aofsorular.com
FEL404U

Jacques Derrida

6. Ünite 20 Soru
S

Derrida, felsefe alanına getirdiği hangi yeni yaklaşımlar ile 20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli filozoflarından biri olarak anılmaktadır? 

Derrida 20. yüzyılın ikinci yarısının en önemli filozoflarından biridir. Bunun nedeni, felsefe olarak bilinen etkinliğe getirdiği yeni yaklaşımdır. Türkçede genelde yapısöküm denen ve dekonstrüksiyon olarak bilinen felsefi bir okuma tarzı, onun adıyla özdeşleştirilmiştir.

S

"Cogito" hangi anlama gelmektedir? 

Cogito, Descartes’ın ünlü “Düşünüyorum, öyleyse varım” anlamındaki Latince cümlesi “Cogito, ergo sum”da ifade edilen rasyonel düşünce için kullanılan ve genelde akıl, rasyonelite, düşünce anlamlarına gelen bir ifadedir

S

"Logos" felsefede hangi anlamda kullanılmaktadır. 

Logos, Yunanca akıl, nispet, mantık, kelam, bilgi, ölçü, oran gibi anlamlara gelen, felsefede ise daha çok akıl karşılığı kullanılan bir ifadedir

S

Cezayir doğumlu olan Derrida, Fransız kültürüne nasıl entegre olmuştur? 

Derrida, o dönem Fransız sömürgesi olan Cezayir’de doğmuş ve ailesi de birkaç asırdır Cezayir’de yaşayan Sefarad Yahudilerinden olsa da nispeten Fransız kültürüne entegre olmuş bir ortamda yetişmiştir. Derrida’nın ailesi 24 Ekim 1870’da Cezayir’deki bütün Yahudileri Fransız vatandaşı yapan bir yasadan yararlanarak Fransız vatandaşlığına geçmiştir. Okul hayatına ise ülkeye yerleşmiş Fransızlar için
açılmış bir Fransız okulunda başlamıştır. 

S

Derrida'nın hocaları ve okul arkadaşları olarak anılan hangi düşünürler Derrida'nın entelektüel gelişiminde etkili olmuşlardır?  

Derrida’nın hem hocaları ve hem de okuldaki arkadaşları, sonraki yıllarda Fransız düşüncesinde adları sıkça anılacak Louise Althusser, Michel Foucault, Michel Serres, Pierre Bourdieu gibi isimlerden oluşmuştur. 

S

Derrida'nın ilk eserleri arasında sayılan ve 1967'de yayımlanarak Türkçe diline "Ses ve Fenomen" olarak çevrilen kitabı temel olarak hangi konuyu ele almaktadır?

Ses ve Fenomen, Husserl’i konu alan bir çalışmadır ancak burada Derrida giderek Husserl ile aralarına daha fazla mesafe koyar. Derrida’nın bu kitapta, felsefenin klasik problemlerinden olan solipsizm suçlamalarına başvurmadan, Husserl’in felsefi anlayışının bir karar anına dayandığını, bu karar anında önce diyelim ki neyin ifade, neyin anlam ve neyin de karine olduğunun belirlendiğini; ondan sonra bunların felsefi ve mantıksal olarak izah edilmesine girişildiğini göstermesinde yatar.

S

Derrida'nın ilk eserleri arasında sayılan ve 1967'de yayımlanarak Türkçe diline "Yazı ve Fark" olarak çevrilen kitabının öne çıkan özelliği nedir?

Derrida'nın ilk eserleri arasında sayılan ve 1967'de yayımlanan ve Türkçe'ye "Yazı ve Fark" olarak çevrilen kitabının öne çıkan özelliği Derrida’nın daha önce yayımlanmış çeşitli yazılarının toplamından oluşmasıdır. 

S

Derrida'nın "Yazı ve Fark" kitabında iki ayrıksı olarak yazı olarak adlandırılan çözümleme ve eleştirilerinde hangi konuları tartışmaktadır? 

Derrida'nın "Yazı ve Fark" kitabında iki ayrıksı olarak yazı olarak adlandırılan çözümleme ve eleştirilerinden birisi, Edmond Jabes’in yazıyı ve harfi Yahudilikle özdeşleştiren çabasını çözümlemesi, diğeri de Emanuel Levinas’ın Batılı bir logosentrik ontolojiden ayrılarak Öteki’ni başlangıca yerleştiren bir etik kurmaya çalışmasına dair eleştirisidir.

S

Derrida'nın en önemli kitaplarından biri olan "Felsefenin Marjları" kitabında türettiği Türkçeye veya İngilizceye tam olarak çevrilemeyen kavram aşağıdakilerden hangisidir? 

Derrida’nın “différance” kavramı Fransızcada fark anlamına gelen "différence" kelimesinden farklı olduğu için Türkçeye veya İngilizceye tam anlamıyla aktarılamamaktadır. 

S

Derrida "différance" kavramını hangi anlamda kullanmaktadır? 

Derrida "différance" kavramı ile sadece aynı olmama, özdeş olmama, aynı aidiyete sahip olmama anlamındaki bir “fark”ı değil, zamana bırakma, erteleme, sonraya bırakma anlamındaki tasarrufu da kelimeye iade etmek istemektedir. Böylece “différence” kelimesini “e” ile değil “a” ile yazarak “differance” biçimine dönüştürmüş ve bu yeni kelimeyi hem “fark”ı ve hem de “erteleme”yi işaret edecek şekilde kullanmaya başlamıştır. 

