ÇOCUK, BİLİM VE TEKNOLOJİ

Tarih öncesi dönemde kaygısı sadece barınma ve karnını doyurma olan insan, söz edilen ihtiyaçlarını temin etmek için günlük etkinlikler içindeydi ama bu etkinlikleri bilim olarak tanımlamak olası değil. En azından bugünkü tanımı ile
değil. Doğadan korkan ve onu tanımaya çalışan toplumdan (eldeki verilere göre) bilimsel
gelişmelerin basamakları dört safhada toplanmaktadır (Yıldırım, 2012).
1. Mısır ve Mezopotamya’daki ampirik bilgi toplama dönemi
2. Eski Yunan’daki evreni akıl kullanarak tanıma dönemi
3. Yunan felsefesi ile dinsel dogmaların örtüştürülmesi çabası sırasında İslam uygarlığının
zirve yaptığı dönem
4. Rönesans ve sonrası modern bilim dönemi

Bu uygarlıklar döneminde; matematik, astronomi, tıp vb. alanlarda alın yazınlar oluşmaya başlamıştır. Özellikle geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmak için astronomiden yararlanılmıştır. Zaman kavramını ölçmek konusunda başarılar da bu döneme aittir. Gök
cisimlerinin hareketi günümüz tanımındaki astronomi kalıbına girmese de bu dönemde yapılan etkinlikler astroloji olarak adlandırılabilir.

Eski Yunan uygarlığının en belirgin özelliği elde ettikleri verileri sorgulama, bunun üzerine
tartışmaları ve evreni açıklama çabalarıdır.

Rönesans döneminde felsefe ve bilim birbirlerinden ayrılmak üzere sınırları çizilmiştir.

Bilimin nesnel (objektif) olması beklenir. Ancak daha önce de değinildiği gibi postmodernist bilim algılayışı bilimin öznelliğinden
bahseder. Bilimin bu özelliği yukarıdaki metinden de anlaşılacağı üzere yüzyıllardır bilim felsefecileri tarafından tartışılmaktadır.

BİLİM OKURYAZARLIĞI bilginin yanı sıra, bilimsel beceri, tutum ve değerleri de içeren bir kavramdır.

İşlevsel bilim okuryazarlığı modelinde kültürel, söylemsel, vaka temelli ve bilimin
doğası sorunlarının bireyin bilişsel ve ahlaki gelişimi üzerindeki etkisinin işlevsel bilim
okuryazarlığı unsurları yer almaktadır.

Bilim okuryazarlığının en fazla öne çıkarıldığı reform hareketlerinden biri de Fen- Teknoloji-Toplum hareketidir. Bu yaklaşım kapsamında bilim okuryazarı bireyler (1) bilim ve teknolojiyi anlayan ve değer veren, (2) bilim ve teknolojinin sosyal konularla
ilişkisinin farkında olan, (3) bilim ve teknolojinin insan ürünü olduğunu bilen ve (4) demokratik süreçlere bilim ve teknoloji odaklı katılım gösteren kişiler olarak tarif edilmiştir.

Doğru cevap B seçeneğinde verilmiştir. Bilim, doğayı ve evreni anlamada gözleme, veriye ve kanıta dayılı birikimli ve değişime açık bir süreçtir.

Adı basılı kaynaklarda ilk geçen düşün insanı Thales’dir (MÖ 6.-5. yy.). Daha sonra
onun ekolü Milet Okulu olarak adlandırılacaktır.

Doğru cevap A seçeneğinde verilmiştir. Bilimsel teori ile diğer inanç sistemleri arasında kesin ve sert bir çizgi vardır. Bilimsel bilgiler ve inanç sistemleri birbirinden ayrıdır.

Fiziksel evrenin belirli yönlerinin belirlenmiş koşullar altındaki davranışlarını betimleyen genellemelere yasa (kanun) denir.

Kuram ve yasa birbirinden farklı tür bilgilerdir. Kuramların ispatlanma zorunluluğu yoktur. Kuramın içinde birçok yasa bulunur. Kuram bir yasalar örüntüsüdür. Kuramın ispatlanınca yasaya dönüşeceği yaygın yapılan bir yanılgıdır.

Eski Yunan Uygarlığı ile ilk olarak mitoloji etkisi terk edilip aklın, felsefi düşüncenin temeli başlamıştır.

Doğru cevap E seçeneğinde verilmiştir. Bilimin ortaya koyduğu sonuçlar ve yorumlar hiçbir zaman, mutlak olarak nesnel ve doğru kabul edilemez.

Doğru cevap D seçeneğinde verilmiştir. Erken yaşlarda kullanılan bilimsel dil, ileri yaşlarda bilimsel kavramların öğrenimini zorlaştırmaz tam tersine kolaylaştırır.

Bilim okuryazarları, çevresindeki insanlarla iletişim kurarken bilimsel kavramları, bilimsel süreç becerilerini ve bilimsel değerleri kullanarak bu doğrultuda kararlar alan ve fen, teknoloji ve toplum (sosyal ve ekonomik gelişmeler gibi) arasındaki karşılıklı ilişkileri anlayabilen kişilerdir.

(I) Yeni bilimsel fikirler üretme ve (III) bilimsel araştırmalar planlama ve yürütme bilim okuryazarlarının sahip olması gereken özellikler değildir. 

(II) Bilimi ve bilimin uygulamalarını anlama, (IV) neyin bilim olduğunu anlama ve bilimsel ile bilimsel olmayan bilgiyi ayırt edebilme ve (V) bağımsız ve yaşamboyu bilimi öğrenen bir birey olmaya istekli ve yeterli olma bilim bilim okuryazarlığının özelliklerindendir.

Erken çocuklukta bilim öğretimine yönelik olarak verilen ifadelerden E seçeneğinden verilen "Bu dönemde bilimsel deneyler çocuklar değil öğretmen tarafından gerçekleştirilmelidir." ifade hatalıdır. Bu dönemde bilim öğretiminde çocukların yaşantı yoluyla, kendileri deneyimleyerek öğrenmeleri önemlidir.

Halkın Bilim Tarihi adlı kitapta Conner bilimi “bilgi üretme eylemi” olarak tanımlıyor.