Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesine ne ad verilir?
Çözüm Açıklaması
TCK’nın 21. maddesinin 2. fıkrasında olası kast “Kişinin, suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini öngörmesine rağmen, fiili işlemesi” olarak tanımlanmıştır. Buna göre, fiili işlediği sırada suçun kanuni tanımındaki unsurların gerçekleşebileceğini olası gören, böyle bir ihtimalin ciddi olduğunu tasavvur eden, bu ihtimale rağmen bunların gerçekleşmesini kabullenerek hareket eden kişinin olası kastı vardır.
Soru 2
I. Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır.
II. Taksir, kastın hafifletici bir şeklidir.
III. Failin kasten mi, yoksa taksirle mi hareket ettiğinin belirlenemediği hâllerde, taksirden dolayı mahkûm edilmesi gerekir.
IV. Taksirle işlenen suçlarda, teşebbüs ve iştirak hükümleri uygulanmaz.
Yukarıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
Çözüm Açıklaması
Suçlar kural olarak kasten işlenmekte, taksirle işlenen fiillerin kanunda suç olarak tanımlanması ise istisna teşkil etmektedir. Nitekim bu husus Kanunun 22. maddesinin 1. fıkrasında “Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hâllerde cezalandırılır” şeklinde ifade edilmiştir. Buna göre taksirle işlenen bir fiilin cezalandırılabilmesi için suça ilişkin kanuni tanımda bunun açıkça belirtilmesi gerekir. Kasten ve taksirle işlenen suçlar birbirinden bağımsızdırlar. Taksir, kastın hafifletici bir şekli de değildir. Bu nedenle, kast ve taksir aynı şartlar bakımından karşılıklı olarak birbirini ortadan kaldırırlar. Bir başka deyişle failin kasten mi, yoksa taksirle mi hareket ettiğinin belirlenemediği hâllerde, taksirden dolayı mahkûm edilmesi mümkün değildir. Kastın bulunmadığı hâllerde, failin taksirinin olup olmadığı ayrıca araştırılmalıdır.
Soru 3
Bir fiilin gerçekleşmesini muhtemel görmekle beraber neticenin meydana gelmeyeceğine yükümlülüklerine aykırı olarak güven besleyen kişinin tipikliğin manevi unsurlarından hangisine sahip olduğu kabul edilir?
Çözüm Açıklaması
Bir fiili özen yükümlülüğünün ihlali suretiyle gerçekleştiren ve bunu yükümlülüklerine aykırı bir şekilde öngörmeyen (bilinçsiz taksir) veya böyle bir fiilin gerçekleşmesini muhtemel görmekle beraber neticenin meydana gelmeyeceğine yükümlülüklerine aykırı olarak güven besleyen (bilinçli taksir) kişi ise taksirle hareket etmiştir.
