aofsorular.com
EDB404U

Gelenekçi Romanın Özellikleri ve Gelişimi

7. Ünite 20 Soru
S

"Gelenek" kelimesi  Türkçe sözlükte nasıl tanımlanmaktadır?

“Gelenek”, Türkçe Sözlük’te “Bir toplumda, bir toplulukta eskiden kalmış olmaları dolayısıyla saygın tutulup kuşaktan kuşağa iletilen, yaptırım gücü olan, kültürel kalıntılar, alışkanlıklar” biçiminde tanımlanır.

S

Gelenekçi romanın ayırıcı özellikleri nelerdir?

GELENEKÇİ ROMANIN ÖZELLİKLERİ
Gelenekçi romanın ayırıcı özellikleri şöyle sıralanabilir:
• Gelenekçi roman, toplumun değerleriyle barışık, hatta bu değerlere sıkı sıkıya bağlıdır.
• Gelenekçi roman, romantik bir tavrın takipçisidir.
• Tarihten, yaşama tarzından, inançlardan gelen unsurlar edebî metne yansır.
• Gelenekçi romanlarda klasik olay kurgusuna rastlanır.

• Gelenekçi romanlarda dün-bugün-yarın şeklindeki kronolojik zaman kullanılır.
• Gelenekçi romanlarda genellikle ilahi (hâkim/tanrısal) bakış açışına rastlanır.
• Gelenekçi romanlarda estetik anlayışı etik kaygılar yönlendirir.
• Gelenekçi romanlar, millî ve İslami duyarlıktan beslenir.
• Gelenekçi romanlarda, popüler roman vadisinde değerlendirilebilecek örneklere rastlanır.
• Yerel ağızların kullanıldığı görülür.
• Romanlarda olay, verilmek istenen mesajı öne çıkaracak biçimde kurgulanır.
• Gelenekçi romanlar, millî, İslami, tarihî roman gibi nitelemelerle karşımıza çıkabildiği gibi bazen millî-tarihî, bazen İslami-tarihî, bazen de millîİslami-tarihî nitelikte örnekler olarak okuyucuya sunulabilir.

S

Gelenekten beslenen romanların ilk örneklerine ne zaman rastlanmaktadır?

Gelenekten beslenen romanların ilk örneklerini Mehmet (Mizancı) Murad’ın (1854-1917) Turfanda mı Yoksa Turfa mı? (1891) ve Halide Edib Adıvar’ın ((1884-1964) Yeni Turan (1912) romanlarına kadar götürmek mümkündür. Her iki roman da millî ütopyalar üzerine kurulur.

S

Mehmet Murad, Turfanda mı Yoksa Turfa mı romanını neden yazmıştır?

Mehmet Murad, Turfanda mı Yoksa Turfa mı romanını Batılılaşmanın getirdiği etkiyle din, dil, tarih, ahlak, gelenek gibi değerlerin sarsılmasına engel olmak, bu konuda halkı bilinçlendirmek için yazar.

S

Halide Edib Adıvar Yeni Turan adlı kitabını neden yazmıştır?

Halide Edib Adıvar, Yeni Turan’ı söz konusu kültür unsurlarının oluşturduğu yaşam tarzını öne çıkarmak ve millî ruhu temsil eden kahramanlar üzerinden ifade etmek amacıyla kaleme alır.

S

Samiha Ayverdi'nin (1906-1993) ilk romanı nedir?

Medeniyet değişimini ele alan ve bu değişimin aile içinde sebep olduğu çözülmeleri kişilerin ruh derinliklerine inerek işleyen Samiha Ayverdi'nin (1906-1993), konusunu Firavunlar Dönemi’nden alan ilk romanı Aşk Bu İmiş’dir.

S

1950'li yıllarda hem anlatım hem de içerik bakımından gelenekçi roman sayılabilecek örnekler veren yazar kimdir?

1950’li yıllarda Cengiz Dağcı (1920-2011), hem anlatım hem de içerik bakımından gelenekçi roman sayılabilecek örnekler verir. 

S

1960’lı yıllarda gelenekçi romanın ilk isimlerinden biri kimdir?

