Yerel Yönetimlerde E-Devlet: E-Yerel Yönetim
E-Yerel Yönetim uygulamalarının kapsamı nedir?
E-Yerel Yönetim uygulamaları sadece e-Belediyecilik ile sınırlı olmayıp; il özel idaresi, köy ve mahalle birimlerinde de teknoloji kullanımı yoluyla bilgi ve hizmet sunumunu da içermektedir.
E-Yerel Yönetim kavramını tanımlayınız.
E-Yerel Yönetim, e-Devlet faaliyetlerinin yerel yönetim düzeyinde gerçekleştirilmesi anlamına gelir. Dolayısıyla e-Devlet ve e-Yerel Yönetim kavramları arasındaki fark, iki kavramın doğası veya içeriğinden değil, faaliyetlerin gerçekleştirilme düzeyinden kaynaklanmaktadır. Bu bağlamda, e-Yerel Yönetim uygulamalarını, e-Devlet faaliyetlerinin bir alternatifi olarak değil, yerel yönetimler düzeyinde gerçekleştirilen tamamlayıcı bir unsuru olarak görmek daha doğru olur.
E-Belediyecilik uygulamalarında hangi kategorilerde bilgi ve hizmet sunulmaktadır.
E-Belediyecilik uygulamalarında “devletten (bu durumda belediyeden) devlete” (merkezî idareye, diğer yerel yönetim birimlerine veya hizmet sunan belediyenin diğer birimlerine, belediye birliklerine, belediye şirketlerine, vb.) kategorisinde de bilgi ve hizmet sunulmaktadır.
Hangi kişi ve kurumlar e-Yerel Yönetim faaliyetleri üzerinde etkilidirler?
(i) Merkezî yönetim birimleri (Örneğin Cumhurbaşkanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü),
(ii) Diğer yerel yönetim birimleri (Türkiye’deki diğer belediyeler, il özel idareleri, köyler, idari, mali ve teknik ilişkilerde bulunulan yabancı yerel yönetim birimleri, örneğin kardeş belediyeler, vb.),
(iii) Mülki idare amirleri (Valiler ve kaymakamlar),
(iv)Merkezi idarenin taşra teşkilatı birimleri (Bakanlıkların il ve ilçe müdürlükleri vb.),
(v)Teknoloji alanında faaliyet gösteren ulusal ve/veya uluslararası düzeydeki özel şirketler,
(vi)Kalkınma ajansları,
(vii) Üniversiteler (e-Devlet konusunda çalışan uzman akademisyenler, üniversiteler bünyesinde kurulmuş e-Devlet ve/veya e-Belediyecilik eğitim ve araştırma merkezleri personeli),
(viii)Uluslararası kuruluşlar ve/veya Avrupa Birliği gibi ulus üstü birlikler,
(ix)Yerel yönetim ve/veya teknoloji alanında faaliyet gösteren ulusal ve/veya uluslararası düzeydeki sivil toplum kuruluşları, (x) Belediye birlikleri,
(xi)Belediye şirketleri,
(xii) Kentsel ve kırsal mahalle muhtarları,
(xiii)Vatandaşlar ve
(xiv)Vatandaş olmamakla beraber söz konusu yerel yönetim birimiyle idari veya mali etkileşim içinde olan turistler, Türkiye’de yarı veya tam-zamanlı şekilde yerleşik olarak yaşayan yabancı ülke vatandaşları ve yasal statüdeki göçmenler...
Yerel yönetimler ile ilgili temel yasal düzenlemeler nelerdir?
a. 6360 sayılı ve 2012 tarihli “On Dört İlde
Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe
Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”,
b. 5302 sayılı ve 2005 tarihli İl Özel İdaresi
Kanunu,
c. 5355 sayılı ve 2005 tarihli Mahalli İdare
Birlikleri Kanunu,
d. 5393 sayılı ve 2005 tarihli Belediye Kanunu,
e. 5216 sayılı ve 2004 tarihli Büyükşehir Belediyesi Kanunu,
f. 442 sayılı ve 1924 tarihli Köy Kanunu.
2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda e-Belediyecilik konusunda hangi önemli değişiklikler yapılmıştır?