Soru 4
(A), aracıyla Ankara’dan otoban üzerinden İstanbul’a gitmek üzere yola çıkar. (A), otobana girdikten sonra, otobanın yaya geçişine kapalı olmasına güvenerek, ancak hız limitlerinin de üzerine çıkarak 150 km/h ile seyretmeye başlar. Bir müddet gittikten sonra sollamaya başladığı kamyonun önünden bir yayanın koşarak karşıya geçmeye çalıştığını fark eder. Frene basar ise de mesafenin kısa olması nedeniyle aracı durduramaz ve kaçma imkânı olmadığı için yayaya çarparak ölümüne neden olur. (A)’nın ceza sorumluluğu hakkında aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Çözüm Açıklaması
Taksirli neticeli suçlarda, neticenin meydana geldiği belirlendikten sonra, onun meydana gelmesinin öngörülebilir olup olmadığı araştırılmalıdır. Zira bir kimse yalnızca gerçekleşeceği öngörülebilir unsurlar, özellikle neticeler bakımından sorumlu tutulabilir. Öngörülebilirlik, hukuk normları veya genel tecrübe tarafından emredilen dikkat ve özen gösterildiğinde tipikliğin unsurlarının gerçekleşebileceğinin somut olarak sezilebileceğini ve dolayısıyla bundan kaçınılabileceğini ifade etmektedir. Öngörülebilirlik objektif olarak belirlenmelidir. Bu nedenle, taksirli neticeli suçların haksızlığının oluşumu bakımından, failin içinde bulunduğu toplum çevresine ait ortalama yetenekteki bir kişinin neticenin gerçekleşebilirliğini öngörüp öngöremeyeceği araştırılacaktır. Eğer netice ortalama bir insanın öngörebilirlik alanı dışında kalıyorsa, taksirli suçun tipiklik unsuru gerçekleşmiş olmaz. Başka bir anlatımla, dikkat ve özene aykırı bir davranışın ve nedenselliğin varlığına rağmen, objektif olarak yapılan değerlendirmeyle öngörülemeyeceği belirlenen netice faile yüklenemez. Neticenin meydana gelmesi öngörülebilir değilse, bu durumda gerçekleşen neticenin özene aykırı bir davranışın değil, talihsiz bir tesadüfün eseri olduğu kabul edilir ve bu netice faile objektif olarak isnat edilemez. Örnek 1: A, aracıyla Ankara’dan otoban üzerinden İstanbul’a gitmek üzere yola çıkar. A, otobana girdikten sonra, otobanın yaya geçişine kapalı olması nedeniyle yasal hız sınırının üst limiti olan 120 km/h ile seyretmeye başlar. Bir müddet gittikten sonra sollamaya başladığı kamyonun önünden bir yayanın koşarak karşıya geçmeye çalıştığını fark eder. Frene basar ise de mesafenin kısa olması nedeniyle aracı durduramaz ve kaçma imkânı olmadığı için yayaya çarparak ölümüne neden olur. Örnek 2: Yukarıdaki olay kapsamında A, aynı yolda 150 km/h hızla seyir hâlindeyken böyle bir kaza meydana gelir. İlk olayda, A, dikkatli bir şekilde ve yasal hız sınırları içinde seyir hâlindedir. Aynı zamanda, otobana yaya girişinin yasak olduğunu bilmekte ve böyle bir bilgiye güvenerek hareket etmektedir. Ayrıca yayayı farkettiğinde frene basmış, fakat mesafenin kısalığı nedeniyle aracı durduramamıştır. Dolayısıyla ilk ihtimal kapsamında A’nın dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal eden bir davranışından bahsetmek mümkün değildir. Bu olay kapsamında yaya kendi taksirli davranışının kurbanı olmuştur. İkinci olayda ise olması gereken hız sınırın üzerinde seyrettiğinden A’nın dikkat ve özen yükümlülüğünü ihlal eden bir davranışı vardır. Bunun sonucunda bir yayaya çarpmış ve ölümüne neden olmuştur. Dolayısıyla taksirli davranışı ile netice arasında nedensellik bağı da vardır. Ancak A’nın sorumluluğu için taksirli davranışıyla neden olduğu bu neticenin varlığı yeterli değildir, ayrıca bu neticenin faile objektif olarak isnat edilebilmesi de gerekir. Taksirli suçlarda, neticenin objektif isnat edilebilirliği kapsamında öncelikle, bu neticenin objektif olarak öngörülebilir olması, ayrıca bu neticenin faile doğrudan doğruya fiilinin eseri olarak isnat edilebilmesi gerekmektedir. Somut olayda, olayın gerçekleştiği şartlar dikkate alındığında neticenin objektif olarak öngörülebilir olmadığı sonucuna varmak gerekir. Dolayısıyla ikinci ihtimal bakımından her ne kadar failin taksirli davranışı var ise de bunun yol açtığı netice objektif olarak öngörülebilir olmadığından failin sorumluluğu yoluna gitmek mümkün olmayacaktır.
