikliklere karşı duyarlı olma, bunları belirleme, çözümler arama tahminler yapma ve hipotezler kurma ya da hipotezleri değiştirme, çözüm yollarından birini seçme ve deneme, yeniden deneme, daha sonra da sonuçları ortaya koyma” olarak tanımlamaktadır (Torrance, 1974; Akt: Aslan, 2001). Bireyin yaratıcılığını oluşturarak ortaya çıkarmasında algı, imge, duygu, simgeler, imgelem ve mecaz gibi bazı süreçlerden geçilmesi gerekmektedir (Yıldız ve Şener, 2007). Yapılan tanımlamalar incelendiğinde genellikle yaratıcılığın “orijinal, yeni, olağan dışı ya da beklenmedik ve aynı zamanda değerli, uyarlanabilir ya da yararlı bir şeyler ortaya koyma”yı içerdiğine dair ortak bir görüş bulunmaktadır. Yaratıcılık her bireyde olan ve doğuştan getirilen bir özelliktir. Ancak yaratıcılığın gelişimi, sürekliliği, derecesi ve ortaya çıkışı her bireyde farklı olabilmektedir.
Guilfort yaratıcılığın birbirinden bağımsız üç faktörü olduğunu belirtmiştir. Bu 3 faktör nelerdir?
Guilfort (1962), yaratıcılığın birbirinden bağımsız üç faktörü olduğunu belirtmiştir. Bunlar; belirli bir zaman içinde ortaya çıkabilen düşünceler, bir problemin çözülmesi için önerilen farklı çözüm yolları ve tek ve özel çözümdür. Öte yandan ıraksak düşünme, düşüncede esneklik ve özgünlük, sorunlara karşı duyarlılık da yaratıcı bireylerin özellikleri olarak karşımıza çıkmaktadır.
Üst düzey Bilişsel Beceriler nelerdir?
Üst düzey Bilişsel Beceriler:
• Eleştirel düşünme
• Yaratıcı düşünme
• Problem çözme
• Empati kurma
• İletişim
Eğitimde drama ya da drama alanlarının temel amaçları nelerdir?
Alan yazında farklı şekillerde adlandırılsa bile drama, eğitimde drama ya da eğitici drama kavramları birbirlerinden farklı değildir. Eğitimde drama ya da drama alanlarının temel amaçları bireydeki tüm bilişsel, duyuşsal ve devinişsel davranış alanlarını geliştirmektir. Bu durum bile eğitimin geniş bir alanını kapsar.
Eğitimde drama ve dramanın kendilerine özgü teknikleri nelerdir?
Eğitimde drama ve drama kavramlarının bugün bağımsız bir alan ve bir yöntem olan boyutları ve kendilerine özgü teknikleri vardır. Bunlar rol oynama, doğaçlama, rol değiştirme, rol içinde yazma, öğretmenin role girmesi, donuk imge gibi tekniklerdir. Özetle drama, eğitimde drama ya da eğitici drama birbirinden farklı kavramlar değildir; aynı amaçlar doğrultusunda işlevlere sahiptir.
Gerçeği dramatik yöntemler kullanarak bulmaya ve incelemeye çalışırken aynı zamanda bireylere başkaları ile olan ilişkilerini gözden geçirme, bu ilişkilerde yaşadıkları sorunları anlatma ve tanıma yeteneğini geliştirme, alternatif çözüm yollarının farkına varma, bu alternatiflerden birisini seçme ve ona göre davranma becerisini artırma olanağı veren yöntem nedir?
Psikodramadır.
Sosyodramanın amaçları nedir ve nasıl uygulanır?
Sosyodrama genellikle psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinde kullanılmaktadır. Sosyodramada toplumsal sorunlarla ilgili çeşitli canlandırmalar gerçekleştirilir. Sosyodramada toplumsal sorunlar işlenebildiği gibi gruba yönelik ortak sorunlar da ele alınabilir. Sosyodrama, “metinsiz” tiyatro kategorisinde yer alan psikodrama gibi Jacob Moreno tarafından geliştirilmiş bir alandır. Sosyodrama “eyleme dayalı” tiyatro uygulaması olarak tasarlanmıştır. Amaç, gruplarda ve gruplararası ilişkilerde değişime yol açmaktır. Yani dramatik edimde grup ilişkileri açığa çıkarılmalı, grubun ortak problemleri açıkça ortaya konmalı ve birlikte çözüm yolları aranmalıdır. Kişi sahnede tek başına değil, grupça yer almalıdır. Sosyodrama, psikodrama gibi akılcı anlayış, kavram ve duygusal tecrübeler yönünden değişimler sağlar.
Dramanın öğretim yöntemi olarak kullanılmasıyla ortaya çıkan öğrenme türleri nelerdir?
