Gözlem, Deney ve Ölçme
Gözlem nedir?
Gözlem, bir gözlem önermesinin ifade ettiği bilgiye erişmeyi sağlayabilen bir fiziksel yöntem biçimidir. Gözlemle sınanan gözlem önermesi, gözlem sonucunda doğrulanırsa, bu önermenin karşılığı olan bir olgu bulunur. Bu olgu gözlem önermesini doğru kılar. Gözlemci, sınamaya değer bulduğu gözlem önermesini gözleme dayanarak doğrulayabilirse, bu önermeyi doğru kulan olgunun bilgisine erişmiş olur. Eğer gözlem önermesi gözlemle sınama sonucunda yanlışlanrsa, bu önermenin değillemesi doğrulanmış olur.
Gözlemin yapısını oluşturan öğeler nelerdir?
Gözlemin yapısını oluşturan öğeler, gözlemleyenler ve gözlemlenenler olmak üzere ikiye ayrılabilir.
Gözlemleyenler nelerden oluşur?
Gözlemleyenler (i) gözlemci ile (ii) gözlem aygıtını kapsar.
Gözlemlenenler nelerden oluşur?
Gözlemlenenler (i) gözlemlenen a nesne dizgesi, (ii) gözlemlemenin yapıldığı t zaman anı veya zaman aralığı, (iii) gözlemlenen u yeri (uzay noktası veya bölgesi), (iv) dolaysız olarak gözlemlenen gözlem verileri ve (v) dolaylı olarak gözlemlenen gözlem sonucunu kapsar.
Bir gözlem önermesinin nesnel bilgi ifade etmesi için hangi özellikleri taşıması gerekir?
Bir gözlemin ürettiği bilgi, bu gözleme yol açan sorunun bir olanaklı yanıtı olan bir önermeyle ifade edilir. Bu önermenin nesnel bilgi ifade etmesi için (i) önerme bilim insanları topluluğunca kabul edilebilir olmalı, dolayısıyla söz konusu gözlem nesnel olmalıdır. (ii) Önerme gerekçelendirilmiş olmalı, dolayısıyla gözlem güvenilir olmalıdır. (iii) Önerme doğru olmalı, dolayısıyla gözlem sağlam olmalıdır. (Gözlem sağlam ise dolaylı olarak gözlemlenen durum bir olgudur. Bu olgu gözlem sonucudur. Gözlem sonucu da sözü geçen önermeyi doğru kılar.)
Gözlem kavramına ilişkin metodolojik sorunlar nelerdir?
Hangi türden bilimsel işlemler gözlem sayılabilir? Hangi olaylar gözlemlenebilir?
Gözlem kavramına ilişkin ontolojik sorunlar nelerdir?
Gözlemlenebilir şeyler (nesne dizgeleri, olay ve olgular) varlık sayılabilir mi? Bilimsel gerçekçilik görüşünü savunanlar bu soruyu olumlu olarak, bu görüşe karşı çıkan pozitivist ve deneyci görüşleri, kısaca gerçekçilik-karşıtlığı görüşünü, savunanlar olumsuz olarak yanıtlamıştır.
Gözlem kavramına ilişkin epistemolojik sorunlar nelerdir?
Gözlemsel bilgi, yani gözlemle doğrulanmış gözlem önermelerinin ifade ettiği bilgi ile gözlemsel-olmayan önermelerin ifade ettiği bilgi arasında kesin fark bulunur mu? Gözlem önermelerinin doğrulanması ile gözlemsel-olmayan önermelerin pekiştirilmesi arasında fark kesin mi? Gözlem önermelerinin ifade ettiği bilgi, gözlemsel-olmayan önermelerin, özellikle teori öğesi kapsayan önemelerin, ifade ettiği bilgiden bağımsız olabilir mi?
Deney nedir?
Deney, koşulları deneycinin müdahalesi sonucunda belirlenmiş olan bir gözlem olarak tanımlanabilir. Deneyci, deneyi yapan bilim insanı veya bilim insanı ekibidir. Deney, gözlem gibi doğaya sorulan bir soruyu yanıtlamak amacıyla yapılan bir işlem sayılabilir. Ancak deneye yol açan soru koşulludur. Önce deneyci bu koşulun yerine gelmesini sağlayan bir müdahalede bulunur, sonra da gözlem yapılır.
Ölçme nedir?
Ölçme, gözleme ya da deneye konu olan nesne-dizgelerinin niceliklerine sayısal değer verme işlemidir.
Oran ölçeği ile aralık ölçeği arasındaki fark nedir?
Oran ölçeğinin aralık ölçeğinden farkı, ölçülen niceliğin aralık ölçeğinin bütün özelliklerini yerine getirmesi dışında, bu niceliğin gerçek sıfır değerini alabilmesidir. Bir niceliğin “gerçek sıfır” değerini alması, niceliği ölçülen nesne dizgesinin o nicelikten tümüyle yoksun olduğu anlamına gelir.
