Program Geliştirme
Program geliştirme kavramı nasıl tanımlanmaktadır?
Program geliştirme farklı biçimlerde tanımlanmaktadır. Buna göre program geliştirme, gerek okul içinde gerekse okul dışında Millî Eğitimin ve okulun amaçlarını etkin bir şekilde geliştirmek ve gerçekleştirmek üzere düzenlenen içerik ve etkinliklerin uygun strateji, yöntem, teknik, araç ve gereçlerle geliştirilmesine yönelmiş koordine çabaların tümü olarak tanımlanmaktadır (Varış, 1994). Başka bir tanımla program geliştirme, bir eğitim programının hedef, içerik, eğitim durumları ve değerlendirme ögeleri arasındaki dinamik ilişkiler bütünüdür. Diğer bir tanıma göre ise program geliştirme; programın kapsadığı amaçların sağlıklı ve etkin bir şekilde saptanması ve gerçekleşmesi için yararlanılan temelleri, ilkeleri (teori) ve etkinlikleri (uygulama) operasyonel anlamda ele alan bir çalışmadır (Varış 1988). Program geliştirme etkinlikleri, ya ortaya çıkan yeni bir gereksinmenin karşılanması ya da mevcut uygulamaların yetersiz görülmesi ve yeni bir seçenek sunulması amacıyla yürütülür. Program geliştirmede temel olan; kurumun amaçlarının gerçekleşmesini sağlamak üzere düzenlenen içerik ve uygulamaların, uygun yöntem, teknik, araç ve gereçle geliştirilmesidir (Hakan, 1991). Program geliştirme, eğitim programlarının düzenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda yeniden düzenlenmesi sürecidir (Erden, 1995). Bir başka deyişle program geliştirme, hazırlan- mış programın araştırmacı bir yaklaşımla uygulamada geliştirilmesidir. O hâlde program geliştirme, programın kapsadığı amaçların sağlıklı ve etkin bir şekilde saptanması ve gerçekleştirilmesi için yararlanılan temelleri, ilkeleri ve etkinlikleri operasyonel anlamda ele alan bir ekip çalışmasıdır (Varış, 1994).
Program geliştirme hangi kuramsal temellere dayanmaktadır?
Eğitim bilimleri çok disiplinli bir alandır. Öğrenci, öğretmen, eğitim programı, veli gibi temel değişkenleri arasında dengeli bir sistem oluşturma çalışmaları birbiri ile ilişkili bilimsel alanların işe koşulması ile gerçekleştirilebilir. Bu bağlamda program geliştirme çalışmalarını beş temel kuramsal dayanak ile açıklanabilir. Bunlar;
• Tarihsel temeller
• Ekonomik temeller
• Toplumsal temeller
• Psikolojik temeller
• Felsefi temellerdir.
Program geliştirmenin ekonomik temellerinin işlevleri nelerdir?
Ekonomik temeller; eğitimde arz-talep ilişkisinin incelenmesini sağlar. Eğitimde talep toplumun eğitimden beklediği ülkenin gereksinim duyduğu nitelikli (eğitimli) insan gücüdür. Arz ise bu talebe karşılık verebilecek öğretmen sayısı ve niteliği, dersliklerin durumu, araç-gereç vb. içerir. Eğitim, ekonominin temel üretim faktörü olan emeğe nitelik kazandırmasından ötürü eğitim ile ekonomi arasında sağlam bir ilişki bulunmaktadır. Özetle program geliştirmenin ekonomik temelleri, programların içinde bulunduğu ekonomik koşullara uygun olmasını ve ekonomik kalkınmayı desteklemesini ifade eder ve maddi olanakları, üretken birey ve toplumu ve girişimci bireyleri içerir.
Program geliştirmenin toplumsal temellerinin işlevi nedir?
