E-Devlet Alanının Geleceği
E-Devlet Alanında Yaşanan Teknolojik Sorunlar Nelerdir?
E-Devlet alanında yaşanan teknolojik sorunlardan birincisi, altyapıdaki eksikliklerdir. Küresel e-Devlet sıralama ve kıyaslama çalışmalarında Türkiye’nin sıralamasını belirleyen faktörler içerisinde altyapıya ilişkin bulgulara bakıldığında bu konuda gelişme sağlanması gerektiği anlaşılmaktadır.
E-Devlet alanında yaşanan bir diğer teknolojik
sorun ise bu faaliyetlerde kullanılan yazılım, donanım
ve diğer teknolojik araç-gereçler alanındadır:
Kamu kurum ve kuruluşlarında genelde kamu hizmeti
özelde de e-Devlet hizmetlerinin sağlanması
amacıyla kullanılan yazılım ve donanımlar nicelik
ve nitelik bakımından büyük çeşitlilik göstermektedir.
Bu çeşitlilik kısmen yazılımı veya donanımı
kullanan kurumun veya birimin yapısından veya
yaptığı işlerin doğasından kaynaklanabilmektedir.
Bununla beraber, bazen bu çeşitlilik hizmet sunumu
hızı ve kalitesinde sorunlar yaşanmasına neden
olabilmektedir.
E-Devlet Alanında Yaşanan Mali Sorunlar ve Öneriler Nelerdir?
E-Devlet faaliyetlerinin temel finansman kaynağı, gerek dünyada gerekse Türkiye’de çoğunlukla vergi gelirleridir. Bununla birlikte bu faaliyetlerde vergiler yoluyla kamu finansmanı dışında farklı finansman modellerinin de kullanılabileceği fikri, e-Devlet literatüründe detaylı bir şekilde ele alınmıştır (Johnson, 2003; 2007). Önerilen ilk model, “kullanan öder” ilkesi ile özetlenebilir. Bu modelin mantığına göre, yüz yüze hizmet almak yerine e-Devlet hizmetleri yoluyla işlemlerini gerçekleştiren bireyler hizmete daha hızlı, kolay ve düşük maliyetle ulaşıyor olmanın bedelini küçük bir ek ücret (hizmet kullanım bedeli) vasıtasıyla ödemeye de razı olabilirler. Kullanan öder modeline göre, tüm vergi verenlerden değil, sadece e-Devlet hizmetlerinin kullanıcılarından bir kullanım harcı/payı alınması adil bir çözüm olacaktır. Bu tür bir kullanım ücretinin hem hizmeti kullanmayanları haksız yere ödeme yapmaktan kurtaracağı, hem de söz konusu hizmete yönelik gerçek talep miktarını ortaya çıkartacağı düşünülmektedir. Dolayısıyla ücretsizken yoğun talep gösterilen hizmetler için kullanım ücreti modeline geçilmesinin, söz konusu talebi de daha makul noktalara doğru azaltacağı öngörülmektedir.
E-Devlet alanına etki eden yeni teknoloji ve iş yapış biçimleri nelerdir?
Bu kısımda e-Devlet açısından Türkiye’nin teknolojik değişime ayak uydurabilmesi ve küresel yarışta geri kalmaması için yeni teknolojilerin ve iş yapma biçimlerinin mevcut e-Devlet sistemlerine eklemlenerek nasıl katma değer üretebileceği konusu işlenmiştir. Dijitalleşmenin bu yeni boyutlarının genelde kamu yönetimi ve kamu politikaları alanlarına, özelde ise e-Devlet faaliyetlerine ne gibi etkileri olacağı konusu, disiplinler arası bir yaklaşım ile ele alınmalıdır (Gül, 2018: 5, 7). Bu yeni teknoloji ve iş yapış biçimleri, e-Devlet faaliyetlerinin sunumunda hız, vatandaş-odaklılık, verimlilik, güvenilirlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılım gibi alanlarda olumlu etkiler doğurabilirler. Bu bağlamda; açık ve büyük veri, kayıt zinciri (blockchain), nesnelerin interneti ve yapay zekâ gibi yeni teknolojiler ile oyunlaştırma (gamification) ve açık devlet (open government) gibi yeni iş yapış biçimlerinin e-Devlet faaliyetlerine nasıl eklenebileceği (ve katma değer yaratabileceği) sorusu yanıtlanmaya çalışılmıştır.
