aofsorular.com
FEL202U

Bilim Felsefesi Nedir?

1. Ünite 20 Soru
S

Bilim felsefesi nedir?

Bilim felsefesi, gözlem ve/veya deneye dayalı bilimleri inceleyen felsefe dalıdır. Gözlem ve/veya deneye dayalı olmayan matematik gibi biçimsel bilimleri inceleyen felsefe dallarını, örneğin matematik felsefesini, bilim felsefesinin dışında tutuyoruz. Gözlem ve/veya deneye dayalı bilimler, bir yandan fizik, kimya, biyoloji gibi doğa bilimleri, öte yandan sosyoloji, psikoloji, tarih gibi sosyal bilimlerdir. Tüm bu bilimleri ortak yönleri açısından ele alan bilim felsefesine genel bilim felsefesi, fizik felsefesi, biyoloji felsefesi, sosyoloji felsefesi, psikoloji felsefesi gibi tek tek bilimleri konu edinen bilim felsefelerine de özel bilim felsefeleri denir.

S

Bilim felsefesinin konusu nedir?

Bilim felsefesinin konusu yukarıda tanımlandığı anlamda bilimin kendisidir.

S

Bilim felsefesinin amacı nedir?

Bilim felsefesinin amacı, konusu olan bilimin ne olduğunu araştırıp ortaya koymaktır. Dikkat edilirse bu işlevi bilimin kendisi yapmaz. Bu bilim felsefesinin görevidir.

S

Bilim felsefesinin yöntemi nedir?

Bilim felsefesinin yöntemine gelince, bir yandan mantıksal çözümleme öbür yandan bilim tarihinin verilerinden yararlanmadır. Mantıkçı empirist denilen bilim felsefecileri tek yöntem olarak mantıksal çözümlemeyi kullanmış, bilimin tarihini göz ardı etmişlerdir. Bugünkü bilim felsefesinde yaygın olan tutuma uygun olarak, bu kitapta hem mantıksal çözümlemeyi hem de bilim tarihini göz önünde tutuyoruz.  

S

Bilimin konusuna ilişkin en temel sorun nedir?

Bilimin konusuna ilişkin en temel sorun, bilimin konusuna giren hangi türden nesne, olay ve olgunun var olduğu sorunudur. Gerçekçi denilen filozoflar, “bilim dilinde sözü edilen her şey vardır” savını, bu görüşe karşı çıkanlar ise “yalnız gözlemlenebilir şeyler vardır” savını ileri sürmüşlerdir.

S

Bilimin konusu nedir?

Bilgi üretmeyi amaçlayan bir uğraş olan bilimin konusu, üretilmek istenen bilginin konusu olan varlıklardır. Bu varlıklar, evrende şimdiki zamanda varolan, geçmişte varolmuş ve gelecekte varolacak tüm somut nesneler ve olaylar ile bunlara ilişkin olgulardır. Somut nesneler, kitleler ile bireylere ayrılır. “Kitle” sözcüğünü “madde miktarı” veya “madde parçası” anlamında kullanıyoruz. Buna göre belli bir madde, aynı türden kitlelerin tümüdür. Öte yandan atomlar ve yıldızlar gibi cisimler, bakteriler ve memeliler gibi organizmalar ile kişiler (yani düşünme yetisine sahip olan organizmalar) birer bireydir. Olaylar, belli zamanlarda somut nesnelerdeki değişimler ile aralarındaki etkileşimlerdir. Olgular, doğru olan önermeleri doğru kılan varlıklardır. Her önermenin karşılığı olan bir durum bulunur. Olgu, gerçek olan durum demektir.

S

Olgu türleri nelerdir?

Olgular, doğru yalın önermelerin karşılığı olan yalın olgular ile doğru yalın-olmayan önermelerin karşılığı olan yalın-olmayan olgulara ayrılabilir. Buna göre yalın olgu, bir somut nesnenin belli bir özellik taşıması veya birden çok sayıda nesne arasında belli bir bağıntının bulunması demektir. Öte yandan yalın-olmayan olgular, bunları dile getiren yalın-olmayan önermelerin çeşitlerine göre adlandırılır (değilleme olgusu, tümel-evetleme olgusu, tümel-koşullu olgu vb).

S

Nesne dizgesi nedir?

Belli bazı özelliklerden soyutlanmış olup, kalan özellikleri ise idealleştirilmiş somut nesnelere nesne dizgesi (ya da fiziksel dizge) denir. Örneğin mekanik bilim dalının konusu yalnız hız, ivme, kütle gibi mekanik özellikleri olan nesne dizgeleri, termodinamik bilim dalının konusu ise, yalnız basınç, hacim, mutlak sıcaklık derecesi gibi termodinamik özellikleri olan nesne dizgeleridir.

S

Bilimin amacı nedir?