Soru 5
I. Suçun maddi unsurlarında hata
II. Suçun nitelikli unsurlarında hata
III. Hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında hata
IV. Kusurluluğu ortadan kaldıran veya azaltan nedenlerin maddi şartlarında hata
V. Haksızlık yanılgısı (yasak yanılgısı)
Yukarıdakilerden hangisi kastı kaldıran hata hali değildir?
Çözüm Açıklaması
Hata (yanılma), kişinin düşündüğü ile gerçeğin birbirine uymamasını ifade etmektedir. Hatanın bilmemek veya yanlış bilmekten ibaret iki görünüm şekli söz konusudur. Failin bu yanlış tasavvurunun ilgili olduğu konuya bağlı olarak cezalandırılabilirliği üzerinde farklı etkileri vardır. Yanlış veya eksik tasavvur kastı ortadan kaldırabilir, sadece kusur bakımından önem taşıyabilir veya cezalandırılabilirlik bakımından tamamen önemsiz de olabilir. Buna göre, hata dış dünyaya ilişkin şartlara ilişkinse kast üzerinde etkilidir. Buna karşılık hata tipikliğin hukuki değerlendirmesine (tipikliğin hukuki sonuçlarına) ilişkin ise kusurluluk üzerinde etkilidir. Buna göre hata, kastı ortadan kaldıran veya kusurluluğu etkileyen hata olmak üzere ikiye ayrılabilir. Kastı kaldıran hata hâlleri; suçun maddi unsurlarında hata (m. 30/1), suçun nitelikli unsurlarında hata (m. 30/2), hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında hata (m. 30/1, 3) olmak üzere üçe ayrılır. Bu ayrıma kastı kaldıran hata türü olarak, hukuka uygunluk nedenlerinin sınırındaki yanılgıyı da eklemek gerekir (m. 27/1). Böylelikle yeni kanunun sisteminde kastı kaldıran dört hata türünün bulunduğu sonucu ortaya çıkmaktadır. Kusurluluğu ortadan kaldıran veya azaltan sebeplerin maddi şartlarında hata (m. 30/3) ile haksızlık yanılgısı (yasak hatası) (m. 30/4) ise kusurluluğu etkileyen hata hâlleridir. Bunlardan, suçun maddi unsurlarında hata ile suçun nitelikli hâllerinde hata tipiklikte yer alan unsurlarda hata hâlini oluşturmaktadır.
Soru 6
(A)’nın, hasmı (B)’yi öldürmek için attığı merminin sekerek oradan geçmekte olan (C)’yi yaralaması halinde, (A)’nın ceza sorumluluğu hakkında aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
Çözüm Açıklaması
Failin, bir fiilin icrası kapsamında aynı anda bir suçu kasten bir diğerini ise taksirle gerçekleştirmesi mümkündür. Örneğin failin hasmını öldürmek için attığı merminin sekerek oradan geçmekte olan bir başkasını yaralaması hâlinde, hasmına karşı kasten öldürme (teşebbüs hâlinde), diğer kişiye karşı ise taksirle yaralama suçunu işlemiş olur.
Soru 7
Aşağıdakilerden hangisi dağda tipide mahsur kalıp, bir başkasının evinin kapısını kırarak giren kişi bakımından söylenebilir?
Çözüm Açıklaması
Kasten suç işlemiştir, ancak kusurluluğu kaldıran nedenin yani zaruret halinin bulunması dolayısıyla ceza almaz. Doğru cevap C seçeneğidir.
Soru 8
1- Bilme
2- Düşünme
3- İsteme
Yukarıdakilerden hangisi veya hangileri tam olarak kastın kurucu unsurlarıdır?
Çözüm Açıklaması
Kastın kurucu unsurları bilme ve istemedir. Doğru cevap D seçeneğidir.
Soru 9
Aşağıdakilerden hangisinde failin dolaylı kastla hareket ettiği söylenebilir?
