Edmund Husserl
“Kıta” felsefesinin 20. yüzyıldaki seyrini anlamak için olmazsa olmaz bir felsefi girişimi ne temsil etmektedir?
Fenomenoloji, “kıta” felsefesinin 20. yüzyıldaki seyrini anlamak için olmazsa olmaz bir felsefi girişimi temsil etmektedir.
Husserl fenomenolojiyi güçlü bir disiplin haline getirmeden önce özellikle
ne ile de yoğun bir biçimde ilgilenmiştir?
Husserl fenomenolojiyi güçlü bir disiplin haline getirmeden önce özellikle
matematik ile de yoğun bir biçimde ilgilenmiştir.
Hayatı sürecinde Husserl kaç kitap yayımlamıştır?
Hayatı sürecinde Husserl sadece beş kitap yayımlamıştır.
Husserl’in habilitasyon tezinden sonra hangi meselelerle daha doğrudan
ilgilenmeye başlamıştır?
Husserl’in habilitasyon tezinden sonra felsefi meselelerle daha doğrudan
ilgilenmeye başlamıştır.
Pek çok kişinin Husserl’in şaheseri olarak gördüğü yaklaşık 1000 sayfalık Mantıksal Araştırmalar’da ne ayrıntılı bir biçimde ortaya konmuştur?
Pek çok kişinin Husserl’in şaheseri olarak gördüğü yaklaşık 1000 sayfalık Mantıksal Araştırmalar’da yönelimsellik teorisi ayrıntılı bir biçimde ortaya konmuştur.
Husserl’in üçüncü kitabı, Saf Bir Fenomenoloji ve Fenomenolojik Felsefe İçin Düşünceler I adlı eserinde amaçlanan nokta nedir?
Husserl’in üçüncü kitabı, Saf Bir Fenomenoloji ve Fenomenolojik Felsefe İçin Düşünceler I adlı eserinde amaçlanan nokta, fenomenolojinin yaratıcı programının, tüm varlıkları, bu arada onların tabanını oluşturan “maddesel nesneyi” kapsayacak biçimde saptanmasıdır.
Husserl fenomenolojisinin kritik eşiklerinden biri olan “indirgeme” yöntemine de hangi eserinde rastlanır?
Husserl fenomenolojisinin kritik eşiklerinden biri olan “indirgeme” yöntemine de Saf Bir Fenomenoloji ve Fenomenolojik Felsefe İçin Düşünceler I adlı eserinde rastlanır.
Husserl mantık teorisinin bakış açısından hareket ederek fenomenolojik temellendirme çabasını hangi eserinde sürdürmeye çalışır?
Mantık teorisinin bakış açısından hareket ederek fenomenolojik temellendirme çabasını "Formel ve Transendental Mantık" adlı eserinde sürdürmeye çalışır.
Husserl, "Kartezyen Meditasyonlar" adlı eserinde hangi sorunu ile de uğraşmıştır?
Husserl, "Kartezyen Meditasyonlar" adlı eserinde ayrıca solipsizm (tek ben) sorunu ile de uğraşmıştır.
Husserl’in baştan sona çalışmalarındaki bütün programatik derdi, ne meselesiydi?
Husserl’in baştan sona çalışmalarındaki bütün programatik derdi, ‘temellendirme’ meselesi; bilgiye yeni bir temel bulmak yani mantığın, epistemolojinin, metafiziğin ve nihayetinde felsefenin temellendirilmesiydi.
Felsefe, hep bir ne olmanın peşindedir?
Felsefe, hep bir ilk ilkenin, prima philosophia olmanın peşindedir.
Husserl, hangi eserinde natüralizm ve insan bilimleri eleştirisi aracılığıyla felsefenin kesin bir bilim olma zorunluluğunu temellendirmeye çalışır?
Erken dönem metinlerinden olan Philosophie Als Strenge Wissenschaft’da [Kesin Bilim Olarak Felsefe], Husserl, natüralizm ve insan bilimleri eleştirisi aracılığıyla felsefenin kesin bir bilim olma zorunluluğunu temellendirmeye çalışır.
Felsefe dışında kesin bir bilim olma yönünde gerçekleştirilmesi tasarlanan reform nedir?
