aofsorular.com
ÇEK301U

Türkiye’de Çok Partili Dönemde Çalışma İlişkileri: 1946-1960

5. Ünite 21 Soru
S

Çok partili döneme geçiş sürecinde iktisadi politikalarda ne tür gelişmeler olmuştur?

Devletçi ve dışa kapalı iktisat politikaları, yerini özel kesime öncelik veren ve dış iktisadi ilişkilere açık politikalara bıraktı. 1946’dan başlayarak ithalatın serbestleştirildiği, dış yardım, dış kredi ve yabancı sermaye hareketlerinin yoğunlaştığı yeni bir dönem aldı.

S

DP ve CHP toplu iş ilişkilerine yönelik nasıl bir tutum benimsemişlerdir?

Toplu iş ilişkileri alanındaki uygulamalar değerlendirildiğinde partiler otoriter bir tutum sergilemişlerdir. Uygulamaların toplu ilişkilerin düzenlenmesinde ve iş uyuşmazlıklarının çözümünde ağırlığı devlete veren ve sınıf mücadelelerini reddeden bir yaklaşım üzerine inşa edildiği görülmektedir.

S

1948-1960 yılları arasında GSMH'nın sektörel dağılımı nasıldır?

Milli gelir artışı, yaklaşık %9 dolaylarında artarak en çok sanayi kesiminde görülmüştür. Hizmetler kesiminin payındaki artış ise daha düşük orandadır. Bu iki kesimin payı artarken iken tarım kesiminin payı azalmıştır.

S

1947-1960 yılları arasında İK kapsamına giren işçi sayısındaki ciddi artışın sebepleri nelerdir? 

İK kapsamına giren işçi sayısındaki artış, 1947 yılından 1960’a kadar %185, 1965’e kadar ise %274’tür. Bu gelişmenin temel nedeni, sanayileşme sürecinde ücretlilerin sayılarının artmasıdır. Bunun yanında, gelişme sürecinde işletme ölçeklerindeki büyüme de, kapsama giren işyeri ve işçi sayısını artırmıştır.

S

Dönem içerisinde kadınların iş gücüne katılımında gözlenen düşüşün sebebi nedir?

Dönem içerisinde kadınların işgücüne katılma oranı, büyük ölçüde iç göçlere bağlı olarak düşme gösterdi. Kırsal kesimden kentlere kayma, yani iç göçler, tarım kesiminde özellikle ücretsiz aile işçisi olarak çalışan kadınların büyük bölümünü kentlerde işgücü dışına itmektedir. Kentsel kesimdeki iktisadi faaliyetlerde çalışmak için gerekli eğitim ve nitelikten yoksun olan kadınlar, yaşamlarını ağırlıklı biçimde ev kadını olarak devam ettirmekte; işgücüne katılımları, kırsal kesime göre gayet düşük düzeylerde kalmaktadır.

S

Dönem içerisinde kadın işçiler çoğunlukla hangi faaliyet kollarında çalışmaktadır?

Kadın işçilerin büyük bölümü tekstil, gıda, tütün gibi faaliyet kollarında çalışmaktaydı.

S

1940'lı yılların ortalarından itibaren çalışma ilişkilerine yönelik devlet örgütlenmesini gösteren temel adımlar nelerdir? 

Çalışma Bakanlığı ile İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun kuruluşu, bu alandaki en büyük adımlar olmaktadır.

S

Çalışma yaşamına yönelik işçi örgütlenmeleriyle ilgili yaşanan önemli gelişmeler nelerdir?

Çalışma yaşamına yönelik işçi örgütlenmelerinin iki temel ayağı, 1946 Cemiyetler Kanunu değişikliği ve 1947 tarihli İşçi ve İşveren Sendikaları ve Sendika Birlikleri Hakkında Kanun'dur.  

S

1947 yılında çıkarılan 5018 sayılı Sendikalar Kanunu’nun sınırlandırıcı hükümleri çalışma yaşamına dair örgütlenmelerle ilgili neyi ortaya koymaktadır?

Sendikalar Kanunu’nun sınırlandırıcı hükümleri, batılı anlamda özgür bir sendikacılık hareketinden çok, hükümetlerin vesayeti altında bir sendikacılık hareketinin arzulandığını ortaya koymaktadır.

S

1936- 1963 yıllarında arasında çalışma ilişkilerini etkileyen en büyük faktör nedir?

Türkiye’de 1936’dan 1963 yılına kadar olan dönemde çalışma ilişkileri üzerinde etkili olan en önemli faktörün grev yasağı rejimi olarak ortaya çıkmaktadır.

S

1960 öncesi dönemdeki sendikal faaliyetler nasıl tanımlanabilir?

1960 öncesi dönemde Türk sendikacılık hareketi dağınık, güçsüz ve çok sayıda küçük sendikadan oluşan bir görünüm içerisindedir.

S

Sendikal faaliyetlerin çalışma koşulları üzerinde çok etkili olmamasına yol açan etmenler nelerdir? 

Sendikal faaliyetlerin gelişimini etkileyen faktörler şunlardır: ülkenin sosyoekonomik, siyasal ve kültürel koşulları, mevzuat ve yönetimin uygulamaları, sendikaların denetimi, siyaset yasağı, işverenlerin sendikal hareketlere karşı tavrı, sendikal hareketin liderlik, kadro, eğitim ve mali sorunları.