Toplumsal temeller; program geliştirilirken toplumun kültürünün, beklentilerinin, gereksinimlerinin ve sorunlarının da dikkate alınmasını sağlar. Bilimsel ve teknolojik değişmeler sosyal yapıyı sürekli etkilediğinden toplumun yapısı ve toplumsal gelişmeler program geliştirme sürecinde analiz edilip programa yansıtılmalıdır. Programlar toplumsal sorunları ve olası çatışmaları dikkate almalıdır. Bu doğrultuda, bireylerin sürekli değişen topluma uyumlarını ve sosyal gelişimlerini sağlamalıdır. Kısaca program geliştirmenin toplumsal temelleri, programların toplumun beklenti ve gereksinimleri ve isteklerini dikkate alması anlamına gelir ve sosyokültürel ve ahlaki değerleri, çevreyle uyumlu bireyleri ve demokratik değerler ve istihdam olanaklarını içerir.
Program geliştirmenin psikolojik temellerinin program geliştirme açısından önemi nedir?
Psikolojik temeller; insanların gelişim özelliklerinin ve öğrenme ilkelerinin incelenerek, eğitim ortamlarının etkili bir biçimde düzenlenmesini ve öğretme yoluyla öğrenmenin verimli bir biçimde gerçekleştirilmesini sağlar. Geliştirilecek olan programda; hedeflerin belirlenmesi aşamasında, hedefleri eğitimle oluşturabilirlik ve ulaşılabilirlik açısından belirlemede psikolojik bilgilerden yararlanılır. Geliştirilecek olan programın; bireyin bedensel ve zihinsel gelişim özelliklerine uygunluğu açısından psikolojinin bulgulardan yararlanılması gerekir. Daha yalın bir anlatımla program geliştirmenin psikolojik temelleri, bireylerin, ilgi, istek, beklenti ve gereksinimlerinin dikkate alınması ve bireyin çok yönlü olarak geliştirilmesi bağlamında öğrencilere yol göstermeyi, öğrencilerin yeti ve yeteneklerini en yüksek sınırına kadar geliştirmeyi ve bireyi akademik ve sosyal açıdan başarılı ve mutlu kılmayı içerir. Ayrıca öğrenme sürecinin düzenlenmesi ve uygun araç-gereçlerin seçimi ve kullanılmasında programın psikolojik temellerinden yararlanılır.
Program geliştirmenin felsefi temellerinin işlevi nedir?
Felsefi temeller; her eğitim programının dayandığı bir felsefi görüş yani “Niçin eğitiyoruz?” sorusuna yanıt aradığımız bir temeli vardır. Bu felsefi görüş program geliştirme çalışmalarına yön verir. Eğitimin felsefi temelleri eğitim etkinliklerinde hangi unsurların önemli olduğu, neyin üzerinde ne kadar durulacağı ya da neyin ihmal edilmemesi gerektiğine karar vermede etkin rol oynar. Ayrıca program tasarımı ve aday hedeflerin belirlenmesi aşamasında, yenilerinin eklenmesinde, hedeflerin iç ve dış tutarlılığının denetlenmesinde, hedeflerin önem sırasına konulmasında felsefeden yararlanılır. Özetle, program geliştirmenin felsefi temelleri; hedeflerin belirlenmesi ve toplumdaki egemen görüşlerin yansıtılması bağlamında bireylerin sorgulama, eleştirme, tartışma ve araştırma becerileri kazanmasını içerir.
Program geliştirme modellerinden Taba Modeli ne gibi özelliklere sahiptir?
Öğrenme yaşantılarının merkeze alınarak düzenlendiği, eğitim sürecindeki tüm ilgililerin sürece katılmasının öngörüldüğü, program geliştirmede tümevarım yaklaşımının izlendiği ve hedeflerin kontrolünde süzgeçlerin kullanılmadığı modeldir. Model altı ardışık aşamadan oluşmaktadır:
- İhtiyaçların belirlenmesi
- Amaçların belirlenmesi ve sınıflandırılması
- İçeriğin seçimi ve düzenlenmesi
- Öğrenme yaşantılarının seçimi ve düzenlenmesi
- Neyin nasıl değerlendirileceğinin belirlenmesi
- Program ögelerinin sırası ve ilişkilerinin kontrolü
Program geliştirme modellerinden Tyler Modeli'nin özellikleri nelerdir?
En kapsamlı ve en akılcı modeldir. Taba’nın modeline göre daha ayrıntılıdır. Programın “hedef ” ve “eğitim durumları” ögelerine ağırlık veren bu modelde aday hedefler, süzgeçlerden (eğitim felsefesi, öğrenme psikolojisi) geçirilir. Model (S:32, Şekil 2.2)'de görüldüğü üzere sekiz ardışık aşamadan oluşmaktadır.
