AVRUPA BİRLİĞİ - Deneme Sınavı - 11

Petersberg Görevleri Amsterdam Antlaşmasının kabulüyle Ortak Dış ve Güvenlik Politikasına dahil edilmiştir.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi makamı 1 Aralık 2009’da yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile oluşturulmuştur.

Lizbon Antlaşması ile  Komisyon’un dış ilişkilerinden ve AB’nin diğer dış faaliyetlerinin koordinasyonundan sorumlu olacak, ODGP konularında AB’yi dışta temsil edecek ve görevinde Yüksek Temsilciye yardım edecek Avrupa Dış İlişkiler Eylem Servisi birimi kurulmuştur

Dış politika alanı halen üye devletlerin sürücü koltuğunda olduğu ve çalışma metodunun da devletlerarası işbirliğine dayalı olduğu bir alandır.

Yapıcı çekimserlik ilkesi, kararların oy- birliği ile alınmasını teyit etmekte, ancak karara katılmayan üye devletlere çekimser kalabilme hakkı tanımaktadır.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi aynı zamanda AB Komisyonu Başkan Yardımcısıdır.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Komisyon Başkanı’nın onayı üzerine Avrupa Konseyi tarafından atanır.

Dış İlişkiler Konseyi bir AB Konseyi formatı olup üye ülkelerin dışişleri bakanlarından oluşur. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’ne bağlı değildir.

AB'nin Ortak Dış ve Güvenlik Politikası, Lizbon Antlaşması ile dış eylemin bir parçası haline geldiyse de girişimin ilk ortaya çıkışı Maastricht Antlaşması ile olmuştur. Doğru yanıt B'dir.

Burada bahsi geçen görüş, dış politika konularının iç politikada kullanılmasıyla ilgilidir. Dolayısıyla doğru yanıt A'dır.

Dış politika oluşumunun en önemli kısmı olan karar alma mekanizması dış politika kararlarının yapıldığı sürecin özünü oluşturmaktadır. Bu sürece kararın alınmasına ilişkin aşamaların ve kararların alınmasına katılan kişilerin, kurumların ve kuruluşların incelenmesi dahildir. Doğru yanıt E'dir.

Uluslararası yapı, jeopolitik konum, ulusal kamuoyu, doğal çıkarların algılanış biçimi ve ulusal birlik bilinci gibi konular dış politikayı belirleyen temel faktörler olarak görülebilecekken "ülkedeki idari yapı" daha çok iç politikanın bir konusudur.

Maastricht’le ortaya konulan ODGP düzenlemelerinin pratiğe yansıması hiç de beklentileri karşılar nitelikte olmamıştır. Bu durumun en somut göstergesi Yugoslavya’nın dağılması sürecinde yaşanan krizlerde AB’nin etkisiz kalmasıdır. Doğru yanıt A'dır.

Yapıcı çekimserlik ilkesi, kararların oybirliği ile alınmasını teyit etmekte, ancak karara katılmayan üye devletlere çekimser kalabilme hakkı tanımaktadır.

21. Madde’nin ilk paragrafına baktığımızda AB’nin dış ilişkilerinin demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve temel özgürlüklerin evrenselliği ve bölünmezliği, insan onuruna saygı, eşitlik ve dayanışma ilkeleri ile Birleşmiş Milletler Şartı’nda yer alan ilkelere ve uluslararası hukukun ilkelerine saygıya dayandığını görmekteyiz. Bu anlamda milli çıkarlara bir atıf yapılmamaktadır. Doğru yanıt E'dir.

AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi makamı 1 Aralık 2009’da yürürlüğe giren Lizbon Antlaşması ile oluşturulmuştur. Bu oluşum, Avrupa Birliği Ortak Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi ile AB’nin Dış İlişkilerden sorumlu Komisyoneri tarafından temsil edilmekte olan iki ayrı makamın birleştirilmesi anlamına gelmiştir. Doğru yanıt A'dır.

Türkiye, Avrupa Birliği'ne üye olmak için resmi adaylık statüsüne sahip olduğundan komşuluk politikası içinde değerlendirilemez. Doğru yanıt B'dir. Aşağıdaki adreste kapsama alınan ülkelerle ilgili detaylı liste görülebilir:

https://ec.europa.eu/culture/policy/international-cooperation/neighbourhood_en

Eurobarometer, AB’nin resmi kamuoyu araştırma birimi olarak görev yapmaktadır. Doğru yanıt A'dır.

Maastricht Antlaşması

Ortak güvenlik ve savunma