1982 Anayasasında Temel Hak ve Özgürlükler
Aktif statü hakkı nedir?
Aktif statü haklarını; bireylerin devlet yönetimine katılmasını sağlayan haklar şeklinde kısaca tanımlamak mümkündür. Nitekim bu haklara siyasi haklar veya katılma hakları da denebilir. Siyasi parti kurma hakkı, seçme ve seçilme hakkı, dilekçe hakkı gibi haklar aktif statü haklarına örnek olarak verilebilir.
1982 Anayasası temel hak ve özgürlükleri nasıl sınıflamıştır?
1982 Anayasası, Jellinek’in klasik sınıflandırma anlayışına uygun şekilde temel hak ve özgürlükleri; kişinin hak ve ödevleri, sosyal ve ekonomik hak ve ödevler ile siyasi haklar ve ödevler şeklinde üç grup şeklinde düzenlemiştir.
Anayasanın 13. maddesinde yer alan “Temel hak ve hürriyetler … ancak kanunla sınırlanabilir.” ifadesinin önemi nedir?
Bu ifade doğrultusunda, sınırlamalar ancak kanunla yapılabilecektir. Temel hak ve özgürlüklerin kanunla sınırlanabilmesi, bu sınırlamaların cumhurbaşkanlığı kararnamesi, yönetmelik vb. yürütmenin düzenleyici işlemleriyle yapılamayacağını ifade etmektedir. Bu kural, insan haklarının tanınması, kullanılması ve korunması açısından önemli bir güvence teşkil etmektedir.
Temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması özel sebeplere bağlılık doğrultusunda nasıl yapılır?
Sınırlamalar sadece madde düzenlemesinde yer alan özel bir sebebe dayanılarak yapılabilecek olup, temel hak ve özgürlüklerin madde metninde yer almayan ve tüm hak ve özgürlükler için söz konusu olabilecek bir genel sınırlama sebebine dayanılarak sınırlandırılması mümkün değildir. Bu özel sebepler; sınırlandırılması söz konusu olan hakka ilişkin madde düzenlenmesinde yer alan kamu yararı, genel sağlık, genel ahlak, suç işlenmesini önlemek, kamu güvenliği, suçluların cezalandırılması, milli güvenlik vb. kavramlardır.
Temel hak ve özgürlüklerin özü nedir?
Hak veya özgürlüğün özü, vazgeçilmez unsurlarına dokunulduğu takdirde, ilgili hak veya özgürlüğü anlamsız kılacak olan asli çekirdeğidir.
Laiklik ilkesinin unsurları nelerdir?
Laiklik ilkesinin unsurları; din, vicdan, ibadet ve kanaat özgürlüğünün tanınması ve güvence altına alınması, resmi bir devlet dininin bulunmaması, devletin bütün dinlerin mensuplarına eşit davranması, din kurumlarıyla devlet kurumlarının ayrılmış olması ve devlet yönetiminin din kurallarından etkilenmemesi olarak ifade edilebilir.
Anayasa yargısına göre ölçülülük ilkesi ne demektir?
Anayasa yargısı için ölçülülük ilkesi; açık hata, amaç dışı kullanım, durumun gerektirdiği ölçü, makul nitelik, mantıki, kendine özgü, aşırı, zorunlu vb. farklı değerlendirmeler doğrultusunda, özgürlük ihlallerinin Anayasal denetiminde önem kazanmaktadır
Anayasanın ruhu kavramı nasıl tanımlanabilir?
Hukuk dışı, sübjektif ve soyut bir içeriğe sahiptir. Anayasa’nın ruhu nesnel olarak tanımlanamadığı, yani her durum için geçerli olabilecek belirgin bir tanımı yapılamayacağı için, Anayasa yargısının denetim sırasında bu kavrama başvurması yerindelik denetimi riski içermektedir. Bununla beraber temel hak ve özgürlüklere getirilecek sınırlamaların, Anayasa’nın ruhu bağlamında Anayasa’nın başlangıcı, bütünü ve ondan çıkan temel anlama aykırı olmamasının gerektiği de ifade edilmelidir.
Temel hakların kötüye kullanılmasını, hukuk devleti ilkesi ve kamu düzeni açısından değerlendiriniz.
Hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılmasının engellenmesi ve yaptırıma bağlanması hukuk devleti ilkesi ve kamu düzeni açısından önemli bir ihtiyaçtır. Nitekim hukuk devletinde, hakkın kötüye kullanılmasına izin verilemez. Hiçbir birey kendisine tanınan hakkı, amacı dışında kötüye kullanamaz. Zira toplumsal yaşamın ve devletin var olabilmesi ve devamlılığının korunabilmesi için temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması kaçınılmaz olup, sınırsız özgürlüğün toplumsal hayatta ve devlet düzeninde söz konusu olması mümkün değildir.