S

Derrida'nın yapı-söküm (Dekonstrüksiyon) kavramı ile temelde amaçlanan nedir?

Yapısöküm ya da dekonstrüksiyon yapılmış bir şeyi yıkmak ya da sökmek değildir. Dekonstrüksiyon, Batı felsefe tarihinin yeniden gözden geçirilmesi ve bu gözden geçirilme sırasında felsefenin başına ne geldiğinin araştırılmasıdır

S

Derrida yaşamının son dönemlerinde ağırlıklı olarak hangi alanlarda düşünsel ürünler vermeye yönelmiştir?

Derrida'nın son dönem metinlerinde daha öncesinde olmadığı kadar siyasal, yasal ve kültürel meselelere doğru bir seyir izlediği görülmektedir. Aynı zamanda, Derrida'nın diğer bir başat konusu da din olmuştur. 

S

Derrida'nın Dekonstrüksiyon yaklaşımının ve ona zemin hazırlayan diğer Derridacı stratejilerin en büyük açmazı olarak olarak ne gösterilmektedir?

Dekonstrüksiyonun ve ona zemin hazırlayan diğer Derridacı stratejilerin en büyük açmazı, kurumsallaşmaya kapalı olması; kurumsallaştığında dahi hamlesini biteviye tekrar eden, dönüştüren, ilerleten bir yönü olmasıdır.

S

Derrida eleştiri ve polemik karşısındaki tavrını genel olarak hangi davranış biçimleriyle göstermiştir? 

Derrida’nın eleştiri ve polemik karşısındaki tavrını en azından değişik biçimleriyle göstermek mümkündür. Bunlardan bir tanesi, Derrida’nın muhatabını acımasızca alaya aldığı bir tavırdır. İkinci tavır ise herhangi bir diyaloğun olamayacağını kabul etmesidir. Derrida’nın üçüncü yaklaşımı, eleştiriyi görmezden gelmek ancak muhatabıyla başka alanlarda benzerlikler içerdiğini kabul eder bir tavır geliştirmektir.

S

Derrida'nın eleştiri ve polemik karşısında, eleştiriyi görmezden gelmek ancak muhatabıyla başka alanlarda benzerlikler içerdiğini kabul eder bir tavır geliştirmek olarak öne çıkan davranışı en çok hangi düşünür ile ilişkisinde görülmektedir?

Derrida'nın eleştiri ve polemik karşısında, eleştiriyi görmezden gelmek ancak muhatabıyla başka alanlarda benzerlikler içerdiğini kabul eder bir tavır geliştirmek olarak öne çıkan davranışı en çok Habermas ile ilişkisinde görülmektedir. 

S

Derrida'nın eleştiri ve polemik karşısında herhangi bir diyaloğun olamayacağını kabul etmesi olarak öne çıkan davranışı en çok hangi düşünür ile ilişkisinde görülmektedir? 

Derrida'nın eleştiri ve polemik karşısında herhangi bir diyaloğun olamayacağını kabul etmesi olarak öne çıkan davranışı en çok Alman hermenötik geleneğinin temsilcisi Hans-Georg Gadamer ilişkisinde görülmektedir. 

S

Derrida'da "fark" hangi türlerde gösterilebilir? 

Derrida’da fark iki türlü gösterilebilir. Birincisi, bir yapıdaki kendi içinde birbiriyle ilişkili olan ancak açmazlarla, muğlaklıklarla, çift anlamlılıklarla örülü sistemik parçalar arasındaki ilişki olarak. Burada fark, örneğin akıl ile delilik arasındaki ilişki gibi, birbirlerini sürekli olarak hem tanımlar ve hem de bozar. İkinci fark ise Derrida’nın kendi stratejisini sistemik bir şekilde yapılaştırmasına direnmesinin bir neticesidir.

S

Habermas yayınlamış olduğu hangi kitabında, Derrida’nın Batı felsefe tarihini tek bir hareket olarak değerlendirerek, buna karşı dışardan bir hamleye giriştiğini, zamanı aşan bir köken saplantısıyla Batı felsefe tarihinin rasyonalizminin mezarını kazmaya yöneldiğini iddia etmiştir? 

Habermas ilk kez 1985 yılında yılında yayımlanan "Modernliğin Felsefi Söylemi" adlı kitabında, Derrida’nın Batı felsefe tarihini tek bir hareket olarak değerlendirerek, buna karşı dışardan bir hamleye giriştiğini, zamanı aşan bir köken saplantısıyla Batı felsefe tarihinin rasyonalizminin mezarını kazmaya yöneldiğini iddia etmiştir? 

S

Paul de Man, "Körlük ve İçgörü"'de, Derrida'ya temelde hangi eleştiriyi yöneltmiştir?

Paul de Man, Körlük ve İçgörü’de, Derrida’nın Gramatolojiye Dair’de Rousseau’yu dekontsrüktif stratejisi uyarınca bilerek yanlış okuduğunu iddia etmiştir.

S

Derrida'nın felsefe alanında tanınmaya ve ün kazanmaya başlaması hangi kitap için yazdığı giriş bölümüyle gerçekleşmiştir?

Derrida asıl ününü, Husserl’in "Geometri’nin Kökenleri" adlı eserine yazdığı Giriş’in aldığı “Cavaillès Modern Epistemoloji Ödülü” ile edinmiştir.