Dramanın öğretim yöntemi olarak kullanılmasıyla ortaya çıkan öğrenme türleri şu şekilde sıralanmaktadır:
- Yaşantılara dayalı öğrenme
- Hareket yoluyla öğrenme
- Aktif öğrenme
- Etkileşim yoluyla öğrenme
- Sosyal öğrenme
- Tartışarak öğrenme
- Keşfederek öğrenme
- Duygusal öğrenme
- İş birliği kurarak öğrenme
- Kavram öğrenme
Dirim’e göre dramanın yararları nelerdir?
Dirim’e göre dramanın yararları şu şekilde sıralanmaktadır:
• Drama etkinliklerisayesinde çocuk kendisi hakkında beceriler elde etme olanağı bulur.
• Duygularını ifade etme ve ayırt etme becerisi kazandırır.
• Kelimeleri doğru ve yerinde kullanmayı ve kelime dağarcığının zenginleşmesini sağlar.
• Drama etkinliklerinde seyirci olmadığı için çocuk kendisini baskı altında hissetmez ve böylece sıkılganlık duygusunu yenmiş olur.
• Drama etkinlikleri sırasında arkadaşlarıyla paylaşım içinde çalışan çocuk iş birliğinin gerekli olduğunu öğrenir.
• Drama etkinlikleri sırasında öğrenilecek her konu daha somut hâle getirildiği için daha kolay öğrenme sağlanır.
• Oyunlar sırasında çocukları gözlemleyen öğretmen çocuklar hakkında daha çok bilgiye sahip olma fırsatı yakalar ve bu yolla bazı duygusal sorunları daha kolay çözebilir.
• Drama etkinlikleri sayesinde çocuklar edilgenlik yerine aktif olma, bağımlılık yerine bağımsız olma ve başkalarına karşı hoşgörülü olma gibi nitelikler kazanır.
Drama ile oyunun arasındaki benzerlikler nelerdir?
Drama ile oyunun arasında pek çok benzerlik bulunmaktadır. Drama ve oyunun en büyük ortak noktası “-mış gibi” yapmaktır. Diğer bir ortak nokta ise eğitsel yapıya sahip olmalarıdır. Hem drama hem de oyun belli davranışları kazandırmak için kullanılabilmektedir. Drama ve oyunun temelinde özgürlük, anlık doğaçlamalar, kurallara bağlılık, yapılamayanın yapılması ve öyleymiş gibi yapma vardır. Ayrıca hem drama hem de oyunda devinim, şaşırtmaca, mizah ve sürprizlerin oluşumu, çocuğun gerginlikten kurtulması, etki-tepki alışverişinde bulunması söz konusudur. Drama ve oyunda gerçek dünya ve kurgusal dünya bir arada etkileşim hâlindedir. Oyundaki etkileşim ile toplumsal gerçeklikteki etkileşimin benzer olması aynı zamanda oyunun eğitimde drama alanında kullanılmasını sağlamıştır. Bu duruma evcilik oyunu ile evliliğin benzer olması örnek gösterilebilir
Drama ve oyun arasındaki benzerlik ve farklılıklar kısaca nelerdir?
Drama ve oyun arasındaki benzerlik ve farklılıkları kısaca şu şekilde özetlemek mümkündür:
• Dramada lider tarafından önceden belirlenmiş hedef ve amaçlar vardır. Çocukların geliştirdikleri oyunlarda böyle bir amaç yoktur.
• Drama planlı bir çalışmadır. Oyun ise kendiliğinden başlayabilir.
• Gerek dramada gerekse oyunda çocuk enerjisini ve dikkatini etkinlik üzerinde yoğunlaştırır.
• Dramada önemli olan sonuç değil yaşanan süreçtir. O anda yaratılanlar ilk kez vardır ve doğrusu yanlışı yoktur. Bu nedenle dramada yanlış yapma korkusu yoktur. Oyunda ise bir başlangıç ve sonuç bölümü vardır. Çoğunlukla oyunda kazanma ve kaybetme söz konusudur.
• Dramada tekrar vardır. Ancak süreç ve yaşantılar farklılaşır.
• Oyunda tekrar vardır ancak yapısal anlamda tekrar yoktur.
• Drama etkinliği sonunda tartışma ve değerlendirme yer alır. Yapılan grup tartışması çocukların kendilerini rahatlıkla ifade etmelerini sağlar. Oyunda ise tartışma ve değerlendirme söz konusu değildir.
Oyun nedir, nasıl tanımlanır?
Genel tanımı ile oyun, belirli bir amaca yönelik olan ya da olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme süreci olarak tanımlanabilir. Oyun, çocuğun kendisinin başlattığı, içsel olarak güdülenen belirli bir amacı olmayan, çocuğun koyduğu kurallara bağlı olarak kendiliğinden gelişen ve zevk unsuru taşıyan davranışlardan oluşan bir etkinliktir.
