Yaşlanma (Geriatri)
Yaşlılığı geciktirme ve yaşlıların yaşam kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalar hangi yıllarda başlamıştır?
Yaşlılığı geciktirmeye ve yaşlıların yaşam kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalar ne yazık ki gecikmiş ve 1960’lı yıllarda başlamıştır.
İnsanların daha uzun yaşamaya başlamasını sağlayan gelişmeler nelerdir?
Teknolojik gelişmelerle sağlıklı yaşam koşullarının ortaya çıkması, bulaşıcı hastalıkların sonlanması, sağlıklı beslenme, ev ve çevre şartlarının düzenlenmesi, antibiyotiklerin keşfedilmesi, tıbbi teşhis teknolojilerinin çoğalması, aşılar ve koruyucu hekimliğin ön plana çıkması gibi gelişmelerle insanlar daha uzun yaşamaya başlamışlardır.
Uzun yaşayan yaşlıların özellikle büyük kentlerde sorun odağı haline gelmesinin nedenleri nelerdir?
Kadının çalışma yaşamına katılması, ailelerin küçülmesi, ev ve konut biçimlerinin değişmesi gibi nedenlerle uzun yaşayan yaşlılar özellikle büyük kentlerde sorun odağı haline gelmiştir.
Yaş ne demektir?
Yaş, bir canlının doğumundan başlayarak tükettiği zaman birimidir. Doğum anından başlayarak dakika, saat, gün, hafta, ay, yıl gibi zaman birimleriyle ifade edilir. Ancak genellikle yaş kavramı yıl kavramı ile eş tutulur.
Yaşlı ne demektir?
Yaşlı kavramı yaşı ilerlemiş, kronolojik takvim yaşı ve biyolojik yaşı artmış kişi anlamındadır. Hücre, doku, organ ve tüm biyolojik, psikolojik sistemlerde onarılamaz yapısal ve fonksiyonel bozukluğa sahip kişi ‘yaşlı’dır.
Kronolojik yaş nedir?
Kronolojik yaş, takvim yaşıdır; doğumdan başlayarak geçen zaman aralığı olarak hesaplanır.
Biyolojik yaş ne demektir?
Biyolojik yaş, insanların biyolojik yapılarına bağlı olarak organlarının çalışmasını gösteren bir yaş tanımıdır. Örneğin; “kalbi çok iyi çalışıyormuş; genç bir delikanlının nabzına ve kalp ritmine sahipmiş” diye tanımlanır veya “kemikleri gençler kadar sağlanmış, 25 yaşındaki bir gencin biyolojik değerlerine sahipmiş” denir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1963'te yaptığı çalışmada yaşlıları kronolojik olarak kaç gruba ayırmıştır?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 1963’te yaptığı çalışmada yaşlıları kronolojik olarak üç gruba ayırmıştır. 45–59 yaş orta yaşlıları, 60-74 yaş yaşlıları, 75 yaş ve üzeri ihtiyarları - çok yaşlıları- tanımlamaktadır.
Bilim adamları yaşlanma evrelerini kaç gruba ayırmaktadır, nelerdir?
Yaşlanma ve evreleri kişiden kişiye değişiklik göstermektedir. Bu alanda çalışan bazı bilim adamları yaşlanma evrelerini kendi içinde üçe ayırır:
- İşi başarma yeteneğinin zayıfladığı dönem
- Fizyolojik ve psikolojik şikâyetlerin artığı dönem
- Yaşlanma ve önlem alınması gereken dönem
Sağlıklı yaşlanmanın temel koşulları nelerdir?
Dengeli beslenme, yaşam koşullarının uygun olması, çevresel faktörlerin yaşama elverişli olması, aktif bir yaşamın sürdürülmesi, zihinsel ve bedensel egzersizlerin yapılması, dönemsel sağlık taramalarının yaptırılması ve ortaya çıkan bir hastalık durumunda en uygun tedavilerin sürdürülmesi sağlıklı yaşlanmanın temel koşullarıdır.
Hastalıklı yaşlanma durumuna nasıl gelinir?
Kişinin çeşitli organlarındaki değişimle birlikte hastalıklı yaşlanmaya da sıkça rastlanır. Gözlerin görememesi, koku almanın giderek azalması, işitme kayıplarının artması, ciltteki kuruluklar ve deri değişiklikleri, saçların dökülmesi, kemiklerdeki kırıklar, eklemlerdeki sertleşmeler ve hareket sınırlamaları, kasların gücünü kaybetmesi, kalp ve kan dolaşımı hastalıklarının artması, süreklilik taşıyan demans, Parkinson ve Alzheimer hastalıkları, yaşlılık depresyonları ve/veya hazım sisteminde görülen bozukluklar bazen tek bazen de çoklu olarak ortaya çıkabilir. Kişi böylece hastalıklı yaşlanma durumuna gelmiş olur.
Geriatri bilimi ne ile ilgilenmektedir?
Geriatri bilimi yaşlılığın tıbbi sorunları ile uğraşmaktadır. Yaşlılığın fiziksel, fizyolojik, psikolojik ve hormonal yönlerini incelemekten sorumludur.
Yaşlanma türleri nelerdir?
Yaşlanma türleri; fizyolojik yaşlanma, psikolojik yaşlanma, sosyokültürel ve sosyal yaşlanma, ekonomik yaşlanma, toplumsal yaşlanmadır.
Yaşlılıkta ortaya çıkan fiziksel değişiklikler nelerdir?
