aofsorular.com
TAR224U

Roma Döneminde Bilim ve Teknoloji

3. Ünite 46 Soru
S

M.Ö. 750 yıllarında, tarıma bağlı işlerle geçimini sağlayan, savaşçı bir topluluk olarak tarih sahnesine çıkan Romalılar, kaç  yılların da güçlü bir toplum halini gelebilmişlerdir?

M.Ö. 300 yıllarında güçlü bir toplum halini alabilmişlerdir.

S

Roma düşünce biçiminde, bilimin amacı nedir?

Roma düşünce biçiminde, bilim, bilim için değil, yaşamsal fayda için yapılması gereken bir uğraş olarak görülmüştür

S

Romalılar kaç yılında ikiye ayrılmıştır?

M.S.395 yılında, imparatorluk, Doğu ve Batı olmak üzere ikiye bölündü. Onbeşinci yüzyıla kadar yaşayan Doğu Roma İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul (Byzantium) iken, Batı Roma İmparatorluğu’nun başkenti Roma idi.

S

Epikuros kaç yıllarında yaşamıştır?

Epikuros, M.Ö. 340 ile M.Ö. 270 arasında yaşamış Helenistik dönem düşünürlerinden biri olup, Sisam adasında doğmuştur. Aristoteles’in ölümünden sonra kurulan Stoacılık ve Epikürcülük şeklindeki iki okuldan birinin kurucusudur.

S

Epikuros’un ahlak felsefesinin ana düşüncesi nedir?

Epikuros’un ahlak felsefesinin ana düşüncesi, mutluluk, amacı, insanin mutluluğa giden yolunu araştırmaktır. İnsan, tanrı ve ölüm korkusundan kurtulmalıdır. Bunun için kuruntular ve önyargılardan arınmak gerekir. Bilindiği gibi, atomsal evren kuramına göre, doğadaki herşey boşluktaki atomların hareketlerinden oluşur. Nesnelerin oluşumunda, tanrının etkisinden sözetmeyerek, nedenleri doğada aramak gerektiği düşünülmüştür. Epikuros, ruh konusunu da maddesel olarak açıklamıştır. İnsan ruhu maddesel niteliğe sahiptir, başka şekilde var olamaz. Ruhun dört ögeden oluştuğu ifade edilmiştir: Ateş, nefes, hava ve tanımlanamayan dördüncü bir öge. Bunlardan ilk üçü bedensel parçayı oluşturur, dördüncü ise ruhsal parçayı oluşturur. İnsan öldüğünde bu ögeler birlikteliklerini yitirirler. Böylece, ölümsüzlük ya da yeniden dirilme diye bir şey yoktur.

S

Epikuros’un ahlak felsefesinde, tek amaç mutluluğa ulaşmak olsa da bunun yanında hangi konuyu savunmuştur? 

İrade özgürlüğü de savunulmuştur. İnsan, kaçınılmaz bir zorunluluğun kölesi olamaz, kendi kaderini kendisi belirler. İnsanın iradesi, iç ve dış bir çok koşuldan etkilenmektedir, buna rağmen kararını kendi vermektedir. Yasaların kararlarımızı etkilememesi gerektiğini belirtir. “Kurallar, insan için bir hapishane gibidir. Çünkü insanları hapseder ve onun özgürlüğünü elinden alır” özdeyişi Epikuros’un ahlak felsefesinin genel yapısını ortaya koymaktadır. 

S

Epikuros’un ahlak felsefesinin genel yapısını ne oluşturmaktadır?

Bu felsefenin temelini etik yani ahlak oluşturmaktadır. Çünkü etik, neyin yapılması ya da yapılmaması gerektiğini gösterir. Epikuros’un erdem kuramı bu yaklaşımlardan türemiştir. Erdem, doğru yaşamak düşüncesidir. Doğru yaşamaksa, mutluluğu aramak ve ona ulaşmakla ilişkilidir. Epikuros’un “Bilgelik erdemdir” sözü bunu ifade etmektedir. Epikuros’un toplum ve devlet düşüncesi de bireyin korunması ve mutluluğa ulaşması şeklindedir. Bunun yanı sıra, asıl önemli kavram olan dostluk, bilgeliğe yaraşan insani ilişki biçimidir.