Sert çekirdek hak nedir?
Olağanüstü hâllerde ve savaş hâlinde dahi dokunulamayacak olan söz konusu “sert çekirdek haklar” mutlak olarak korunması gereken ve dokunulmaz haklardır. Anayasa’nın 15. maddesi doğrultusunda sert çekirdek haklar; kişinin yaşam hakkı, maddi ve manevi varlığının bütünlüğü, din, vicdan, düşünce ve kanaatlerin açıklamaya zorlanmama ile suç ve cezaların geçmişe yürütülememesidir.
Milletlerarası yükümlülükler ölçütü kapsamında ne tür yükümlülükler yer almaktadır?
Milletlerarası yükümlülükler ölçütü kapsamında temel anlamda; milletlerarası hukukun genel ilkeleri ve Türk Devleti’nin taraf olduğu antlaşmalardan kaynaklanan yükümlülükler yer almaktadır
Türk Anayasa Hukuku kapsamında, temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasının şartları ile ölçütleri neler olarak belirlenmiştir?
Türk Anayasa Hukuku kapsamında, temel hak ve özgürlüklerin kullanımının durdurulmasının şartları ile ölçütleri; savaş, seferberlik veya olağanüstü hâllerden birinin mevcut olması, milletlerarası hukuktan doğan yükümlülüklerin ihlal edilmemesi, ölçülülük ilkesine uygunluk ve çekirdek haklara dokunmama şeklinde belirlenmiştir.
Temel hak ve özgürlüklerin korunması ve güvence altına alınmasında siyasal başvuru yolu nedir?
Siyasal (Teşrii) başvuru yolu; bireylerin temel hak ve özgürlüklerinin korunmasının sağlanması amacıyla TBMM’ye başvurulması demektir. Nitekim teşrii başvuru yolu, yani dilekçe hakkı Anayasa’nın “Dilekçe, bilgi edinme ve kamu denetçisine başvurma hakkı” başlıklı 74. maddesinin ilk iki fıkrasında: “Vatandaşlar ve karşılıklılık esası gözetilmek kaydıyla Türkiye’de ikamet eden yabancılar kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve hakkına sahiptir. Kendileriyle ilgili başvurmaların sonucu gecikmeksizin, dilekçe sahiplerine yazılı olarak bildirilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Temel hak ve özgürlüklerin korunması ve güvence altına alınmasında idari başvuru yolları nelerdir?
İdari başvuru yolları; isti’taf başvurusu, hiyerarşik başvuru, vesayet başvurusu, il ya da ilçe insan hakları kurullarına başvuru ve bilgi edinme başvurusu şeklindedir.
İsti’taf başvuru ne demektir?
İsti’taf başvuru; temel hak ve özgürlükleri ihlal eden makama doğrudan başvurmayı ifade eder. Burada ihlali yapan ve kendisine başvurulan makam aynıdır.
Birleşmiş Milletler Teşkilatı temel hak ve özgürlükleri koruma kapsamında hangi girişimlerde bulunmuştur?
Birleşmiş Milletler Teşkilatı bünyesinde birçok sözleşme ve protokol yapılmış ve bildirgeler ilan edilmiştir. Bildirgelerin hukuki niteliği itibariyle; ahlaki değeri olan ve zorlayıcı gücünü psikolojik anlamda içeren belgelerdir. BM bünyesinde düzenlenen uluslararası belgelerin başında 10 Aralık 1948 yılında BM Genel Kurulunda kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi” gelmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi nerede ve hangi tarihte akdedilmiştir?
4 Kasım 1950 tarihinde Roma’da akdedilen “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi” birçok temel hak ve özgürlüğü tanımış ve güvence altına almıştır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kurumsal şekli nasıldır?
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kurumsal şekli mevcut durumda; tek yargıç, üç yargıçtan oluşan komite, yedi üyeli Daire ve 17 yargıçtan oluşan Büyük Daire şeklindeki dörtlü bir yapılanmadır.
Bireysel başvuru yapılamayacak istisnai hususlar nelerdir?
Bireysel başvuru yapılamayacak istisnai hususlar, 45. maddenin üçüncü fıkrasına göre; yasama işlemleri ile düzenleyici idari işlemler ile Anayasa Mahkemesi kararları ile Anayasanın yargı denetimi dışında bıraktığı işlemlerdir.
6216 sayılı kanunun 45. Maddesine göre, Bireysel Başvuru yapılabilmesi için hangi şartların yerine getirilmiş olması gerekmektedir?
6216 sayılı kanunun 45. Maddesinin ikinci fıkrasına göre; ihlale neden olduğu iddia edilen kamusal eylem veya işleme yönelik olarak kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tamamının bireysel başvuru yapılmadan önce tüketilmiş olması gerekir.