1960’lı yıllarda gelenekçi romanın ilk isimlerinden biri Münevver Ayaşlı’dır (1906-1999). Ayaşlı, Pertev Beyin Üç Kızı (1968), Pertev Beyin İki Kızı (1969), Pertev Beyin Torunları (1976), romanlarıyla konak hayatı içinde geleneksel Türk ailesinin resmini çizer.

S

Gelenekçi romanın ilk nitelikli örnekleri kime aittir?

Gelenekçi romanın ilk nitelikli örnekleri, Tarık Buğra’nın kalem ürünleridir. Çınaraltı dergisinde yayımlanan ve yazarın ilk eseri Akümülatörlü Radyo’nun romana dönüşmüş hâli olan Yalnızlar’dan başlayarak 1980’li yıllara uzanan en önemli isim Tarık Buğra (1918-1994)’dır.

S

1970’li yılların çalkantılı ortamında dinî ve millî değerlere yönelme ihtiyacı romanda da kendini gösterir. Bu dönemde hangi yazarların kaleminden çıkan örnekler, gelenekçi roman olarak ele alınabilir?

1970’li yılların çalkantılı ortamında dinî ve millî değerlere yönelme ihtiyacı romanda da kendini gösterir. Abbas Sayar, Bahaeddin Özkişi, Tahir Kutsi Makal, Emine Işınsu, Hasan Kayıhan, Sevinç Çokum gibi yazarların kaleminden çıkan örnekler, gelenekçi roman vadisinde ele alınabilir.

S

Abbas Sayar hangi romanlarıyla Anadolu merkezli hayatı, insanı ve tabiatı tasvir eder?

Abbas Sayar (1923-1999) Yılkı Atı (1970), Çello (1972), Can Şenliği (1974), Dik Bayır (1977), Tarlabaşı Salkım Saçak (1987) romanlarıyla Anadolu merkezli hayatı, insanı ve tabiatı tasvir eder.

S

1940’lı yıllarda başlayan gelenekçi tarihi romanın ilk örnekleri nelerdir?

1940’lı yıllarda Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü (1946) ve Bozkurtlar Diriliyor (1949) romanlarıyla başlayan gelenekçi tarihî roman, 1970’li yıllarda yeni temsilcilerini bulur.

S

1970’li yıllarda yeni temsilcilerini bulan gelenekçi tarihi romanın ilk akla gelen isimleri kimlerdir?

1940’lı yıllarda Hüseyin Nihal Atsız’ın Bozkurtların Ölümü (1946) ve Bozkurtlar Diriliyor (1949) romanlarıyla başlayan gelenekçi tarihî roman, 1970’li yıllarda yeni temsilcilerini bulur. Mustafa Necati Sepetçioğlu ve Yavuz Bahadıroğlu bu çizgide ilk akla gelen isimlerdir.

S

“Çağımızın Dede Korkut’u” olarak anılan yazar kimdir?

“Çağımızın Dede Korkut’u” olarak anılan Mustafa Necati Sepetçioğlu (1932-2006), Kilit (1971), Anahtar (1973), Kapı (1973) romanlarıyla Türklerin Malazgirt kapısından Anadolu coğrafyasına giriş serüvenini hikâye eder. Selçuklularla başlattığı tarihî roman çizgisini Osmanlılar’la sürdürür ve 20. yüzyıla dek getirir. Milliyetçi bir söylemin yer aldığı romanlarda Türk insan tipi ve karakteristiği, gelenek, görenek ve ülkü birliği, duygu ve kültür planında inşa edilmiş “biz” kavramı çevresinde anlatının dünyasına girer.

S

1970’li yıllardan itibaren tarihî romanda dinî ve millî değerleri öne çıkaran, 1972’de yazdığı Sunguroğlu romanıyla tarihî roman vadisine adım atan, millî ve manevi değerleri tarihî roman aracılığıyla topluma kazandırmaya çalışan yazar kimdir?

