Birinci Dünya Savaşı Zayiatı ve Türk Şehitlikleri
Dinî Kavramlar Sözlüğüne göre; İslam’ın yücelmesi (ilâ-i kelimetullah) ve vatan müdafaası için savaşırken ölen Müslümanlara, Hakiki Şehit denir. Bilgisi doğru mudur?
İslam’ın yücelmesi (ilâ-i kelimetullah) ve vatan müdafaası için savaşırken ölen Müslümanlara, Hakiki Şehit denir. Bu kimseler, yıkanmaz, kefenlenmez, namazları kılınıp kanlı elbiseleri ile defnedilir. Uhud, Bedir ve Çanakkale şehitleri gibi
Dinî Kavramlar Sözlüğüne göre; “Deprem, yangın, sel felaketi, âfet ve benzeri musibetlere maruz kalarak ölen, mide ağrısından ölen, doğum sırasında ölen, suda boğularak ölen, kolera, veba ve veremden ölen, göçük altında kalarak ölen, ilim yolunda ölen Müslümanlar” hükmi şehit kavramı içinde yer alır mı?
Deprem, yangın, sel felaketi, âfet ve benzeri musibetlere maruz kalarak ölen, mide ağrısından ölen, doğum sırasında ölen, suda boğularak ölen, kolera, veba ve veremden ölen, göçük altında kalarak ölen, ilim yolunda ölen Müslümanlar hükmi şehit kavramı içinde yer alır. Bunun dışında, Hakiki şehidin şartlarından birini taşımaması sebebiyle yıkanıp kefenlenen ve ahiret itibarıyla şehit olanlardır. Savaşta yaralandıktan sonra yiyip içen, uyuyan, tedavi gören, başka bir yere nakledilen ve daha sonra ölen kimseler de hükmi şehit sayılır.
Dinî Kavramlar Sözlüğüne göre; Şehitlik, Müslüman olmayanlara verilmeyen sadece Müslümanlara özgü bir nitelik midir?
Şehitlik, sadece Müslümanlara özgü bir niteliktir
Türk ordusunun Çanakkale’de 250 bin şehit verdiği bilgisi doğru mudur?
Hayır. Çünkü askerî terminolojide kullanılan “zayiat” kelimesinin, doğrudan vefat ile eş anlamlı olduğunun düşünülerek tüm zayiat rakamının “şe hit” olarak algılanmasındandır. Oysa burada askerî personel için kullanılan “zayiat” terimi, “savaş dışı kalan, savaşamayacak durumdaki tüm unsurları” ifade etmektedir. Bu unsurlar arasında şehit, yaralı, kayıp, esir, firar, hastaneye sevk, hava değişimi, hastalıktan ölüm gibi sebepler mevcut olup bunların da her birinin izah edilmesi gerekmektedir
1909 tarihli Askerî Tekaüt ve İstifa Kanunu hükümlerine göre resmî olarak şehit ibaresi sadece; savaş meydanında ve eşkıya ile yapılan çatışmalarda vefat edenler için mi kullanılır?
1909 tarihli Askerî Tekaüt ve İstifa Kanunu hükümlerine göre resmî olarak şehit ibaresi sadece; savaş meydanında ve eşkıya ile yapılan çatışmalarda vefat edenler için kullanılır. hastalıktan ölümler, donma, boğulma, zehirlenme, kazaen vb. vefatlar şehit sınıfına sokulmamıştır.
Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı ordusunda asker ölümlerindeki en büyük pay “bulaşıcı hastalıklara” mı aittir?
Evet. Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı ordusundaki toplam ölümlerin %44’ü bulaşıcı hastalıklardan, %26’sı doğrudan düşman tesiriyle, %20’si ise bulaşıcı olmayan diğer hastalıklardan kaynaklanmış ve %10’u ise sair sebeplerden (ecel, kaza, idam, fevt, tespit edilemeyen, vb.) kaynaklanmıştır. Başka bir ifadeyle, Birinci Dünya Savaşı’ndaki toplam vefat eden askerimizin %64’ü, yani neredeyse her üç askerden ikisi, çeşitli hastalıklar nedeniyle vefat etmişti. Bulaşıcı hastalıklardan ölümlerde ise bağırsak enfeksiyonları %35’lik, dizanteri %17’lik ve akciğer enfeksiyonları %13’lük oranlarla ilk üç sıradadır
Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Birinci Dünya Savaşı şehitlikleri sadece muharebe alanları içinde mi yer alır?