Felsefenin üstlendiği ama gereğini yerine getiremediği kesin bir bilim olma hedefi natüralizmce de paylaşılır. Natüralizm de baştan beri bilimsel bir reformun peşindedir, bunlar kesin bir bilim olma yönünde gerçekleştirilmesi tasarlanan reformlardır.
Natüralistin gördüğü tek şey nedir?
Natüralistin gördüğü tek şey doğa, en başta fiziki doğadır.
Natüralizm neleri doğallaştırır?
Natüralizm her şeyi -bilinci, ideleri ve onlarla birlikte bütün mutlak idealleri ve normları- doğallaştırır.
Natüralistin bilinci, ideleri ve onlarla birlikte bütün mutlak ideal ve normları doğallaştırırken kesin hükmünü vermiş olan bir nedir?
Natüralistin bilinci, ideleri ve onlarla birlikte bütün mutlak ideal ve normları doğallaştırırken kesin hükmünü vermiş olan bir idealist ve nesnelcidir.
Bilincin karşılığı olan, bilincin yöneldiği; algıladığı, anımsadığı, beklediği, görsel olarak tasarladığı, kurguladığı, ne olduğunu saptadığı, ayrıklaştırdığı, inandığı, tahmin ettiği, değerlendirdiği olan nedir?
Varlık, bilincin karşılığı olan, bilincin yöneldiğidir; algıladığı, anımsadığı, beklediği, görsel olarak tasarladığı, kurguladığı, ne olduğunu saptadığı, ayrıklaştırdığı, inandığı, tahmin ettiği, değerlendirdiğidir.
Hakikat ‘bilinç’ten, ‘ben’den başka yerde olamayacağı için, fenomenoloji deneyimin, tecrübenin zorunlu ve tümel doğrularını ortaya çıkarmak ve tasvir etmek amacıyla, neyin incelenmesidir?
Hakikat ‘bilinç’ten, ‘ben’den başka yerde olamayacağı için, fenomenoloji deneyimin, tecrübenin zorunlu ve tümel doğrularını ortaya çıkarmak ve tasvir etmek amacıyla, bilincin özsel yapılarının incelenmesidir.
Husserl, ideal özlerin neye dayandıklarını vurgulayarak katıksız bir idealizme düşme tehlikesini savuşturmaya çalışır?
Husserl, ideal özlerin asla boşlukta bulunmayıp duyusal yaşantılara dayandıklarını vurgulayarak katıksız bir idealizme düşme tehlikesini savuşturmaya çalışır.
Husserl, olanaklı bütün bilme fonksiyonlarının temeline neyi yerleştirir?
Olanaklı bütün bilme fonksiyonlarının temeline Husserl, bilinci yerleştirir.
Husserl'e göre psikoloji, “empirik bilinçle”, ‘doğa bütünlüğü içinde var olan bir
şey olarak ve empirik tavır almış bilinçle ilgiliyken, fenomenoloji ise ne ile ilgilidir?
Husserl'e göre psikoloji, “empirik bilinçle”, ‘doğa bütünlüğü içinde var olan bir
şey olarak ve empirik tavır almış bilinçle; fenomenoloji ise “saf” bilinçle, yani fenomenolojik tavrın bilinciyle ilgilidir.
Doğa bilimlerinin nesnesi olan fiziksel varlığın aksine, ayrı ayrı birçok algılarla, tekliğinde (hatta aynı öznenin algılarında bile) kendisiyle özdeş olarak deneylenebilir bir birlik olmayan nedir?
Psişik varlık, doğa bilimlerinin nesnesi olan fiziksel varlığın aksine, ayrı ayrı birçok algılarla, tekliğinde (hatta aynı öznenin algılarında bile) kendisiyle özdeş olarak deneylenebilir bir birlik değildir.
Gelip geçici olan; durağan, kendiyle aynı, doğa bilimi anlamındaki gibi nesnel
olarak belirlenebilecek (meselâ nesnel olarak ögelerine bölünebilen) asıl anlamıyla “çözümlenebilir” olan bir varlık barındırmayan nedir?
Psişik bir fenomen, gelip geçicidir; durağan, kendiyle aynı, doğa bilimi anlamındaki gibi nesnel olarak belirlenebilecek (meselâ nesnel olarak ögelerine bölünebilen) asıl anlamıyla “çözümlenebilir” olan bir varlık barındırmaz.