Açık Devlet Verisi kavramını büyük veri ve açık veri kavramları üzerinden açıklayınız?
Son dönemin üzerinde en fazla durulan kavramlarından olan büyük veri (big data) ve açık veri (open data) kavramları, bu bölümde birlikte ele alınmıştır. Bunun nedeni, üretim süreçlerinin tam odağına oturan veri kavramının söz konusu iki kullanımının bazı uzmanlarca beraber değerlendiriliyor olmasıdır (Bertot, Gorham, Jaeger, Sarin ve Choi, 2014). Diğer bir deyişle, büyük verinin açık veri olması daha muhtemeldir; çünkü veri açık veri hâline geldikçe birçok farklı aktörün yürüttüğü büyük veri analizlerine daha fazla konu olabilmektedir. Ayrıca bu iki kavramın beraber ve yakından ilişkili olarak ele alınmasının, kamu yönetimlerinin işleyişini daha şeffaf ve hesap verebilir bir hâle getirdiği ve kişisel verilerin mahremiyetinin korunmasını kolaylaştırdığı da savunulmaktadır (Janssen ve van den Hoven, 2015).
Kayıt Zincir (Blockchain, Blok Zincir) açıklayınız.
Türkçe’ye “kayıt zinciri” ya da “blokzincir teknolojisi” olarak çevrilen İngilizce blockchain kavramı, son yıllarda gerek özel sektörde gerekse de kamu sektöründe kullanımı katlanarak artan bir teknolojidir. Kayıt zinciri, merkezi değil, dağıtık bir teknolojidir; çünkü tek bir merkez tarafından yönetilmez ve kaydedilmez. Şeffaflık sağlar; çünkü kayıt sisteminin içeriği ve işleyişi tüm taraflara açıktır. Kayıt işleminin tüm taraflarına kaydın bir kopyası verilir. Kayıt/veri tahrifatı yoluyla sahtecilik yapılmasını önler. Dolayısıyla güvenlik düzeyi yüksektir. Tüm bu özellikleri nedeniyle blokzincir teknolojisi alternatif kayıt yöntemlerine göre daha basit, hızlı ve düşük maliyetli bir veri kayıt yöntemidir (Afyonluoğlu, 2019; United Nations, 2018: 181-182). Dünyada daha çok Bitcoin gibi kripto paraların arkasında yatan teknoloji olarak bilinen kayıt zinciri, kamu kurum ve kuruluşları ile yerel yönetimler tarafından da kullanılmaya başlanmıştır. Örneğin, kayıt zinciri teknolojisinin ABD’de sahte ilaç takibinde kullanılacağı açıklanmıştır. Bu sistemde sağlık hizmeti sağlayıcıları, eczaneler ve toptan ilaç satıcıları, kayıt zinciri -tabanlı bir izleme sistemi kullanarak ilaç gönderilerinin kimliğini doğrulayabilmektedirler (Mearean, 2019).
Yapay zekanın E-devlet alanına sağladığı katkılar nelerdir?
Yapay zekâ uygulamaları kamu yönetimi sistemlerinin işleyişini ve kamu politikalarının uygulanmasını daha akılcı, verimli ve katılımcı hâle getirebilir
Oyunlaştırmanın E-devlet alanına sağladığı katkılar nelerdir?
Genelde kamu yönetiminde ve özelde e-Devlet alanında oyunlaştırma stratejileri, vatandaş-devlet ilişkilerinde etkileşimi, farkındalığı ve yaratıcı fikirlerin üretimini artırabilir.