S

Antik Yunan ve Roma Dönemleri’nde yaşayan insanların duygularını kontrol etmeleri gerektiği düşüncesini savunan Stoacılık görüşü nedir?

Stoacılar, hiç kimsenin kendisine ilişkin olayların tümünü denetleyemiyeceğine, en mutlu kişilerin başlarına iyi ve kötü ne gelirse gelsin, bundan etkilenmeyen kişiler olduğuna inanırlardı. Evrendeki herşeyle birlikte, kendi yaşamını da olduğu gibi kabul eden insanların huzur içerisinde yaşayacaklarını düşünürlerdi.

S

Zenon, bir insanın, zenginlik, mutluluk ve sağlığa, nasıl ulaşabileceğine inanıyordu?

Zenon, bir insanın, zenginlik, mutluluk ve sağlığa, erdemle ulaşabileceğine inanıyordu. Çünkü erdemli insanlar, duygusal denge ve huzura kavuşmuş olarak, mutlu olmak için gereken koşullara sahiptirler. Duygusal açıdan dengesiz ve huzursuz olanlar ise erdemsiz insanlardır, bunlar ne kadar zengin ve sağlıklı olurlarsa olsunlar mutsuzdurlar. Sıradan kişileri etkileyen, sarsan ve de korkuya salan olaylar, duygusal yardımlaşmadan hoşlanan erdemli insanlar, kendilerinin ve başkalarının yaşam koşullarını iyileştirmeye özen göstermelidir.

S

Stoacılar nasıl bir  inanç sistemine sahiptiler? 

Yunanlılar ve Romalılar, çok tanrılı bir inanç sistemine sahiptiler, Stoacılar ise tek tanrı ve tek ruha ve herşeyin içinde ruh olduğuna inanmaktaydılar. Tüm nesneler, bu ruhtan bir parça taşımakta olduklarına göre, doğadaki tüm nesneler birbiriyle bağlantılı idi. Bunun gibi, insanlar da birbirleriyle ve başka nesnelerle ilişki içindeydiler. Stoacılar, hangi din ve ırktan olurlarsa olsunlar, bütün insanlar kardeştiler. Köleler bile, özgür insanlarla eşit haklara sahip olmalıydılar.

S

Gerek Epikürcülük, gerekse Stoacılık olsun Roma toplumuna nasıl bir düşünce tarzı vermiştir?

Gerek Epikürcülük, gerekse Stoacılık olsun Roma toplumuna şu düşünce tarzını vermiştir. Bu dünyaya bir kereye mahsus geliniyor. Öldükten sonra, yok olmaya mahkumuz. O halde yapılacak tek şey, bu dünyada son nefesimize kadar, yaşamın keyfini sürmeliyiz. Bu düşüncenin Roma toplumu tarafından benimsenmesi, bu dönem içerisindeki bilime verilen önemi olumsuz yönde etkilemiştir. Bunun yerine daha rahat yaşamak için yapılan çalışmaların öne çıktığı görülmüştür. Bu çalışmaları da teknoloji geliştirme çalışmaları olarak isimlendirebiliriz. Bu açıdan bakılırsa, Roma dönemine, şehircilik çalışmaları, hukuk, devlet yönetimi, askerlik alanındaki çalışmaların ağırlıklı olduğu bir dönem olarak bakmak yerinde olacaktır.
Şekil

S

 Plinius nerde doğmuştur?

İtalya’nın Como şehrinde M.S. 23 yılında doğan Plinius, Roma’da eğitim görmüştür. Askerlik görevi sırasında, suvarilerin cirit kullanmasıyla ilgili bir kitap yazmıştır.

