Çalışma İlişkilerinde Feodal düzene geçildiğinde tarımsal faliyetlerde kölelerin yerini ailece çalışan kimler almıştır?
Çözüm Açıklaması
10. ve 15. yüzyıllar arasında Feodal Düzen geçerlidir. Bu dönemde kölelerin yerini senyör, bey, derebeyi gibi adlarla ifade edilen kişilerin mutlak otoritesi altında, tarımsal faaliyetlerde ailece çalışan serfler almıştır.
Soru 2
İngiltere’de Watt ilk kez buhar gücünü dokuma endüstrisinde kullandı ve bu enerjinin kullanımı hızla yayılarak, önce buhar gücüyle çalışan iplik eğirme makineleri ve dokuma tezgâhlarının, sonra buharlı lokomotiflerin ve gemilerin devreye girmesini sağladı. İnsanlık tarihinin bu en çok ve en hızlı değişiminin yaşanıldığı dönemine tarihçiler ne ad vermişlerdir?
Çözüm Açıklaması
İngiltere’de Watt ilk kez buhar gücünü dokuma endüstrisinde kullandı ve bu enerjinin kullanımı hızla yayılarak, önce buhar gücüyle çalışan iplik eğirme makineleri ve dokuma tezgâhlarının, sonra buharlı lokomotiflerin ve gemilerin devreye girmesini sağladı. İnsanlık tarihinin bu en çok ve en hızlı değişiminin yaşanıldığı dönemini tarihçiler Sanayi Devrimi demişlerdir.
Soru 3
İngiltere 1760 tarihinden sonra iki alanda büyük atılımlar yapmıştır. Bu alanlardan biri dokuma sanayi, öteki de aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
İngiltere 1760 tarihinden sonra iki alanda büyük atılımlar yapmıştır. Bu alanlardan biri dokuma sanayi, öteki de demir-çelik sanyiisidir.
Soru 4
..............., toplumsal sınıfların gerek birbirleriyle, gerekse tüm toplumla ilişkilerinde ortaya çıkan ya da toplumdaki değişmelerden ileri gelen uyuşmazlık, gerginlik ve çatışmalardır. Aşağıdakilerden hangisi boşluğa gelmelidir?
Çözüm Açıklaması
Sosyal sorun, toplumsal sınıfların gerek birbirleriyle, gerekse tüm toplumla ilişkilerinde ortaya çıkan ya da toplumdaki değişmelerden ileri gelen uyuşmazlık, gerginlik ve çatışmalardır
Soru 5
Sosyal sorunun çözümüne yönelen gelişmeler:düşünsel düzeydeki gelişmeler, işçi sınıfı hareketleri,............ ve uluslararası düzeydeki gelişmeler olarak dört ana başlık altında incelenebilir. Cümlesinde boşluğu ne doldurmalıdır?
Çözüm Açıklaması
Sosyal sorunun çözümüne yönelen gelişmeler:düşünsel düzeydeki gelişmeler, işçi sınıfı hareketleri, devlet anlayışındaki gelişmeler ve uluslararası düzeydeki gelişmeler olarak dört ana başlık altında incelenebilir.
Soru 6
Aşağıdakilerden hangileri, Sanayi Devrimi’nin İngiltere’de ortaya çıkmasının nedenleridir?