“Tekrar tekrar anımsama” ya da “tekerrür” kategorisi Husserl’de neyin bir ifadesi
olarak görülebilir?
“Tekrar tekrar anımsama” ya da “tekerrür” kategorisi Husserl’de tarih bilincinin bir ifadesi olarak görülebilir.
Ne geçmişin gözler önüne serilme sürecidir?
Tekerrür, geçmişin gözler önüne serilme sürecidir.
Tekerrür kategorisi nasıl bir anlayışına sahip olduğumuza işaret eder?
Tekerrür kategorisi bir zamansal akış anlayışına sahip olduğumuza işaret eder.
Doğadan farklı bir şeylere tekabül etmesi hâlinde, dolaysız bir görüde, hem de aslına uygun olarak idrak edilebilen bir nelikleri olan nelerdir?
Psişik fenomenlerin doğadan farklı bir şeylere tekabül etmesi hâlinde, onların dolaysız bir görüde, hem de aslına uygun olarak idrak edilebilen bir nelikleri vardır.
Husserl, natüralizm eleştirisi ile bilimlere bir temel bulma çabasına neyin eleştirisi ile devam eder?
Husserl, natüralizm eleştirisi ile bilimlere bir temel bulma çabasına insan bilimleri/tarihselcilik eleştirisi ile devam eder.
Dilthey’de cisimleştiği biçimiyle tarihselcilik, Husserl’e göre, tutarlı bir
şekilde sonuna götürülürse neye varır?
Dilthey’de cisimleştiği biçimiyle tarihselcilik, Husserl’e göre, tutarlı bir şekilde sonuna götürülürse aşırı şüpheci öznelciliğe varır.
Başlangıçları bulmaya çalışmak ya da şeylerin kendilerine gitmek yükümlülüğünü üstlenen fenomenoloji bu yükümlülüğünün üstesinden gelmek için neleri temel metodolojik aparatlar olarak benimser?
Başlangıçları bulmaya çalışmak ya da şeylerin kendilerine gitmek yükümlülüğünü üstlenen fenomenoloji bu yükümlülüğünün üstesinden gelmek için indirgeme ve epoche’yi temel metodolojik aparatlar olarak benimser.
Husserl’in transandantal fenomenolojisinin giriş kapısı olduğu kadar, aynı zamanda fenomenolojiyi kuran bütün kavramlara anlam kazandıran, onları olanaklı kılan ortak temel olan nedir?
İndirgeme, Husserl’in transandantal fenomenolojisinin giriş kapısı olduğu kadar, aynı zamanda fenomenolojiyi kuran bütün kavramlara anlam
kazandıran, onları olanaklı kılan ortak temeldir.
‘Doğal tavır alma’ nedir?
Her birimiz, bazen uyanık bazen yarı uyanık, gündelik hayatımızın
sıradanlığı içinde olağan davranışlarda bulunuruz. Bu ‘doğal tavır alma’dır.
Kaynağını ampirik algı düzeyinden ya da dünyevi bakış açısından alan tavır, Husserl tarafından nasıl adlandırılır?
Kaynağını ampirik algı düzeyinden ya da dünyevi bakış açısından alan tavır, Husserl tarafından doğal tavır olarak adlandırılır.
İndirgeme ile Husserl şeylerin kendilerine, özlere, saf olana, yani ‘mutlak belirlilik alanına’ ulaşma imkânına kavuşur. Bu süreçte adım adım değil, bir çırpıda ulaşılan bir aracı, indirgemenin gerçekleşmesi için gereksinilen bir aracı nedir?
İndirgeme ile Husserl şeylerin kendilerine, özlere, saf olana, yani ‘mutlak belirlilik alanına’ ulaşma imkânına kavuşur. Epoche, bu süreçte adım adım değil, bir çırpıda ulaşılan bir aracıdır, indirgemenin gerçekleşmesi için gereksinilen bir aracıdır.
İndirgeme ve epoche’nin amacı bizi ne den özgürleştirmektir?
İndirgeme ve epoche’nin amacı bizi doğalcı dogmatizmden özgürleştirmektir.
