ANNE BABA EĞİTİMİ - Deneme Sınavı - 6

Travmatik olaylar insan bedeni ve zihni açışından bir şoktur ve aşırı bir fizyolojik uyarılmaya yol açar. Bu aşırı uyarılma sonucunda hızlı kalp atışı, avuç içi terlemesi, konsan­trasyon sorunları ve uyku güçlükleri gibi belirtiler ortaya çıkar.

Öfke: Çocuk, yaşadığı olayın geriye dönüşü olmadığını ve hayatının farklı bir şekilde yapılanmaya başladığını fark ettikten sonra hem duruma hem de kaybettiği kişiye karşı öfke duymaya başlar.

Öğretmenler, travmatik yaşantıların normalleştirilmesinde ve okulların hem ana babalara hem de çocuklara destek sağ­layan kurumlar hâline gelmesinde önemli görevler üstlenebilirler.

Öğretmenler, doğal afetlerin, travmatik yaşantıların ardından çocukların yaşamlarında güven bağı kurabilecekleri kişiler hâline gelirler.

Müşavirlik (konsültasyon) hizmeti; psikolojik yardım hizmeti sağlayan bir uzman ile kendi meslek çalışmalarında yardıma gereksinimi olan kişi, grup, aile, ebeveyn ya da kurum arasında gönüllü bir yardım ilişkisidir. Bu ilişkide müşavir (consultant), yardım isteyenlerin mevcut ya da olası problemlerinin çözümüne yardım sağlamaktadır. Müşavir, değişikliği içeren yardım ilişkisine girerken; kendi değerleri, bilgi, beceri ve ihtiyaçları hakkında bilinçlidir ve ilişkisinde kişi ya da kişilerden çok, çözülecek sorunun üzerinde odaklaşır.

Eğitim sürecine aile katımı;

Öğrencilerin akademik başarılarını arttırır. Okulda çocuğun tutumlarını ve performansını geliştirir. Öğrenmek için motivasyon ve benlik saygısı üzerinde pozitif etkilere sahiptir. Problem davranışları azaltır ve okuldan ayrılma oranlarını düşürür. Anne babalara okulun veya kurumun programının içeriğini, politikalarını ve işleyiş biçimini daha iyi anlamalarına ve daha destekleyici olmalarına yardım eder. Okul-toplum ilişkilerinin sürekli olmasını sağlar. Öğretmenler aileleri tanıma ve endişelerini öğrenme ve ailelerin ihtiyaçlarını karşılayabilme imkânları verir.

Çünkü aile katılımı;

Anne baba eğitimi programları; önleyici ve gelişimsel fonksiyonlarını yerine getirebilmek için aşağıda sıralanan amaçlar doğrultusunda hazırlanabilmektedir:
• anne babalara çocuk gelişimi ve eğitimi hakkında bilgi vermek,
• çocuklarını içinde bulundukları gelişim dönemi özellikleri çerçevesinde değerlendirmelerini sağlamak,
• anne baba ve çocuk arasında sağlıklı bir iletişim kurulmasını sağlamak,
• çocuklarının davranışlarını nasıl biçimlendireceklerini öğrenmelerini sağlamak,
• problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmek,
• bugüne kadar çocuklarına ilişkin ortaya koydukları uygulamaların neden
başarısız olduğunu anlamalarına yardım etmek gibi amaçlar doğrultusunda hazırlanabilmektedir.

Sosyal Değişim Kuramı: Bu kuramın kökeni yapısal antropolojiye, davranışçı psikolojiye, yararcı ekonomiye, sosyolojiye ve sosyal psikolojiye dayanır (Witth, 2007).

Anne baba eğitimi programları; önleyici ve gelişimsel fonksiyonlarını yerine getirebilmek için aşağıda sıralanan amaçlar doğrultusunda hazırlanabilmektedir:
• anne babalara çocuk gelişimi ve eğitimi hakkında bilgi vermek,
• çocuklarını içinde bulundukları gelişim dönemi özellikleri çerçevesinde değerlendirmelerini sağlamak,
• anne baba ve çocuk arasında sağlıklı bir iletişim kurulmasını sağlamak,
• çocuklarının davranışlarını nasıl biçimlendireceklerini öğrenmelerini sağlamak,
• problem çözme ve karar verme becerilerini geliştirmek,
• bugüne kadar çocuklarına ilişkin ortaya koydukları uygulamaların neden
başarısız olduğunu anlamalarına yardım etmek gibi amaçlar doğrultusunda hazırlanabilmektedir.