I. Diğer Avrupa ülkeleri ile uzun süre savaşmış olması
II. Kömür ve demir madenleri yönünden zengin olması
III. Ticaret serbestisinin bulunması
IV. Geniş bir sömürge imparatorluğuna sahip bulunması
V. Ada üzerine kurulu bir devlet olması
Çözüm Açıklaması
Sanayi Devrimi İngiltere’de Watt ilk kez buhar gücünü dokuma endüstrisinde kullandı ve bu enerjinin kullanımı hızla yayılarak, önce buhar gücüyle çalışan iplik eğirme makineleri ve dokuma tezgâhlarının, sonra buharlı lokomotiflerin ve gemilerin devreye girmesini sağladı. İnsanlık tarihinin bu en çok ve en hızlı değişiminin yaşanıldığı dönemini tarihçiler Sanayi Devrimi olarak adlandırmaktadır (Koray, 2000, 22; Altan, 2000, 38). Çağa adını veren sanayileşme temel olarak bü- yük ölçüde sabit sermaye yatırımlarına (makineler, tezgâhlar, demiryolları, gemiler vs. gibi) dayalı üretim ve dağıtım demektir (Erkul, 1983a, 55). Sanayi Devrimi ile birlikte, küçük zanaat, tezgâh ve atölye üretiminin yerine yeni buluşların getirdiği yeni teknik ve makinelerle donatılmış fabrika üretiminin geçmiş, yeni bir enerji kaynağı olan buhar gücü, insan, rüzgâr, su, hayvan gibi eski enerji kaynaklarının yerini almıştır (Talas, 1990, 36). Sanayi Devriminin belirlediği fabrika üretimi, eski üretim biçimlerini ve üretim ilişkilerini köklü bir biçimde değiştirmiş, insan emeğine ve çalışma koşullarına ilişkin büyük ve derin toplumsal değiş- meleri de beraberinde sürüklemiştir (Güven, 2001, 40). Bu nedenle Sanayi Devrimi’nin teknolojik, toplumsal ve hukuki koşulları ile oluşan ortamı, koşulları ayrıntılı bir biçimde irdelemek sanırız ki doğru olacaktır
Soru 7
Kooperatifçilik hareketi ilk kez hangi amaç ile ve hangi ülkede başlamıştır?
Çözüm Açıklaması
İşçilerin tüketim aşamasında desteklenmesi amacı ile İngiltere’de
Soru 8
İşçi sınıfının doğumuna yol açan sanayileşmenin ilk yıllarında sanayileşmenin yaşandığı tüm toplumlarda aşağıda verilen hangi problemler ortaya çıkmıştır?
I. Uzun çalışma saatleri
II. Çok yetersiz ücretler
III. Sağlık ve iş güvenliğine aykırı çalışma koşulları
Çözüm Açıklaması
İşçi sınıfının doğumuna yol açan sanayileşmenin ilk yıllarında sanayileşmenin yaşandığı tüm toplumlarda, uzun çalışma saatleri, çok yetersiz ücretler, sağlık ve iş güvenliğine aykırı çalışma koşulları gibi son derece olumsuz bir çalışma yaşamı ve iş ilişkileri sistemini doğurmuştur.
Soru 9
Sanayi devriminin yaşanıldığı dönemde kurulu hukuk düzeni ile ilgili aşağıda verilen bilgilerden hangileri doğrudur?
I. Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemdeki hukuksal düzen, bireyin üstünlüğü temelinde, eşitlik ve özgürlük esasına dayanır.
II. Bu dönemde, işçiler ile fabrika sahipleri arasındaki iş ilişkisi, Roma Hukukundaki hizmet kirası gibi özel hukuk kapsamında ele alınmıştır.
III. Bu hukuki ilişki, sözleşme serbestisi ve çalışma özgürlüğü ilkelerine dayalı olup, bireysel iş sözleşmeleriyle kuruluyordu. İşçi ile işveren arasında, tam bir hukuki eşitlik vardı.
IV. Sanayi Devrimi’nin liberal anlayışı, işverenlerin işçilerle yapacakları iş sözleşmelerinin dışarıdan herhangi bir müdahaleye konu olmamasına (özellikle devlet ve sendikalar tarafından) ve ücret pazarlığının kişisel düzeyde oluşmasına neden olmuştur.