S

Naturalis Historia (Doğa Araştırmaları) adlı eserin yazarı kimdir?

Plinius, Naturalis Historia (Doğa Araştırmaları) adlı eseriyle tanımaktadır. Ansiklopedi olarak da isimlendirilebilen bu eserin yazılmasında, yararlandığı yazar sayısı 473 olup, çeşitli konularda topladığı veri sayısının 35.000 civarında olduğu söylenmektedir. Kullandığı verilerin her zaman güvenilir olmadığı görülmüştür. Eserinde uydurma ve güvenilir konular birbirine karışmış vaziyettedir. Bu hatalarına rağmen, bu eser, mükemmel bir derlemedir, yüzyıllar boyunca, doğadaki olaylara karşı ilgiyi çekmesi bakımından önemlidir. Bu eseri oluşturan 37 kitapta (ya da papirusta) ele alınan konular şöyle sıralanmaktadır: 

  • 1. kitap: Giriş ve kaynak dizini 
  • 2. kitap: Evren (yıldızlar, gezegenler, astronomi) 
  • 3-6. kitaplar: Yeryüzünün fiziksel ve tarihsel coğrafyası 
  • 7. kitap: İnsan anatomisi ve fizyolojisi
  • 8-11. kitaplar: Zooloji, tanımlar 
  • 12-19. kitaplar: Botanik, bitki yapısı, tohumlar, üretim ve benzeri konular 
  • 20-27. kitaplar: Bitkilerden elde edilen ilaçlar ve tedavi ettiği hastalıklar 
  • 28-32. kitaplar: Hayvanlardan üretilen ilaçlar 
  • 33-37. kitaplar: Mineraller,madencilik ve madenlerin tıp, mimarlık gibi alanlarda kullanımı 
S

Menelaus kimdir?

Menelaus M.S. 70 ve M.S. 140 yılları arasında, İskenderiye’de yaşamış, matematik, astronomi ve fizik çalışmaları yapmış Yunanlı bir bilim adamıdır. Yay uzunluklarının ölçülmesi ve küre yüzeyine çizilen üçgenlerle ilgili altı ciltten oluşan eseri vardır

S

Menelaus, hangi alanda bilim tarihinde yerini almıştır? 

Menelaus, küresel üçgenlerin iç açılarının toplamının, düzlemsel üçgenlerden farklı olarak, 180° den büyük, küçük veya eşit olabileceğini belirterek, bunu kanıtlayan ilk bilim adamı olarak bilim tarihinde yerini almıştır.

S

Diophantos kimdir?

M.S. 214 ile M.S. 298 yılları arasında İskenderiye’de yaşamış ünlü bir matematikçidir. M.S. üçüncü yüzyılda Roma toplumu bilimsel gerileme dönemini yaşarken, ayrıcalıklı bir bilim adamı olmuştur. Yazdığı Aritmetik kitabının içerisinde bir bölümü cebire ayırarak, ilk kez cebirsel ifadeleri yazarken sembolleri kullanmıştır.

S

Mezar taşına bir cebir problemini yazarak, yaşadığı ömrün bulunmasını isteyen tek matematikçi kimdir?

Diophantos

S

Batlamyus kimdir? 

Batlamyus M.S. 85 ile M.S. 165 yılları arasında, İskenderiye’de yaşamış olan Batlamyus (Yunanca adıyla Klaudyos Ptolemaios), astronomi, matematik, coğrafya, optik dallarında çalışmalar yapmış bir bilim adamıdır. Fakat en çok astronomi alanındaki çalışmaları ile tanınmaktadır. Yaşadığı döneme kadar olan astronomi bilgilerini Mathematike Syntaxis (Matematik Sentezi) isimli bir kitapta toplamıştır. Bu eser daha sonra, Megale Syntaxis (Büyük Sentez) adıyla anılmış ve Arapça’ya el Mecisti adıyla çevrilmiştir. Arapça’dan Latince’ye çevrildiğinde ise adı Almagest olarak değişmiştir. Almagest aşağıda, içerikleri verilen onüç kitaptan oluşmuştur: 

