Feminist Söylem ve Kadın Yazarlar
Kadın edebiyatçılar nasıl bir çerçeve çizerek feminist söylemlere destek olmuşlardır?
Kadın yazarlar, feminizmi kadın haklarını korumanın bir misyonu olarak algılamışlardır. Kadın haklarını korumak genellikle şu noktalarda gelişmiştir:
a. Öğrenim hakkı elde etmek
b. Beyin gücü ile ekonomik bağımsızlığını elde etme mücadelesi
c. Meslek sahibi olmanın yanında anne ve eş olma şanslarını zorlamak
d. Kadına uygulanan şiddeti sona erdirmek
e. Kadının cinsel özgürlüğünü savunmak
f. Bedenine sahip çıkma hakkı
İlk türk kadın romancı kimdir?
İlk Türk kadın romancı Fatma Aliye Hanım'dır (1864 -1936), önceleri Fransızcadan tercümeler yapmış, sonraları ise Ahmed Midhat Efendi üslubunu andıran romanlar yazmıştır. Fatma Aliye 1892’de yayımlanan “Muhaderat” adlı
ilk romanında kadın problemlerini ele almaktadır.
II. Meşrutiyet Dönemi’nde öne çıkan kadın yazar kimdir ve eserleri hangileridir?
II. Meşrutiyet Dönemi’nde Halide Edip Adıvar (1882-1964), romanlarının kahramanlarını kadınlar arasından seçer. Toplumun sosyal ve kültürel problemlerine bir kadın dikkatiyle yönelir. Handan (1912), Ateşten Gömlek (1922), Kalp Ağrısı (1924), Zeyno’nun Oğlu (1926) romanlarında Türk kızlarının felaketler dönemindeki portreleri dikkatlere sunulur. Sinekli Bakkal’daki (1936) Rabia tipi ile değer çatışmaları yaşayan kadın tipi işlenir.
Cumhuriyet dönemi ilk kadın yazarlar hangileridir? Ve kimden etkilenmişlerdir?
Cumhuriyet’in ilk döneminin kadın yazarları; Müfide Ferit Tek (1892 - 1971), Şükûfe Nihal Başar (1896 - 1973), Halide Nusret Zorlutuna (1901 - 1983), ve Güzide Sabri Aygün'dür (1886 - 1946). Cumhuriyet Dönemi’nin bu ilk kadın yazarları Halide Edip Adıvar’dan etkilenerek devamı niteliğinde eserler vermişlerdir.
Cumhuriyet dönemi ilk kadın yazarların romanlarının ortak özelliği nedir?
Cumhuriyet dönemi kadın yazarlar Halide Edip’in devamı niteliğinde romanlar kaleme aldılar. Bu romanlarında genellikle de kadının toplum içerisindeki yerine ve mücadelesine yer verdiler. Bir bakıma kendilerini Cumhuriyet’le birlikte yeni Türk toplumundaki kadınların temsilcisi kabul ettiler ve onları aydınlatma görevini üstlendiler.
Şükufe Nihal romanlarında daha çok hangi konuları işlemiştir?
Şükûfe Nihal (1896-1973); Renksiz Istırap (1928), Yakut Kayalar (1931), Çöl Güneşi (1933), Yalnız Dönüyorum (1938), Çölde Sabah Oluyor (1951), Vatanım İçin (1955) romanlarında kadınların dünyasını anlatır. Renksiz Istırap ve Yakut Kayalar’da, genç kızların istemediği evliliğe zorlanmalarının eleştirisini yapan Şükûfe Nihal; Çöl Güneşi’nde genç kızların evlilikte nelere dikkat etmeleri gerektiği üzerinde durur. Yalnız Dönüyorum, romanında Yıldız’ın içinde bulunduğu
yalnızlığı hatıra formunda dile getirmektedir.
1950 sonrası kadın yazarlardan Milliyetçi - Maneviyatçı görüşe sahip olup, tarihsel perspektifle yazanların özelliği nedir?
