BAKIM ELEMANI YETİŞTİRME VE GELİŞTİRME II - Deneme Sınavı - 22

Aspirasyon, yiyecek-içeceklerin nefes borusundan içeri kaçmasıdır.

Bebek ve çocuklarda yutma bozuklugunun nedenleri şu şekilde sıralanabilir:

Zekâ (IQ), beynin öğrenme, anlama, kavrama, yorumlama, ilişkilendirme, soyut düşünme, problem çözme ve planlama gibi zihinsel işlevlerine verilen isimdir.

Enfeksiyon, hastalığa neden olabilen girip ve verem gibi mikrop ya da parazitlerin herhangibir yolla vücuda girmesiyle oluşan bir hastalıktır.

Bazı engel türlerinde, özellikle sendromu olan engellilerde, çoklu sorunlar bir arada gözlenebilir. Eğer kalp ve solunum bozukluğunun eşlik ettiği bir engel durumu varsa hamilelik son derece tehlikeli olabilir. Böyle bir durumda mutlaka bir kadın hastalıkları uzmanına bireyin durumu anlatılmalı ve hamileliğe engel bir durumun olup olmadığı araştırılmalıdır.
Engelli bireylerin, hamileliğin özellikle ilk üç ayında dikkate almaları gereken bir başka önemli nokta da genetik testlerdir. Genetik geçişi olan bazı bozuklukların tespiti son derece kolaydır. Ebeveynlerin birinde dahi var olan ve genetik geçişi olan bir bozukluk, doğacak çocukta da gözlenebilir. Bu durumun dikkate alınması ilk üç ayda istenmeyen gebeliklerin sonlandırılması açısından çok önemlidir. Ancak burada gösterilecek en doğru yaklaşım ebeveynlerin bu testleri gebe kalmadan önce yaptırmalarıdır.

Cinsiyet bedenin biyolojik bir özelliğidir.

Birleşmiş Milletlere göre 12-25 yaş,  aralığındaki bireyler ergen olarak adlandırılır.

Bedensel temas olmayan cinsel istismar

Sözel sarkıntılık

Teşhircilik

Gözetleyicilik

Cinsel ilişkinin izlettirilmesi gibi davranışlar

Ergenlik sürecinde erkeklerde ise şu değişiklikler gözlenmektedir:

Doğru cevap"c" şıkkıdır.Yani "Adet kanamalarının başlaması"dır.

Döllenmiş yumurtaya zigot adı verilir.

Hamileliğin en önemli bulgusu adet kesilmesidir.

Cinsel istismarın rapor edilme oranının ülkemizde çok düşük olması nedeniyle bu suçun işlenme yüzdeleri tam olarak bilinmemektedir. Ancak Kanada’da yapılan bir çalışmanın (Sobsey ve Doe, 1991) sonuçları son derece çarpıcıdır. Bu rapora göre cinsel istsimara maruz kalan engellilerin yaklaşık %82’sini kadınlar oluşturmaktadır. İstismara maruz kalanların çoğu kadın iken, bu suçu işleyenlerin %91’i erkektir. Cinsel istismara uğrayan engelli bireylerin yaklaşık %80’i, bu duruma bir defadan fazla maruz kalmışlardır. Bir başka önemli bilgi
de cinsel istismarda bulunan kişinin mağdura yakınlığıdır. Diğer cinsel suçlarda olduğu gibi, engelli bireylerin cinsel istismarında suçu işleyenlerin çoğunluğu mağdurun çevresinde olan ve mağduru tanıyan kişilerdir. Bunlar arasında en büyük çoğunluğu bakım hizmetini verenler (kişisel bakımını yapanlar, sağlık hizmeti verenler vb.), birinci derece akrabalar, komşular ya da aile dostları oluşturmaktadır. Sanılanın aksine yabancılar (%8), sevgililer (%4) ya da
üvey aile üyeleri (%2) bu listenin en sonunda gelmektedir. Sözü edilen bu istatistikler aslında konunun ciddiyetini çok daha açık bir şekilde göstermektedir.

Bedensel temas içeren cinsel istismar;

Kanada’da yapılan bir çalışmanın sonucuna göre cinsel istsimara maruz kalan engellilerin yaklaşık %82’sini kadınlar oluşturmaktadır.

Cinsel eğitim verilirken; basit ama açık ifadeler kullanılmalıdır.

Cinsel eğitim verilirken dikkat edilmesi gereken çok önemli bir diğer nokta da cinselliğin mahremiyetinin anlatılmasıdır.

Çocukluk çağında cinsellikle ilişkili bu davranışlar başka bir kişi üzerine yoğunlaşmayan, çocuğun kendi vücuduna dokunarak aldığı hazzı içerir. İkinci bir kişi ile ilgilenme veya düşleme ancak ergenlik ile birlikte ortaya çıkmaktadır.

Ergenlik cinsel anlamda insan vücudunun en fazla dönüşüme uğradığı dönemdir. Türün devamını sağlayan bu değişimler çocukta şaşkınlık, garip olarak adlandırılabilecek
davranışlar (defalarca lamba açıp kapama gibi) ve çok ciddi bir psikolojik dönüşüm ile
kendini gösterir

Bazı bölgelerde, kızlarda ergenliğe ilk adım olarak görülen adet döngüsünün
(menstruasyon) başlaması fiziksel olarak ani büyümenin de başlaması anlamına gelir.