  •  I. Kitap: Yermerkezli evren sisteminin temel bilgileri 
  • II. Kitap: Menelaus teoremi, küresel trigonometri bilgileri ve kirişler tablosu 
  • III. Kitap: Güneşin hareketleri ve yıllık süreleri 
  • IV. Kitap: Ayın hareketleri ve aylık süreleri 
  • V. Kitap: Ay ve güneşin uzaklıkları ve usturlabın yapılışı (Şekil 3.6) 
  • VI. Kitap: Gezegenlerin hareketleri, Güneş ve ay tutulmaları 
  • VII. ve VIII. Kitap: Sabit yıldızlar kataloğu 
  • Diğer kitaplar: Hareketli yıldızlar ve gezegenlerin hareketleri
S

Batlamyus, hangi eserinde, dünyayı çevreleyen gökyüzü ile ilgili olguları tanıtmak için gereken geometrik bilgileri vermektedir?

Batlamyus, Almagest isimli bu eserinde, dünyayı çevreleyen gökyüzü ile ilgili olguları tanıtmak için gereken geometrik bilgileri vermektedir. Aristoteles fiziğini baz alan bu kitapta, evren küre şeklinde olup, yerküre bu evrenin merkezinde hareketsiz durmaktadır.Batlamyus’a göre, yer hareket etmiş olsaydı, yeryüzündeki herşey uzaya saçılacaktı ve yer kürede dağılacaktı. Ay, Güneş, Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn ve sabit yıldızlar yerin etrafında, dairesel yörüngeler üzerinde, sabit hızlarla dönmektedir. Sabit yıldızlar ise evrenin sonunda yer almaktadır. Yer evrenin merkezinde kabul edilirse, gök cisimlerinin örneğin ay ve güneşin yere olan uzaklığının değişmesini açıklamak olanaksız olacaktır. Bu nedenle Batlamyus, evren modelinde, yeri evrenin merkezinden biraz uzaklaştırmıştır.Bu modele klasik astronomide, Dışmerkezli Düzenek (ya da Eksantrik) modeli adı verilir.

S

Batlamyus hangi kitabının içeriği matematiksel coğrafya olarak isimlendirilebilir?

Batlamyus coğrafya ile ilgili çalışmalarını Coğrafya isimli kitabında toplamıştır. Bu kitabın içeriği matematiksel coğrafya olarak isimlendirilebilir. Kristof Kolomb’un içinde bulunduğu bir çok kaşifin bu kitaptan yararlandığı söylenir. Batlamyus’un Almagest’ten sonra kaleme aldığı Coğrafya, sekiz kitaptan oluşan bir dizidir: 

  • I. Kitap: Yunanlılar’ın bildiği kadarıyla, Dünya’nın büyüklüğü ve harita çiziminde izdüşüm alma yöntemleri 
  • II. Kitap-VII. Kitap arası: Dünya’nın çeşitli kentlerine ait önemli yerlerin dağları ve nehirlerine ait enlem ve boylam dereceleri
  • VIII. Kitap: Astronomik bilgiler
S

Batlamyus bugünkü 0o meridyeni Greenwich yerine başlangıç meridyenini hatalı seçmesi  sonuçları nelerdir?

Batlamyus’un Coğrafya isimli kitabında, iklim, doğal bitki örtüsü gibi fiziki coğrafya ile ilgili bilgiler yoktur. Ayrıca bugünkü 0o meridyeni Greenwich yerine başlangıç meridyenini hatalı seçmesi nedeniyle kitapta geçen bütün enlem boylam değerleri hatalıdır. Yerkürenin büyüklüğü yanlış verilmiştir.

