aofsorular.com
YAB207U

Yaşlılıkta Sık Görülen Kronik Hastalıklar

3. Ünite 25 Soru
S

Kronik hastalık ne demektir? 

Kişinin günlük yaşam kalitesini bozan, kalıcı tedavisi olmayan ve uzun süreli tıbbi izlem gerektiren bozukluklar ‘kronik hastalık’ olarak tanımlanmaktadır.

S

Bağımlı yaşam beklentisi ne demektir? Açıklayınız. 

Bağımlı yaşam beklentisi: Bir kişinin günlük yaşantısı içinde yer alan aktivitelerin çoğunda, başkalarının yardımına mutlak bir gereksinim oluşturan durumlara ilişkin beklentidir. Örneğin, yatağa bağımlı bir hasta için bağımlı yaşam beklentisi, hastanın yaşama süresine eşittir.

S

Multimorbidite ne demektir? Açıklayınız. 

Aynı bireyde 3 ya da daha fazla kronik hastalığın birlikte bulunması durumuna multimorbidite denir. Multimorbidite ya da “çoklu kronik hastalık” yaşlılıkta günlük yaşam ve bakım kalitesini belirgin olarak ve doğrudan etkileyen bir durumdur.

S

Prognoz ne demektir? 

Prognoz, bir hastalığın seyir özellikleri, iyiye ya da kötüye gitme olasılığı ve hastalığın sonuçları ile ilgili öngörüler anlamına gelir.

S

Metabolik sendrom ne demektir? Açıklayınız.

Metabolik sendrom; kan şekeri yüksekliği (diyabet), kan basıncı yüksekliği (hipertansiyon), yağ dokusunun diğer dokular aleyhine giderek artması (ileri şişmanlık, obezite), kanda kolesterol yüksekliği (hiperkolesterolemi) ve kan yağlarında artış (hiperlipidemi) şeklinde sıralanan bağımsız risk faktörlerinden en az 3’ünün aynı bireyde bir arada bulunması hâlidir. Genetik özellikler, fiziksel aktivite durumu, yaş, diyet içeriği ve beslenme alışkanlıkları gibi faktörler metabolik sendrom oluşumunu etkilemektedir.

S

Diyabet ne demektir? 

Metabolik sendromu oluşturan bileşenler arasında önemli bir faktör olarak yer almakla birlikte diyabet, (diabetes mellitus, şeker hastalığı), pankreas bezinden insülin salgılanma yetersizliğine ya da hücrelerin insüline yanıtsızlığına bağlı olarak ortaya çıkan kan şekeri yüksekliğinin yol açtığı bir metabolik hastalık grubudur. Farklı günlerde yapılan en az iki ölçümde açlık kan şekerinin 126 mg/dL’nin üzerinde bulunması ile diyabet tanısı konulmaktadır.

S

Diyabet tipleri nelerdir? Açıklayınız. 

Diyabet temel olarak 2 tiptir. Tip 1 diyabet, daha çok çocukluk çağında ortaya çıkmaktadır. Yaşlılık sürecinde insülin salınımını azalması, insülin direnci gelişmesi, yağ dokusunun artması, fiziksel aktivitenin azalması ve genetik yatkınlık nedeniyle görülen diyabetlerin tamamına yakını ise Tip 2 diyabettir.

S

Diyabetin bilinen en belirgin belirtileri nelerdir? 

Bol ve sık sık idrara çıkma (poliüri), aşırı susama duygusu ve sıvı alımında aşırı artış (polidipsi) ve çok yemeye neden olan belirgin iştah artışı (polifaji), diyabetin iyi bilinen 3 klasik belirtisidir.

S

Yaşlılarda diyabet varlığını düşündüren belirtiler nelerdir? 

Yaşlılarda diyabet varlığını düşündüren belirtiler daha çok, hastalığın damarları ve sinirleri etkilemesine bağlı komplikasyonlarla ilgilidir. Damarsal etkileri nedeniyle inme, koroner kalp hastalığı, böbrek işlev bozukluğu, baldır ağrıları, aralıklı topallama ve ayak uçlarında iyileşmeyen yaralar, çevrel sinirler üzerindeki etkileri nedeniyle uyuşma, iğnelenme, karıncalanma yakınmaları ve katarakt gelişimini hızlandırması nedeniyle de görme bozuklukları yaşlılıkta diyabetin kendisi fark edilmeden önce ortaya çıkabilen komplikasyonlardır. 