Descartes’ın “düşünüyorum, o hâlde varım”ındaki önermesine bağlı olarak yönelimselliği merkeze alarak Husserl’de salt benin biricik etkinliğini nasıl ifade etmek mümkündür?
Descartes’ın “düşünüyorum, o hâlde varım”ındaki önermesine dönülerek söylenirse yönelimselliği merkeze alarak Husserl’de salt benin biricik etkinliğini düşündüğüm şey üzerine düşünmek biçiminde ifade etmek mümkündür.
Ne türlü bir deneyim, ister algı, hayal etme, arzulama, hatırlama vs. olsun, kendine özgü bir şekilde nesnesine yönelir?
Yönelimsel her türlü deneyim, ister algı, hayal etme, arzulama, hatırlama vs. olsun, kendine özgü bir şekilde nesnesine yönelir.
Husserl’de dünyaya öncel olan, ondan önce gelen şey nedir?
Bilinç, Husserl’de dünyaya önceldir, ondan önce gelir.
Yönelimsellik tam olarak nedir?
Gördüğümüzde, duyduğumuzda, hayal ettiğimizde, nefret ettiğimizde ya da korktuğumuzda görüşümüz, duyuşumuz, hatırlayışımız, hayal edişimiz, düşünüşümüz, nefret edişimiz ve korkmamız bir şey hakkındadır. Bilinç buna
yönelmişliği içerir, bu bir şeyin bilincidir. İşte yönelimsellik tam olarak budur.
Husserl'in yönelimsellik kavramında, nelerin birbirlerinden ayrılamazlığı, birbirleri ile etkileşim içindelikleri vurgusu dile gelir?
Husser'in yönelimsellik kavramında, özne ve nesnenin birbirlerinden ayrılamazlığı, birbirleri ile etkileşim içindelikleri vurgusu dile gelir.
Husserl’in Kriz’inde kriz ne anlama gelmektedir?
Husserl’in Kriz’inde kriz, bir kesilme veya bölünme anlamlarına gelmekte olup bir imkânı diğeri için terk etme anlamında pozitif bir içerime sahip olmanın yanı sıra orijinal bir birliğin bozulması veya söz konusu birlikten ayrılma şekliyle bir tartışma veya bozuşma anlamlarına gönderme yapar.
Husserl’in Kriz’deki natüralizm ve insan bilimlerine yönelik eleştirilerinin temelinde nelerin “hayat-alanı” ile ilgilerini kesmeleri yatar?
Husserl’in Kriz’deki natüralizm ve insan bilimlerine yönelik eleştirilerinin temelinde natüralizmin ve insan bilimlerinin “hayat-alanı” ile ilgilerini
kesmeleri yatar.
Fenomenoloji natüralizm ve insan bilimlerinin aksine dünyanın nesi olduğunu
asla unutmaz, ihmâl etmez, gündelik hayatı dikkate alır?
Fenomenoloji natüralizm ve insan bilimlerinin aksine dünyanın hayat-alanı olduğunu asla unutmaz, ihmâl etmez, gündelik hayatı dikkate alır; insani bağlama geri döner, modern bilimin bizden gizlediği dünyayı bize hayat-alanı ile tekrar sunar.
Deneyime dönüş olarak indirgeme, ne değildir?
Deneyime dönüş olarak indirgeme, dünyanın yoksullaştırılması ya da tekil bir transandantal ben’e indirgenmesi değildir.
Hayat-alanına ve onun değişmeyen yapısına geri gitmeyi Husserl, ne olarak adlandırır?
Hayat-alanına ve onun değişmeyen yapısına geri gitmeyi Husserl, indirgeme,
hayat-alanına indirgeme diye adlandırır.
Husserl’de sadece kendinden hareketle kurgulanmayan; varlığın merkezine yerleştirilmeyen "ben", buna karşılık neyle ilişkisi ile varlığı anlam kazanır?
“Ben”, Husserl’de artık sadece kendinden hareketle kurgulanmaz; varlığın merkezine yerleştirilmez. Aksine başka-ben’le ilişkisi ile varlığı anlam kazanır.
Husserl’de bütün mucizelerin kaynağı, bütün mucizelerin mucizesi olan nedir?
‘Saf ben’ veya ‘saf bilinç’ olarak saf öznellik, aşkın öznellik Husserl’de bütün mucizelerin kaynağıdır, bütün mucizelerin mucizesidir.