Drama çocukların dil gelişimini nasıl etkiler?
Drama, eğitimi çocuk merkezli hâle getirir. Dramada çocuk kendini ifade etme, başkalarının fikirlerini dinleme ve başkalarının fikirlerine saygı duymayı öğrenir. Bu sayede çocuklar pasif durumdayken aktif katılımla eğitim sürecinin içinde yer alma fırsatını yakalamış olurlar. Drama konuşma ve dinleme için güçlü içerikler sağlar. Drama şarkılar ve hikâyelere dayanan, çocukların fikirlerini, duygularını ve düşüncelerini ifade etmelerine olanaklar sağlayan bir iletişim aracıdır. Drama paylaşılan bağlar içerisinde iletişim, dil ve edebi kültür gelişimini artırır. Çocuklara ve katılımcılara karakterleri sorgulama, ana fikir çıkarma, deneyimlerini rol içi ve dışında yeniden anlatma imkânı verir. Drama etkinlikleri sayesinde çocuklar sembolleri anlama ve sessizlikleri ve kelimeleri birbirine bağlama imkânı bulurlar. Drama etkinlikleri çocuklara duyguları ve anlamları diğerlerine iletmek için sesli olan ya da jest ve mimik gibi sözlü olmayan iletişim biçimlerini kullanarak diğer katılımcılarla iletişim kurma imkânı verir. Çocukların dramatik oyunları hikâyeleştirmede orjinalliği geliştirir. Hayali karakterlerin oluşumu, oyunlar ve konular tekrar anlatılarak ve gözden geçirilerek hikâyeleştirilen, adapte edilen drama gelişimine katkı sağlar. Edebi kültürün konularını geliştirmede önemli rol oynar.
Drama çocuğun bilişsel gelişimine nasıl katkı sağlar?
Drama temelinde yaratıcılık olan, yaratıcılığı geliştirmeye yönelik olarak uygulanan etkinlikleri kapsar. Drama her çocukta var olan yaratıcı güçleri, hayalleri, fantezileri özgür kılar ve yaratıcılığı geliştirir. Drama sürecinde çocuk hayal kurar, farklı fikirler ileri sürer, yeni oyunlar, konular, materyaller üretir, problem çözme becerisi gelişir, yaratıcılıkta önemli olan kritik noktaları yakalamayı öğrenir, esnek ve özgür düşünür, özgün ve yeni ürünler yaratabilir.
Problem çözme becerisi, çocuklara kazandırılması gereken en temel becerilerdendir. Oyun ise okul öncesi çocuğunun günlük yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Oyun temelli gelişen bir süreç olan dramayı çocuklar oyun gibi algıladıklarından sıkılmadan tüm dikkat ve enerjilerini etkinliğe yoğunlaştırırlar. Ayrıca çocuklar drama etkinlikleri sırasında kendilerine sunulan farklı yaşantılar içinde bazı problemleri farklı şekillerde yeniden yaşarlar. Böylece problem çözme becerileri desteklenen çocuklar olaylara karşı farklı bakış açıları geliştirirler.
Dramanın bir disiplin olarak ele alınabilmesi için gerekli olan nedir?
Dramanın bir disiplin olarak ele alınabilmesi için bilimin genel olarak 3 temel işlevi olan betimleme, açıklama ve kontrol özelliklerini taşıyor olması gereklidir. Okul öncesi dönemde drama uygulamaları kapsamına bakıldığında çocuğun yaratıcılığını geliştiren bir etkinlik dizisi hakkındaki inceleme ve bu inceleme ile okul başarısı arasındaki ilişki ve elde edilen sonuçlara göre bireyin gelecekteki kişilik özelliklerini yordama bilimin bu üç temel işlevinden yararlanıldığını göstermektedir.
Dramada sosyal öğrenme nedir, nasıl gerçekleşir?
Sosyal öğrenme: Sosyal Öğrenme Kuramının kurucuları insanın davranışlarının temelinde “taklit etmenin” bulunduğunu ve insanların birbirlerini taklit etme yönünde doğuştan bir eğilimleri olduğunu savunmaktadırlar. Çocuklar içinde bulundukları sosyal çevre ile ilgili etkili bilgilenmeyi, o çevredeki modelleri gözlemleyerek, modellerle birlikte aynı çevre içinde yaşantılar geliştirerek ve modellerin davranışlarının taklit edilmesi yoluyla gerçekleştirebilirler. Drama grubundaki çocuklar birbirleri için model olarak ve birbirlerini doğrudan gözlemleyerek öğrenirler. Özellikle okul öncesi dönemde çocuklar birbirleri için güçlü modeller oluştururlar. Kendi yaşantısında olmasa bile çocuk bir başka yaşıtının yaşantısını deneyimleyebilir ve böylece kendi yaşaması mümkün olmayan durumlardan da haberdar olabilir.