aofsorular.com
İSG106U

Çevre Kirliliği ve Kontrolü

3. Ünite 31 Soru
S

Çevre kirliliği kavramı nasıl tanımlanmaktadır?

Çevre Kirliliği, insanoğlunun doğa üzerinde gerçekleştirdiği faaliyetler sonucunda havada, suda ve toprakta meydana gelen olumsuz gelişmelerle ekolojik dengenin bozulmasıdır.

S

Çevre kirliliğinin temel sebepleri nelerdir?

Sanayi devrimi ile birlikte endüstrileşmenin ve kentleşmenin artmasıyla doğanın temel ögelerini oluşturan hava, su ve toprakta olumsuz etkiler oluşturarak canlıların yaşamlarını olumsuz yönde etkileyen çevre kirliliklerini oluşturmaktadır. Çevre kirliliklerinin oluşmasındaki temel neden, doğanın insan etkinlikleri sonucunda ortaya çıkan atıkları, özümseme kapasitesinin üzerine çıkmasıdır. Bu atıklar hava, su ve toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik özelliklerini bozarak değiştirmektedir

S

Su kirliliği kavramı nasıl tanımlanmaktadır?

Su kirliliği, insanların birtakım faaliyetleri sonucu su kaynaklarının doğal bileşimindeki maddelerin konsantrasyon değerlerinin üzerine çıkması ile su kaynaklarının doğal bileşiminin bozulması ya da su kaynağında daha önce var olmayan maddelerin ortaya çıkmasıdır

S

Su kirliliğinin kaynakları nelerdir?

Su kirliliğinin ana kaynakları; evlerden gelen kullanılmış sular ile sanayi kuruluşları tarafından su kaynaklarına verilen sıvı atıklardır. Bunların dışında, hidrolojik havzadaki tarım alanlarından taşınan, azot ve fosfor bileşikleri bakımından zengin sulama suyu sızıntıları, erozyon toprakları taşıyan yağış suları, gemi söküm yerleri, sahil doldurmaları ve katı atık boşaltılması gibi kirletici kaynaklar sayılabilir.

S

Su kirliliğinin insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir?

Farklı sebeplerle kirlenen suların insan sağlığını tehdit ettiği bir gerçektir. Suların dezenfeksiyonun yapılmaması ya da yetersiz kalması ve halkın bu konudaki bilinçsizliği sonucunda insan sağlığı kolera, tüberküloz, salmonella gibi çeşitli salgın hastalıklarla karşı karşıya kalmaktadır. Sulara kimyasal ve radyoaktif bileşenlerin karışması sonucunda canlılar üzerinde toksik, kanser ve zehir etkisi oluşturmaktadır. Suların kirlenmesi insanlar dışındaki canlı topluluklarının oluşturduğu biyoçeşitliliği etkilemektedir. Sucul bitki ve hayvan toplulukları yaşam ortamlarındaki kirlenmeden doğrudan etkilenmekte ve dayanıklıklarına göre bu canlılar farklı zaman dilimlerinde yok olmaktadırlar.

S

Hava kirliliği nasıl tanımlanmaktadır?

Hava kirliliği, soluduğumuz dış havada kükürt dioksit (SO2), partiküler madde (PM), azot oksitler (NOx) ve ozon (O3) gibi kirleticilerin çevre ve sağlık üzerinde olumsuz etkileri yapacak düzeylerde olması şeklinde tanımlanmaktadır.

S

Hava kirliliğinin kaynakları nelerdir?

Hava kirliliği genel olarak endüstriyel tesisler, konutlar, ısınma amacıyla kullanılan yakıtlar, motorlu taşıtların egzozları gibi antropojenik kaynaklardan ve orman yangınları, volkanik aktiviteler, fırtınalar ve okyanuslar gibi doğal kaynaklardan ortaya çıkan kirleticilerden meydana gelmektedir. Bu kirletici maddeler hem insan sağlığı hem de diğer tüm canlıların sağlıklarına olumsuz yönde etki etmektedir.

S

Hava kirliliğinde etkili olan kirleticilerin özellikleri nelerdir?