Niceliklerin ölçülmesi nasıl yapılır?
Bir nesne dizgesi, F ise a ’nın (t zamanında ve u yerinde) taşıdığı bir nicelik, yani bir belirlenebilir niceliksel özellik olsun. F ’nin değerleri, bu belirlenebilirin altındaki belirlenmiş niceliksel özelliklerdir. Ölçme, a nesne dizgesinin t zamanında ve u yerinde F niceliğinin hangi değerini taşıdığını gözlem ve/veya deneyle saptanması demektir. Burada şu iki koşul yerine gelmelidir: (i) t zamanı ve u yeri, taşınılan değerin tek olmasını sağlamalı. (ii) Ölçmeyi yapan bilim insanı (gözlemci veya deneyci) gözlem ve/veya deney sonucunu bir birim kullanarak belirtmelidir.
Deneyci t1 zamanında u yerinde bir kaptaki hidrojen gazı kitlesini bir kıvılcımla tutuşturup yakıyor, böylece bu gaz kitlesine bir müdahalede bulunmuş oluyor. Bu hidrojen gazı kitlesi a1 olsun. a1’in havadaki oksijenle tepkimesi t2 zamanında bitsin. Deneyci, tepkimenin bittiği t2 zamanında u yerinde bir su kitlesinin (yani Su türünden bir nesne dizgesinin) bulunduğunu gözlemliyor. Bu deneye yol açan soru nasıl dile getirilebilir?
a1 hidrojen gazı kitlesi t1 zamanında u yerinde oksijenle tepkimeye girerse, tepkimenin bittiği t2 zamanında u yerinde bir su kitlesi var olacak mı? Bu sorunun genel biçimi ise a1 nesne dizgesi t1 zamanında u yerinde D nesne-durumunda ise, t2 zamanında u yerinde F olan bir şey var olur mu? şeklindedir.
Biri müdahaleci (deneyci) öbürü salt gözlemci olan bir bilim insanı ekibi düşünelim. Müdahaleci, küre biçimindeki a taşını 44.145 metre yüksekliğinde bir kuleden, kronometresine bakarak bugün tam saat 12:00’de (bu zamanı t1 ile gösterelim) kuleden aşağıya atıyor. Kulenin dibinde taşın atıldığı cephede kronometresine bakarak bekleyen gözlemci atılan taşın saat 12:00’den tam 3 saniye sonra zemine düştüğünü gözlemliyor. Dikkat edilirse böyle bir deney, h = 1/2gt2 denklemiyle ile ifade edilen Galileo’nun serbest düşme yasasının daha da pekiştirilmesi amacıyla yapılabilir. Burada h, yeryüzü yakınında serbest düşen bir cismin t zaman anında aldığı metre olarak yüksekliği, g ise yeryüzü yakınında yerçekimi kuvvetinin yol açtığı sabit ivmedir. g sabitinin yaklaşık değeri, saniyede 9.81 metredir. Buna göre 44.145 metre yükseklikten düşen bir cismin yeryüzüne düşme süresi 3 saniyedir. Söz konusu deneye yol açan soru nasıl ifade edilebilir?
a taşı t1 zamanında 44.145 metre yüksekliğindeki kulenin tepesinden serbest düşmeye başlar ise, a taşı t1 zamanından 3 saniye sonra kulenin dibine erişir mi? Atılan cisim a, cismin atıldığı yer u1, cismin atıldığı zaman t1, cismin düştüğü yer u2 ve cismin düştüğü zaman t2 olsun. Buna göre bu sorunun genel biçimi şöyledir: a cismi, t1 zamanında u1 yerinde bulunup serbest düşmeye başlar ise, a cismi, t2 zamanında u2 yerinde bulunur mu?
Deneyci cıvalı bir termometreyi t1 zamanında u1 yerinde bir kaptaki soğuk suya batırıp, bu su dolu kabı [t1, t2] zaman aralığında bir gaz kabında ısıtıyor. Deneyci aynı [t1, t2] zaman aralığında termometrenin cıva sütununun yükseldiğini gözlemliyor. Bu deneye yol açan soru nasıl ifade edilebilir?
a nesne dizgesi bir metal kitlesi olup u yerinde [t1, t2] zaman aralığında yeterince ısıtılırsa, a nesne dizgesi u yerinde [t1, t2] zaman aralığında genleşir mi? “cıva kitlesidir ve ısıtılıyor” ifadesini “D1 nesne-durumundadır”, “u yerinde genleşir” ifadesini “D2 nesne-durumundadır”, “[t1, t2] zaman aralığı” ifadesini de “t zamanı” ile gösterirsek, (21) sorusunu genel biçimi şöyle olur: a nesne dizgesi t zamanında D1 nesne-durumunda ise, a nesne dizgesi t zamanında D2 nesne-durumunda olur mu?