Görünüşlerin kendilerine karşıt olarak fenomenlerin özleri anlamında, fenomenlerin yapıları veya değişmesi imkânsız boyutlarıyla ilgilenen anlamında
kullanılan ifade ya da sıfat nedir?
Eidetik: Görünüşlerin kendilerine karşıt olarak fenomenlerin özleri anlamında, fenomenlerin yapıları veya değişmesi imkânsız boyutlarıyla ilgilenen anlamında
kullanılan ifade ya da sıfattır.
Husserl’in düşünsel serüveninin ilk yıllarından itibaren bütün programatik derdi
ne meselesidir?
Husserl’in düşünsel serüveninin ilk yıllarından itibaren bütün programatik derdi
“temellendirme” meselesidir.
Husserl'in eseri "Kesin Bilim Olarak Felsefe"de indirgeme ve epoche sonrasında neye ulaşılır?
Husserl'in eseri "Kesin Bilim Olarak Felsefe"de indirgeme ve epoche sonrasında ulaşılan saf öz, mutlak-ben’dir.
Husserl’e sıklıkla yöneltilen eleştirilerden biri onun ne olduğu ile ilgilidir?
Husserl’e sıklıkla yöneltilen eleştirilerden biri onun bir solipsist, tek-benci olduğudur; yani Husserl tek gerçeklik diye ben’i alan; “ben’in düşüncesi dışında başka bir düşünce tanımayan; kişinin kendi ben’i dışındaki kişilerin ya da nesnelerin kendi başlarına ben’den bağımsız bir varlıkları olmadığını öne süren; kişinin kendisinden başka her şeyin yine kişinin kendisiyle ilintili olduğunu” iddia eden bir solipsisttir.
Ne, epistemolojide, insanın kendi beni veya bilinç içeriklerinden başka şeyi bilmediğini, bilginin zihin hallerinin bilgisi olduğunu ve dolayısıyla da insanın kendi zihin hallerinin dışında herhangi bir şeyin varolduğunu savunamayacağını ileri süren teorilere gönderme yapar?
Solipsizm, epistemolojide, insanın kendi beni veya bilinç içeriklerinden başka şeyi bilmediğini, bilginin zihin hallerinin bilgisi olduğunu ve dolayısıyla da insanın kendi zihin hallerinin dışında herhangi bir şeyin varolduğunu savunamayacağını ileri süren teorilere gönderme yapar.
Eleştirel teorinin Husserl ile gerilimli ilişkisinin temelinde ne yer alır?
Eleştirel teorinin Husserl ile gerilimli ilişkisinin temelinde fenomenolojinin bir ilk felsefe olma, saf/değişmez/mutlak özü bir ömür boyu aramaya devam etme amacı yer alır.
Husserl, Sachen’e, yani şeylere sadece keyfî kavramsal inşâların yanılsamalarından kaçınmak için gitmek istemez, aynı zamanda mutlak düzeyde güvenli, sarsılmaz ve meydan okunamaz neye ulaşmak ister?
Husserl, Sachen’e, yani şeylere sadece keyfî kavramsal inşâların yanılsamalarından kaçınmak için gitmek istemez, aynı zamanda mutlak düzeyde güvenli, sarsılmaz ve meydan okunamaz bir Hakikat’e ulaşmak ister.
Marcuse, Negations’ta (1988), Husserl’e dair eleştirel bir tutum alırken kimin düşüncelerine benzer bir perspektiften hareket eder?
Marcuse, Negations’ta (1988), Husserl’e dair eleştirel bir tutum alırken Adorno’nun düşüncelerine benzer bir perspektiften hareket eder.
Hangi makalesi ile Marcuse, Husserl’in Galileocu ve post-Galileocu bilim eleştirisi aracılığıyla bilimleri temellendirme girişimine dair bir yorum ortaya koyar?
Bilim ve Fenomenoloji Üzerine [On Science and Phenomenology] adlı makalesiyle Marcuse, Husserl’in Galileocu ve post-Galileocu bilim eleştirisi aracılığıyla bilimleri temellendirme girişimine dair bir yorum ortaya koyar.