Kirleticiler genel anlamda gaz ve partikül formda oluşmaktadır. Oluşan bu gaz ve katı formdaki kirleticiler ise kaynaklarından oluşma şekillerine göre birincil dereceden kirleticiler ve ikincil dereceden kirleticiler olmak üzere iki ana grupta incelenmektedir. Belirli bir kaynaktan atmosfere bırakılan toz, gaz, duman, su buharı, koku gibi havayı bozan kirleticiler birincil dereceden kirleticileri; atmosferdeki kimyasal reaksiyonlar sonucu oluşan kirleticiler ise ikincil dereceden kirleticileri oluşturmaktadır. Birincil kirleticilere, karbon monoksit (CO), kükürt oksitler (SOx), azot oksitler (NOx), hidrokarbonlar (HC) ve partikül maddeler (PM) gibi kirletici maddeler örnek olarak verilebilir. İkincil kirleticilere, araçlardan benzin veya diğer yakıtların kullanılması sonucunda oluşup atmosfere salınan azot dioksitlerin (NO2) güneş ışınları ve oksijenle tepkimeye girmesi sonucunda küresel ısınma potansiyeli yüksek olan antropojenik ozonun (O3) meydana gelmesi örnek olarak verilebilir.

S

Hava kirliliğinin insan ve çevre sağlığına etkileri nelerdir?

Hava kirliliğinin hem çevre hem de insan sağlığında önemli etkileri bulunmaktadır. Çevreye olan etkisine verilebilecek en güzel örnek endüstriyel faaliyetler ve insanların kişisel üretimleri sonucunda oluşan karbondioksit emisyonunun sera etkisi ve ozon tabakasının delinmesine sebep olarak iklim değişikliğine neden olmasıdır. İçerisinde karbondioksit, karbon partikülü, karbonmonoksit, kükürtdioksit, ozon, doymamış hidrokarbon, aldehit ve kanserojen madde taşıyan kirletilmiş hava, insanların solunum sistemine zarar vererek sinüzit, bronşit, faranjit ve astım gibi solunum yolu hastalıklarını artırmaktadır.

S

Katı atık nedir?

Katı atık, tüketicisi tarafından bir işe yaramaması nedeniyle atılan evsel, ticari ve endüstriyel faaliyetler sonucu oluşan, düzenli şekilde bertaraf edilmesi gereken katı maddelerdir.

S

Katı atıkların kaynaklarına göre sınıflandırılması nasıldır?

Atıkların yönetilmesinde en çok kullanılan sınıflandırma yöntemi kaynaklarına göre
sınıflandırmadır. Bu sınıflandırmaya göre atıklar 7 ana kategoriye ayrılmaktadır. Bunlar:
• Evsel katı atıklar,
• Endüstriyel katı atıklar,
• Ticari ve kurumsal katı atıklar,
• Tıbbi atıklar,
• Tarımsal ve hayvansal katı atıklar,
• Tehlikeli atıklar,
• Özel atıklardır.

S

Evsel atıkların özellikleri nelerdir?

Evsel atıklar, konutlardan kaynaklanan zararlı ve tehlikeli atık kapsamına girmeyen organik ve ambalaj atıklarından meydana gelmektedir. Evsel atıklar, yerel yönetim hizmeti ile toplanıp taşınan, evsel atık depolama sahalarında bertaraf edilebilen, ayırma yolu ile geri kazanılabilen, kompost yapılabilen veya yakılabilen evsel ve endüstri kökenli atıklardır. Mutfak çöpleri, ambalaj atıkları, ofis çöpleri gibi atıklar örnek olarak sayılabilir.

S

Endüstriyel katı atıkların özellikleri nelerdir?

Endüstriyel atık, sanayi ve üretim tesislerindeki bir süreç sırasında veya sonrasında ortaya çıkan katı atıklar olarak tanımlanmaktadır. Endüstriyel katı atıklar kaynaklarına göre; endüstriyel süreçlerden kaynaklanmayan atıklar ve endüstriyel işlemler sonucu ortaya çıkan atıklar olarak iki sınıfa ayrılmaktadır. Cam, kâğıt, tahta ve metal gibi çeşitli ambalaj atıklarıyla inşaat ve moloz atıkları ilk gruba örnek olarak verilebilir. Tehlike yaratabilecek özellikler taşıyan her türlü biyolojik, kimyasal, toksik, yanıcı, patlayıcı ve radyoaktif katı atıklar ile kirletici ihtiva eden bazı küller ikinci gruba girmektedir.

S

Ticari ve kurumsal atıkların özellikleri nelerdir?

Ticari ve kurumsal işlemlerle veya işlemler sonucunda oluşan katı atıklardır. Genellikle evsel atıklar kadar organik madde içermeyen atıklardır. Kamu kurum ve kuruluşları, özel kurumlar ve kuruluşlar, lokantalar, büfeler, mağazalar, okullar, hastaneler, askeri yerleşimler, limanlar, ofisler, stadyumlar gibi ortak kullanım alanlarından toplanan atıklar bu kapsamda değerlendirilmektedir.