1950 Sonrasında Kadın Yazarlar Milliyetçi - Maneviyatçı Görüşe Sahip Olanlar ve Tarihsel Perspektifle Yazanlar yine Halide Edip Adıvar çizgisinin devamı diyebileceğimiz bu kadın yazarlar millî edebiyat akımı içerisinde yetişenlerdir. Romanlarında milliyetperver bakış açısı çevresinde geleneğe bağlı kadın hâkimdir. Samiha Ayverdi (1906 - 1993), Safiye Erol (1900 - 1964), Emine Işınsu (1938), Sevinç Çokum (1943), Nazan Bekiroğlu, Fatma Karabıyık Barbarosoğlu bu kadın yazarlarımızdandır.
Samiha Ayverdi'nin roman tarzı nasıldır ve hangi konular üzerinde durmuştur?
Sâmiha Ayverdi (1905 - 1993), romanlarını daha çok tasavvuf düşüncesi çevresinde kurar. Ayrıca Doğu-Batı çatışması, dolayısıyla da geçmiş-hâl çatışması da temel konularındandır. Ayverdi, olaylardan çok insanların iç dünyalarına yönelir. Onun romanlarında işlenen aşk asla cinsellik boyutuna erişmez, daha ziyade duygu aşamasındadır. Romanlarındaki kişilerin büyük çoğunluğunu İstanbul’un aristokrat ve aydın kesiminden seçmiştir. Karakterler manevi boyutlarında büyük çatışmalar yaşar. Romanlarının sonu ders niteliğindedir. Bu romanlarının hemen hepsinde olaylar bir aşka bağlanır.
Milliyetçi-maneviyatçı düşüncede yazan genç yazarlardan örnek veriniz.
Bu grup içerisinde değerlendirebileceğimiz genç kuşak romancılar Nazan Bekiroğlu ve Fatma Karabıyık Barbarosoğlu’dur.
Nazan Bekiroğlu’nun Yusuf ile Züleyha romanı, konusunu Kur’an-ı Kerim’deki Yusuf kıssasından alır. Bekiroğlu, farklı bir duruş noktası ve bakış açısıyla geleneksel hikâyelerimize kaynaklık eden Yusuf'u Züleyha kıssasına, Züleyha penceresinden bakar. Züleyha, âşık olan konumundadır. Bekiroğlu, İsimle Ateş Arasında adlı romanında da değerler, simgeler çatışmasını işler.
Fatma Karabıyık Barbarosoğlu, ilk romanı Hiçbiryer, son elli yıl içerisinde Türkiye’de yaşanan toplumsal olaylar ekseninde kurulmuştur. Okumak maksadıyla büyükşehire gelen ve roman boyunca kent - köy çatışması yaşayan roman kahramanı Şahin’in dünyası anlatılır. Yazar; hayal kırıklığı, büyükşehrin insana getirdikleri ve götürdüklerini, sosyoloji alanındaki deneyimleri ve bilgileri ile birleştirerek köy kent ilişkisine farklı bir açıdan bakar.
Toplumcu - Gerçekçi Çizgide Eser Veren Kadın Yazarlar hangi konuları ele almışlardır?
Toplumcu çizgide eser veren yazarlar, sosyal hayatın içerisinde kadının yerini ve yaşadığı çeşitli problemleri, toplumsal problemler çerçevesinde dikkatlere sunmuşlardır.
Toplumcu gerçekçi çizgide yazan kadın yazarlar kimlerdir?
Suat Derviş (1905 - 1972), Afet Ilgaz Muhteremoğlu, Sevgi Soysal
(1936 - 1976), Füruzan Tekil (1935 -).
Kara Kitap (1921), Ne Bir Ses Ne Bir Nefes (1923), Hiçbiri (1923), Fatma’nın Günahı (1924), Buhran Gecesi (1924), Gönül Gibi (1928), Emine (1931), Hiç (1939), Çılgın Gibi (1945), Ankara Mahpusu (1968), Fosforlu Cevriye (1968), Aksaray’dan Bir Perihan (1997) eserleri kime aittir?