Yavuz Bahadıroğlu (1945-), 1970’li yıllardan itibaren tarihî romanda dinî ve millî değerleri öne çıkaran bir imzadır. 1972’de yazdığı Sunguroğlu romanıyla tarihî roman vadisinde adım atan Bahadıroğlu, millî ve manevi değerleri tarihî roman aracılığıyla topluma kazandırmaya çalışır. Buhara Yanıyor (1974), Elvedâ Buhara (1975), Malazgirt’te Bir Cuma Sabahı, Kırım Kan Ağlıyor, Şehzade Selim (1976), Sel (1977), Köprübaşı (1979), Mavi Yıldız (1980), Endülüs’e Veda (1981), Cem Sultan 1-2, Dördüncü Murad 1-2 (1982), Merhaba Söğüt(1990) gibi tarihî romanları yanında Yolbaşı, Boşlukta Yürümek (1979),Keşmekeş, Yürek Seferi, Uzaklar Yakındır gibi güncel toplumsal romanlarında da geleneksel değerlere bağlılığı dile getirir.

S

1980'li yıllarda popüler romanın bir alt türü olarak değerlendirilebilecek “hidayet romanları”nın hızla çoğalma sebebi nedir?

12 Eylül İhtilali ülkede asayiş ve düzeni sağlamakla birlikte toplumda kırılmalara da yol açmış, dinî ve millî kimlikler üzerinde olumsuz etkiler yapmıştır. İslami çevrelerde baskıcı yönetime tepki sonucu popüler romanın bir alt türü olarak değerlendirilebilecek “hidayet romanları” hızla çoğalmıştır. Öte yandan tarih bilinci aşılamaya yönelik romanlarda da artış görülmüştür. Dinî ve millî değerleri bir terkip hâlinde romanın dünyasına taşıyan yazarlar da vardır.

S

1980’li yıllarda gelenekçi roman yazarlarına eklenen isimler kimlerdir?

1980’li yıllarda değerler dünyasını medeniyetler çatışması içinde ele alan (ilk eserlerini 1970’li yıllarda veren) Mustafa Miyasoğlu ve Rasim Özdenören, tarihî çerçevede yorumlayan Mehmed Niyazi (Özdemir), millî duygularla telif eden Osman Çeviksoy, tasavvuf düşüncesi ve klasik kültürle ilişkilendiren Nazan Bekiroğlu, İskender Pala ve Sadık Yalsızuçanlar gelenekçi roman yazarlarına eklenecek imzalardır.

S

Hikâye yazarı olarak tanınan, yayımlanmış tek romanı Gül Yetiştiren Adam’da (1979) dindar kimliği sezdirilen kahramanın modernleşme, yanlış Batılılaşma ve kültürel yozlaşma karşısında kendi değerlerine sadık kalma çabasını hikâye eden yazar kimdir?

Hikâye yazarı olarak tanınan, bu alanda Hastalar ve Işıklar (1967), Çözülme (1973), Çok Sesli Bir Ölüm (1974), Çarpılmışlar (1977), Denize Açılan Kapı (1984), Kuyu (1979), Hışırtı (2000), İmkânsız Öyküler(2010) gibi eserler veren Rasim Özdenören (1940-), yayımlanmış tek romanı Gül Yetiştiren Adam’da (1979) dindar kimliği sezdirilen kahramanın modernleşme, yanlış Batılılaşma ve kültürel yozlaşma karşısında kendi değerlerine sadık kalma çabasını hikâye eder. 

S

Eski edebiyatın anlatma formlarından yararlanarak divan kültüründen beslenen tezli romanlar kaleme alan, ilk romanı Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk olan yazar kimdir?

Bir başka akademisyen yazar İskender Pala (1957-), eski edebiyatın anlatma formlarından yararlanarak divan kültüründen beslenen tezli romanlar kaleme alır. İlk romanı Babil’de Ölüm İstanbul’da Aşk (2003) bilimkurgu, mesnevi ve postmodern romanın kesiştiği bir eserdir. 

S

Metinleri, hikmet çevresinde kurgulayan, geleneği şimdiki zamana taşıyarak yeniden yorumlayan, Gezgin’de (2004) arif, veli ve bilge İbni Arabi’nin hikâyesini anlatırken zaman zaman menkıbe diliyle roman dilini birleştiren yazar kimdir?

Sadık Yalsızuçanlar’ın metinleri, hikmet çevresinde kurgulanır. Geleneği şimdiki zamana taşıyarak yeniden yorumlar. Gezgin’de (2004) arif, veli ve bilge İbni Arabi’nin hikâyesini anlatırken zaman zaman menkıbe diliyle roman dilini birleştirir. Gezgin, yazarın deyişiyle “geleneksel bir roman ya da çağdaş bir menkıbe” olarak tanımlanabilir.