S

Tıbbi atıkların özellikleri nelerdir?

Sağlık kuruluşlarındaki tıbbi müdahale süreçlerinde ortaya çıkan katı atıklarıdır. Bu atıklar içerisinde hastalık yapabilecek pek çok etkeni içermektedir. Tıbbi atıklar üç kategoride incelenmektedir. Bunlar:

  • Enfeksiyon Yapıcı Atıklar: Enfeksiyon yapıcı etkenleri taşıdığı bilinen veya taşıması muhtemel; başta kan ve kan ürünleri olmak üzere her türlü vücut sıvısı, insan dokuları, organları, anatomik parçaları, otopsi materyali, plasenta, fetus ve diğer patolojik materyali, bu tür materyal ile bulaşmış eldiven, örtü, çarşaf, bandaj, flaster, tamponlar, eküvyon ve benzeri atıkları, karantina altındaki hastaların vücut çıkartılarını, bakteri ve virüs tutucu hava filtrelerini, enfeksiyon yapıcı ajanların laboratuvar kültürlerini ve kültür stoklarını, enfekte hayvanlara ve çıkartılarına temas etmiş her türlü malzemeyi, ve veterinerlik hizmetlerinden kaynaklanan atıklardır.
  • Kesiciler: İğne uçları, enjektörler, bisturiler, jiletler, kırık camlar gibi atıklardır.
  • Ecza Atıkları: Kullanma tarihleri geçmiş veya kullanılmayan ilaç, aşı ve serumlardır
S

Tıbbi atıkların kaynakları nerelerdir?

Tıbbi atıklar genel olarak tıp, diş hekimliği ve veteriner hekimliği eğitimi veren veya uygulamalarını gerçekleştiren kuruluşlar, kan bankası ve kan nakil merkezleri, tahlil laboratuvarları, sağlık ocakları, muayenehaneler, revirler, eczaneler, sağlık birimlerinden kaynaklanmaktadır.

S

Tarımsal ve hayvansal katı atıkların özellikleri nelerdir?

Tarımsal ve hayvansal ürünlerin üretilmesi ve işlenmesi sürecinde oluşan katı atıklardır. Bu atıklar genel olarak kırsal kesimlerden kaynaklanmaktadır. Tarımsal katı atıklar, meyve bahçeleri, üzüm bağları, çiftlik alanlarından kaynaklanmaktadır. Hayvansal katı atıklara, besi çiftlikleri, kesim alanlarından kaynaklanan dışkılar, iç organlar örnek olarak verilebilir.

S

Tehlikeli atıkların özellikleri nelerdir?

Tehlikeli katı atık, patlayıcı, parlayıcı, kendiliğinden yanmaya müsait, suyla temas hâlinde parlayıcı gazlar çıkaran, oksitleyici, organik peroksit içerikli, zehirli, korozif, hava ve suyla temasında toksik gaz çıkaran, toksik ve eko-toksik özellikler taşıyan atıklardır. Bu atıklar; kanserojen, toksik, patlayıcı, tutuşabilen, korozif, tahriş edici gibi tehlikeli özellikler gösterebilmektedir. Dolayısıyla insan sağlığı ve çevre bakımından önemli risk taşımaktadır.

S

Tehlikeli atıklarla ilgili, Türkiye'nin de 1994 yılında taraf olduğu Basel Sözleşmesinin amacı nedir?

Basel Sözleşmesi; tehlikeli ve diğer atıkların sınır ötesi hareketlerini azaltmak, atıkların oluştukları yere en yakın olacak şekilde çevreyle uyumlu olarak ıslahı ve bertaraf edilmesini sağlamak, tehlikeli ve diğer atıkların oluşumunu minimize etmeyi amaçlamaktadır.

S

Özel atıkların özellikleri nelerdir?

Yasal olarak evsel katı atık sınıfı dışında kalan, ancak evsel atıklara göre farklı yöntemlerle toplanması, taşınması, işlenmesi ve bertarafı gereken atıklardır. Özel atıkları tekrar değerlendirmek ve bertaraf etmek için bazı ek önlemlere ve özel yöntemlere gerek duyulmaktadır. Bir başka deyişle, özellikleri ve miktarları bakımından evsel atıklarla birlikte bertaraf edilemeyen atıklara özel atıklar denilmektedir. Özel atıklar, bitkisel yağlar, hafriyat atıkları, atık pil ve akümülatör, atık elektrikli ve elektronik eşyalar, ömrünü tamamlamış lastikler gibi atık kütlelerinden meydana gelmektedir.

S

Katı atıkların insan ve çevre sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir?

