Temel Hak ve Özgürlüklerin Korunması
Türkiye’de yargı dışı yollarla insan haklarının korunması görevini yüklenen kurumlar genel olarak hangi kurumlardır?
Yargı dışı yollarla insan haklarının korunması görevini yüklenen kurumlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi Dilekçe Komisyonu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER), Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu, Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan haklarını İnceleme Komisyonu’dur.
İlk olarak 20/01/2006 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Başbakanlık Genelgesi ile vatandaşların idareye ilişkin şikâyet, talep, görüş ve önerilerini kolayca iletebilmelerine yönelik kurulan kurumsal sistem hangisidir?
Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER)
Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun kuruluşu hangi kanuna dayandırılmaktadır?
Meclis çatısı altında yer alan bu komisyonun kuruluşu 3686 sayılı ve 5/12/1990 tarihli İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Kanunu’na dayanmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun temel amacı nedir?
Komisyonun kuruluş amacı dünyada ve ülkemizde insan hakları ile ilgili gelişmeleri izlemek suretiyle uygulamaların bu gelişmelere uyumunu sağlamak ve başvuruları incelemek şeklinde ifade edilmiştir.
Kişilerin bilgi edinme hakkını detaylı biçimde düzenleyerek kurum ve kuruluşların Kanunda yer alan istisnalar dışındaki her türlü bilgi veya belgeyi başvuranların yararlanmasına sunmak ve bilgi edinme başvurularını etkin, süratli ve doğru şekilde sonuçlandırmak üzere, gerekli idarî ve teknik tedbirleri almakla yükümlü olmalarını öngören ‘Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’ hangi tarihte çıkarılmış kaç sayılı kanundur?
4982 sayılı ve 9 Ekim 2003 tarihli kanun
Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’na göre bilgi verme yükümlülüklerine olumsuz cevap vermeleri durumunda Kanun, bilgi edinme talebi reddedilen başvuru sahibinin yargı yoluna başvurmadan önce bilgi edinme başvurusuyla ilgili, kurum ve kuruluşların verdiği kararları incelemek ve bilgi edinme hakkının kullanılmasına ilişkin olarak kararlar vermek amacıyla hangi kurul veya kurum oluşturulmuştur?
Bilgi Edinme Değerlendirme Kurulu
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun ön plana çıkan üç görev hangileridir?
Kurumun görevleri Kanun’un 9. maddesinde detaylı biçimde sıralanmıştır. Oldukça detaylı biçimde sıralananlar içinde şu üç görev ön plana çıkmaktadır: Birincisi insan haklarının korunması, geliştirilmesi ve insan hakları ihlalleri ile mücadele edilmesidir. İkincisi ise ayrımcılığın önlenmesi ve ihlallerin giderilmesine yönelik çalışmalar yapılması ve ayrımcılıkla mücadele edilmesidir. Üçüncü önemli görev ise işkence ile mücadele konusunda ulusal önleme mekanizması görevidir.
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun özellikleri nelerdir?
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun özellikleri; idari özerklik, özel bütçeli olma, kamu tüzel kişiliğine sahiplik ile mali özerkliğe sahipliktir.
İnsan haklarına ihlali bağlamında olağan kanun yollarının tüketilmiş ve başvuru yolları öngörülmemiş olması durumunda bir kişinin bireysel başvuru yapabilmesi için ne kadar süre içinde başvuru yapılması gereklidir?
İhlalin öğrenildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yapılması
İnsan haklarına ihlali bağlamında olağan kanun yollarının tüketilmiş ve mazeretin varlığı durumunda bir kişinin bireysel başvuru yapabilmesi için ne kadar süre içinde başvurunun yapılması gereklidir?
Mazeretin kalktığı tarihten itibaren kırk gün içinde yapılması gerekir
Birinci Dünya savaşı sonrası uluslararası düzeyde insan haklarının korunmasına neden ihtiyaç duyulmuştur?
Öncelikle totaliter rejimlerin tehditlere yol açmaları birincil neden olarak ileri sürülebilir. Birinci Dünya Savaşının bitiminden itibaren faşist ve nasyonal sosyalist iktidarlar olmak üzere Avrupa kıtasında ciddi tahribatlara sebebiyet veren totaliter rejimler insan hakları ile ilgili ciddi tehditlere yol açmaktaydı.
İkincil neden iç hukuk ve düzenlemelerin yeterli olmaması önemli bir gerekçedir. Özellikle anayasalarda insan haklarının yer almasına rağmen yargısal mekanizmaları, parlamentolar ve benzeri faktörler pek çok ülkede ulusal sınırlar dâhilinde insan haklarının korunması hususunda yetersiz kalmaktaydı.
Faşist ve nasyonal sosyalist iktidarlarda parlamento çoğunlukları insan haklarını ikinci plana iten, totaliter ideolojiyi egemen kılan kanunlarla rejimler içerisinde kişilerin devlet iktidarına karşı güvence altına alınması gereken haklarına ciddi şekilde darbe vurulmuş olması bir çare yol bulunması ihtiyacı doğurmuş olması … İkinci Dünya Savaşında totaliter iktidarların yenilmesi ve demokrasinin savaştan galip çıkmasıyla birlikte artık uluslararası alanda bir şeylerin yapılması gerektiği daha net biçimde anlaşılmış oldu.
Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın amaç ve ilkeler başlıklı birinci maddesinde hangi konu işlenmiştir? İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi neden önemlidir?
İkinci Dünya Savaşı’nın hemen sonrasında 1945 yılında imzalanan Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın amaç ve ilkeler başlıklı birinci maddesinde ırk, cinsiyet, dil ya da din ayrımı gözetmeksizin herkesin insan haklarına ve temel özgürlüklere saygının geliştirilip güçlendirilmesinde uluslararası iş birliğini sağlaması hususu yer almıştır. Sorunun ikinci bölümüne gelince şunlar ifade edilebilir. Bildirge olması nedeniyle imzası bulunan devletler açısından hukuken bağlayıcılığı söz konusu değilse de İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi esasında geçmişte yaşananlardan nasibini alarak, uluslararası alanda insan haklarının korunması amacıyla atılan adımların bir başlangıcı olarak düzenlediği haklarla ilgili düzenlemelerde insan haklarına artık hangi açıdan yaklaşılması gerektiğini ortaya koyması yönüyle önemli bir metindir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokollerinde Düzenlenen Haklar bağlamında 1963 yılında imzalanan Ek 4 No.lu Protokol’de sağlanan haklar hangileridir?
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Ek Protokollerinde Düzenlenen Haklar bağlamında 1963 yılında imzalanan Ek 4 No.lu Protokol’de sağlanan hak veya kazanımlar “vatandaşların sınır dışı edilmeleri yasağı, yabancıların topluca sınır dışı edilmeleri yasağı ile serbest dolaşım özgürlüğüdür.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içinde farklı düzlemlerde görev yapan ancak yargısal görevi bulunmayan birim hangisidir?
Mahkeme Genel Kurul
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hâlen yoğun iş yükü ile karşı karşıya olması nedeniyle oluşturulan Mahkemenin bünyesinde başvuruları incelemek üzere oluşturulan birimler hangileridir? Mahkeme Genel kurulunun görevleri nelerdir?
Tek Hâkim, Komite, Daire ve Büyük Daire bu bağlamda yargısal görevleri ifa eden birimlerdir. Ayrıca oluşturulan Mahkeme Genel Kurulunun yargısal görevi bulunmamaktadır. Genel Kurulun konumuzla ilgili önemli görevleri üç yıllık bir süre için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başkanını ve başkan yardımcılarını seçmek, belirli süreler için Daireler oluşturmak ve Daire başkanlarını seçmek ve Mahkeme iç tüzüğünü kabul etmektir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılacak bir kişisel başvuru sürecinde “kabul edilebilirlik kriterleri” olarak da ifade edilen koşullar hangileridir?
Bir kişisel başvuru sürecinde “kabul edilebilirlik kriterleri” yer bakımından yetki, kişi bakımından yetki, zaman bakımından yetki, konu bakımından yetki kriterleridir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru açısından “Yer Bakımından Yetki” ne demektir?
Yer Bakımından Yetki başlığı altında yapılan kişisel başvuruda ihlalin, hakkı ihlal ettiği ileri sürülen devletin ülkesel sınırları içinde gerçekleşip gerçekleşmediği hususu ön plana çıkmaktadır. Kişisel başvuru yapılırken Sözleşme’de güvence altına alınan hakların şikâyet edilen devletin egemenlik yetkisini kullandığı ülkesel sınırlar içinde ihlal edilmesi şartı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından bir kabul edilebilirlik kriteri olarak aranmaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru açısından “Zaman Bakımından Yetki” ne demektir?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru açısından “Zaman Bakımından Yetki” demek yapılan başvuruya konu hak ihlalinin aleyhine başvuru yapılan taraf devletin Sözleşme’ye taraf olduğu tarihten sonra meydana gelip gelmediğine de bakması demektir. Eğer davaya konu edilen olay taraf devletin Sözleşme’ye taraf olmasından önce olmuşsa Mahkeme’nin buna bakma hakkı bulunmaması demektir.
İç hukuk yollarının tüketilmesi ne demektir?
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde güvence altına alınan haklarla ilgili taraf devletlere Sözleşme’nin vermeyi amaçladığı yükümlülük bu hakları devletlerin kendi ülkesel sınırları içerisinde sağlamasıdır. Yine bununla bağlantılı biçimde bu hakların sağlanması noktasında ortaya çıkan hukuki sorunların öncelikli olarak o devletin kendi yargı organlarında çözüme kavuşturulmasıdır. Eğer bu amaçlar gerçekleştirilemez ve bu nedenle ihlal iddiaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınırsa Mahkeme ancak o aşamadan sonra devreye girer. Yani ülkedeki tüm hukuk yollarının kullanılmış olması gerek şarttır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kesinleşen kararlarının infazını takip etmek üzere Sözleşme’de hangi kurum görevlendirilmiştir?
Mahkemenin kesinleşen kararlarının infazını takip etmek üzere Sözleşme’de Bakanlar Komitesi yetkilendirilmiştir.