S

Kan basıncı (tansiyon) ne demektir? 

Kan basıncı (tansiyon), kalbin kasılması ve gevşemesi sırasında atardamarlarda oluşan ve genellikle ‘milimetre civa’ (mmHg) olarak ifade edilen basınçtır.

S

Sistolik kan basıncı veya sistolik tansiyon ne demektir? 

Kalbin kasılması sırasında damar üzerinden kaydedilen ve genellikle 120 mmHg civarında olan basınca “ sistolik kan basıncı veya sistolik tansiyon” denmektedir. 

S

Diyastolik kan basıncı ya da diyastolik tansiyon ne demektir? 

Kalbin gevşemesi sırasında alınan ve genellikle 80 mmHg civarında olan basınca “diyastolik kan basıncı ya da diyastolik tansiyon” denir.

S

Hipertansiyon ne demektir? 

Kan basıncının normal sınırların üstünde kalıcılık göstermesine hipertansiyon denir. Yetişkinlerde sistolik kan basıncı için 140 mmHg, diyastolik kan basıncı için 90 mmHg’lık değerler, genelde üst sınır olarak kabul edilmektedir.

S

Senkop ne demektir? 

Senkop: Genellikle ani tansiyon düşmesine bağlı, kısa süreli ve kendiliğinden düzelen bilinç kaybının eşlik ettiği, yığılma şeklindeki bir bayılma anlamına gelir.

S

Yaşlılarda Koroner Kalp Hastalığı habercisi olabilecek belirtiler nelerdir? 

Yaşlılarda KKH belirtilerini ayırt etmek, çeşitli nedenlerden dolayı gençlerde olduğu kadar kolay değildir. Yaşlılar daha az hareketli bir yaşam sürdüğünden güç ya da efor harcamak gereken durumlarla daha az karşılaşmakta ayrıca KKH’nın önemli bir belirtisi olan ‘efor sırasında göğüste hissedilen rahatsızlık ve ağrı hissi’ yaşlılarda çok belirgin olmamaktadır. Bu nedenle tipik olmayan göğüs ağrısı, karın ağrısı, genel yorgunluk, solunum güçlüğü, bulantı, kusma ve senkop gibi yakınma ve belirtilerin yaşlılarda KKH habercisi olabileceği unutulmamalıdır.

S

Atrial Fibrilasyon ne demektir? 

Atrial Fibrilasyon (AF) kalbin normal kasılma ritmine kalp kulakçıklarının (atrium) eşlik edemediği ve düzenli ritmik kasılmalar yerine yalnızca sürekli bir titreşim yapabildiği bir bozukluktur

S

Kalp Yetmezliği ne demektir? 

Kalp Yetmezliği (KY) sık görülen bir yaşlılık hastalığı olarak 60-69 yaş grubunda %5, 70 yaş üzerinde yaklaşık %10 dolaylarında ortaya çıkmaktadır. KY, genellikle KKH ve hipertansiyon zemininde gelişen yapısal ve işlevsel bozukluklara bağlı olarak, kalbin kanla dolma ve pompalama özelliğinin bozulduğu ve organizmaya kan göndermekte yetersiz kaldığı bir hastalıktır.

S

Yaşlılarda görülen en önemli kalp yetmezliği belirtileri nelerdir? 

Nefes alabilmek için oturur duruma geçme zorunluluğu (ortopne), gece gelen nefes darlığı (noktürnal dispne) ve el-ayak şişmeleri (periferik ödem) yaşlılarda görülen en önemli KY belirtileridir.

S

Akut Koroner Sendrom ne demektir?