Çözüm Açıklaması
Dolaylı kastta (olası kast da denilebilir) fail tipikliği gerçekleştirecek somut bir tehlikenin varlığının bilincinde olduğu gibi, bu tehlike onun tarafından ciddiye de alınmaktadır. Ancak fail bakımından asıl amaç o kadar önemlidir ki, buna ulaşmak için muhtemel neticelerin gerçekleşmesi göze alınmaktadır. Bu nedenle doğru cevap B seçeneğidir. B seçeneği dışındaki tüm şıklardaki kast doğrudandır.
Soru 10
Aşağıdaki örneklerden hangisinde failin doğrudan kastla hareket ettiği söylenebilir?
Çözüm Açıklaması
Kişinin iradesini kendi isteği ile sakat hale getirmesi önemli değildir. Bile isteye uyuşturucu kullanan birisinin daha sonraki hareketlerini hatırlamamış olması, onları kasıtlı suç olmaktan çıkarmaz. Doğru cevap C seçeneğidir.
Soru 11
Yaya geçişine kapalı yolda azami hız sınırı olan 120km/h ile hareket eden sürücü aniden önüne çıkan yayaya çarparak ölümüne neden olmuştur.
Sürücü bakımından aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Çözüm Açıklaması
Sürücünün dikkat ve özen yükümüne aykırı davrandığı söylenemez. Cezai sorumluluğu yoktur. Doğru cevap A seçeneğidir.
Bilinçsiz taksir öngörülebilir bir neticenin failce öngörülememiş olmasına rağmen, bilinçli taksirde netice failce öngörülebilmektedir. Doğru cevap E seçeneğidir.
Soru 13
Aşağıdakilerden hangisi sollama yasağının olduğu bir yerde önündeki aracı geçmek isteyen bir sürücünün, karşıdan gelen araca çarparak sürücüsünün ölümüne neden olması halinde, söylenebilir?
Çözüm Açıklaması
Sürücünün fiilen neticeyi öngörebilme imkan ve iktidarı vardır. Doğru cevap A seçeneğidir.
Soru 14
A, B'ye yaralamak amacıyla taş atmış fakat B'nin kafasına gelen taş ölümüne yol açmıştır. Aşağıdakilerden hangisi A'nın cezai sorumluluğu bakımından söylenebilir?
Çözüm Açıklaması
Olay kapsamında A, kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan dolayı sorumlu olacaktır (m. 87/4). Doğru cevap D seçeneğidir.
Soru 15
1- Suçun maddi unsurlarında hata
2- Suçun nitelikli unsurlarında hata
3- Muhakeme şartlarının varlığında hata
4- Hukuka uygunluk nedenlerinin maddi şartlarında hata
Aşağıdakilerden hangisinde kastı kaldıran hata hâlleri tam ve doğru olarak verilmiştir?
Çözüm Açıklaması
Muhakeme şartlarının varlığı ceza muhakemesinin yürüyüşüyle ilgilidir, kastın varlığı veya yokluğuna tesir etmez. Doğru cevap B seçeneğidir.
Soru 16
A, bir başkasını öldürmek isterken yanlışlıkla babasını öldürmüştür.
Bu duruma ilişkin olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Çözüm Açıklaması
Fail işlediği suçta bulunan ve fakat kendisince bilinmeyen bu nitelikli hâllerden etkilenmez, yani cezası artırılmaz. Örneğin TCK’nın 82. maddesinde kasten öldürme suçunun daha ağır bir şekilde cezalandırılmasını gerektiren nitelikli hâllerine yer verilmiştir. Ancak kişi babasını öldürdüğünü bilmediğinden nitelikli hal uygulanmaz. Doğru cevap A seçeneğidir.
