ÇATIŞMA VE STRES YÖNETİMİ I

Alıcı ve kaynak arasında aynı anlamın sağlanması iletişim sürecinde ortak deneyim alanını ifade etmektedir. Doğru seçenek C'dir.

Kaynak iletişimi başlatan, mesajı gönderen ve kodlayan kişidir. Doğru seçenek C'dir.

Uzaktan iletişim iletişim türlerinden biri değildir. Doğru seçenek D'dir.

Jest ve mimikler sözsüz iletişimin temel unsurlarındandır. Doğru seçenek B'dir.

İletişim sistemleri biçimsel olmaktan ziyade doğaldır. Doğru seçenek E'dir.

Kişilerin ilgi alanları ve ihtiyaçlarının birbirinden farklı olması durumunda yaşanan kişisel engel türü algılama farklılıklarıdır. Doğru seçenek C'dir.

Yönetici ve personelin çatışma yönetimiyle ilgili  güdüleyebilme, rehberlik edebilme, işbölümü ve görevlendirme yapabilme becerileri Yönetsel beceriler kategorisindedir. Doğru cevap B'dir.

Tarafların birbirlerinin duygu ve düşüncelerini anlayıp empati kurmaya çalıştıkları basamak Algıları netleştirmedir. Doğru seçenek C'dir.

Dinleyicinin karşısındaki kişinin bakışaçısını anlamaktan çok kendi bakışaçısını karşı tarafa kabul ettirmekle ilgilendiği durum Yarışmacı dinlemedir. Doğru seçenek A'dır.

Uysal olma

İnsanların duyuları yardımıyla çevrelerinden elde ettikleri bilgileri bir araya getirip düzenleyerek kendileri için anlamlandırmalarına algılama denir.

İletişim sürecinde bir sözcüğün anlaşılması için gönderici ve alıcının bu sözcüğe aynı anlamı vermesi gereklidir. Aynı anlamı sağlayan şey gönderici ve alıcının ortak deneyim alanlarıdır. İletişim sürecinde kişilerin ortak deneyim alanına girmeyen iletilerin anlaşılması zordur. Bu nedenle iletişim sürecinde kişilerin birbirlerini tanımaları ve birbirlerinin sözcüklere, mesajlara yükledikleri anlamlar hakkında bilgi sahibi olmaları beklenir. Örneğin “Ne güzel bir ağaç” cümlesini bir genç, sevdiği birisiyle altında oturup gelecek planları yapabileceği bir yer olarak algılarken; bir marangoz ise bu ağaçtan yapılabilecek mobilyalardan söz edildiğini düşünebilir.

Hangi amaçla gönderilirse gönderilsin, gönderilecek mesaj hazırlanırken aşağıda yer alan noktalara dikkat edilmesi gerekir:

Kişi-içi İletişim: Kişinin kendisiyle iletişimi olarak da adlandırılan kişi-içi iletişim bireyin kendisiyle kurduğu iletişimdir. İki insan arasında gerçekleşen iletişimin benzeri tek bir insan içinde de gerçekleşebilir. Mesaj üretmekle yorumlamak kişi içi iletişimdir. Bir insanın düşünmesi, duygulanması, kişisel gereksinimlerinin farkına varması, iç gözlem yapması, rüyalar aracılığıyla kendi içinden (bilinç 146 altından) mesajlar alması ya da kendine sorular sorarak bunlara cevaplar üretmesi bir iç iletişimdir. Zaman zaman karşılaştığımız kendi kendine konuşan insanlar, sürekli olarak içimizden yaptığımız bu konuşmaları, diğer bireylerin duyabileceği şekilde seslendirmektedirler.

Sözsüz İletişim: Beden dilinin veya yazı dilinin kullanıldığı iletişim çeşididir. Sözsüz iletişimde göndericinin yüz ifadesi, el kol hareketleri, beden dili, ses tonu, baş hareketleri, jest ve mimikler gibi sözlü olmayan mesajlar veya yazılı iletişim araçları kullanılarak iletişim kurulur. İletişim sürecinde sözcüklerin kendi başına anlam taşımadıklarını, sözcüklerin anlamının nasıl bir yüz ifadesi ile, hangi ortamda, hangi iletiye tepki olarak ve nasıl bir ses tonuyla söylendiğine göre değişebileceğini öne sürmektedir. Sosyal psikologların uzun yıllar sürdürdükleri çok sayıda araştırmanın sonucuna göre insanların birbirleriyle yüz yüze kurdukları ilişkilerde sözsüz mesajların etkisi %90 oranındadır.

Örgütsel iletişim, belli amaçları gerçekleştirmek üzere yerine getirilir. Efil’e (2010) göre örgütsel iletişimin amaçları şu şekilde sıralanmaktadır:

Fiziksel İletişim Engelleri: İletilmek istenen mesajın göndericiden alıcıya ulaşmasını engelleyen çevresel faktörlerdir. Ortamın aşırı gürültülü olması, yazılı veya sözlü iletişimi sağlayacak teknik araçların arıza veya eksiklik durumu, ısı-ışık gibi faktörlerin olumsuz etkisi, fiziksel uzaklık gibi çevresel etkenler, bu grupta sayılabilir.

Etkili iletişimin temel alındığı etkin bir çatışma çözme sürecinin sekiz basamaktan oluştuğunu ileri sürmektedir:

Yarışmacı veya Saldırgan Dinleme: Dinleyicinin karşısındaki kişinin bakışaçısını anlamaktan çok kendi bakış açısını karşı tarafa kabul ettirmekle ilgilendiği durumdur. Bunu sağlayabilmek adına, dinleyici konumundaki birey, konuşanın ne anlattığı veya neden söz ettiğinden çok konuşma fırsatının kendisine geçmesi için fırsat kollamakla ve konuşanın öne sürdüğü görüşleri çürütecek sözleri planlamakla meşgul olmaktadır.

Çok basit olarak iletişim sürecinde karşıdaki kişiyi anlama ve kendini onun yerine koyabilme becerisi olarak da tanımlanabilen empatiyi Rogers (1983) “kişinin kendisini karşısındakinin yerine koyarak olaylara onun bakış açısı ile bakması, o kişinin duygu ve düşüncelerini doğru olarak anlamlandırması, hissetmesi ve bu durumu karşısındakine iletmesi” olarak tanımlamaktadır. Tanımlardan da anlaşılabileceği gibi, iletişim sürecine empatinin dahil edilmesi insanların daha iyi anlaşmalarını sağlayarak çatışmaların daha etkili ve verimli bir şekilde çözülmesine olanak sağlayabilir.