Söz konusu yasada e-Yerel Yönetim sistemleriyle
ilgili olarak yakın zamana kadar tek bahis, yasanın
14. maddesindeki “Belediye, mahalli müşterek olmak şartıyla, ... coğrafi ve kent bilgi sistemleri...
yapar veya yaptırır” ibaresi idi. Ne var ki 2018 yılında yasa metnine Ek Madde 3 (Ek: 15/2/2018-
7099/16 md.) ile aşağıdaki hususlar eklenmiştir:
Belediyeler, mevzuatla kendilerine verilen görev
ve hizmetlerin yürütülmesi ve vatandaşlar tarafından
yapılan başvuruların sonuçlandırılması amacıyla her
türlü idari iş ve işlemin yürütüldüğü e-Belediye bilgi
sistemini kullanır.
e-Belediye bilgi sistemini kurmaya, işletmeye,
veri saklama, veri iletimi ve veri paylaşımı ile ilgili
politikaları tespit etmeye, çalışma usul ve esaslarını
belirlemeye ve bu sistem ile ilgili merkezî bir hizmet
standardizasyonu oluşturmaya İçişleri ile Çevre ve Şehircilik bakanlıkları müştereken yetkilidir.
Yasaya eklenen bir başka bölüm olan Geçici
Madde 10’da (Ek: 15/2/2018-7099/17 md.) ise,
e-Belediye sisteminin kurulumu ve işletimi ile ilgili
bazı hükümler sıralanmıştır:
Belediyeler, e-Belediye bilgi sisteminin kurulduğuna dair bildirimin İçişleri Bakanlığı tarafından yapılmasından itibaren e-Belediye bilgi sistemi ile ilgili
çalışmaları bir yıl içinde tamamlar.
Benzer sistemi kullanan belediyeler, sistemlerinde
bulunan ve e-Belediye bilgi sistemi için gerekli olan
verileri e-Belediye bilgi sistemini kullanmaya başladıkları tarihten itibaren bir yıl içinde e-Belediye bilgi
sistemine aktarır. İçişleri Bakanı, gerektiğinde bu süreyi bir katına kadar uzatabilir.
E-Yerel Yönetim uygulamalarını başarıyla sürdürülebilir kılan
faktörler nelerdir?
(i) Çalışan direnci ile başa çıkmak ve birimler
arası eşgüdümü sağlamak için belediye tepe
yönetiminin güçlü desteği,
(ii) Kayda değer verimlilik artışları beklentisi,
(iii)Belediye idaresinin teknolojiyi anlama ve
hizmet aldığı teknoloji şirketinin performansını ölçme, değerlendirme ve yönetme
yeteneği ve
(iv)Yerel düzeyde belediyelere destek verecek
yetkin teknoloji şirketlerinin varlığı
Türkiye’de 2003 yılından itibaren her yıl başarılı
e-Yerel Yönetim uygulamalarını teşvik etmek amacıyla
TÜSİAD ile TBV hangi uygulamayı sürdürmektedir?
TÜSİAD ile TBV tarafından e-TR ödülleri verilmektedir. Bu ödüller içerisinde yerel yönetimlere yönelik
bir ödül kategorisi de bulunmaktadır.
Yerel yönetimlerin teknoloji vasıtasıyla sunduğu bilgi ve hizmetlerin merkezî veya adem-i merkezî bir sistem yoluyla sunulması tartışma konusudur. Merkezî hizmet sunumu seçeneğinin muhtemel olumlu sonuçları nelerdir?
(i) Ayrı ayrı web siteleri kurarak hizmet verilmemesi nedeniyle kaynak israfının azaltılması,
(ii) Kurumlar arası e-Belediye hizmet kalitesi ve
performans farkının önüne geçilmesi,
(iii)Ulusal düzeyde içerik benzerliği sağlanması,
(iv) Veri güvenliği ve mahremiyeti süreçleriyle mali
hizmetlerin tek elden ve anlık kontrolü ve
(v) Kullanıcı memnuniyetinin artırılması olarak sayılabilir.
Bir ülkede yerel yönetimlerin teknoloji vasıtasıyla sunduğu bilgi ve hizmetlerin merkezî veya dağıtık bir sistem yoluyla sunulmasının doğru olacağı hususu, önemli bir tartışma konusudur. Merkezi sistemin dezavantajları nelerdir?
Belediyelerin seçmenleriyle iletişiminin zayıflaması,
(ii) Yerel yönetimlerin hizmetin gereğini yöre
şartlarına ve halkın özgül ihtiyaçlarına göre
belirleme şansının azalması ve
(iii)Sistem hatalarına yerel yönetim yetkilisinin
müdahale etme şansının olmaması olarak
sıralanabilir.
Güney Kore’nin Seoul kentinin e-Belediyecilik hizmetlerini ve E-Yönetişim faaliyetlerini lider yapan uygulamaların başında ne gelmektedir?