Program geliştirmede Taba-Tyler Modeli'nin özellikleri nelerdir?
Bu model Taba ve Tyler’ın ortaya koymuş olduğu modellerin birleşimi niteliğindedir. Rasyonel model olarak da adlandırılır. Türkiye’deki çalışmalarda da temel alınan program geliştirme modelidir. Modelin aşamaları (S:33, Şekil 2.3)’de gösterilmiştir.
Konu Merkezli Program Tasarımları ve özellikleri nelerdir?
Konu alanını dikkate alan ve bireylerin içeriğe yönelik bilgileri kazanmasını öngören en yaygın yaklaşımdır. Başka bir deyişle konu alanını temel alan program düzenleme yaklaşımıdır. Konu merkezli yaklaşımlar kendi içinde farklı biçimlerde tasarlanmaktadır.
Konu tasarımı: En eski tasarım biçimidir. Her konu diğer konulardan ayrı biçimde tasarlanır. Konular birbirinden kopuk, bağımsız bilgi kategorileri durumunda ise de konular arasında mantıksal bir ilişki kurulmasına öncelik verilmektedir.
Disiplin tasarımı: Konuların değil, dersin tasarlanmasıdır. Her ders kendi başına bir tasarımdır. Her ders kendi içinde en ince ayrıntısına kadar tasarlanır. Öğretmen alanında uzmandır.
Disiplinlerarası tasarım: Tüm dersler arasında ilişkinin kurulması mantığına göre oluşturulan tasarımdır. Programda yer alan tüm dersler arasında ilişki kurulur. Yani, Sosyal bilgiler dersindeki bir tema, Türkçe, Resim, Beden Eğitimi, Müzik ve Din Kültürü vs. derslerinde de işlenir.
Geniş alanlı tasarım: Birbirine benzer nitelikteki bir kaç dersin en temel konuları birleştirilerek yeni isimle tasarlanır.
Öğrenen Merkezli Program Tasarımları ve özellikleri nelerdir?
Öğrenciyi dikkate alan ve öğrencilerin ilgi, gereksinim ve beklentilerini temel alan öğrenen merkezli yaklaşımdır. Başka bir deyişle öğrencinin etkin katılımını temel alan program düzenleme yaklaşımıdır. Öğrenen merkezli yaklaşımlar kendi içinde farklı biçimlerde tasarlanmaktadır.
Çocuk merkezli tasarım: Bu tasarımın savunucuları, öğrencinin en iyi biçimde öğrenebilmesi için etkin duruma geçirilmesi gerektiğini öne sürmüşlerdir. Onlara göre öğrenme, öğrencinin yaşantısından ayrılmamalıdır, birbiriyle bağlantılı olmalıdır. Öğrencinin ilgisi ve gereksinimleri ön plandır.
Yaşantı merkezli tasarım: Bu tasarım da çocuk merkezli tasarımlar gibidir. Ancak çocukların gereksinimleri ve ilgilerinin önceden tasarlanamayacağı düşüncesinden hareketle eğitim programı çerçevesinin tüm çocuklara göre planlanamayacağı ileri sürülür.
Romantik tasarım: Okulun işlev ve yapısının gözden geçirilip değiştirilmesini ileri sürer. Öğrencinin doğasına uygun eğitim sistemini savunur. Kişiye özel eğitim ya da bireysel eğitim kavramlarını ön plana çıkartan tasarımdır.
Hümanistik tasarım: Bu tasarımın özünde davranışçı kuramın öğrenmeyi yalnızca etki-tepki ilişkisi ile açıklamasına karşı çıkarak öğrenmenin daha karmaşık bir olgu olduğunu; başka bir deyişle öğrencinin ilgi, gereksinim, beklenti ve hazırbulunuşluğunun dikkate alınması gerektiğini savunur.
Sorun Merkezli Program Tasarımları ve özellikleri nelerdir?