Katı atıklar su ve hava kirliliğinden sonraki en büyük çevre sorunlarından biridir. Katı atıklar mikroorganizmalar için konak olması ve çeşitli kimyasal kütlesi içermesinden dolayı insan sağlığı için oldukça önemlidir. Katı atıklardan hastalık taşınması genellikle fareler ve sinekler ile gerçekleştirilmektedir. Katı atıklar çevrede fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkiler oluşturabilmektedir. Uygun bertaraf teknikleri kullanılmadan bertaraf edilmeye çalışılan katı atıklar içerdikleri bileşikleri toprak, yeraltı ve yüzeysel sulara bulaştırarak çevre sorunlarına neden olmaktadır. Ayrıca uygunsuz bertaraf teknikleriyle ve depolamayla katı maddelerin içeriklerinden kaynaklanan kötü kokular hem çevre hem de insan sağlığı için oldukça önemlidir.

S

Gürültü kirliliğinin özellikleri nelerdir?

Gürültü kirliliği, halk sağlığına ve insanların yaşam kalitelerine olumsuz yönde etki eden bir çevre kirleticisidir. Gürültü pek çok insanın yaşam kalitesini bozmanın yanında dolaylı olarak insanların uykusuz kalmasıyla iş yerlerindeki verimlerin azalmasına ve kazaların artmasına neden olabilen bir çevre kirleticisidir. Gürültü kirliliklerinin halk sağlığı ve yaşam kalitesi üzerindeki olumsuz etkileri gürültünün önlenmesi veya azaltılması için ülkelere çeşitli sorumluluklar yüklemiştir. Örneğin, Avrupa şehirlerinde 2002/49/EC sayılı Çevresel Gürültü Direktifi’ne göre ulaşım ve endüstriden kaynaklanabilecek gürültülerin haritalandırılması gerekmektedir.

S

Gürültü kaynakları nelerdir?

Gürültü kirliliği oluşturan kaynaklar genellikle nüfusun yüksek ve endüstrileşmenin yoğun olduğu kentlerde bulunmaktadır. Kentlerdeki gürültü kaynakları ulaşım, fabrikalar, endüstriler, makineler ve insanlardan oluşmaktadır. Bu karmaşık gürültü kirliliği kaynakları temelde ulaşım, sanayi ve sosyal alanlar olarak üç türde gruplandırılmaktadır.

S

Gürültü kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir?

Gürültünün hızlı ve akut etkileri işitmenin sekteye uğramasıdır. Gürültünün şiddeti ve süresi ne olursa olsun insanlarda değişik sağlık sorunları oluşturmaktadır. İnsan vücudu kaçarak veya savunmasını artırarak gürültüye karşı gelmektedir. Fakat vücudun sürekli gürültüye karşı tepki göstermesi değişik ve önemli hastalıklara neden olmaktadır.

S

Sağlıklı insanların kökeni her ne olursa olsun bir günde maruz kalabileceği gürültü seviyeleri nelerdir?

Sağlıklı insanların kökeni her ne olursa olsun bir günde maruz kalabileceği gürültü seviyeleri belirlidir. Buna göre günlük gürültüye maruz kalma süresi;
• 80 dB(A)’lık bir sese 7.5 saat / gün
• 90 dB(A)’lık bir sese 7.5 saat / gün
• 95 dB(A)’lık bir sese 7.5 saat / gün
• 100 dB(A)’lık bir sese 7.5 saat / gün’dür

S

Toprak kirliliğinin özellikleri nelerdir?

Toprak kirliliği, antropojenik etkiler sonucunda toprağın kimyasal, fiziksel, biyolojik ve jeolojik yapılarının bozulması olarak tanımlanmaktadır. Nüfusun artması, ekonominin büyümesi ve modern tarıma geçilmesi ile doğal kaynaklar tüketilmiş, tahrip edilmiş hatta kirletilmiştir ve bunun sonucunda toprak kirliliği oluşmuştur.

S

Toprak kirletici kaynakları nelerdir?