E-devlet alanında Kabul görmüş elektronik etkileşim kategoriler nelerdir?
e-Devlet alanında genel kabul görmüş elektronik etkileşim kategorilerine (devletten vatandaşa, devletten devlete ve devletten özel sektöre) ek olarak, devletten STK’lara, devletten uluslararası kuruluşlara ve vatandaştan vatandaşa gibi yeni e-Devlet etkileşim kategorileri de ortaya çıkmıştır.
e-Devlet kavram ve uygulamalarının geleceği üzerinde önemli etkiye sahip olacağı öngörülen teknoloji ve iş yapış biçimlerini sıralayınız.
Büyük veri, açık veri, nesnelerin interneti, kayıt zinciri (blockchain), yapay zekâ, oyunlaştırma ve benzeri yeni teknolojiler ve iş yapış biçimleri, e-Devlet kavram ve uygulamalarının geleceği üzerinde önemli etkiye sahip olacaktır.
Türkiye’de e-Devlet hakkındaki dağınık yasal çerçeveyi birleştirmek ve eşgüdümlü bir hâle getirmek üzere hazırlanacak bir “E-Devlet Temel Kanunu” hangi açılardan fayda sağlayabilir?
Bu tür bir çerçeve, bir e-Devlet kanunu, birçok
açıdan faydalı olabilir: Temel bir e-Devlet kanunu
ile kamu sektöründeki farklı kurum ve kuruluşların
üretmiş olduğu üst düzey politika belgeleri ve bu
belgelerden hareketle gerçekleştirdikleri e-Devlet
faaliyetleri arasındaki ilişki ve eşgüdüm artırılabilir.
Ayrıca, bilişim alanındaki kamu sektörü insan kaynağı politikalarının nasıl kurgulanması ve uygulanması
gerektiğinin genel çerçeve ve standartları daha
iyi belirlenebilir. İlaveten, e-Devlet faaliyetlerinde
devletin görevinin sadece işi tanımlayan, yaptıran
(hizmet alımı, vb.) ve denetleyen mi (dümeni tutan),
yoksa işi bizzat kendisi yapan mı (küreği çeken)
olması gerektiği meselesi gibi öteden beri süregiden
bazı önemli tartışmalar çözümlenebilir.
Eğer e-Devlet faaliyetleri alanında devlet için
tanımlanan rol, daha çok başka aktörlerce yapılacak
işi tanımlamak, yaptırtmak ve denetlemek ise,
e-Devlet alanındaki kamu sektörü-özel sektör iş
birliği gibi faaliyetlerin ayrıntılı olarak bir yönetmelikle
düzenlenmesi gerekli olacaktır. Benzer şekilde,
bilişim ihalelerinde kamu ihale sisteminden
ne ölçüde muafiyet ve istisnalar tanınacağı konusu
karara bağlanabilecektir. Ayrıca kurumlar arası eş
güdüm ve veri paylaşımı ile dijital arşiv standartları
gibi nispeten daha teknik konular da yönetmeliklerle
netleştirilecek alt ilgi alanları olabilir.
E-Devlet Alanında Yaşanan Teknolojik Sorunlar nasıl çözülebilir?
Bu tür sorunları çözmenin yollarından biri,
kamu sektöründe kullanılan yazılım, donanım ve
diğer teknolojik araç ve malzemelerin belli bir kurum
veya birim esneklik payı tanınarak toplu olarak
tedarik edilmesidir. Oldukça farklı diğer bir çözüm
ise ulusal düzeyde belirlenmiş birtakım teknik ve
mali standartlara uyarak bireylerin ve birimlerin tedarik
kararlarının kendileri tarafından verilmesidir.
E-Devlet Alanında Yaşanan Siyasi
Sorunlar nelerdir?
E-Devlet uygulamaları bağlamında anılabilecek
en önemli siyasi sorun alanı, siyasi sahiplenme
ve destek eksikliğidir. Bu sorun merkezi yönetim
düzeyinde olduğu kadar yerel yönetimler düzeyinde
de geçerlidir (Kösecik ve Karkın, 2004; Şahin,
2007: 170). Bu sorunu aşmak için söz konusu uygulamaların
tasarımı, işleyişi ve (kısa ve uzun vadeli)
faydalarının siyasi karar vericilere çok iyi anlatılması,
siyasi desteğin sağlanması ve sürdürülmesi
açısından çok önemlidir. Bu desteğin devamı için
ilerleme raporları yoluyla uygulamanın siyasetçi tarafından
takip edilmesi sağlanabilir.