Toplumun karşılanmamış gereksinimlerini dikkate alan ve bireylerin problem çözme becerilerini geliştirmeyi öngören yaklaşımdır. Başka bir deyişle toplumda yaşanan sorunları temel alan program düzenleme yaklaşımıdır. Sorun merkezli yaklaşımlar kendi içinde farklı biçimlerde tasarlanmaktadır.
Yaşam koşulları tasarımı: Bu tasarımda programlar öğrencilerin, toplumun değişen yaşam koşullarına uyum sağlamasını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanır. Konular, toplumun yaşamına göre düzenlenmeli, öğrenciler öğrendiklerini yaşamlarında bizzat kullanmalıdırlar. Öğrencinin toplumun değişen koşullarına uyumunun sağlanması hedeflenir.
Çekirdek tasarımı: Programda merkeze alınan bazı konular vardır. Konular sorunsal nitelikte olup program bu toplumsal konuların çevresinde şekillenir. Öğrenci içinde yaşadığı çevreyi ve toplumu laboratuvar gibi görüp toplumsal sorunlara bu laboratuvarda çözümler üretmesini teşvik eder. İş birliğine dayalı öğrenme ön plandadır. Konular ayrı ayrı öğretilmeyip dersler arası bağ kurularak öğrenme temel alınmıştır.
Toplumsal sorunlar ve yenidenkurmacılık tasarımı: Toplumsal değişimin merkezi okuldur. Bu tasarımla hazırlanan programlar toplumu yeniden yapılandıracak (değişimi destekleyecek) hedefler ortaya koymalı, toplumsal değişimi hızlandırıcı nitelik taşımalıdır. Konular güncel toplum sorunlarına göre değişebilmekte, öğretmenler de toplumsal değişimi sağlayan kanaat önderi konumundadır.
Program geliştirme sürecinin aşamaları nelerdir?
Program geliştirme süreklilik gösteren, bilimsel dayanakların işe koşulması ile yürütülen bir süreçtir. Bu süreç dört temel aşamada gerçekleşir; Planlama, Tasarlama, Programın Denenmesi ve Değerlendirme. Program geliştirme uzmanları her bir aşamada farklı alanlardan uzman kişilerle birlikte derinlemesine çalışmalar yaparlar. Program geliştirme süreci (S:35, Şekil 2.4)’te gösterilmiştir.
Planlama aşamasında yer alan gereksinim analizi neden önemlidir?
Gereksinim, mevcut durum ile olması gereken ya da istenilen durum arasındaki farklılıktır. Bir bakıma, “Ne” ile “Ne olmalı?” arasındaki farktır. Okulun veya programın gelişimi için yapılacak çalışmalarda kullanılacak tüm veriler oluşturulmadan önce, okulda veya programda hangi alanlarda gelişime gereksinim olduğunun belirlenmesi gereklidir. Bunun içinde detaylı gereksinim analizine gereksinim duyulmaktadır. Gereksinim Analizi, mevcut durum ile ulaşılmak istenilen durum arasındaki farkı ortaya koymak amacıyla izlenecek bir süreçtir. Karşılanmayan gereksinimlerin içerikleri, ne oldukları, sunulan ürün ve hizmetin elde edilmesindeki engeller, yapılacak gereksinim analizi ile ortaya çıkacaktır. Gereksinimlerin belirlenmesi ile programda belirlenen hedeflerin toplumun beklentileri ile uyumlu olup olmadığı, programın hedeflerinin doğru belirlenip belirlenmediği ortaya konur; yalnızca hedeflerin değil içeriğin ve programın diğer ögelerinin düzenlenmesinde veri sağlar. Burada önemli bir noktada şudur ki, gereksinimlerin en iyi biçimde karşılanması gerçek gereksinimin ne olduğunun saptanmasına bağlı olmasıdır.
Gereksinimler belirlenirken şu üç soruya yanıt aranır:
• Toplumun beklenti ve gereksinimleri nelerdir?
• Bireyin gereksinimleri nelerdir?
• Konu alanı ile ilgili gereksinimler nelerdir?
Bu üç soruya yanıt ararken program geliştirme komisyonunda yer alan üyelerin kullanabilecekleri gereksinim belirleme yaklaşımları ve gereksinim belirleme teknikleri bulunmaktadır.
Eğitim hedeflerinin oluşturulmasında dikkate alınması gerekenler nelerdir?