Soru 17
Haksızlığın oluşumu bakımından, failin kasten hareket etmesi gerekli ve fakat yeterli olmadığı, failin ayrıca belli bir maksat veya saikle hareket ettiğinin belirlenmesinin gerekli olduğu durumlarda aşağıdakilerden hangisi söz konusudur?
Çözüm Açıklaması
Bazı suç tiplerinde, yapısal unsur olarak kastın dışında başkaca sübjektif unsurlara da yer verilmektedir. Kural olarak da özel bir maksattan veya failin özel bir saikinden ibaret olan bu unsurlar ilgili suç tiplerinde açıkça düzenlenirler. Bu tür suçlarda, haksızlığın oluşumu bakımından, failin kasten hareket etmesi gerekli ve fakat yeterli değildir. Ayrıca belli bir maksat veya saikle hareket ettiğinin belirlenmesi gerekir. Örneğin şantaj (m. 107/2) ve hırsızlık suçunda (m. 141) varlığı aranan “kendisine veya başkasına yarar sağlamak maksadı” tipikliğin diğer sübjektif unsurlarındandır. Buna karşılık, kasten öldürmenin kan gütme veya töre saiki (m. 82/1- j ve k) özel bir saikle hareket etmeye örnek teşkil etmektedir.
Soru 18
Sanığın kızının evlilik dışı olan ve erken doğan bebeğini, kuvöze konulması gerekirken diğer sanık ile birlikte alıp ıssız bir yerde bıraktıkları ve bebeğin öldüğü anlaşılmaktadır. Sanıkların eylem ve irade birliği içinde, eylemin işlenmesinde ortak hakimiyet kurarak bebeği …………………….ile öldürme suçunu işledikleri kabul edilmelidir. (1.CD.16.03.2011, E.2010/6237, K.2011/1607)
Yukardaki Yargıtay kararında boş bırakılan yere aşağıdaki kavramlardan hangisinin getirilmesi uygundur?
Çözüm Açıklaması
Doğrudan kastta, failin, suçun bütün maddi unsurları hakkındaki bilgisi tamdır, kesindir. Bir suç işlemeye karar veren failin bu suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları mevcut olduğunu, bu unsurların fiilin icrası sırasında gerçekleşeceğini ve özellikle suç tipinde aranan neticenin meydana geleceğini kesin olarak bildiği hâllerde doğrudan kast söz konusudur.
Somut olayda da hastanede tedavi altına alınması gereken yeni doğan bir bebeğin kimsenin bulunmadığı bir ortamda bırakılması durumunda bebeğin ölümü kaçınılmazdır.
Soru 19
Aşağıdaki manevi unsur türlerinden hangisinde fail tipikliği gerçekleştirecek somut bir tehlikenin varlığının bilincinde olduğu gibi, bu tehlike onun tarafından ciddiye de alınmaktadır. Ancak fail bakımından asıl amaç o kadar önemlidir ki, buna ulaşmak için muhtemel neticelerin gerçekleşmesi göze alınmaktadır.
Çözüm Açıklaması
Olası kastta fail tipikliği gerçekleştirecek somut bir tehlikenin varlığının bilincinde olduğu gibi, bu tehlike onun tarafından ciddiye de alınmaktadır. Ancak fail bakımından asıl amaç o kadar önemlidir ki, buna ulaşmak için muhtemel neticelerin gerçekleşmesi göze alınmaktadır.
Soru 20
uykusuz şekilde araç kullanan kamyon şoförü Ş karşı yönden gelen otomobile çarparak otomobil sürücüsünün ölümüne neden olmuştur.
Taksir, bir kimsenin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle istemediği ve fakat öngörülebilir bir neticeyi gerçekleştirmesi olarak tarif edilmektedir. Buna göre, objektif olarak öngörülen özen yükümlülüğünün ihlali suretiyle işlenebilen suçlar taksirlidir.
Olayda Ş uyksuuz şekilde araç kullanmaması gerektiği halde özenli davranmamış ve istemediği bir ölüm neticesini doğurmuştur.