E-Devlet Alanında Yaşanan İnsan Kaynağı Sorunlarını açıklayınız.
Gerek merkezî idare gerekse de yerel yönetimler
düzeyinde yürütülen e-Devlet faaliyetlerinde yaşanan
en önemli sorunlardan biri, uzman ve deneyimli
bilişim personeli istihdam etmek ve elde tutmak
alanındadır (Şahin, 2007: 169-170; Naralan,
2008: 32; Çakır, 2015: 8). Dolayısıyla insan kaynakları
perspektifinden ele alındığında, e-Devlet
konusunda yetişmiş uzman personelin nasıl istihdam
edileceği, nasıl yetiştirileceği ve nasıl kaybedilmeyeceği/
elde tutulacağı meseleleri acil ve detaylı
bir şekilde ele alınmalıdır.
Gelişmekte olan ülkeler için başarısız e-devlet projeleri ne gibi sorunlar doğurabilmektedir?
Gelişmekte olan ülkeler için söz konusu başarısız
e-Devlet projelerine harcanan kaynaklar, eğitim,
sağlık ve altyapı gibi diğer acil ihtiyaçlardan
fedakârlık edilerek aktarılmaktadır. Ayrıca e-Devlet
projelerinde yaşanan başarısızlık, bu alandaki siyasal desteğin kaybedilmesi, proje personelinin moralinin
bozulması ve kullanıcılar arasında e-Devlet
uygulamalarına yönelik güvenin azalması gibi ikincil
maliyet kalemleri de doğurmaktadır (Heeks,
2005: 52-53). Bu bağlamda, özellikle kaynakları
kısıtlı ve gelişmekte olan ülkeler için e-Devlet uygulamalarına
aktarılan kaynakların verimli harcanıp
harcanmadığı, öngörülen sonuçları üretip
üretmediği hususlarının araştırılması gerekir. Gelecekteki
e-Devlet politikalarının bu araştırmaların
verileri ile uyumlu bir şekilde üretilmesi büyük
önem taşımaktadır (Yıldız, 2011c).
Bilişimsizlik maliyeti kavramını açıklayınız.
Sadece kamu kurum ve kuruluşları
ile yerel yönetim birimlerinde gerçekleştirilen
e-Devlet proje ve faaliyetlerinin fayda ve maliyet ölçümü
tek başına yeterli olmayabilir. Bu fayda-maliyet
analizine ek olarak, “bilişimsizlik maliyeti”nin
tespiti ve ölçümü de yararlı olacaktır. Bilişimsizlik
maliyeti kavramı, aşağıda sıralanan alt kategorileri
içerecek şekilde tarif edilmiştir (TBD Kamu-BİB,
2002: 148-152).
1. Bitirilmesi gereken sürede bitmeyen ve uzayan
e-Devlet projelerinin sebep olduğu zararlar
ve getirdiği ek maliyet ile bu uygulamalar
bitseydi edinilecek kazançların kaybı,
2. Hâlâ teknoloji yoluyla değil geleneksel
yöntemlerle iş görülmesinden kaynaklanan
kayıplar,
3. E-Devlet uygulamalarının getireceği domino
etkisi kazançlar ve saklı potansiyellerin
kullanılamamasından doğan zararlar.
Kamu kurumlarında yürütülen e-Devlet projelerinin ürün hâline getirilme modelinde hangi bileşenler bulunmalıdır?
Türkiye’deki e-Devlet projelerinin başka ülkelere
ihracı meselesinin teknik, yasal, mali ve idari
yönlerini analiz edecek bilimsel çalışmalarla değerlendirilebilir.
Bu tür değerlendirmeler ile elde edilecek
geri bildirim yardımıyla e-Devlet projelerinin
ihracı faaliyetlerinin kolaylaştırılması için gerekli
idari, mali ve yasal değişiklikler gerçekleştirilebilir.
