BİZANS - SELÇUKLU DEVLET İLİŞKİLERİ
Büyük Selçuklu Devleti döneminde Bizans İmparatorluğu’nu hangi hanedanlar yönetmişlerdir?
Büyük Selçuklu Devleti döneminde Bizans İmparatorluğu’nu Makedon ve Komninos hanedanları yönetmişlerdir.
Bizans İmparatorluğu ile Büyük Selçuklu Devleti arasındaki ilişkiler hangi olayla başlar başlar?
Bizans İmparatorluğu ile Büyük Selçuklu Devleti arasındaki ilişkiler Çağrı Bey’in 1015/1016’da üç bin kişilik bir süvari birliği ile Van Gölü havzasındaki Ermeni Vaspurakan Krallığı’nın topraklarını hedef alan keşif mahiyetindeki akınıyla başlar.
Büyük Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında herhangi bir tampon bölge kalmamasına neden olan gelişmeler nelerdir?
Bu tarihlerde Doğu Anadolu’nun siyasî yapısında bir takım değişiklikler olmaktaydı. Ermeni kralı I. Gagik’in (990-1020) ölümünün ardından çıkan karışıklıkları fırsat bilen Bizans İmparatoru II. Vasil’in (976-1025), 1021/22 yılında çıktığı seferle Vaspurakan Ermeni Krallığı topraklarını Bizans arazisine katması ve IX. Konstantinos Monomahos’un (1042-1055) 1045 yılında, II. Vasil (976-1025) döneminde yapılan antlaşma gereği Ermeni Ani Krallığı’nın topraklarını ilhak etmesiyle Büyük Selçuklu Devleti ile Bizans İmparatorluğu arasında herhangi bir tampon bölge kalmamış oluyordu
Pasinler Savaşının önemi ve sonuçları nelerdir?
Bu mağlubiyet üzerine Tuğrul Bey, Azerbaycan valiliğine tayin ettiği İbrahim Yınal’ı Anadolu seferi ile görevlendirdi. İbrahim Yınal idaresindeki Selçuklu ordusu ile Liparitis komutasındaki Bizans ordusu arasında Erzurum Pasinler Ovası’nda gerçekleşen savaşı Selçuklu kuvvetleri kazandı (1048). Savaştan sonra karşılıklı gidip gelen elçilik heyetlerinin ardından Bizans İmparatoru IX. Konstantinos Monomahos, Emevîler devrinde İstanbul’da inşâ edilen cami ve medresenin tamir edilmesi, okutulan hutbenin, Abbasî halifesi ve Selçuklu sultanı adına değiştirilmesi, cami’nin mihrabına Selçuklu hâkimiyet alameti olarak “ok ve yay” işaretlerinin konulması, şeklindeki istekleri kabul etti. Ancak Tuğrul Bey’in daha önce Abbasî Halifeliği’ne ödenen yıllık verginin, şimdi kendilerine ödenmesi teklifi, imparator tarafından kabul edilmeyince iki devlet arasında herhangi bir anlaşmaya varılamadı
Alp Arslan'nın Gürcistan ve Doğu Anadolu Seferi kaç yılında oldu? Sonuçları nelerdir?
Amcası Tuğrul Bey’in batı siyasetini devam ettiren sultan Alp Arslan, ülke içinde düzeni sağladıktan sonra 22 Şubat 1064’de Gürcistan ve Doğu Anadolu seferine çıktı. Gürcistan’da fetihler yaparak bölge hâkimlerini itaat altına alan Alp Arslan Anadolu’ya dönerek diğer kuvvetleri ile birleşti. Bundan sonra Bizans’ın doğudaki en önemli merkezlerinden birisi olan Ani üzerine yürüyen Selçuklu sultanı, uzun bir kuşatmanın ardından şehri ele geçirdi
Malazgirt zaferinin ardından Bizans-Selçuklu ilişkileri ne şekilde gelişmiştir?
Malazgirt zaferinin ardından Bizans-Selçuklu ilişkilerinde yeni bir dönem başlamıştır. Nitekim Malazgirt Savaşı öncesinde Anadolu’da Türk yerleşiminden söz etmek pek mümkün değilken, bu zaferden sonra Türkler artık ele geçirdikleri bölgelerde kalıcı olarak yerleşmeye başlamışlardır.