1999 yılında Seoul Büyükşehir Belediyesi’nin
uygulamaya koyduğu OPEN (Online Procedures
ENhancement for Civil Applications, İdari Uygulamalar için Çevrimiçi Süreçlerin Geliştirilmesi) Sistemi gelmektedir. Sistem, belediyeye yapılan tüm
başvurulara (izinler, kayıtlar, satın almalar, sözleşmeler, onaylar, vb.) bir barkod verilerek iş akışında
şeffaflığı, hesap verebilirliği ve hizmet alanların/
vatandaşların denetimini artırmayı hedeflemiştir.
E-Yerel Yönetim uygulamalarını Avrupa Birliği
özelinde inceleyen ve Avrupa’da 130’dan fazla belediyeyi bir araya getiren birliğin adı nedir?
E-Yerel Yönetim uygulamalarını Avrupa Birliği
özelinde inceleyen ve Avrupa’da 130’dan fazla belediyeyi bir araya getiren birlik EUROCITIES'dir.
E-Yerel Yönetim/yerel e-Devlet kavramları ile akıllı kent kavramı arasındaki ilişki nedir?
Son yıllarda artan oranda e-Yerel Yönetim/yerel e-Devlet diye adlandırılabilecek uygulamaların
“akıllı kent” kavramı adı altında incelendiği görülmektedir. Örneğin, 2007 yılından beri Avrupa’daki e-Yerel Yönetim uygulamalarını “akıllı kentler”
başlığı altında inceleyen Viyana Teknik Üniversitesi, “http://www.smart-cities.eu” adresinde “Avrupa Akıllı Kentleri Kıyaslama Çalışması” verilerini
kamuoyu ile paylaşmaktadır.
Akıllı kent kavramının tanımı nedir?
Akıllı kent kavramı, 1990’lardan beri farklı şekillerde tanımlanmıştır. Akıllı kent, “mevcut tüm teknoloji ve
kaynakları akıllıca ve eşgüdümlü bir şekilde kullanarak kent merkezlerini geliştirmek; bütünleşmiş,
yaşanabilir ve sürdürülebilir kentler ortaya çıkarmak” şeklinde tanımlanabilir. Veri-temelli faaliyetler ile sürdürülebilirlik, yaşam kalitesi, ekonomik büyüme, yenilik, yönetişim, katılım ve iş birliği gibi kavramların öne çıkartıldığı bir kent yönetim biçimi olarak da tanımlanmaktadır.
Yönetim bilimi literatüründe kentler
dâhil birçok idari sistemin özelliklerini tanımlamak
için kullanılan “smart” kavramı ne anlama gelmektedir?
“Smart” kavramı aslında bir kısaltmadır. Doran (1981: 36) “SMART” kısaltmasındaki harflerin anlamını şu şekilde açıklamıştır:
• Specific (Belirli/Özgül: İyileştirme için belirli bir alanı/konuyu hedefleyen),
• Measurable (Ölçülebilir: Sayısallaştırılabilir, en azından ilerlemeyi ölçmek için bir
göstergesi bulunan),
• Assignable (Atanabilir: Kimin ne yapacağını
açıkça belirten; belirli bir iş bölümü içeren),
• Realistic (Gerçekçi: Mevcut kaynaklar göz
önüne alındığında, hangi sonuçların gerçekçi şekilde elde edilebileceğini belirten)
• Time-related (Zamana bağlı: Sonuçların ne
zaman elde edilebileceğini açıkça belirten).
Akıllı kent kavramı içerisinde kendine yer bulan "Crowdsourcing" kavramı ne anlama gelmektedir?
Crowdsourcing (Ortak akılla sorun çözme), bir
kurumun, bu örnekte bir kentin yönetiminin, bir
işi veya sorunu geniş kitlelere genelde belli bir
ödül karşılığında sunması ve bu kitlenin üyelerinden çeşitli çözüm önerileri alarak bu önerilere dayalı yeni politika ve çözümler geliştirmesi,
yani “şehrin ortak aklını” kullanması anlamına
gelmektedir.
Kamu yönetimi literatüründe akıllı kentler kavramının belirsizliği ile ilgili önemli eleştiriler nelerdir?