Bu tür bir ihracatı sürdürülebilir kılabilmek için,
ihraç edilmesi planlanan e-Devlet uygulamalarının
ürünleştirilme süreçlerinin dikkatle planlanması ve
uygulanması gerekir. Kamu kurumlarında yürütülen
e-Devlet projelerinin ürün hâline getirilme modelinde
(1) iyi tasarlanmış bir pazarlama/iş modeli,
(2) kullanıcı dostu arayüzler, (3) destek ve eğitim
programları ve (4) mevzuat danışmanlığı gibi farklı
ihtiyaçlara yanıt vererek birbirini tamamlayan bileşenler
bulunmalıdır.
Büyük veri (big data) kavramını açıklayınız.
büyük veri,
veri üretim kaynaklarının artması ve çeşitlenmesi
sonucunda uygarlık tarihinde görülmemiş miktarlara
ulaşan, karmaşık, birçok veri türünü (yazı,
rakam, görüntü, ses, vb.) içeren ve ancak gelişmiş
bilgisayarlar/yazılımlar vasıtasıyla hakkıyla analiz
edilebilen veriler için kullanılan genel isimdir. Veri
miktarının artışına paralel olarak veri depolama ve
işleme teknolojilerinin de hızlı gelişimi karmaşık büyük veri analizlerini mümkün hâle getirmiştir.
Büyük veri yaklaşımıyla yapılan analizler, genel
olarak kamu yönetimi sisteminde, özel olarak da
e-Devlet faaliyetlerinde giderek artan oranda önem
kazanmaktadır (Gül, 2018: 6, 18-19).
Büyük veri kavramının giderek daha fazla tartışılmasının nedeni nedir?
Büyük veri kavramı özellikle 2010’lardan itibaren
daha fazla tartışılmaya başlanmıştır. Bu durumun
temel nedeni, dijital veri üretiminin geometrik
olarak artmasıdır. Bir iddiaya göre, son 5 yılda
üretilen (dijital) veri miktarı, yazının keşfinden o
zamana kadar üretilen veri miktarını geçmiştir. Veri
miktarındaki bu büyük artışın temel nedeni, dijital
veri üreten yeni kaynakların ortaya çıkmasıdır.
Örneğin, cep telefonları, sosyal medya hesapları ve
uydular gibi nispeten yeni veri kaynaklarının ürettiklerine
ek olarak, üzerinde bir sensör taşıyan ve
internete bağlanabilen milyarlarca nesnenin ürettiği
veriler de genel toplama eklendiğinde ortaya çok
büyük miktarda veri çıkmaktadır.
Açık veri kavramını açıklayınız.
açık veri, e-Devlet çalışmaları
bağlamında, kamu sektörünün elindeki idari,
siyasi, askeri veya mali açıdan gizlilik içermeyen
verilerin vatandaşlar, sivil toplum kuruluşları ve
özel şirketler gibi devlet dışı aktörlerin kullanımına
açılması anlamına gelir. Verilerin açık hâle getirilmesindeki
temel varsayım, bu verilerin kamu kurum
ve kuruluşları elinde atıl bir biçimde durduğu,
hâlbuki devlet-dışı aktörlerin bu verileri kullanarak
toplumsal ve ekonomik katma değeri yüksek yeni
bilgi ve hizmetler üretebileceğidir.
Nesnelerin interneti kavramını açıklayınız.
Genelde kamu yönetimi sistemi, özelde de
e-Devlet faaliyetleri üzerinde giderek daha fazla etkili
olan bir diğer gelişme de nesnelerin interneti
(Internet of Things, IoT) kavramıdır (Gül, 2018:
10). Nesnelerin interneti, çeşitli türdeki bilgisayarlar
(masaüstü, dizüstü, tablet, cep telefonu, vb.),
sensörler ve diğer “akıllandırma” teknolojileri (örneğin,
akıllı ev sistemleri, vb.) yoluyla ve giyilebilir
teknolojiler (akıllı saat ve aksesuarlar, akıllı giysiler,
vb.) vasıtasıyla internete bağlanan bireylere ek olarak,
dünyadaki tüm nesnelerin de internete bağlanabilir
ve birbiriyle veri alışverişi yapabilir hâle
gelmesi demektir.