aofsorular.com
SİY301U

Ulusal Hareketler ve Ulus-Devletlerin Oluşumu

3. Ünite 20 Soru
S

19. yüzyıla gelindiğinde Balkanların büyük bölümünü kontrol etmekte olan iki büyük imparatorluk hangileridir?

19. yüzyıla gelindiğinde iki büyük imparatorluk, Osmanlı İmparatorluğu ve Habsburg İmparatorluğu Balkanların büyük bölümünü kontrol etmekteydi.

S

Balkanlarda yeni ulus-devletler hangi dönemde ortaya çıkmıştır?

Dönemin büyük güçlerinin de desteğiyle yürütülen ulusal hareketler, ayaklanmalara ve savaşlara yol açtı. Böylece 19. yüzyıldan itibaren Balkanlarda yeni ulus-devletler ortaya çıktı.

S

Avrupa ülkelerinde yüzyıllarca en yaygın yönetim biçimi hangisi olmuştur?

Avrupa ülkelerinde en yaygın yönetim biçimi yüzyıllarca monarşi olmuştur. Orta Çağ boyunca imparatorlar ve krallar, toprak sahibi soyluların meydana getirdiği hiyerarşik yapının tepesinde yer almaktaydı.

S

Yeni Çağ'dan itibaren feodaliteyi fiilen işlemez hâle getiren ve ortadan kaldıran gelişmeler nelerdir?

Yeni Çağ’dan itibaren ise merkezî krallıkların kurulması, uluslararası ticaretin gelişmesi ve Sanayi Devrimi gibi gelişmeler feodaliteyi fiilen işlemez hâle getirmiş, 1789’deki Fransız Devrimi ve 1848’de Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşanan devrimlerle feodalizm resmen ortadan kalkmıştır.

S

19.yüzyılda Avrupa'da ortaya çıkan isyan ve devrimlerin en önemli sebepleri nelerdir?

İsyan ve devrimlerin en önemli sebeplerinden biri, hızlı ve kuralsız bir biçimde gelişmekte olan sanayileşme ve kentleşme süreçlerinin doğurduğu sosyal ve ekonomik problemler olmuştur.

S

1848 devrimlerinin genel anlamda başarısızlıkla sonuçlanmasının sebebi nedir?

Devrimlerin açıkça ortaya konmuş bir amacı ve planlı eylemleri olmadığından eski rejimler otoritelerini yeniden sağlamlaştırmış, neticede 1848 devrimleri genel anlamda başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

S

Avrupa’da yaşanan siyasi gelişmelerin Balkanlarda doğurduğu en büyük etki ne olmuştur?

Avrupa’da yaşanan siyasi gelişmelerin Balkanlarda doğurduğu en büyük etki milliyetçiliğin yükselmesi olmuştur. Her ulusun kendine ait siyasi özerkliğinin olması gerektiğini savunan milliyetçilik, 19. yüzyıldan itibaren Balkanlarda giderek güçlenmiştir.

S

Rusya'nın Balkanlar üzerinde Osmanlı ile devamlı mücadele hâlinde olmasının sebebi nedir?

Rusya, Balkanlar üzerinde Osmanlı ile devamlı mücadele hâlinde olmuştur. Rusların arzusu, kendi stratejik çıkarları çerçevesinde Balkanlardaki Slavlara liderlik yapmak ve Türk boğazlarını kontrol altına almaktı.

S

Osmanlı tarihinde ilk defa, bir bölgenin bütün Hristiyan unsurlarının Osmanlı sultanına karşı birleştiği ayaklanma hangisidir?

Ayaklanma hazırlıklarının haberini alan yeniçerilerin Sırp soylularını kılıçtan geçirmesi üzerine 1804 yılında Đorđe Petrović-Karađorđe’nin (Kara Yorgi) önderliğinde yaklaşık on yıl sürecek olan Birinci Sırp Ayaklanması başlamıştır. Yerel yöneticilerin adaletsizliğine karşı başlayan fakat kısa süre içinde ulusal bir bağımsızlık mücadelesine dönüşen bu ayaklanmada Osmanlı tarihinde ilk defa, bir bölgenin bütün Hristiyan unsurları Osmanlı sultanına karşı birleşmiştir.

S

1821 yılında bugünkü Romanya topraklarında (Boğdan) başlayan Yunun isyanının asıl amacı nedir?

İpsilantis’in önderliğinde 1821 yılında bugünkü Romanya topraklarında (Boğdan) başlatılan ve kısa süre içinde Yunanistan’ın çeşitli bölgelerine sıçrayan isyanın asıl amacı Osmanlı topraklarında Yunancanın konuşulduğu toprakların bağımsızlığını sağlayarak eski Bizans’ı andıracak büyüklükte bir devlet kurmaktı.

S

Rusya'nın, Eflak ve Boğdan üzerindeki hâkimiyetini sağlayacak bazı unsurları ültimatom diliyle Osmanlı Devleti’ne kabul ettirdiği anlaşma hangisidir?

1768-1774 Osmanlı Rus Savaşı’nı sona erdiren Küçük Kaynarca Antlaşması’ndan beri Eflak ve Boğdan’ın iç işlerine sürekli müdahale eden Rusya, 1826 yılındaki Akkerman Antlaşması ile Eflak ve Boğdan üzerindeki hâkimiyetini sağlayacak bazı unsurları ültimatom diliyle Osmanlı Devleti’ne kabul ettirmiştir.

S

Hersek’te ve Karadağ’da çıkan isyanlar hangi antlaşma ile sona erdirilmiştir?