Hayır. Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisindeki Birinci Dünya Savaşı muharebelerinin gerçekleştiği bölgeler, Çanakkale ile Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinin bazı kısımlarıdır. Bu bölgelerde, yapılan muharebeler nedeniyle birçok şehitlik ve defin alanı bulunmaktadır. Muharebe sahası dışında kalan bölgelerdeki şehitlikler ise daha ziyade cepheden getirilen yaralılar ve hastalıklar nedeniyledir. Örneğin; Çanakkale muharebelerinde yaralanan ya da herhangi bir şekilde hasta düşen bir asker, kara ve deniz yolu ile Tekirdağ, Edirne ve İstanbul gibi çevre illere sevk edilebilir; yolda veyahut hastanede vefat etmesi hâlinde en yakındaki mezarlıklara defnedilebilirdi. Aynı durum, elbette Kafkas cephesi ile Suriye, Filistin ve Irak cepheleri için de geçerlidir. Bu nedenle sadece cephe hattındaki bölgelerde değil Anadolu’nun birçok bölgesinde Birinci Dünya Savaşı şehitlerinin defnedildiği mezarlıklara rastlamak mümkündür.
1877–78 Osmanlı Rus Harbi ve 1915 yılındaki Rus işgali sırasında şehit edilen asker, sivil yüzlerce şehit adına 1972’de yaptırılan şehitlik, 1914’te Ruslar tarafından bölgede şehit edilen Topçu Yüzbaşı Şefik Bey adına göle de inşa edilen ve Birinci Dünya Savaşı yıllarında bölgedeki Ermeni mezalimi sırasında şehit edilen köylülerden oluşan Taşlıdere Şehitliği hangi ilimiz sınırları içinde yer alır?
Ardahan
3 Kasım 1914 - 9 Ocak 1916 tarihleri arasında gerçekleşen muharebelerde 60 bine yakın doğrudan muharebe kaynaklı şehit, 20 bin civarında hastalık kaynaklı vefat, 100 bin civarında yaralı ve 11 binden fazla esir/kayıp verilen en fazla şehitliğin olduğu birinci dünya savaşı cephesi neresidir?
Çanakkale
Hem İstanbul’un Fethi’den beri şehit olan askerlerimizin hem de Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti Dönemi’ndeki her savaştan şehitlerimizin defnedildiği İstanbul’un en eski şehitliklerinden birisi Edirnekapı Şehitliği midir?
Evet. Şehitlikte kimlik bilgileri bilinen şehit sayısı 4.000’den fazladır
“Birinci Dünya Savaşı sırasında hayatını kaybeden Türk askerleri, bugün 34’ten fazla ülke toprağında medfundur. Bu ülkeler ile 1923 Lozan Antlaşması’ndan itibaren yapılan çeşitli antlaşmalar sayesinde, birçok defin alanı hukuki olarak da koruma altına alınmıştır” bilgisi doğru mudur?
Doğru. çünkü Türkiye Cumhuriyeti sınırları dışında kalan Birinci Dünya Savaşı Dönemi’ne ait Türk şehitlikleri, doğu-batı yönünde Myanmar’dan İngiltere’ye; kuzey-güney yönlü Sibirya’dan Yemen’e kadar çok geniş bir alana yayılmış hâldedir
Muharebe sahasının ve savaş hattının çok uzağında kalan bölgelerde dahi Türk şehitliklerinin bulunma nedeni; esir kampları mıdır?
Evet. Birinci Dünya Savaşı Dönemi’ne ait Türk şehitliklerinin ve defin yerlerinin kapsadığı alan, Birinci Dünya Savaşı Türk cephelerinin yayıldığı alandan daha geniş bir coğrafyayı ihtiva etmektedir. Muharebe sahasının ve savaş hattının çok uzağında kalan bölgelerde dahi Türk şehitliklerinin bulunma nedeni, daha ziyade esir kamplarıdır
“Berlin, Viyana, Budapeşte gibi irili ufaklı onlarca şehir ve kasabada oluşturulan Türk defin ve şehitlik alanları; Türk askerlerinin tedavi için nakledildikleri İttifak Devleti hastanelerinde vefat etmesinden kaynaklanmıştır” bilgisi doğru mudur?