Akut koroner sendrom (AKS), kalbi besleyen damarlardaki tıkanıklık sonucu kan akımının aniden kesilmesi ve kalp kasının çalışması için gereken kan desteğinin sağlanamaması durumunda kalp krizi (miyokard infarktüsü, MI) ile sonuçlanabilen önemli ve acil bir tablodur.

S

Yaşlılıkta solunum sisteminde belirgin işlevsel bozukluğa yol açmayan ancak hastalıklara zemin hazırlayan değişiklikler nelerdir? 

Yaşlılıkta solunum sisteminde belirgin işlevsel bozukluğa yol açmayan ancak hastalıklara zemin hazırlayan bir dizi değişiklik gerçekleşir. Akciğer dokusunun esnekliğinin azalması, göğüs duvarını oluşturan yapıların sertleşmesi ve kasların güçsüzleşmesi sonucu akciğerlerin genişleme kapasitesi azalır. Bronşiyoller daraldığı için hava akımına karşı ek bir direnç oluşur. Alveollerdeki dejenerasyon, oksijen ve karbondioksit geçişlerini sağlayan yüzeylerin küçülmesine, gaz alışverişinin azalmasına neden olur. Soluk verme süresi uzar. Salgıları ve yabancı maddeleri dışarı atmaya yarayan bronş temizleme sistemi ve öksürük refleksi yavaşlar. Olağan günlük aktiviteleri gerçekleştirebilmek için engel oluşturmasa da solunum sistemindeki bu genel kapasite azalması yaşlının daha çabuk yorulmasına, fiziksel performansının düşmesine ve solunum sistemi hastalıklarına yol açan dış etkenlere karşı direncinin kırılmasına zemin hazırlar. Bu zeminde gelişerek yaşlıları en çok etkileyen solunum sistemi hastalığı kronik obstrüktif akciğer hastalığıdır.

S

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) nedir? Açıklayınız. 

Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) solunum yollarından havanın geçişini zorlaştıran tıkayıcı bir hastalıktır. Bronşların daralması sonucu solunum yollarında yeterli ve rahat bir hava akışı olmaz. Akciğerlerden hava çıkışı da kısıtlı olduğundan alveollerde kullanılamayan bir miktar hava kalır. Amfizem denilen bu durumda, alveollerindeki kalıntı hava, nefes alma sırasında gelen yeni havanın girişini engeller. Soluk alma süresi kısalır, soluk verme süresi ise uzar. KOAH’ın başlangıç aşamalarında bireyde görülen solunumsal değişikliklerin bir hastalığa değil yaşlılığa bağlı olduğu düşüncesi yaygındır. Bu nedenle KOAH tanısı genellikle hastalığın ilerlemesi yakınmaların iddetlenmesinden sonra konulabilmektedir.

S

Reflü nedir? 

Reflü (Gastroesofageal reflu): Sıvı ya da besinlerden oluşan mide içeriğinin geriye doğru yemek borusuna kaçarak tahrişe bağlı yanma, tıkanma ve gıcık hissi, bulantı ve ses kısıklığı gibi yakınmalara yol açtığı tablodur.

S

Diyaliz nedir? 

Diyaliz: Özel cihazlar kullanarak (hemodiyaliz) ya da karın boşluğuna sıvı verilip alınarak (peritoneal diyaliz), zararlı maddelerin ve fazla sıvının kandan uzaklaştırılması işlemidir.

S

Üriner inkontinans nedir? 

Üriner inkontinans, çeşitli nedenlerle idrar tutamama ve kaçırma durumudur. Mesane kapasitesinin azalması, erkeklerde prostat bezinin büyüyerek baskı oluşturması, kadınlarda destek dokuların zayıflamasına bağlı olarak genital organların sarkması, idrar yolu nfeksiyonlarında artış, demans ve inme gibi nörolojik hastalıklarda idrar kontrolünün bozulması gibi nedenlerle yaşlıların yarısından fazlasında üriner inkontinans görülmektedir.

S

DNA nedir? 

DNA: Deoksiribonükleikasit ya da kısa yazılışı ile DNA, tüm organizmaların canlılık işlevlerini ve biyolojik gelişmelerini sürdürmeleri için gerekli olan genetik yönergeleri taşıyan moleküldür.