S

 Batlamyus optik konusunda görüşleri nelerdir?

iyi bir optik araştırmacısı olan Batlamyus, Heron’un gözden çıkan ışınların cisimleri aydınlatarak görülebilir hale getirmesi düşüncesini benimsemiştir. Gözden çıkan ışınların bir koni içerisinde değil de bir piramit içerinde yayıldıklarını kabul etmiştir. Fakat bu piramit modeli optik araştırmacıları arasında tutunmamıştır. İslam dünyası bilim adamları, görsel koni düşüncesini kabul ederek, görmeye ilişkin geometriyi bu düşünceye göre geliştirmişlerdir.

S

Batlamyus Katoptrik (Yansıma) isimli kitabında yaptığı deneyler sonucunda elde ettiği presipler nelerdir?

Batlamyus Katoptrik (Yansıma) isimli kitabında yaptığı deneyler sonucunda elde ettiği üç prensipten bahsetmektedir: 

1. Aynada görülen nesneler, gözün bulunduğu konuma bağlı olarak aynadan nesneye yansıyan görsel ışın yönünde görülürler.

2. Aynada görülen nesneler, nesneden aynaya çizilen dikme yönünde görülebilirler. 

3. Işığın dik doğrultuyla yaptığı gelme ve yansıma açıları birbirine eşittir.

S

Batlamyus, Diyoptrik (Kırılma) isimli kitabında hangi konuyu araştırmıştır?

Diyoptrik (Kırılma) isimli kitabında, ışığın bir ortamdan diğerine geçerken yoğunluk farkından dolayı doğrultusunu değiştirmesinin nedenini araştırmıştır. Araştırma sonucunda, az yoğun ortamdan çok yoğun ortama geçerken ışığın normale yaklaştığını, çok yoğun ortamdan az yoğun ortama geçerken de ışığın normalden uzaklaştığını görmüştür. Batlamyus’a göre, bunun nedeni yoğunluk farklılığıdır.

S

Batlamyus tarafından benimsenen ışığın kırılmasıyla ilgili prensipler nelerdir?

1. Işık, az yoğun ortamdan çok yoğun ortama ya da çok yoğun ortamdan az yoğun ortama geçerken kırılır. 

2. Işık doğrusal olarak yayılır ve farklı yoğunluktaki iki ortamı ayıran sınırda doğrultusunu değiştirir. 

3. Gelme ve kırılma açıları birbirine eşit değildir, fakat aralarında nicel bir ilişki vardır. 

4. Görüntü, gözden çıkan bir ışının uzantısında elde edilir.

S

Batlamyus, hangi kitabında gezegenlerin nitelikleri ve etkileri, burçların etkileri, uğurlu ve uğursuz günlerin belirlenmesi gibi astroloji bilgilerini biraraya getirmiştir? 

Batlamyus, hava, cam, su gibi farklı ortamlarda ışığın kırılmasına ait gelme ve kırılma açılarına ilişkin tablolar hazırlamıştır, fakat sonraları küçük açılar dışında, bu değerlerin deneylerle uyuşmadığı görülmüştür. Bütün bunların yanı sıra, Babilli ve Yunan astronom ve astrologlar tarafından elde edilmiş bilgileri sistemli hale getirerek, Tetrabiblos (Dört Kitap) adlı bir kitap hazırlamış, gezegenlerin nitelikleri ve etkileri, burçların etkileri, uğurlu ve uğursuz günlerin belirlenmesi gibi astroloji bilgilerini biraraya getirmiştir.

S

Amasya’lı Strabon  kimdir?

M.Ö. 64 ile M.S. 24 yılları arasında, Amasya’da yaşamış ve coğrafya konusunda çalışmış bir bilim adamıdır. Anadolu ve çevresinde yapmış olduğu geziler sırasında edindiği bilgileri onyedi bölümden oluşan Coğrafya isimli kitapta toplamıştır. Gezdiği gördüğü yerler olan İspanya, İngiltere, İtalya, Yunanistan, Anadolu, Karadeniz, Hazar Denizi, Mezopotamya, Suriye, Arabistan, Mısır, İran, Hindistan’ı anlatmasının yanısıra, bu yörelerle ilgili tarihi olaylardan da bahsetmiştir. Bu eserinde Dünya’da bir okyanus bulunduğunu ve daima batıya gidildiğinde Hindistan’a varılabileceğini de anlatmıştır

S

Lucretius kimdir?