Evet. Çünkü Osmanlı Devleti’nin müttefiki İttifak Devletleri ile olan askerî ilişkileri de şehit düşen Türk askerlerinin defnedildiği ülke sayısını artırmıştır. Özellikle Avrupa cephelerindeki muharebeler ve Türk askerlerinin tedavi için nakledildikleri İttifak Devleti hastanelerinde vefat etmesi neticesinde Berlin, Viyana, Budapeşte gibi irili ufaklı onlarca şehir ve kasabada defin bölgeleri, şehitlikler oluşmuştur. Bu defin alanları, bazen şehir ve kasabaların Müslüman mezarlıklarında ayrı bir bölüm teşkil etmeyen alanlar olduğu gibi bazen diğer mezarlıklar içerisinde ayrıca bir alan tahsis edilen bölgeler, bazen de cami hazireleri olmuşlardır.
Üst üste boş top mermisi kovanlarının yerleştirilmesiyle yapılan 350 den fazla şehidin mezarının olduğu şehitlik, Kireçtepe Şehitliği midir?
Evet Kireçtepe Şehitliğidir
İlk daimi elçilerden Giritli Ali Aziz Efendi’nin ve Birinci Dünya Savaşı’nda Askerî Hastanesinde tedavi altındayken vefat eden Türk askerlerinin gömülmesiyle Türk Şehitliği olarak anılan ve günümüzde 150 civarında mezar taşı bulunan şehitlik neresidir?
Berlin Türk Şehitliği
Birinci Dünya Savaşı’na ait şehit defin yerleri arasında Ermenistan da var mıdır?
Evet. Ermenistan da, resmî bir Türk şehitliği olmamakla birlikte tarihî kayıtlara göre Erivan, Gümrü, Karakilise (Vnadzor) şehir ve kasabaları ile Hacur ve Arıgveli gibi bazı köylerde şehit defni yapılmıştır
Valesske, Mezirici, Hodonin ve Pardubice Türk Şehitliği hangi ülke sınırları içindedir?
Çek Cumhuriyeti, Günümüz Çekya toprakları, Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı Devleti’nin müttefiki olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun hâkimiyeti altındaydı. Bu nedenle, özellikle Galiçya cephesindeki muharebeler sırasında şehit düşen, hastalık vb. nedenlerle vefat eden pek çok Türk askeri bu topraklara gömülmüştür.
“Birinci Dünya Savaşı’nda muharebeler ve salgın hastalıklar nedeniyle on binlerce şehit verilen bölgeler arasında Filistin ve İsrail de yer alır” bilgisi doğru mudur?
Evet doğrudur. Resmî şehitlik ve anıt sayısı bugün itibarıyla 5 adet olsa da tarihî kayıtlara göre onlarca farklı bölgede şehitlik ve defin alanı mevcuttur
Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler tarafından Süveyş ve Irak cephelerinden esir alınan 15 binden fazla Türk askeri Basra’daki toplama kamplarından götürüldüğü yer İngiltere midir?
Hayır. Hindistan. Gemilerle Hindistan’a götürülerek buradaki esir kamplarında tutulan Türk askerleri Ağır esaret koşulları, hastalık ve idam gibi nedenlerle binden fazla Türk askeri bu topraklarda gömülüdür. Bilinen en büyük defin alanları, Bellarey ve Sümerpur şehirlerinde olup bunlar dışında Meiktila, Deolali, Asansol ve Burma bölgesinde de şehitlik ve defin alanları mevcuttur
“Yunanistan, Birinci Dünya Savaşı Dönemi’ne ait Türk şehitliği bulunmayan bir ülkedir” bilgisi doğru mudur?
Hayır doğru değildir. Çünkü esir olarak Atina’ya götürülen ve orada vefat eden Türk askerlerin defnedildiği Pire Türk Şehitliği Yunanistan’dadır.