Çözüm Açıklaması
Sanayi Devrimi’nin yaşanıldığı dönemdeki hukuksal düzen, bireyin üstünlüğü temelinde, eşitlik ve özgürlük esasına dayanır. Burada eşitlik kavramı, ger- çek veya tüzel kişilerin tümünün eşitliğini kapsarken özgürlük kavramı, sözleşme serbestisine işaret etmektedir. Bu dönemde, işçiler ile fabrika sahipleri arasındaki iş ilişkisi, Roma Hukukundaki hizmet kirası gibi özel hukuk kapsamında ele alınmıştır. Bu hukuki iliş- ki, sözleşme serbestisi ve çalışma özgürlüğü ilkelerine dayalı olup, bireysel iş sözleşmeleriyle kuruluyordu. İşçi ile işveren arasında, tam bir hukuki eşitlik vardı. Eş değişle sözleşmenin yapılıp yapılmamasında, ko- şulların saptanılmasında ya da taraflarca sözleşmenin fesh edilmesinde tam bir serbestlik söz konusuydu. Bu nedenle iş sözleşmeleri, zamanla Borçlar Hukuku’ndaki satış sözleşmeleri ile benzer şekilde yalnızca işgücü (emek) ve ücret değişimine ilişkin bir sözleşme haline dönüşmüştür (Altan, 2000, 45). Doğal olarak da emek diğer üretim faktörleri gibi pazarda serbestçe alınıp satılan ve fiyatı arz ve talebe göre oluşan, ticari bir mal-meta-gibi görülmekte ve devlet çalışma yaşamı ve iş ilişkilerine müdahaleden, liberal anlayış çerçevesinde kaçınmaktaydı (Güven, 2001, 45). Sistemin temel mantığının bir gereği olan serbestlik (serbest rekabet, kişisel çıkar, çalışma özgürlüğü ve bireysel iş sözleşmesi) ise rekabet ücretini ortaya çıkarmaktadır. Sanayi Devrimi’nin liberal anlayışı, işverenlerin işçilerle yapacakları iş sözleşmelerinin dışarıdan herhangi bir müdahaleye konu olmamasına (özellikle devlet ve sendikalar tarafından) ve ücret pazarlığının kişisel düzeyde oluşmasına neden olmuştur. Oysa Sanayi Devrimi’nin işçiler arasında yarattığı yoğun rekabet ortamı karşısında ücreti ile yaşamak durumunda olan insanların sözleşme serbestisi ve çalışma özgürlüğünün pek bir anlamı olamayacağı açıktır (Talas, 1990, 40). Zira ekonomik yönden daha zayıf olan işçi için sözleşme serbestisi, ekonomik yönden daha güç- lü olan fabrika sahiplerinin kendi çıkarlarına uygun olarak ileri süreceği koşulları kabul etme serbestisine dönüşebilecektir. Aralarında var olduğu kabul edilen hukukî eşitlik ise, uygulamada taraflar arasında bü- yük bir eşitsizliğe yol açacaktır (Altan, 2000, 45). Nitekim bu dönemde sermaye sahibinin mevcut düzen içinde ekonomik açıdan gittikçe zenginleşerek refaha kavuşmasına karşılık, bu servet ve refahtan adil bir pay alamadığı için işçilerin artan bir biçimde sefalete düşmeleri iki sınıf arasındaki uçurumu derinleştirmiş, yoksulluğun tabii bir sonucu olarak işçilerin mevcut düzene karşı sermaye ve teşebbüs düşmanlığı şeklinde biçimlenen ayaklanmalarına yol açmıştır (Erkul, 1983, 64).
Soru 10
Hangi yüzyıla dek, aile ekonomisi ve kölelik düzenine dayalı bir dönemin yaşanıldığı kabul edilir?
Çözüm Açıklaması
10. yüzyıla
Soru 11
Ekonomik ve toplumsal yaşantıyı yöneten doğal bir düzen ve bu düzenin yasaları bulunan düşünce yapısı aşağıdakilerden hangisidir?
Çözüm Açıklaması
Liberal Düşünce Akımı
Soru 12
Kölelik düzeninin yaşanıldığı dönemde, köle ile sahibi arasındaki hukuki bağ, hangi sözleşmeye benzetilmekteydi?
Çözüm Açıklaması
Kira sözleşmesi
Soru 13
Feodal düzenin geçerliliğini sürdürdüğü yıllarda, kölelerin yerini kimler almıştır?
Çözüm Açıklaması
10. ve 15. yüzyıllar arasında geçerli olan Feodal Dönemde kölelerin yerini senyör, bey, derebeyi gibi adlarla ifade edilen kişilerin mutlak otoritesi altında, tarımsal faaliyetlerde ailece çalışan serfler almıştır
Soru 14
Yeni Türk devletinin kurulmasının hemen ardından, izlenecek ekonomi politikalarını belirlemek üzere düzenlenen iktisat kongresi hangi ilimizde yapılmıştır?