Fiziksel değişiklikler: Boy kısalması, kadınlarda göbek bölümünde görülen kalınlaşma, erkeklerde vücudun kamburlaşması sıkça görülen fiziksel değişikliklerdendir. Yüzde, elde ve vücutta görülen lekelenmeler, saçların dökülmesi, tırnaklardaki sertleşmeler fiziksel değişiklikler olarak dikkat çekmektedir. Kaslarda, eklemlerde ve kemikte çıkan sorunlar nedeni ile de yürüyüşte değişme olmaktadır. Yaşlılar küçük, emin olmayan ve yavaş adımlar atarlar. Baston veya yürüteç yardımına ihtiyaç duyarlar. Görme ve duyma bozuklukları da fiziksel değişiklikler yaratır. Gözlük kullanmak, işitme cihazına bağlı yaşamak rastlanan fiziksel değişikliklerdendir.
Yaşlılıkta ortaya çıkan biyolojik değişiklikler nelerdir?
Biyolojik değişiklikler: Her yaşlıda farklı olmakla birlikte genelde biyolojik değişiklikler yaşanmaktadır. Amerikan Yaşlanma Enstitüsünün verilerine göre kalp zayıflığı, kan dolaşımı sorunları, kolesterolün artması, kas ve dokularda gerileme sıkça rastlanan biyolojik değişikliklerdendir.
Yaşlılık döneminde hastalıkların tedavi süresi, gençlere oranla uzamaktadır. Bağışıklık sistemi gençlerdeki gibi güçlü değildir. Salgın hastalıklardan daha çabuk etkilenmektedirler. Yaralar kapanmaz. Kırıkların kaynaması gecikir. Refleksler zayıflar. Boşaltım sisteminde sorunlar yaşanır.
Hafıza, hatırda tutma, doğru kelime bulmada güçlükler yaşanmaya başlar. Uzun süreli dikkat azalır. Uyku ve uyku sorunları giderek artma eğilimi gösterir. Bütün bu sayılanlar, yaşlılarda biyolojik değişikliklerdendir.
Yaşlılıkta ortaya çıkan bilişsel değişiklikler nelerdir?
Yaşlıların pek çoğunda algılama, hatırlama ve karar oluşturma ile ilgili sorunlar oluşmaya başlar. Bilişsel bozukluğu olan yaşlı düşünme ya da hatırlama güçlüğü çeker. Bunun yanı sıra konuşmada da güçlükler baş gösterir. Söyleyeceğini sık sık unutur. Bazı hâllerde konuları karıştırdığı görülür. Daha ileri aşamalarda bunama veya demansdan bahsedilebilir.
Bilişsel değişikliklerin başında kendine, çevreye, ailesine karşı kaygısızlık hâli de yaşanır. Yaşlı bütün gün pijama veya gecelikle zamanını geçirir. Yemeğini eliyle yemekten çekinmez. Saçlarını taramaktan hoşlanmaz. Çevresinde olan güzel veya üzüntü verici şeylere bile kayıtsız kalır, karar oluşturamaz. Eskiden zevk aldığı şeylerden artık mutlu olamaz. Bilişsel bozukluklar en çok 80 ve üzeri yaşta kendini gösterir. Daha erken veya geç yaşlarda da görülebilir.
Yaşlılıkta ortaya çıkan psikolojik değişiklikler nelerdir?
Psikolojik değişikliklerin pek çoğu fizyolojik, biyolojik, bilişsel geriliklerin bir sonucu olarak da ortaya çıkabilmektedir. Pek çok yaşlı kendini mutsuz hissetmektedir. Uyku kaybı, yorgunluk, ölümün yaklaşmakta olması, yakınların ve dostların kayboluşu, yaşlıların psikolojisini olumsuz olarak etkilemektedir. Yaşlılar eskiye aşırı bağlıdır. Yeniliklerden korkma, egoizm, bilinçte bulanıklık, stres, uyku bozuklukları, ölüm korkusu, intihar eğilimi, kişilik bozuklukları, yalnız kalma korkuları, sevdiklerini kaybetme korkuları, unutkanlık, dikkat eksiklikleri gibi problemler görülmektedir.
Yaşlı istismarı, mali istismar ve duygusal istismar ne demektir?
Yaşlı istismarı; yaşlı bireyi korkutma, fiziksel, duygusal ve psikolojik açıdan zarar verme olarak tanımlanabilir. Mali istismar (çalma); sahte belge imzalatma, mallarını alma, eşyalarını yok etme olarak tanımlanabilir. Kısaca; saygısız olma ve yaşlıdan izinsiz yaptırımlarda bulunma hatta bunları sağlamak için zor kullanma hâlidir. Duygusal istismar ise hakaret etme, tehdit etme, saygısızlık, kişiliğe hakaret, ailenin dışlaması, davet, yemek vb. törenlere dâhil edilmeme gibi örneklerle açıklanabilir.
Yaşlılarda aktif yaşlanmaya olumlu öneriler nelerdir?
Yaşlıların psikolojik durumlarını iyileştiren en önemli anahtar olabildiğince ‘aktif yaşlanma’ ile sağlanabilmektedir. Yaşlılarda yaşama aktif katılım, çalışma azmi ve gönüllü hizmetlerde rol alma, siyasal, sanatsal ve sportif faaliyetlere katılma, bunlara zaman ayırma talepleri azalmıştır. Bu yüzden elden geldiğince yaşlıları sosyal sorumluluk projelerine katmak, bahçe ve spor faaliyetlerine sokmak, kendi yaş akranları ile kabul ve oyun günlerine iştiraki sağlamak aktif yaşlanmak için olumlu önerilerdendir.
İzolasyon ne demektir?
İzolasyon insanların diğer sosyal gruplarla bağlantıyı veya katılımcılık duygusunu kaybetmeleri süreci olarak tanımlanabilir.