Lucretius, M.Ö. 95 ile M.Ö. 55 yılları arasında yaşamış ve Sisam adasında doğmuş, Atomsal Evren Kuramı’nın yanısıra Stoacılık ile Epikürcülük düşünce akımlarını benimsemiş Roma dönemi düşünürlerindendir. En önemli eseri olan De Rerum Natura’da (Varlıkların Doğası Üzerine), varlıkların nasıl oluştuğunu araştırarak, varlığı madde ve boşluk olmak üzere iki parçaya ayırarak, bunlardan maddenin atomlardan meydana geldiğini ifade etmiştir. Maddenin temel yapı taşı olan atomların sınırlı türlere sahip olduğunu, fakat sınırsız sayıda olduklarını iddia etmiştir.

S

De Re Medicana (Tıbbi Konular Hakkında) isimli bir tıp alanında kitabı kim yazmıştır?

Milata yakın yıllarda yaşamış olan Celcus, tıp alanında çalışmış bir bilim adamı, düşünür ve ünlü hatiplerden biridir. Sekiz ciltten oluşan De Re Medicana (Tıbbi Konular Hakkında) isimli bir tıp alanında bir kitap yazmıştı

S

Cilt hastalıklarından lepra ve uyuzun ayrıntılı biçimde tanımlayan kimdir?

Roma dönemindeki önemli tıp adamlarından biri olan Efes’li Rufus ise, İnsan Vucudunun Parçalarının İsimleri Hakkında, İnsan Vucudunun Anatomisi, Nabız Hakkında, Böbrek ve Mesane Hastalıkları Hakkında gibi kitapları kaleme almıştır. Bunların yanısıra göz ve göz yapısı ile ilgilenerek, göz merceğini incelemiştir. Rufus, kalb ve yapısı, kalp çeperi, kalp kaslarının gevşeme ve kasılma hareketlerini inceleyerek, kalp kasıldığında, alt ucun göğüs kafesine değdiğini ifade etmiştir. Cilt hastalıklarından lepra ve uyuzun ayrıntılı biçimde tanımlamaları üzerinde durmuştur. Galenos

S

Galenos kimdir?

Galenos M.S. 120 ile M.S. 200 yılları arasında İskenderiye’de yaşamış ve onaltıncı yüzyıla kadar Avrupa’da etkisini sürdürmüş önemli bir tıp adamıdır. Anatomi ve fizyoloji alanında çalışmalar yapmış, kendinden önceki çalışmalardan yararlanarak iyi bir sentez oluşturmuştur. Anatomi ve fizyoloji alanındaki çalışmalarını, maymun ve domuz vücutları üzerinde yaparak, bazı kas ve iç organlar hakkında bilgiler edinmiştir.

S

Galenos’un kan dolaşımı düşüncesini kim çürütmüştür?

Onüçüncü yüzyılda yaşamış olan Müslüman hekimlerden İbn-i Nefis, ölü insan vücudu üzerinde çalışarak, kalbin içerisinde iki karıncık arasında delikler olmadığını kanıtlamış ve böylece Galenos’un kan dolaşımı düşüncesini çürütmüştür.  Kan dolaşımı ikiye ayrılır: Buna göre, “Büyük Kan Dolaşımı”, sol karıncıktan çıkan atardamarla çıkarak, vücutta dolaştıktan sonra, kirli kan şeklinde, sağ kulakçıktan kalbe girerek tamamlanır. “Küçük Kan Dolaşımı” ise, sağ karıncıktan akciğer atardamarı ile çıkan kirli kan, akciğerlerde oksijenle birleşerek temizlendikten sonra, akciğer toplar damarıyla, sol kulakçıktan kalbe girerek tamamlanır.

