CBS'DE PROJE TASARIMI VE YÖNETİMİ I - Deneme Sınavı - 3

Yer uygunluk analizi yer altı suyu ile ilgili olan CBS kullanım alanıdır. Diğerleri ise uzaktan algılama için kullanılan analiz yöntemidir. Doğru yanıt A’dır.

Sanayi bölgeleri katı atık depolama bölgesinin seçiminde dikkate alınmaz. Diğerleri ise alınır. Doğru yanıt B’dir.

Jeolojik yapı hava kirliliğinin modellenmesi ve izlenmesinde kullanılmaz. Doğru yanıt A’dır.

Desibel ses düzeyini gösteren birimdir. Doğru yanıt E’dir.

Gürültü haritasının oluşturulması ilk aşamadır. Diğerleri daha sonraki aşamalarda ele alınan konulardır.

Antropojenik faaliyetler; doğada insanoğlunun neden olduğu etkiler anlamına gelmektedir.

Çevresel Etki Değerlendirmesi; yapılması planlanan projelerin çevreye verebileceği olumlu veya olumsuz etkilerin önceden belirlenerek önlenmesi ya da çevreye zarar vermeyecek şekilde en aza indirilmesi için alınacak önlemleri, en uygun yer seçiminin yapılması ve projelerin uygulanması ve kontrolü sürecindeki bütün çalışmaları kapsamaktadır.

Kıyı Alanları Yönetimi; kıyısal alanlarda sürdürülebilir gelişmenin sağlanması için sürekli, önlem alıcı bir kaynak yönetimi olarak tanımlanmaktadır.

Sürdürülebilir Kalkınma ise; bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların da kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılamaktır.

Soruda verilen tanım, çevre yönetimi kavramına aittir.

ÇED, ülkemizde 1993 yılından bu yana uygulanmaktadır. Ayrıca, ÇED raporları oluşturulurken CBS tekniklerini kullanmak büyük kolaylıklar sağlamaktadır. Özellikle farklı meslek disiplinlerinden gelen verilerin bir arada değerlendirilmesinde ve analiz edilmesinde CBS teknikleri etkin rol oynamaktadır. Bu sebeple I. ve II. maddelerde verilen bilgiler doğru iken; III. ve IV. maddelerde verilen bilgiler yanlıştır.

Katı atık toplama sisteminde CBS tabanlı bir modelleme kullanılarak en etkin toplama güzergahları belirlenebilmektedir. Ayrıca, depolama alanlarının yer seçiminde oldukça fazla faktör etkili olduğundan, bu faktörlerin ve verilerin mümkün olan en kısa sürede değerlendirilerek sonuca ulaşılmasını sağlamak için CBS'den yararlanılabilmektedir. Bu durumda, I. ve IV. maddede belirtilen amaçlar için CBS'nin kullanımı söz konusudur.

Hava kirleticilerin havaya atıldığı yere veya faaliyete kirletici kaynak denmektedir. Kirlilik kaynağı, şimşek ve yıldırım gibi meteorolojik olaylar, toprak kayması, deprem, volkan faaliyetleri, orman yangınları gibi doğal kaynaklar olabileceği gibi; ısıtma ve yakma sistemleri, sanayi kuruluşları, termik santraller, motorlu taşıtlar gibi yapay kaynaklar şeklinde de olabilmektedir.

Gürültü seviyesini azaltmada ilk adım, kentin gürültü haritasının oluşturulmasıdır. Gürültü haritaları, kentin şimdiki gürültü durumunu ve gürültü seviyesinin en yüksek olduğu noktaları göstermektedir. Gürültü haritaları, kentin gelişimini belirlemede, kent trafiğini planlamada, ölçülen gürültü seviyelerinin azaltılması amacıyla karar destek aracı olarak kullanılabilmektedir.

CBS imkanları ile sadece anlık bilgilere ulaşılmaz; CBS, ileriye dönük planlamaların yapılması ve su tüketiminin kontrol altında tutulmasında da kullanılmaktadır. Dolayısıyla I. maddede verilen bilgi yanlıştır. Verilen diğer bilgiler doğrudur.