Anne baba eğitim programlarının etkili olabilmeleri için gerekli olan
dört koşul tanımlamaktadır. Bunlar:
• eğitim programlarının içeriği, anne babaların ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
• eğitim programları, ne sadece öğrencilerin, ne de sadece anne-babaların ihtiyaçları üzerinde odaklanmalıdır. Öğrenci ve anne baba ihtiyaçlarının dengelenmesine dikkat edilmelidir.
• eğitim programları hedef kitlenin sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerine
uygun olmalıdır.
• eğitim programlarında aile odaklı tartışmalar olmalıdır. Böylece bu tartışma
süreci anne-babalara, aynı durum karşısında diğer anne babaların düşüncelerini öğrenme ve kendi aileleri ile ilgili bilgileri daha iyi anlama fırsatları sağlamaktadır.

Anne baba eğitim programlarının etkili olabilmeleri için gerekli olan
dört koşul tanımlamaktadır. Bunlar:
• eğitim programlarının içeriği, anne babaların ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
• eğitim programları, ne sadece öğrencilerin, ne de sadece anne-babaların ihtiyaçları üzerinde odaklanmalıdır. Öğrenci ve anne baba ihtiyaçlarının dengelenmesine dikkat edilmelidir.
• eğitim programları hedef kitlenin sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerine
uygun olmalıdır.
• eğitim programlarında aile odaklı tartışmalar olmalıdır. Böylece bu tartışma
süreci anne-babalara, aynı durum karşısında diğer anne babaların düşüncelerini öğrenme ve kendi aileleri ile ilgili bilgileri daha iyi anlama fırsatları sağlamaktadır.

Anne baba eğitim programlarının etkili olabilmeleri için gerekli olan
dört koşul tanımlamaktadır. Bunlar:
• eğitim programlarının içeriği, anne babaların ihtiyaçları dikkate alınarak hazırlanmalıdır.
• eğitim programları, ne sadece öğrencilerin, ne de sadece anne-babaların ihtiyaçları üzerinde odaklanmalıdır. Öğrenci ve anne baba ihtiyaçlarının dengelenmesine dikkat edilmelidir.
• eğitim programları hedef kitlenin sosyo-ekonomik ve kültürel özelliklerine
uygun olmalıdır.
• eğitim programlarında aile odaklı tartışmalar olmalıdır. Böylece bu tartışma
süreci anne-babalara, aynı durum karşısında diğer anne babaların düşüncelerini öğrenme ve kendi aileleri ile ilgili bilgileri daha iyi anlama fırsatları sağlamaktadır.

Anne baba eğitimi verecek kişilerin bazı özelliklere sahip olmaları gereklidir:

İşlevsel ailenin sekiz önemli özelliği şöyle sıralanabilir:  
• Aile üyeleri birlikte olmaktan zevk alırlar, birbirlerini destekler ve cesaret verirler.
• Kendilerinin ve diğerlerinin kişisel görüşlerine saygı duyarlar.
• Birbirleriyle açık bir iletişim içindedirler.
• Genellikle aile üyeleri iş bitiricidir, iş yapmaktan kaçınmazlar.
• Ana baba için evlilik birinci derecede, ebeveynlik ise ikinci derecede doyum kaynağıdır.
• Aile üyeleri birbirine yakın olmakla beraber, kişisel farklılıklara saygı duyarlar.
• Kişiler arasında kendiliğinden oluşan bir etkileşim vardır. Katı kurallar koymaktan çok, yeni deneyimlere açıktırlar.
• Davranışlar ve araçların kontrolünden çok, her konuda fikir alışverişi vardır.
Otorite, aşırı kontrol ve üstünlük yoktur.

1924 Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi ile 1959 Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi’ne dayanan Çocuk Haklarına Dair Birleşmiş Milletler Sözleşmesi 20 Kas›m 1989 tarihinde benimsenmiştir.

Uluslararası Çocuklara Yardım Birliği’nin yayımladığı Cenevre Çocuk Hakları Bildirgesi 1931 yılında Gazi Mustafa Kemal tarafından imzalanınca Türkiye de bunu benimseyen ülkeler arasında yerini almıştır.

Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 1. maddesine göre eşlerden biri, diğerine ve çocuklarına karşı şiddet kullandığında kusurlu eşe çeşitli tedbirler uygulanmasını, 2.madde de bu tedbirlere riayet edilmediği takdirde kusurlu eşin 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını öngörmektedir.