Adı geçen eserler gazete çevresindeki etkinlikleri ile tanınan Suat Derviş'e aittir. Yazıları ve romanlarıyla toplumcu edebiyatın öncülerinden kabul edilir. Suat Derviş, “toplumcu gerçekçi” ve “popülist” nitelemeleriyle iki farklı biçimde anılmış bir yazardır.
Toplumcu-gerçekçi söylemin hakim olduğu romanların özellikleri nedir?
Toplumcu - gerçekçi söylemin egemen olduğu romanlarında, tema olarak aşk maceralarını ele alsa bile, olay örgüsünü gerçekçi bir zeminde kurmaya özen göstermiştir. Gerçekçi olay örgüleriyle hazırlanan Fosforlu Cevriye, Hiçbiri, Aksaray’dan Bir Perihan, Hiç, Ankara Mahpusu gibi romanlar sosyal gerçekçi söylemin ürünleridir.
Popüler roman nedir?
Popüler roman kısaca halkın zevkine, ruhuna hitap eden eser anlamındadır. Halkın dili ve halkın ifadeleriyle dile getirilir. Ele aldıkları konu bakımından şu türlere ayrılabilir: Aşk romanları, polisiye romanlar, casusluk romanları, tarihsel romanlar, acıma duygusunu ateşleyen toplumsal romanlar, heyecan - macera - gerilim romanları, mizah romanları, ideolojik romanlar.
Popüler romanların konusu nedir?
Bu tür romanlarda işlenen konular, günlük hayattan alınır. Eserler olay ağırlıklıdır.
Cumhuriyet dönemi popüler romancıların özelliği nedir?
Cumhuriyet Dönemi’ndeki popüler romancıların bir özelliği, romanlarının büyük bir bölümünün sinema filmi ve televizyon dizisi hâline getirilmesidir. Bunun sebebi de halk tarafından çok beğenilmelerinden ve okunmalarından çok, halkın zevkine ve duygularına hitap etmelerinden kaynaklanmaktadır.
Modern akımların izinde yazan kadın romancıların özelliği nedir?
Modern akımların izindeki kadın yazarlar, genellikle dikkatlerini kadının iç dünyasına yöneltmişlerdir. Kadının problemlerini çağrışımlara dayalı olarak aksettirirler. Nezihe Meriç, Leyla Erbil bu tür yazarlardandır. Bu yazarlarda kadın kimliği daima ön plandadır. Ayrıca 1980’lerden itibaren roman yazmaya başlayanlar arasında Pınar Kür, Adalet Ağaoğlu, İnci Aral, Lâtife Tekin, Erendiz Atasü, Oya Baydar, Ayşe Kulin, Nazlı Eray, Aysel Özakın, Buket Uzuner, Elif Şafak toplumsal problemlerin yanında sanat endişelerini öne çıkarırlar, yeni biçimler denerler. Bu tarz romanlarda yazarlar, anlatılan konudan çok anlatım tekniğine ve kullanılan dile önem verirler.
Adalet Ağaoğlu'nun romancı tarzı nasıldır ve hangi konulara değinmiştir?
Adalet Ağaoğlu (1929), ilk romanından sonuncu romanına kadar 1950’li yıllardan itibaren Türk toplumundaki sosyal değişimleri kadını merkeze alarak anlatır. Batılılaşma macerası, modernleşme algısı, slogana dayalı ulusçuluk, 12 Mart ve 12 Eylül’ün yanlış uygulamaları, yurt dışındaki işçilerin sorunlarını kurguya dayalı roman yapısı içerisinde incelemiştir. Romanlarında klasik anlatım tekniklerinin dışına çıkarak bilinç akışı, iç monolog gibi yeni anlatım teknikleri de denemiştir.
Adalet Ağaoğlu'nun eserlerini yazınız.
Ölmeye Yatmak (1973), Fikrimin İnce Gülü (1979), Bir Düğün Gecesi (1979), Yaz Sonu (1980), Üç Beş Kişi (1984), Hayır (1987), Ruh Üşümesi (1991), Romantik Bir Viyana Yazı (1993), Gece Hayatım (1993).
Günümüzün en çok okunan ve roman yazmaya devam eden kadın yazarı kimdir?
Elif Şafak (1971 doğumlu).