Bunlar arasında, belirsiz ve tutarsız tanımların (Hollands, 2008) “kavramsal bir bataklık” yarattığı (Meijer & Bolivar, 2015: 2-3), kavramın gereğinden fazla teknik-odaklı tanımlandığı,
farklı kentsel akıllılık ölçütlerinin mevcut olduğu
ve akıllı kent faaliyetlerinin performansının ortak
kabul görmüş tek bir ölçüsünün olmaması (Albino,
Berardi & Dangelico, 2015) gibi eleştiriler ilk akla
gelenlerdir. Bu eleştirilerde haklılık payı olmakla
birlikte, akıllı kentlerin genelde e-Yerel Yönetim,
özelde de e-Belediye uygulamaları ile karşılaştırıldığında ortaya çıkan ayırt edici özellikleri araştırıldığında bazı özellikler öne çıkmaktadır (Yıldız,
Şahin, Erkul, Babaoğlu & Özacit, 2015). Bu farkların siyah ve beyaz gibi keskin bir karşıtlıktan ziyade grinin tonları gibi bir derece farkını belirttiğini
özellikle vurgulamak gerekir.
Siyasi yönden teknoloji ve veri temelli e-yerel yönetim uygulamalarının avantajı nedir?
Siyasi yönden, teknoloji ve veri temelli politika yapımı ve uygulaması, kent yönetim süreçlerinin daha katılımcı, şeffaf, denetlenebilir ve hesap
verebilir hâle gelmesi potansiyelini barındırmaktadır. Örneğin, sokak hayvanlarına yönelik belediye
politikalarını cep telefonundan kaydederek gerek
belediye, gerekse geleneksel veya sosyal medya platformlarında paylaşan bireyler; memnuniyet veya
şikâyetlerini geniş kitlelerle hızlıca paylaşabilmekte; gerekirse hesap sorarak politika değişimi veya
iptalini talep edebilmektedirler.
İBBCepTrafik uygulaması kullanıcıları, 2019 yılı Nisan ayı itibariyle hangi hizmetleri alabilmektedir?
• Hedef noktasına uzun süreli tıklayarak
“İBB Yol Gösteren” (https://uym.ibb.gov.tr/
ibbyolgosteren/index.html) ile navigasyon
planı oluşturabilir veya tek tuşla “İBB Yol
Gösteren”e geçiş sağlanabilir. Bu sistemle sadece İstanbul’da değil, Marmara Bölgesi’ndeki
tüm şehirlerde, canlı trafik verileri kullanılarak oluşturulan rotaları takip ederek en kısa
sürede seyahat etmek mümkündür.
• Kent trafiğine etkisi yüksek duyuru ve haberlere ilişkin bildirimler alınabilir.
• Kentteki artan sayıda otoparkın anlık doluluk durumları, kapasitesi ve çalışma saatleri
görüntülenebilir.
• İşitme engelli vatandaşlar, İBB Ulaşım Yönetim Merkezi çağrı operatörleri ile görüntü olarak görüşme yapabilir ve trafik bilgisi alabilir.
• Görme engelli vatandaşlar, uygulamada sunulan
trafik bilgilerini sesli olarak dinleyerek, kent trafiğine ilişkin duyurulardan, trafik yoğunluk bilgilerinden haberdar olup, uygulamada sunulan
bilgilendirme hizmetlerinden yararlanabilir.
• Anlık kent trafiği sosyal medya platformlarında paylaşılabilir.
• Trafikte karşılaşılan kaza, yoğunluk, yol çalışması ve araç arızası gibi bilgiler ile görüş/
öneriler Trafik Kontrol Merkezine gönderilerek, uygulama kullanıcıları ile paylaşılması
sağlanabilir.
Akıllı kent araştırmalarında hangi sorunların yaşandığı tespit edilmiştir?
• Yerel yönetimler birçok yüzeysel teknoloji uygulamalarını “akıllı kent” olarak adlandırmakta
ve bu yolla yönetsel ve siyasal bir meşruiyet kazanmayı hedeflemektedir. Bu sebeple, neredeyse
tüm yeni teknolojik uygulamalar “akıllı” şemsiyesi altında toplanmaktadır.
• Kendilerine yeni donanım ve yazılım piyasaları açma çabası içindeki özel sektör aktörleri
kapsamlı yatırımlar olarak akıllı kent olarak
adlandırdıkları, ancak, çoğunlukla yüksek
maliyetli teknolojik yatırımların taşeronluğunu kastettikleri bir takım yenilikleri tanıtmaya çalışmaktadırlar.
• Türkiye kentlerine bakıldığında, kentlerde
yapısal dönüşümlerde akıllı kent denilebilecek
radikal yaklaşımların ortaya çıkmadığı, çıksa
bile çok dar anlamıyla teknoloji yatırımlarının kastedildiği, bunların da sonuçlarının bilinmediği ve politika yapma süreçlerine yansımadığı görülmektedir.