Boyle-Mariotte yasasının pekiştirilmesi amacıyla yapılan deneye yol açan soru nasıl ifade edilir?
Sabit sıcaklık derecesinde a gaz kitlesinin hacmi [t1, t2] zaman aralığında 1 litre hacminden 0.5 litre hacmine geçerse, a gaz kitlesinde [t1, t2] zaman aralığında hangi basınç-olayı meydana gelir? Sorunun genel biçimi şöyle olur: a nesne dizgesinde [t1, t2] zaman aralığında F1* ’dan F2* ’a geçiş tipinden bir F-olayı meydana gelirse, a nesne dizgesinde [t1, t2] zaman aralığında hangi G -olayı meydana gelir?
“t2 zamanında u2 yerinde bulunan a2 nesne dizgesi, t1 zamanında u1 yerinde bulunan a1 nesne dizgesinden F niceliği açısından (daha) büyüktür ancak ve ancak F-lik (a2, t2, u2) nicelik değeri F-lik (a1, t1, u1) nicelik değerinden büyük ise” tanımı nasıl örneklendirilebilir?
Yukarıdaki tanımı örnekleyecek olursak, sözgelişi F-lik, Uzunluk, Uzunluk (a2, t2, u2) = 5 cm ve Uzunluk (a1 , t1 , u1) = 2 cm olsun. Uzunluk niceliğinin bir değeri olan 5 cm gene bu niceliğin bir değeri olan 2 cm’den büyüktür. Öte yandan (daha önce belirtildiği gibi) şu koşul doğrudur: F1* ile F2* , F niceliğinin değerleri olup, φF i (F1* ) = r1 ve φF i (F2* ) = r2 ise; F2* değeri, F1* değerinden büyüktür ancak ve ancak r2 > r1 ise. Yukarıdaki örnekle ilgili olarak φF i (5cm) = 5 ve φF i (2cm) = 2 eşitliklerini göz önüne alalım. 5 cm, 2 cm’den büyüktür ancak ve ancak 5 > 2 ise. Oysa “5 > 2” doğrudur. O halde 5 cm uzunluk değeri, 2 cm uzunluk değerinden büyüktür. “5 cm, 2cm’den büyüktür” ve Tanım 1’den (F-lik, Uzunluk olduğunda) “t2 zamanında u2 yerinde bulunan a2 çubuğu, t1 zamanında u1 yerinde bulunan a1 çubuğundan uzundur (büyüktür)” sonucunu türetebiliriz.
Dairesel sıralama nedir?
Örneğin Renk belirlenebilirinin değerleri arasında renk benzerliğine dayanan bir sıralama bağıntısı vardır. Bu sıralamada kırmızı tonlar turuncu tonlara, turuncu tonlar sarı tonlara, sarı tonlar yeşil tonlara, yeşil tonlar mavi tonlara, mavi tonlar mor tonlara, mor tonlar ise kırmızı tonlara benzer. Böylece renk benzerliği sıralamasının bir daire biçiminde olduğunu görüyoruz. Bundan dolayı bu gibi sıralamalara dairesel sıralama denir.
Dairesel sıralamanın özellikleri nelerdir?
Dairesel sıralama bağıntısı yansımalı (refleksif) ve bakışımlı (simetrik) olup, geçişli (transitif) değildir. Bağıntı yansımalıdır, çünkü her renk tonu kendine benzer. Bağıntı bakışımlıdır, çünkü bir renk tonu ikincisine benzerse, ikincisi de birincisine benzer. Bağıntı geçişli değildir, çünkü bir renk tonu ikincisine, ikincisi üçüncüsüne benzerse, birincisi üçüncüsüne benzemeyebilir. Nitekim mavi tonlar mor tonlara, mor tonlar kırmızı tonlara benzemesine karşın, mavi tonlar kırmızı tonlara hiç benzemez. Ama ardı ardına gelen renk tonları birbirine benzediğinden bir sıralama bağıntısı oluştururlar.
Nitelik ve nicelik özellik nedir?
Bir belirlenebilir özelliğin değerleri arasındaki sıralama bağıntısı bir benzerlik ise, bu belirlenebilirin bir niteliksel özellik, kısaca bir nitelik olduğu söylenir. Örneğin Renk belirlenebiliri bir niteliktir. Değerleri arasındaki sıralamanın büyüklük derecesine dayanan belirlenebilirlere niceliksel özellik, kısaca nicelik denir. Örneğin Sertlik, Sıcaklık, Uzunluk, Zaman Süresi, Kütle, Ağırlık, Elektrik Yükü vb. birer niceliktir.