Toprak kirlenmesinin başlıca sebepleri, belediyelerdeki çöp toplama sahaları, sanayi kuruluşlarından atılan tehlikeli madde ve atıklar, arıtma tesislerinden kaynaklanan çamurlar, sıvı atıkların kazara veya bilerek dökülmesi, tarım ilaçlarının bilinçsizce kullanılması, atmosferden yağış veya rüzgâr ile gelen kirleticilerdir. Evsel atıklar katı veya sıvı formda oluşabilmektedir. Ayrıca evsel atıklar pil, yağ, çözücü, deterjan gibi tehlikeli madde, boya gibi maddeleri de içermektedir. Endüstri uğraşları sırasında meydana gelen su ve hava kirlilikleri kimyasal yollarla toprağa karışma eğilimindedir. Nüfusun artması ile birlikte tarımsal üretimlerin kalitesinin artması ve daha fazla ürün üretilmesi amacıyla inorganik gübrelerle pestisitler kullanılmaktadır. Kullanılan bu pestisit ve gübreler toprağın içerisine girerek kimyasal, biyolojik ve fiziksel yapısının bozulmasına neden olmaktadır

S

Toprak kirliliğinin çevre ve insan sağlığı üzerindeki etkileri nelerdir?

Çeşitli yollarla toprağa verilen kirletici maddeler toprakta yaşayan bitkilerin zarar görmesine neden olmaktadır. Toprağa verilen pestisitler, organik maddeler ve kimyasal maddeler toprak içerisinde bulunan su ile birlikte bitki bünyesine geçmektedir. Böylece hem bitkilerin verimleri azalmakta hem de bu bitkilerle beslenerek yaşamlarını sürdüren diğer canlılarda sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Ayrıca toprak içerisinde bulunan kimyasalların tarımsal sulama ve yağmur suları ile birleşmesiyle birlikte yeraltı ve yüzeysel suların kirlenmesine neden olacaktır. Toprak büyük miktarda mikrobiyal kütle içermektedir. Toprakların kirlenmesi ile birlikte mikrobiyal kütleler zarar görmektedir. Bazı mikroorganizmalar bitkilerle simbiyotik bir ilişki içerisindedir ve mikrobiyal topluluğun zarar görmesi bu bitkilerin büyümesini olumsuz yönde etkilemektedir.

S

Radyoaktif atıkların özellikleri nelerdir?

Dünyanın oluşumuyla birlikte meydana gelen doğal radyoaktif elementler doğa içerisinde doğal bir radyasyon düzeyi oluşturmuştur. Radyoaktif kirlenme nükleer enerjinin ortaya çıkmasıyla başlamıştır. Radyoaktif kirlenmeye sebep olan atıklar, radyoaktif atıkların bozunmaya uğradıkları ve belirli radyasyonların yaydığı atomları içerirler

S

Radyoaktif atık kaynakları nelerdir?

Günümüzde endüstrileşmenin artması ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte radyasyonun tıp alanında kullanılması doğadaki mevcut radyoaktif dengeyi bozmaya başlamıştır. Radyoaktif atıklar genel olarak nükleer tesislerin yakıt çevrimleri, sanayiler, araştırma geliştirme merkezlerinden, hastanelerden ve insan aktivitelerinden kaynaklanabilmektedir. Ancak radyoaktif atıklar günümüzde enerji üretiminde etkin olan nükleer tesislerden kaynaklanmaktadır. Radyoaktif atıklar genellikle nükleer tesisler için gereken cevherin çıkarılıp işletilmesi, zenginleştirilmesinde, enerji üretim sürecinde oluşturduğu yan ürünler ve tesisin ömrünü tamamladıktan sonraki dönemindeki atıklarından meydana gelmektedir

S

Radyoaktif atıkların canlılar üzerindeki etkileri nelerdir?

Radyoaktif atıkların akut ve kronik etkileri bulunmaktadır. Akut etkiler radyoaktif atıklara kısa süreli maruz kalınması sonrasında oluşmaktadır. Radyoaktif atıklar birkaç saat içerisinde mide bulantısı, kusma, ishal, baş ağrısı, ateş, bilinç kaybı ve kan hücresi sayısında azalmaya neden olur. İki veya üç hafta sonrasında saç dökülmesi, iştahsızlık, halsizlik, kendini kötü hissetme, iç kanaması, yüksek ateş ve erkeklerde geçici kısırlık gibi belirtilere neden olmaktadır. Ayrıca akut etkiler doza (rem) bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Kronik yani küçük radyasyonlara uzun süreli maruz kalınmasıyla hemen görülen etkilerin olmasının yanında birkaç yıl veya daha uzun yıllarda da etkisi gözlenebilmektedir. Radyasyon hem somatik (bedensel) hem de üreme hücrelerini tahrip etmektedir. Somatik hücrelerde meydana gelen değişimlerle vücut yapılarında değişmeler, tümörler meydana getirerek kanserin oluşmasına neden olmaktadır. Üreme hücrelerinden oluşan değişmeler ise doğacak çocukların uzuvlarında ve organlarında çeşitli bozuklukların oluşmasına neden olmaktadır.