Haçlı seferlerinin yapılma düşüncesinin oluşumunu açıklayınız?
Kutsal toprakların kâfirlerin işgalinden kurtarılması sloganıyla başlayan bu hareketin, dinî amaçlarla yapıldığı vurgulanmaya çalışılmıştır. Oysa ki, 638 yılında Hz. Ömer’in Kudüs’e girdiğini düşünürsek kutsal topraklar 450 yıldan fazla bir süredir Müslümanların elinde bulunuyordu ve bunca yıldır harekete geçmeyen Hıristiyan dünyası şimdi ne olmuştu da doğudaki din kardeşlerini kurtarmak için bir şeyler yapma gereğini duymuştu. Bu açıdan bakıldığında Haçlı Seferleri düşüncesinin doğuşunda siyasî, sosyal ve ekonomik sebeplerin çok daha etkili olduğu anlaşılmaktadır. Ortaçağ Avrupası’nda uzun zamandır devam eden açlık, yoksulluk ve topraksızlık sorunu Avrupalı soyluları çözüm aramaya sevk etmekteydi. Ayrıca Batı Kilisesi’nin bu dönemde Bizans İmparatorluğu’nun içinde bulunduğu zayıf durumu değerlendirerek kudretini doğuda yayma isteği böyle bir seferi zorunlu kılıyordu.
İstanbul ve Roma kiliselerinin arasındaki rekabetin altında yatan sebep nedir?
İki kilise arasındaki rekabetin altında yatan sebep evrensellik meselesi idi. Roma Kilisesi, tüm Hıristiyanların en büyük temsilcisinin Papa olması gerektiğini iddia ederken, bu fikre itiraz eden Doğu Kilisesi, patrikliklerin kendi bölgelerinde özerk bir yapıda olmalarını savunuyordu. Taraflar arasındaki bu çatışma 16 Temmuz 1054’te Roma heyetinin Ayasofya’da Patrik Kirularios ve etrafındakilerini aforoz ettiğini buna karşılık Patrikliğin de Roma heyetindekileri aforoz ettiğini açıklamasıyla sonuçlandı. Böylece shisma hareketi gerçekleşerek İstanbul ve Roma Kiliseleri birbirinden tamamen kopmuş oldu.
I. Haçlı seferinin sonucu olarak İslam dünyası içinde Haçlılar hangi devletleri kurmuşlardır?
Ekim 1097’de Antakya önlerine geldiler. 10 Mart 1098’de Urfa ve 2/3 Haziran 1098’de Antakya’yı ardından Suriye üzerinden güneye doğru inerek 15 Temmuz 1099’da Kudüs’ü ele geçirdiler. 1109 yılında da Trablus Kontluğu kuruldu. I. Haçlı seferinin sonucu olarak islam dünyası içinde Antakya, Urfa, Trablusşam ve Kudüs’te 4 tane Haçlı şehir devleti kuruldu.
I. Haçlı Seferinin Anadolu Selçuklu Devleti açısından sonucu ne olmuştur?
I. Haçlı Seferi sırasında sayıları yüz binlerle ifade edilen Haçlı ordularının Anadolu’dan geçmesi I. Sultan Kılıç Arslan’ın yeniden toparlamaya çalıştığı Anadolu Selçuklu Devleti’ne ağır bir darbe indirdi. Bu sayede Bizans İmparatorluğu başta İznik, İzmir ve Efes gibi önemli şehirler olmak üzere tüm kıyı bölgelerini Türklerden geri aldı. İznik’i Bizans’a kaptıran I. Kılıç Arslan ise Konya’yı yeni devlet merkezi olarak seçti.
Üçüncü Haçlı Seferi (1189-1192)nin nedeni nedir?
Suriye ve Mısır’da Eyyübi hanedanının kurucusu Selahaddin Eyyubî’nin (11741193) Kudüs’ü fethiyle yaklaşık yüzyıllık bir aradan sonra 1187 yılında şehir tekrar Müslümanların hâkimiyetine girmiş oluyordu. Bu da Üçüncü Haçlı Seferi (1189-1192)ne neden oldu.