Bilimin amacı, konusu olan varlıklar üzerine sağlam bilgi vermektir. Bu tür bilgiye bilimsel bilgi diyeceğiz. Bilimsel bilgi nesnelere ya da olaylara ilişkin olguların bilgisidir. Olguların yalın ve yalın-olmayan olgular olmak üzere ikiye ayrıldığından söz etmiştik. Bilimde bir yalın-olmayan olgu türü olan tümel-koşullu olgunun özel bir önemi varıdır. Tümel-koşullu doğru bir önermenin karşılığı olan tümelkoşullu olgu evrende bir düzenliliktir. Gözlem önermeleri genellikle yalın önerme ya da az sayıda yalın önermenin tümel-evetlemesi biçimindedir.

S

Bilimsel önermenin bir olgunun bilgisini ifade edebilmesi için hangi genel koşulları taşıması gerekmektedir?

Bilimsel önermenin bir olgunun bilgisini ifade edebilmesi için genel epistemolojinin aşağıdaki üç koşulunu yerine getirmesi gerektiği ileri sürülebilir:

  • Kabul koşulu: Önerme, ilgili bilim insanları topluluğunca kabul edilmelidir.
  • Gerekçelendirme koşulu: Önermenin kabul edilmesi gerekçelendirilmelidir.
  • Doğruluk koşulu: Önerme doğru olmalıdır.

Bu üç koşulun şöyle bir semantik önkoşulu olduğunu söyleyebiliriz: Kabul edilen önermede geçen her terimin belirsizlikten arındırılmış bir tek anlamı olup, ilgili bilim insanları topluluğunun her üyesince tam olarak bilinmeli ve bu anlam iletilebilir ve paylaşılır olmalıdır.

S

Kabul koşulu nedir?

Bilim insanlarının bir bilimsel önermeyi kabul etmeleri, bu önermeyi bilimsel çalışmalarında kullanmaya, daha açık olarak, her türlü bilimsel çıkarımların öncülleri olarak kullanmaya karar vermeleri demektir. Dikkat edilirse yeni olguların bilimsel kestirimi ile bilinen olguların bilimsel açıklaması, bilimsel çıkarımların sonucudur. Bilim insanları kullandıkları bilim diline ait her gözlem önermesini değil, yalnız bilimsel çalışmaları için yararlı olacağını düşündükleri sınamaya değer gözlem önermelerini sınamak amacıyla geçici olarak kabul ederler. Sınama sonucunda doğrulanan gözlem önermeleri kalıcı olarak kabul edilir, başka bir deyişle o zaman anında bilim insanları topluluğunca kabul edilen önermeler dağarcığına eklenirler.

S

Gerekçelendirme koşulu metodolojik açıdan ne anlama gelmektedir?

Metodolojik açıdan bakıldığında, bilim felsefesinin amacı, bilim insanlarının kabul ettikleri bilimsel önermelerin bilimsel gerekçelerini araştırıp gün ışığına çıkarmaktır. Bu gerekçeler gözlem önermeleri ile öbür bilimsel önermeler için farklıdır. Nitekim kabul edilmiş bir gözlem önermesinin kabulünün bilimsel gerekçesi, o önermenin gözlem ve/veya deneyle doğrulanmış olmasıdır.

S

Gerekçelendirme koşulu epitemolojik açıdan ne anlama gelmektedir?

Gerekçelendirme koşulu epistemolojik açıdan kabul edilen her bilimsel önermenin gerekçesini oluşturan bilimsel pekiştirmenin bu önermeyi güvenilir kılıp kılmadığının araştırılması ile ilişkilidir. Bu ise bilim metodolojisi çerçevesinde önerilmiş çeşitli bilimsel pekiştirme yöntemleri ve çıkarım kurallarının güvenirliğinin araştırılması işlevine indirgenir. Güvenirliğin ölçütleri konusunda değişik görüşler vardır; bazı görüşlere göre güvenirliliğin ölçütü doğruluk, bazılarına göre deneyimsel uygunluk, diğer bazılarına göre ise pragmatik veya teknolojik yarardır.

S

Doğruluk koşulu nedir?

Bir önermenin doğru olması, bu önermenin karşılığı olan bir olgunun bulunması demektir. Burada “karşılık” sözcüğü ontolojik karşılık anlamındadır. Nitekim olgu, karşılığı olduğu önermeyi doğru kılan varlıktır. Bu varlığa doğru kılıcı denir. Bu tanıma göre, bir önermenin doğru olması bir olgunun var olmasını gerektirir. Oysa bazı görüşlerde olguların varlığı kabul edilmekle birlikte, olguların varlığının kabul edilmediği görüşler de vardır. Her ne kadar doğruluk kavramının olgulara bağlı olmayan anlayışları varsa da, doğruluk kavramının hiçbir biçimini kabul etmeyen görüşler de vardır. Bu görüşlerde bilginin doğruluk koşulu yadsınmış olur. Üstelik doğruluk kavramını kabul etmekle birlikte bu kavramı en azından bazı türden önermeler durumunda bilginin koşulu saymayan görüşler de vardır. Özellikle yalnız gözlem önermelerinin doğruluk değeri olduğunu, öbür türlü önermelerin doğruluk değerinden yoksun olduğunu savunan bir görüş vardır. Bu görüşe göre yalnız yalın önermelerin ya da tümel-evetlemeli önermelerin karşılığı olan olguların olduğunu söyleyebiliriz.