S

Kozan’lı Dioscorides kimdir?

Roma döneminde, tıp ve özellikle askeri tıp alanında çalışmalar yapılarak, tedavi edici ilaçlar sınıflandırılmıştır.

S

 Materia Medica adlı eseri kim yazmıştır?

Dioscorides tıbbi bitkilerin yanı sıra, doğada bulunan bazı doğal taşların (örneğin lapis lazuli) ve hayvansal gıdaların (örneğin bal ve süt) tedavide kullanılması üzerinde de çalışmalar yapmıştır. Materia Medica sonraki yüzyıllarda Arapça’ya çevrilerek Hristiyan ve Müslüman hekim ve eczacılar tarafından el kitabı olarak kullanılmıştır.

S

Vitrivuis kimdir?

Vitrivius Roma döneminin en önemli mühendis ve mimarlarından olan Vitrivius, M.Ö. 80 ile M.Ö. 15 yılları arasında yaşamıştır.  M.Ö. 25 de kaleme aldığı önemli yapıtı De Architectura Libri Decem (Mimarlık Üzerine On Kitap), yalnız M.S. onaltıncı yüzyılın en önemli mimarı olan Palladio’yu değil, Ortaçağ sonu ve Rönesans dönemi mimarları, hatta onsekizinci yüzyıl İngiliz mimarisini de derinden etkilemiştir. Bu eser, Roma İmparatoru Augustus’a adanmış olup, M.Ö. 31 deki iç savaştan sonra Roma’nın yeniden inşası konusunu ele almıştır

S

De Architectura Libri Decem adlı eser kaç kitaptan oluşur?

De Architectura Libri Decem adlı eser, aşağıdaki on kitaptan oluşuyordu: 

  •  I. Kitap: Mimar ve Mimarlık
  •  II. Kitap: İnşaat Malzemeleri
  •  III. Kitap: İyon, Dor ve Korinthos Yapı Düzenleri 
  • IV. Kitap: Tapınak Türleri ve Düzenleri 
  • V. Kitap: Kamu Binaları 
  • VI. Kitap: İklim ve Konut Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi 
  • VII. Kitap: Sıva ve Sıva İşciliği 
  • VIII. Kitap: Su Kaynakları 
  • IX. Kitap: Astronomi, Güneş ve Su Saatleri 
  • X. Kitap: Makineler ve Savaş Araçları
S

Vitrus adamına ilişkin oranlar nelerdir?

Vitrivius adamına ilişkin oranları aşağıdaki gibi sıralayabiliriz: 

  • Avuç içi (palm) dört parmak genişliktedir. 
  • Ayak (foot) taban yüzeyi dört parmak genişliktedir. 
  • Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan uzaklık (cubit), altı avuç içi uzunluktadır. 
  • Dirsekten orta parmak ucuna kadar olan uzaklığın (cubit) dört katı, bir insan boyu kadardır. 
  • Bir insan boyu, yirmidört avuç içi genişliği (palm) kadardır. 
  • Yana açılmış kolların uçları arasındaki uzaklık, adamın boyu kadardır. 
  • Alının üst tarafından alt dudağa kadar olan uzunluk, adamın boyunun onda biri kadardır. 
  • Çene altından alının üst tarafına kadar olan uzunluk, adam boyunun sekizde biridir. 
  • Göğüsün üst tarafından alının üst tarafına kadar uzunluk, adam boyunun yedide biridir. 
  • Omuzun en büyük genişliği, adam boyunun dörtte biridir. 
  • Alının üst tarafından meme uçlarına kadar uzunluk, adam boyunun dörtte biridir. 
  • Dirsekten koltuk altına kadar uzunluk, adam boyunun sekizde biridir. 
  • Karış uzunluğu, adam boyunun onda biridir. 
  • Penisin bulunduğu nokta, adamın vücut merkezidir. 
  • Ayak uzunluğu, adam boyunun yedide biridir. 
  • Ayak tabanından dize kadar uzunluk, adam boyunun dörtte biridir. 
  • Diz altından penise kadar uzunluk, adam boyunun dörtte biridir. 
  • Çene altından buruna kadar uzunluk, yüz boyunun üçte biridir. 
  • Kaş ile alının üst tarafına uzunluk, yüz boyunun üçte biridir. 
  • Kulak boyu, yüz boyunun üçte biridir.
S

Varro kimdir?