S

1947-1960 döneminde bireysel iş ilişkilerine yönelik nasıl bir tutum benimsenmiştir?

Bireysel iş ilişkileri alanında çalışanları koruyucu hukuksal düzenlemeler yapılmaktadır. Bu amaçla, bireysel iş ilişkileri alanında işçileri koruyucu çok sayıda yasa çıkarıldı. 

S

1950 tarihli ve 5518 sayılı yasa ile İş Kanunu'nda yapılan önemli düzenlemeler nelerdir? 

Bireysel ve toplu iş ilişkilerine yönelik birçok maddesine ilişkin kapsamlı değişiklikler yapıldı. Bunlar arasında işçi sağlığı ve iş güvenliğine ilişkin önlemlerin artırılması, işçinin hizmet akdinin feshinde ihbar önellerinin artırılması, çalışma süresi içerisindeki dinlenme sürelerinin artırılması gibi önemli düzenlemeler bulunmaktadır. Toplu iş ilişkileri açısından ise işçi temsilcileri yanında sendikalara da iş ihtilafı çıkarma yetkisinin verilmesi ve işçi temsilcilerine hukuki güvence sağlanması hususları özel bir öneme sahiptir.

S

1946-1963 döneminde bireysel iş ilişkileri alanında ne tür yasal düzenlemeler yapılmıştır?

Dönem içerisinde yapılan bazı yasal düzenlemeler şu şekilde sıralanabilir: İK' da yapılan değişiklikler, İş Mahkemeleri Kanunu (1950), İşçilere Hafta Tatili ve Genel Tatil Günlerinde Ücret Ödenmesi Hakkında Kanun (1951), Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki İlişkilerin Tanzimi Hakkında Kanun (Basın İK) (1952), Garson ve Benzeri İşçilerin Hizmet Karşılıkları Hakkında Kanun (1953), Öğle Dinlenmesi Kanunu (1954), Deniz İş Kanunu (1954), Devlet ve Ona Bağlı Müesseselerde Çalışan İşçilere İlâve Tediye Yapılması Hakkında Kanun (1956), Yıllık Ücretli İzin Kanunu (1960).

S

Bireysel çalışma ilişkileri alanındaki yasal düzenlemelerin uygulanmasında ortaya çıkan sorunlar en çok hangi konulara yöneliktir?

Yasaların içerdiği koruyucu hükümlerin uygulanmasına ilişkin yaşanan sorunlar arasında işçi sağlığı ve iş güvenliği konuları ile çalışma süreleri başta gelmektedir.

S

Sosyal güvenlik alanında gelişmelere yol açan iktisadi etmenler nelerdir?

İktisadi açıdan değerlendirildiğinde, sosyal güvenlik hizmetlerinin gelişmesinde nihai belirleyici, ülkenin iktisadi olanaklarının artmasıdır. Ulusal gelirdeki artışlar, potansiyel olarak sosyal güvenliğe ayrılabilecek fonların da fazlalaşması anlamına gelmektedir. Sosyal güvenlik kurumlarının oluşturulması ile yönetiminin büyük ölçüde bir kamu hizmeti olarak yerine getirildiği göz önüne alınırsa kamu fonların oluşumunun ve sürekliliğinin sağlanması önemli bir gereklilikti.

S

işçi statüsünde çalışanların sosyal güvenlik kapsamına alınmasını sağlayan gelişmeler nelerdir?

İşçi Sigortaları Kurumu’nun ve değişik sigorta kollarının kurulmasıyla, işçi statüsünde çalışanlar sosyal güvenlik kapsamına alınmış oldular.

S

Kamu kesiminde memur statüsünde çalışanların sosyal güvenliğine ilişkin hangi adım atılmıştır?

Kamu kesiminde memur statüsünde çalışanların sosyal güvenliğine ilişkin olarak ise 1949 yılında kabul edilen ve 1 Ocak 1950’de yürürlüğe giren yasa ile kurulan T.C. Emekli Sandığı ile büyük bir adım atıldı.

S

Dönem içerisinde kamu kesiminde işçi statüsünde çalışanların ücretlerinin memur maaşlarına göre daha yüksek olmasının sebepleri nelerdir?

Bu duruma yol açan faktörlerden biri “piyasa mekanizması”dır. Özellikle ekonominin büyüme gösterdiği, piyasa koşullarının uygun olduğu, üretilen mal ve hizmete olan talebin fiyat ayarlamalarını mümkün kıldığı dönemlerde, ücretler de bu koşullara uyum sağlamıştır. Bunula beraber, dönem içerisinde ücret düzeyleri üzerinde etken olması muhtemel bazı “kurumsal düzenlemeler” de vardır.

S

Çalışma koşullarına ilişkin hangi konularda uygulamaya bağlı sorunlar ortaya çıkmıştır?

Mevzuattaki koruyucu hükümlere karşın; çalışma süreleri, çalışma yaşı ve işçi sağlığı iş güvenliği konusundaki önlemlerin yaşama aktarılmasında ciddi sorunlar ortaya çıkmıştır.