S

Bilimsel yöntem türleri nelerdir?

Bilimin yöntemine bilimsel yöntem denir. Bilimsel yöntem, bilim insanlarının bilimin konusuna giren olgulara ilişkin bilimsel bilgi üretmek ve bu olguları açıklamak amacıyla yaptıkları işlemlerin tümünden oluşur. Bu işlemler fiziksel ile düşünsel işlemlere ayrılabilir. Fiziksel işlemler, gözlem, deney ve ölçmedir. Bu işlemlerle bilim insanları ile bilgisine erişmek istedikleri nesne dizgeleri arasında fiziksel etkileşme oluşur. Bilim insanı gözlemde nesne dizgesi tarafından etkilenir, deney de nesne dizgesini etkiler. Düşünsel işlemler, bir yandan tümdengelimsel ve tümevarımsal çıkarım işlemleri, öbür yandan çıkarım işlemlerine yaratıcı hayal gücünü de katmak yoluyla bilimsel hipotez kurma işlemleridir.

S

Geçerli bir tümdengelimsel çıkarımın temel özellikleri nelerdir?

  • Geçerli bir tümdengelimsel çıkarım bilgi-arttıran bir çıkarım değildir. Başka bir deyişle, sonucunun ifade ettiği bilgi zaten öncüllerinde bulunur.
  • Öncülleri doğru ise, sonucu zorunlu olarak doğrudur.
  • Öncüllerini değiştirmeden yeni bir öncül eklediğimizde çıkarımın geçerliliği değişmez. (Monotonik-olma özelliği)
  • Tümdengelimsel geçerlilik dereceli değildir; tümdengelimsel çıkarım ya tamamen geçerlidir ya da tamamen geçersizdir.
S

Geçerli bir tümevarımsal çıkarımın temel özellikleri nelerdir?

  • Geçerli bir tümevarımsal çıkarım bilgi-arttıran bir çıkarımdır. Başka bir deyişle, sonucunun ifade ettiği bilgi öncüllerinde bulunan bilginin daha fazlasını içerir.
  • Geçerli bir tümevarımsal çıkarımın öncülleri doğru olup sonucu yanlış olabilir. Başka bir deyişle, sonucunun doğruluğu öncüllerinin doğruluğundan zorunlu olarak türetilemez.
  • Yeni öncüllerin eklenmesi tümevarımsal çıkarımın geçerliliğini tamamen değiştirebilir. (Monotonik-olmama özelliği)
  • Tümevarımsal çıkarım derecelidir. Başka bir deyişle öncülleri, sonucunu değişik derecelerde destekler. Bazı tümevarımsal çıkarımların öncülleri sonucunu daha fazla desteklerken, diğer bazılarının öncülleri sonucunu daha az destekler.
S

Bilimsel yöntemin işlevi nedir?

Bilimsel yöntem bir yandan bilimsel bilgi üretimi için hangi bilimsel (fiziksel ve düşünsel) işlemlerin uygun olduğunu, öbür yandan yapılan işlemlerin sonucuna ve önceden kabul edilmiş önermelere bağlı olarak hangi yeni önermelerin kabul-edilebilir olduğunu belirler.

S

Bilimsel hipotez kurmaya ilişkin betimleme sorununa yönelik görüşler nelerdir?

Bilimsel hipotez sınamaya ya da kurmaya ilişkin betimleme sorunu, bilim felsefesinde farklı görüşlere yol açmıştır. Bu görüşleri dört çeşide ayırabiliriz: Salt Tümevarımcı Görüş, Hipotez-Pekiştirmesi Görüşleri, Salt Tümdengelimci-Hipotez- Yanlışlamacı Görüş ve Hipotez-Buluşu Görüşü.

S

Belirlenebilir özellikler ile belirlenmiş özellikler arasındaki fark nedir?

Örnek ola­rak Renk özelliği ile tek tek renk tonlarını, yani tüm kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi ve mor tonlarını göz önüne alalım. Tüm renk tonları Renk özelliğinin örnek­leyenleri, renk özelliği de renk tonlarının türüdür. Dolayısıyla Renk özelliği bir özellik türüdür. Özellik türüne belirlenebilir özellik veya kısaca belirlenebilir, özellik türünün örnekleyenlerine ise bu belirlenebilirin altında belirlenmiş özellikler de­nir. Örneğin renk bir belirlenebilir, tek tek renk tonları ise renk belirlenebilirinin altında belirlenmiş özelliklerdir. Dikkat edilirse kırmızı, turuncu, vb. belirlenmiş özellikler değildir. Nitekim farklı kırmızı renk tonları, farklı turuncu renk tonları, vb. vardır. Dolayısıyla kırmızı, turuncu, sarı, vb. renkler Renk türünün alt türleri sayılmalıdır. Sertlik, Sıcaklık, Uzunluk, Kütle, vb. özellikler de (Renk gibi) birer be­lirlenebilir, tek tek sertlik dereceleri, tek tek sıcaklık dereceleri, tek tek uzunluklar, tek tek kütleler, vb. (tek tek renk tonları gibi) belirlenmiş özelliklerdir.