Çözüm Açıklaması
İzmir
Soru 15
Türkiye’de sendika kurma hakkı ilk kez hangi kanunla tanınmıştır?
Çözüm Açıklaması
1947 tarihli 5018 sayılı İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında (ki) Kanun
Soru 16
Aşağıdaki Cümlelerden hangisi Liberal Düşünce Akımı ile ilgilidir?
Çözüm Açıklaması
İberal Düşünce Akımı: Bu düşünceye göre, ekonomik ve toplumsal yaşantıyı yöneten doğal bir düzen ve bu düzenin yasaları bulunmaktadır. Devlet, bu düzene karışmaktan kesin olarak kaçınmalıdır (Güven, 2001, 51). Klâsik iktisatçılara göre ekonominin temel aktörü bireydir. İnsan kendi çıkarlarını kollayan ve sınırsız ihtiyaçları ile sınırlı kaynakları arasında en doğru seçimleri yapabilen (akılcı) bir varlıktır.
Soru 17
Aşağıdaki Örneklerden hangisi sosyal devletin görevleri arasında yer almaz?
Çözüm Açıklaması
Devlete sosyal olma niteliğini kazandıran, yasalarla ve anayasalarla güvence altına alınan ekonomik ve sosyal hakların (örneğin,çalışma hakkı, sendikal haklar, asgari bir gelir ve yaşama hakkı, sosyal güvenlik hakkı, öğrenim, sağlık, beslenme ve konutla ilgili haklar, annenin, çocuğun, yaşlıların ve sakatların korunmasıyla ilgili haklar) gerçekleştirilmesi ve geliştirilmesi görevi, sosyal devletin ödevleri arasında yer alır. Giyinme hakkı bunlardan biri değildir.
Soru 18
Osmanlı İmparatorluğu’nda bütün güç ve yetkinin............... toplandığı teokratik bir devlet anlayışının bulunması, ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamında kararların dini esaslar çerçevesinde alınmasını gerektiriyordu. Bu nedenle, çeşitli reformist hareketlere karşın, Osmanlı İmparatorluğu bütün yaşamı boyunca mutlak bir devlet görüntüsünden uzaklaşamamıştır. Cümlesinde noktalı yerlere hangi şık gelmelidir?
Çözüm Açıklaması
Osmanlı İmparatorluğu’nda bütün güç ve yetkinin Sultan’da toplandığı teokratik bir devlet anlayışının bulunması, ülkenin ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamında kararların dini esaslar çerçevesinde alınmasını gerektiriyordu. Bu nedenle, çeşitli reformist hareketlere karşın, Osmanlı İmparatorluğu bütün yaşamı boyunca mutlak bir devlet görüntüsünden uzaklaşamamıştır
Soru 19
Ülkemizde ilk............ ise, sendikal bir nitelik taşımayan ve 1866 yılında sosyal yardım amacıyla kurulmuş olan Ameleperver Cemiyeti olduğu düşünülmektedir. Cümlesindeki boşluğu Tamamlayınız
Çözüm Açıklaması
Ülkemizde ilk işçi örgütlenmesinin ise, sendikal bir nitelik taşımayan ve 1866 yılında sosyal yardım amacıyla kurulmuş olan Ameleperver Cemiyeti olduğu düşünülmektedir.
Soru 20
1947 Sendikalar Kanunu’ndan sonra, ilk sendikal örgütlenme .............. olmuştur. 1948yılında 74 işçi ve 4 işveren sendikasına kayıtlı 52bin dolayında sendikalı işçi bulunmakta ve sendikalıişçi sayısı, toplam işçilerin yaklaşık 8’inioluşturmaktaydı (Altan, 2008, 74)..Hangi iş kolunda Sendikal örgürlenme olmuştur?
Çözüm Açıklaması
1947 Sendikalar Kanunu’ndan sonra, ilk sendikal örgütlenme dokuma iş kolunda olmuştur. 1948 yılında 74 işçi ve 4 işveren sendikasına kayıtlı 52 bin dolayında sendikalı işçi bulunmakta ve sendikalı işçi sayısı, toplam işçilerin yaklaşık %8’ini oluşturmaktaydı (Altan, 2008, 74).