Eğitim hedeflerinin oluşturulmasında birey, toplum ve konu alanı temel belirleyicilerdir. Eğitim hedefleri belirlenirken
• Eğitimin genel hedefleri,
• Toplumun gereksinimleri,
• Programın geliştirildiği konu alanının özellikleri,
• Eğitilecek bireylerin gelişim düzeyleri,
• Bireylerin eğitim gereksinimleri dikkatle alınmalıdır.
Öte yandan birey-toplum ve konu alanının her beklenti ve isteği eğitim hedefi olmaz.
Birey, toplum ve konu alanının istek ve beklentilerinin hangilerinin eğitimin alanına girdiği, bunların hangilerinin eğitim yoluyla kazandırılıp kazandırılamayacağı, bunların eğitim bilimleri süzgeçlerinden geçirilmesinden sonra belirlenir. Bu süzgeçler şunlardır:
• Eğitim felsefesi
• Eğitim psikolojisi
• Eğitim sosyolojisi
• Eğitim ekonomisi
Hedeflerde bulunması gereken özellikler nelerdir?
Hedeflerde bulunması gereken kimi özellikler vardır. Bunlar şöyle belirtilebilir:
-
Öğrenci davranışına dönüklük: Hedefe ait ifadeler öğrenciye yönelik olmalı ve öğretme öğrenme süreci sonunda kazanacakları davranışları ifade etmelidir.
-
Açıklık-seçiklik: Hedef ifadeleri net olmalı, planlayanlar ve uygulayanlar aynı şeyi anlamalıdır.
-
Kenetlilik: Hedef ifadelerinin konu içeriği ile ilgili ve ilişkili olmalıdır.
-
Genellik: Hedef ifadeleri genel, ancak aynı zamanda sınırlı olmalıdır. Bu hedefin, bir davranış grubuna ait olması, ancak tek bir özelliği ifade etmesi özelliğidir.
-
Tutarlık: Belirlenen gerek hedeflerin bireye kazandırılması istenen başka hedeflerle çatışmaması gerekse toplumun ve eğitim sisteminin genel amaçları ile aynı şeyi belirtmesi özelliğidir.
-
Bitişiklik: Birden fazla hedefin aynı ifadede yer alması hedefi binişik yapar. Oysa hedefler binişik değil bitişik olmalıdır.
-
Ürüne dönüklük: Hedefler öğrenme sürecine yönelik değil, öğrenci ürününe göre olmalıdır.
- Ulaşılabilirlik: Hedeflerin öğrencinin ilgi, gereksinim, beklenti, gelişim ve öğrenme özelliklerine uygun oluşturulmasıdır. Başka bir deyişle öğrencinin yaş, sınıf, psikolojik ve fizyolojik özellikleri dikkate alınmalıdır.
Hedeflerin Yatay Sınıflandırılması (Taksonomik Yaklaşım) nasıldır?
Eğitim hedeflerinin kolaydan zora, yakından uzağa, bilinenden bilinmeyene ve somuttan soyuta olacak şekilde hem art arda hem de birbirinin önkoşulu olacak şekilde sıralanmasına aşamalı sınıflandırma denir. Eğitimde hedef kavramı yatay boyutta bilişsel, duyuşsal ve devinişsel olarak sınıflandırılır. Bloom taksonomisine göre hedeflerin aşamalı sınıflaması (S: 40, Şekil 2.6)’da gösterilmiştir.
İçeriğin belirlenmesinde içeriğin sahip olması gereken özellikler nelerdir?
Günümüzde program geliştirme çalışmalarını gerekli kılan bazı nedenler vardır. Bunlardan biri, yeni bilgi birimlerinin programlara yansıtılması, diğeri ise bilim ve teknolojideki hızlı gelişme ve bilgi patlamasıdır. İçerik “Ne öğretelim?” sorusuna yanıt arar. İçerik hedefe göre belirlenir ve eğitim-öğretim etkinliklerinin hedefe ulaşması için bir araç rolündedir. İçeriğin şu özelliklere sahip olması gerekir:
- Hedef davranışlarla ve kendi içinde tutarlı olmalıdır.
- Öğrencilerin gelişim düzeyine uygun olmalıdır.