Varro Roma dönemine özgü gelişmelerden biri de, çeşitli alanlardaki bilgi edinme ihtiyaçlarını gidermek amacıyla, ansiklopedi adı verilen eserlerin yazılmasıdır. İlk ansiklopediler, özel alanlardaki o zamana kadarki bilgilerin bir araya getirildiği şekilde tasarlanmıştı. Ansiklopedi yazarlarının ilklerinden biri olan Varro, M.Ö. 116 ile M.Ö. 27 yılları arasında hareketli bir yaşam sürmüştür. Bir çok savaşlara katılmış, Julius Caesar’ın kütüphanesindeki kitapların düzenlenmesi işinde çalışmıştır

S

Roma İmparatorluğu nasıl tasvir edilebilir?

Roma İmparatorluğu, büyük bir aileyi akıllıca yönetebilen, ağzı iyi laf yapan kuvvetli bir asker gibi kabul edilirdi.

S

Romalılar betonu ne zaman kullanmaya başlamışlardır?

Romalılar, M.Ö. birinci yüzyılda sayısız özgün mimari tasarıma olanak veren betonu kullanmaya başlamışlardır. 

S

M.Ö. 50 yılına yakın dönemde, nerede keşfedilen cam üfleme işlemini keşfettiler.

Bunun yanısıra, M.Ö. 50 yılına yakın dönemde, Suriye’de keşfedilen cam üfleme işlemini keşfettiler.

S

Betonun kullanılması, Roma'ya ne gibi fayda sağlamıştır?

Betonun kullanılması, dayanıklı Roma yollarının yapımına olanak sağlamıştır. Bu yollardan bir çoğu, Roma’nın çöküşünden bin yıl sonra bile kullanılmaktaydı. Geniş ve etkin bir ulaşım ağının inşa edilmesi, Roma’nın gücünü ve nüfuzunu oldukça arttırmıştır. Başlangıçta askeri amaçlarla, Roma askerlerini hızlı biçimde bir yerden bir yere nakletmek için inşa edilen bu yolların sonradan çok büyük ekonomik değer kazandırdıkları görülmüştür. Bu durum, Roma’yı bir ticari kavşak haline getirmiştir

S

Romalılar, neden su yolları yapmışlardır?

Romalılar, şehirler, sanayi bölgeleri ve tarım alanlarına su sağlamak amacıyla, çok sayıda su yolları yapmışlardır

S

Roma hamamlarının diğer adı nedir?

Thermae adıyla bilinen Roma hamamları çok ünlüydü. Hamamlar hijyen sağlamalarının yanı sıra, sosyal amaçlara da hizmet etmekteydiler.

S

Roma evinde, tuvalet, boru ile boşaltım tesisatı içeren  kanalizasyon sistemine ne ad verilmiştir?

Roma evinde, tuvalet, boru ile boşaltım tesisatı içeren Cloaca Maxima adı verilen karmaşık kanalizasyon sistemleri vardı.

S

Roma’nın çöküşünü hazırlayan nedenlerinden biri nedir? 

Bazı tarihçilere göre, kanalizasyon ve boru tesisatında kullanılan kurşunun doğumlarda azalmaya, toplumda bireylerin güç kaybına neden olmasının kurşun zehirlenmesinden ileri geldiğini ileri sürdükleri bilinmektedir. Bu durum, Roma’nın çöküşünü hazırlayan nedenler içerisinde sayılmaktadır.