Dördüncü Haçlı Seferi (1203-1204)nin en önemli sonucu nedir?
Kudüs’ü Müslümanların elinden geri almak amacıyla Papa III. Innocentius’un (1198-1216) çağrısı ile düzenlenen IV. Haçlı Seferi, Venedik Doçu Enrico Dandalo’nun (1195-1205) müdahalesi ile asıl amacından saparak Bizans İmparatorluğu’na yönelmiş ve İstanbul’un Haçlılar tarafından ele geçirilerek burada bir Latin İmparatorluğu’nun kurulması ile sonuçlanmıştır.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu kimdir? Kısa sürede nereleri ele geçirmiştir?
Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurucusu Kutalmışoğlu Süleymanşah (1077-1086) ile kardeşleri Mansur, Devlet ve Alp İlig’in, Büyük Selçuklu Devleti’nin sultanı Alp Arslan’ın (1064-1072) 1072 yılındaki ölümünün ardından Anadolu’ya geldikleri bilinmektedir. Kutalmışoğullarından Alp İlig ve Devlet ilk olarak Urfa ve Birecik taraflarına gelirken diğer iki kardeş Süleyman ve Mansur ise kendilerine destek veren Türkmenlerle Orta Anadolu’ya geldiler. Süleymanşah 1075 yılında Bizans valisi Martavkosta’nın elinden Konya’yı, ardından da Romanos Makri idaresindeki Konya Takkeli dağının yamacındaki Gevale kalesini ele geçirdi. Süleymanşah kısa bir süre içerisinde zorluk çekmeden Konya’dan İznik’e kadar olan bölgeleri hâkimiyeti altına aldı.
Nikiforos Melisinos’un ayaklanmasının en önemli sonucu nedir?
Nikiforos Melisinos’un ayaklanmasının en önemli sonucu, güvenliklerinin sağlanması için şehirlere yerleştirdiği Türk garnizonlarının bir daha buraları terk etmemeleri sonucu başta İznik olmak üzere Batı Anadolu’daki pek çok şehrin Selçuklu hâkimiyetine girmesi olmuştur. Böylece İstanbul’un yanı başındaki İznik’i ele geçiren Süleymanşah, burasını kurduğu devletin merkezi yaptı.
Miriokefalon Savaşı ve önemini belirtiniz?
Bizans imparatoru 1176 yılı ilkbaharında büyük bir ordu ile Selçuklu başkenti Konya’yı ele geçirmek üzere İstanbul’dan yola çıktı. Denizli ve Homa’yı geçen imparator, Düzbel-Karlı-Haydarlı-Karadilli-Uzunpınar-Karamık üzerinden dar bir geçidin hemen girişinde bulunan Miriokefalon adlı kalenin bulunduğu yere ulaştı. Bizans ordusu bu boğazda Selçuklu kuvvetleri tarafından pusuya düşürülerek tamamen imha edildi (17 Eylül 1176). İmparator’un esir edilmesi an meselesiyken II. Kılıç Arslan beklenmedik bir şekilde I. Manuil Komninos ile anlaşmayı tercih etti. Devrin kaynaklarında ayrıntılı bilgi verilmeyen bu antlaşmaya göre imparator Dorileon ve Isparta’nın Uluborlu ilçesinin yakınlarında olan Suvleon kalelerinin yıkılmasını taahhüt etmekteydi. Bizans tarihindeki en ağır yenilgilerden birisi olan bu büyük bozgunla Bizans İmparatorluğu’nun Türkleri Anadolu’dan çıkarma ümidi son bulmuş oluyordu.