Çete faaliyetlerinin uzun süreden beri devam ettiği Hersek’te Rusların da kışkırtmasıyla Hristiyanlar, idarecilerin kendilerine zulüm yaptığı bahanesiyle Karadağ’ın da yardımını alarak 1861’de bir isyan başlatmıştır. Bunun üzerine Osmanlı ordusu hem Hersek’e hem de 1862 yılında Karadağ’a müdahale etmek zorunda kalmıştır. Avrupa diplomasisinin devreye girmesiyle 31 Ağustos 1862 tarihinde İşkodra Antlaşması imzalanarak mesele yatıştırılmış ancak ne Hersek’te ne Karadağ’da kalıcı bir çözüm sağlanmıştır.

S

Sınırları bugünkü Bulgaristan’ın tamamı ile bugünkü Arnavutluk’a kadar uzanan toprakları kapsayan ve Kavala üzerinden Ege Denizi’ne açılan bir “Büyük Bulgaristan” devletinin kurulmasını öngören antlaşma hangisidir?

Savaşın ardından Rusya’nın Osmanlı hükûmetine dikte ettirdiği 3 Mart 1878 tarihli Ayastefanos Antlaşması’yla sınırları bugünkü Bulgaristan’ın tamamı ile bugünkü Arnavutluk’a kadar uzanan toprakları kapsayan ve Kavala üzerinden Ege Denizi’ne açılan bir “Büyük Bulgaristan” devletinin kurulmasını kabul ettirmiştir.

S

Avusturya-Macaristan İmparatorluğu hangi antlaşmayla Bosna-Hersek’i fiilen yönetimi altına almıştır?

13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Barış Antlaşması’yla Bosna-Hersek’i fiilen yönetimi altına alan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, Boşnakları göçe zorlayan planlı bir etnik politika izlememiştir. Bununla beraber Avusturya-Macaristan yönetiminin bazı uygulamalarından rahatsız olan ve gelecekleri için endişe duyan birçok Boşnak çareyi Osmanlı topraklarına göçmekte bulmuştur.

S

Balkanlardaki Türklere ve diğer Müslümanlara yönelik izlenen göç ve asimilasyon politikaları öncesinde 19. yüzyıl ikinci yarısında Müslümanların toplam nüfusa oranı nedir?

Balkanlardaki Türklere ve diğer Müslümanlara yönelik izlenen bu politikalar neticesinde Balkanların etnik ve dinî yapısı kökten değişmiştir. Osmanlı nüfusuyla ilgili kapsamlı çalışmalar yapan Kemal Karpat’a göre 19. yüzyılın ikinci yarısında Balkanlarda Müslümanların toplam nüfusa oranı %43’lere varmıştı.

S

Balkanların tarihiyle objektif bir şekilde ilgilenmenin zorlukları nelerdir?

Balkanların tarihiyle objektif bir şekilde ilgilenmek birçok sebepten dolayı zordur. Birincisi, Balkanlara yüzyıllar boyunca büyük imparatorlukların hükmetmiş olması sebebiyle Balkanlardaki halkların kendi kurdukları devletler ve bu devletlerin varlığına bağlı tarihsel kimlikleri birçok kez kesintiye uğramıştır. Bu gerçeği görmezden gelen Balkanlardaki modern tarihçiler, kendi uluslarının siyasi tarihlerini kesintisiz bir şekilde sunmaktadırlar. İkincisi, delil ve yazılı kaynak yetersizliği yüzünden Balkanlar tarihiyle ilgili birçok husus henüz yeterince bilinmemektedir.

S

Balkanlarda genç nesillerin özellikle komşu halklara karşı ön yargılarla yetişmesinin en önemli sebebi nedir?

Ulus-devletler döneminde Balkanlarda okullarda okutulan tarih ders kitapları incelendiğinde bir tarih kitabı kimin perspektifinden yazılmışsa, o ulus daha cesur, daha dürüst ve özgürlüğüne daha düşkün gösterilmektedir. Kitaplarda kullanılan üslup taraflı olduğu gibi tartışmalı konularda alternatif görüşlere pek yer verilmemektedir. “Savaşta kazandık ama diplomasi masasında kaybettik” gibi mağdur söylemlerine de sıklıkla rastlanmaktadır. Bölgedeki komşular ve imparatorluklar ise genellikle o ulusun ilerlemesini engelleyen unsurlar olarak resmedilmekte ve onlara ilişkin hakarete varan ifadeler de kullanılmaktadır. Böylece ders kitaplarında okudukları tarihin gerçek olduğuna inanan nesiller özellikle komşu halklara karşı ön yargılarla yetişmektedir.

S

Balkanlardaki modern tarih yazımının sürekli bir değişim içinde olmasının sebebi nedir?

Balkanlardaki modern tarih yazımının ideolojik etkilere bağlı olarak sürekli bir değişim içinde olduğu da bir gerçektir. Nasıl farklı dönemlerde caddelerin isimleri değişiyorsa, tarih kitaplarında da benzer değişimlerle karşılaşmak mümkündür.

S

Balkanlardaki tarih kitapları yazıldıkları dönemin baskın ideolojisinin yanında nelerden etkilenmiştir?

Balkanlardaki tarih kitapları sadece yazıldıkları dönemin baskın ideolojisinden değil, aynı zamanda siyasi gelişmelerden ve iktidardakilerin siyasi söylemlerinden de etkilenmiştir. Her iktidarın, tarihte iz bırakmayı başaramasa bile, en azından tarih kitaplarında kendine ait izler bırakmaya çalıştığını söylemek mümkündür.

S

Balkanlarda modern dönem tarih yazımında “işe yarar bir geçmişin” peşine düşülmesinin sebebi nedir?

Arkeolojik bulgular sıklıkla yalnızca bir tarafın iddialarını destekleyecek şekilde yorumlanmıştır. Bu tür uygulamalarla ulusal bilinç ve kimlik oluşturmayı sağlayacak “işe yarar bir geçmişin” peşine düşülmüştür.