Horkheimer’ın, Adorno’nun ve Marcuse’nin pozitivist bilim kavramına yönelik
eleştirileri pek çok noktada Husserl'in hangi eserindekilerle benzeşir?
Horkheimer’ın, Adorno’nun ve Marcuse’nin pozitivist bilim kavramına yönelik
eleştirileri pek çok noktada Husserl'in Kriz’dekilerle benzeşir.
Husserl’in gündelik hayata, deneyime yönelik vurgusu, ondan yarım asır sonra hangi yaklaşımlara yönelik eleştirilere kaynaklık etmiştir?
Husserl’in gündelik hayata, deneyime yönelik vurgusu, ondan yarım asır sonra yapısal-işlevselci yaklaşımlara yönelik eleştirilere kaynaklık etmiştir.
Husserl’in fenomenolojisinin sosyoloji bağlamında başta hangi düşünürler olmak üzere pek çok düşünür tarafından yeniden üretilmesi ve bu yeniden üretim sırasında onun teorisinin sosyolojikleştirilmesi, Husserl’in çağdaş sosyal teori üzerindeki en belirgin etkileri arasında yer alır?
Husserl’in fenomenolojisinin sosyoloji bağlamında Schutz, Mead, Garfinkel ve Habermas başta olmak üzere pek çok düşünür tarafından yeniden üretilmesi ve bu yeniden üretim sırasında onun teorisinin sosyolojikleştirilmesi, Husserl’in çağdaş sosyal teori üzerindeki en belirgin etkileri arasında yer alır.
Husserl’in asistanlığını yapan, doktora tezinde fenomenolojinin zeki bir analizini yapan ve böylelikle yeni fenomenolojide paradigmatik bir çalışma ortaya koyan kimdir?
Edith Stein, Martin Heidegger ile birlikte Freiburg’da Husserl’in asistanlığını yapmıştır. Stein, doktora tezinde fenomenolojinin zeki bir analizini yapmış ve böylelikle yeni fenomenolojide paradigmatik bir çalışma ortaya koymuştur.
Husserl’in emekliliği ile birlikte boşalan makamı kim devralmıştır?
Heidegger ise Husserl’in asistanı olmakla kalmamış, Husserl’in emekliliği ile birlikte boşalan makamı devralmıştır.
Fenomenolojiyi bilincin ötesindeki dünyanın paranteze alınarak icra edildiği, bilinç üzerinde sözümona Kartezyen vurgudan felsefi olarak uzaklaştırmış ve “dünyada olmaklığımızı”, “başkalarıyla olmaklığımızı” ve “temel ontoloji” olarak adlandırdığı şeyi vurgulayan yeni türde bir fenomenoloji geliştiren kimdir?
Fenomenolojiyi bilincin ötesindeki dünyanın paranteze alınarak icra edildiği, bilinç üzerinde sözümona Kartezyen vurgudan felsefi olarak uzaklaştırmış ve “dünyada olmaklığımızı”, “başkalarıyla olmaklığımızı” ve “temel ontoloji” olarak adlandırdığı şeyi vurgulayan yeni türde bir fenomenoloji geliştiren Husserl'in asistanlığını yapmış olan Heidegger'dir.
Hangi düşünür Varlık ve Hiçlik adlı eserinde, açık bir biçimde Husserlci bir fenomenolojinin bir türevini, nihai anlamda, özgür seçimimizi, değerleri yaratışımızı ve iyi niyetle eyleme idealini, bir tür varoluşsal dürüstlüğü vurgulayarak Fransız varoluşçuluğunun ünlü meselelerini ortaya koymuştur?
Sartre, Varlık ve Hiçlik adlı eserinde, açık bir biçimde Husserlci bir fenomenolojinin bir türevini, nihai anlamda, özgür seçimimizi, değerleri yaratışımızı ve iyi niyetle eyleme idealini, bir tür varoluşsal dürüstlüğü vurgulayarak Fransız varoluşçuluğunun ünlü meselelerini ortaya koymuştur?
Merleau-Ponty, çığır açıcı eseri, Algının Fenomenolojisi’nde ne tür bir analiz ortaya koymuştur?
Merleau-Ponty, çığır açıcı eseri, Algının Fenomenolojisi’nde deneyimimizin beden bilincimizde temerküz etme biçimlerine dair zengin bir analiz ortaya koymuştur.