I. İzzeddin Keykavus’un saltanatı döneminde Bizans-Selçuklu ilişkilerindeki önemli gelişmelerden biri nedir?
I. İzzeddin Keykavus’un saltanatı döneminde Bizans-Selçuklu ilişkilerindeki önemli gelişmelerden birisi de, Trabzon İmparatorluğu’nun Anadolu Selçuklu Devleti’ne tabi hale gelmesidir. 1214 yılında Selçuklu kuvvetlerinin Sinop kuşatması devam ederken, Trabzon dışında avlanan imparator Aleksios Komninos, Selçuklu askerleri tarafından esir edilmişti. Esir imparator, serbest bırakılması için I. İzzeddin Keykavus ile yaptığı antlaşma gereği vasalı olduğunu kabul ettiği Selçuklu sultanı’na Sinop’u teslim etmiştir. Trabzon İmparatorluğu’nun Selçuklulara tabiyeti 1243 yılındaki Kösedağ bozgununa kadar devam etmiş, bu tarihten sonra Anadolu Selçuklu Devleti gibi onlar da Moğollara tabi hale gelmişlerdir.
II. İzzeddin Keykavus’un Bizans imparatoru tarafından hapsedildiği yerden kim kurtarmıştır?
II. İzzeddin Keykavus’un Bizans imparatoru tarafından hapsedildiğini öğrenen Altın Ordu hanı Berke’nin gönderdiği kuvvetler Enez’e kadar gelerek II. Keykavus ile oğulları Mesud ve Geyumers’i de yanlarına alarak Kırım’a götürdüler. II. Keykavus 1279/80 yılına kadar Kırım’da yaşadıktan sonra burada öldü.
Anadolu’da siyasî istikrarın yeniden sağlandığı IX. yüzyılın ikinci yarısı ile XI. yüzyılın ilk çeyreği arasıdaki dönemde Bizans yönetiminin Anadolu’daki tutumu ne olmuştur
Anadolu’da siyasî istikrarın yeniden sağlandığı IX. yüzyılın ikinci yarısı ile XI. yüzyılın ilk çeyreği arasıdaki dönemde Bizans yönetiminin Anadolu’ya askerî, dinî ve ekonomik amaçlı nüfus transferleri, XII. yüzyılda Komninos hanedanı imparatorlarının Türkleri kıyı bölgelerinden uzaklaştırdıktan sonra Anadolu’daki Bizans şehirlerinin surlarını güçlendirmeleri ve nihayet XIII. yüzyılda İznik İmparatorluğu’nun Batı Anadolu’da kurduğu birlik, Türk yayılması karşısında yerli nüfusun korunmasına kısmen de olsa katkıda bulunmuştur.
Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulmasının ardından Türkmen akınlarının yerini ne almıştır?
Anadolu Selçuklu Devleti’nin kurulmasının ardından daha önce çoğunlukla ganimet elde etmeye yönelik Türkmen akınlarının yerini devlet nizamı ve kanunları çerçevesinde yapılan fetihler almıştır. Bu toprakları bir vatan olarak gören Selçuklu sultanları kurdukları devletin sınırlarını genişletmek için yaptıkları seferler sırasında ele geçirdikleri bölgelerde asayiş ve huzurun temini için gerekli tedbirleri almışlardır. Devlet sınırlarına dahil edilen bölgelerde yaşayan gayr-i müslim ahaliyi de kendi tebaası olarak gören Selçuklu yönetimi onların da Müslüman halkın sahip olduğu haklara sahip olmalarını sağlamıştır. Selçuklu sultanlarının takip ettiği adaletli yönetim ilk Selçuklu akınları sırasında tedirgin olan yerli nüfusun Selçuklu yönetimine güvenmelerini ve sadakatle bağlanmalarını temin etmiştir.
Bizans İmparatorluğu ile Selçuklu Türkleri arasındaki mücadelenin sonucu ne olmuştur?
Bizans İmparatorluğu ile Selçuklu Türkleri arasında XI. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren başlayan ve 1308 yılında Anadolu Selçuklu Devleti’nin yıkılışına kadar devam eden ilişkiler çoğunlukla mücadele şeklinde geçmiştir. Bu mücadele Bizans açısından Türkleri Anadolu’dan çıkarmak, Selçuklular açısından kendilerine yurt olarak seçtikleri bu topraklarda tutunabilmek için yapılmıştır. Bizans İmparatorluğu tüm çabalarına rağmen sürekli olarak toprak kaybederken, Selçuklular her geçen gün hâkimiyet sahalarını biraz daha genişletmişlerdir.