Ülkemizde çevre sorunlarının bütüncül bir yaklaşımla ele alan örgüt olarak T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur. Görevleri arasında, çevre kirliliğinin önlenmesi ve kontrolü ile ilgili mevzuatı hazırlamak, standart geliştirmek, ölçüm, tespit ve kalite ölçütlerini belirlemek, hava kalitesinin korunması, hava kirliliği, gürültü ve titreşimin azaltılması veya bertaraf edilmesi için hedef ve ilkeleri belirlemek, atık/kimyasalların çevre ile uyumunu sağlamak üzere gerekli ekonomik araçları belirlemek ve bu konuda standartlar geliştirmek bulunmaktadır.

Sürdürülebilir kalkınma; bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların da kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılamaktır.

Halkın katılımı toplantısı; kapsam belirleme toplantısından önce, halkı yatırım hakkında bilgilendirmek, projeye ilişkin görüş ve önerilerini almak üzere proje sahibi tarafından projenin gerçekleştirileceği yerde Bakanlık ile mutabakat sağlanarak belirlenen tarihte yapılan toplantıdır.

Su yönetimi; belirli politikalar ve kurallar kapsamında su kaynaklarının planlanması, geliştirilmesi, dağıtımı ve optimum kullanımına ilişkin faaliyetlerdir.

Antropojenik faaliyetler ise; doğada insanoğlunun neden olduğu etkiler anlamına gelmektedir.

Dolayısıyla verilen tanım, çevresel etki değerlendirmesine aittir.

ÇED sürecinin prensipleri arasında; planlama sürecinde entegrasyon, mümkün olan en erken aşamada diyalog, sorumluluk, karar verme, halkın katılımı, esneklik ve demokrasi bulunmaktadır. Ancak, halkın katılımı süreci sayesinde, ilgili taraflar ve ilgili kamu kurumları arasında güven duygusu oluşmaktadır ve ÇED süreci katılımcı bir şekilde yürütüldüğü için, ülkenin genel demokratik sürecine katkıda bulunmaktadır.

Yeraltı suyu yönetimi ve modellenmesi amacıyla coğrafi bilgi sistemleri yaygın olarak etkili bir şekilde kullanılmaktadır. Soruda verilen bütün uygulamalar, yeraltusuyu çalışmalarında coğrafi bilgi sistemlerinin tipik uygulamaları arasından yer almaktadır.

Antropojenik, “doğada insanoğlunun neden olduğu etkiler” anlamına gelmektedir. Antropojenik faaliyetler sonucu havada, suda ve toprakta meydana gelen olumsuz gelişmelerle doğal dengenin bozulmasına ise çevre kirliliği denir.

Ülkemizde çevre sorunlarını bütüncül bir yaklaşımla ele alan örgüt olarak T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü kurulmuştur.

Herhangi bir kuruluşun yapmayı planladığı her faaliyet projesi öncesinde, projenin çevrede meydana getireceği etkileri belirten bir rapor hazırlaması gerekmektedir. Buna kısaca “Çevresel Etki Değerlendirme Raporu” denir. Bu raporda yapılması düşünülen faaliyetlerin çevrede meydana getireceği tahrip ve etkiler her açıdan belirtilmelidir. Bir ÇED raporunun hazırlanması Kaydetme (Envanter Oluşturma), Sıralama ve Sonuç olarak üç aşamada gerçekleştirilir.

CBS'nin, ÇED başvuru sürecini hızlı bir şekilde sonuçlandırmak gibi bir amacı yoktur. Fakat değerlendirmede insan hatalarını en aza indirerek en doğru sonuçlara kısa zamanda ulaşılabilmesinin sağlanmasına yardımcı olur.

Su yönetimi, belirli politikalar ve kurallar kapsamında su kaynaklarının planlanması, geliştirilmesi, dağıtımı ve optimum kullanımına ilişkin faaliyetlerdir.