- Güncel ve bilimsel açıdan doğru olmalıdır.
- Öğrencilerin bilgilerine ve geçmiş yaşantılarına uygun olmalıdır.
- Uygulanabilir, kullanılabilir ve yararlı olmalıdır.
- Öğrenilebilir ve gerçek yaşamla ilişkili olmalıdır.
- Sistematik olmalı ve öğrenciyi düşünmeye yöneltmelidir.
- Değerlendirilebilir olmalıdır.
- Öğrenme konuları ve etkinlikleri birbirleriyle tutarlı ve ilişkili düzenlenmelidir.
- İçerik düzenlemelerinde somuttan soyuta, basitten karmaşığa, kolaydan zora, yakından uzağa olarak sıralanabilir.
Program değerlendirme yaklaşımları nelerdir?
Bir eğitim programını değerlendirmek amacıyla veri toplama ve toplanan verileri yorumlamada değerlendiriciler farklı yaklaşımlar izlemektedir. Program değerlendiricilerin, değerlendirme konusundaki bilgi ve beceri düzeyleri, benimsedikleri değerlendirme kuramları ve felsefi değerleri, onların program değerlendirme yaklaşımlarını şekillendirmektedir. Bu yaklaşımlar temel aldıkları ögeye göre amaca dayalı, yönetime dayalı, uzman odaklı ve katılımcı odaklı değerlendirme yaklaşımlarıdır.
Amaca dayalı program değerlendirme yaklaşımında, programın amaçlarının belirlenmesi ve bu amaçlar doğrultusunda gerçekleşen çıktıların değerlendirilmesi yapılmaktadır.
Yönetime dayalı program değerlendirme yaklaşımında ise program değerlendirmenin amacı, program hakkında karar veren bireyleri ya da kuruluşları bilgilendirmektir. Bu yaklaşımı savunan değerlendirme modelinin amacı yönetimin vereceği kararlara açıklık getirmektir. Bu nedenle alınacak her alternatif kararın avantajları ve dezavantajları konusunda yeterli bilgi toplanır.
Uzmanlık yönelimli program değerlendirme yaklaşımında, değerlendirme yapılırken tek bir uzmanın değil, konuyla ilgili uzmanlığına gereksinim duyulan herkesin görüşlerine başvurulur. Programın niteliği hakkında yargıda bulunmak için uzman görüşüne başvurulması gerektiğini savunan bu modelin temel amacı, programın niteliğini profesyonel bir bakış açısıyla inceleyip, değerlendirmektir.
Başka bir sınıflamada ise program değerlendirme süreçlerinde genellikle üç tür değerlendirmenin yapıldığı ve buna göre programla ilgili çeşitli kararların alındığı belirtilmektedir. Bunlarda şöyle sıralanabilir:
Yansıtıcı değerlendirme; uygulamaya geçirilmeden önce taslak eğitim programının ilgili kesimlerin görüşleri alınarak yapılan değerlendirmeleri kapsar.
Biçimlendirici değerlendirme; mevcut programların uygulanmasına yönelik dönüt sağlamak amacıyla yapılır.
Düzey belirleyici değerlendirme; programların uygulanması sürecinde, gerek öğretme-öğrenme uygulamaları sonundaki öğrenmeleri gerekse önceki öğrenmeleri içerir.
Programların değerlendirilmesinde kullanılabilecek program değerlendirme modelleri nelerdir?
Program değerlendirme ile ilgili yukarıda bahsedilen temel yaklaşımların yanı sıra denenmekte olan ya da uygulanmakta olan programların değerlendirilmesinde kullanılabilecek çeşitli program değerlendirme modelleri bulunmaktadır. Bu modellerin başlıcaları şunlardır:
- Tyler’ın Hedefe Dayalı modeli
- Metseffel ve Michael Modeli
- Provus’un Farklar Yaklaşımı Modeli
- Stake’in Uygunluk-Olasılık Modeli
- Stuebeam'in Bağlam, Girdi, Süreç, Ürün (CIPP) Modeli
- Stake'in İhtiyaca Cevap Vermeye Dayalı Değerlendirme Modeli
- Eisner'in Eğitsel Uzmanlık Eleştiri Modeli
- Saylor, Alexander ve Lewis Modeli