AİLE YAPISI VE İLİŞKİLERİ

Boş zamanları değerlendirme işlevi: Bireyin yaşamında olmazsa olmaz eylemlerden biriside dinlenme ve eğlenmedir. Birey bu eylemini en sorunsuz olarak ve en kolay bir şekilde aile içerisinde gerçekleştirir. Ailenin doğal bir ortamda bireylerine sunmuş olduğu dinlenme ve eğlenme işlevine ilişkin eylemler bir yandan aile bireylerinin önemli bir ihtiyaçlarını giderir.

“Avrupalı Toplumların” gelişen hızlı ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasi değişiklikler sonucunda karşı karşıya bulunduğu tehditler şu şekilde sıralanmıştır. • Nüfus azalması ve yaşlılık, • Aile yaşam düzeninin istikrarsızlığı ve çok çeşitliliği, • Yeni cinsiyet rollerinin aile hayatı üzerindeki etkileri, • Kadınların iş gücü pazarına katılımının artması.

Lizbon toplantısı sonucu yayınlanan Avrupa Birliği Bakanlar Bildirisi metninde ülkeden ülkeye değişmekle birlikte aile ve evlilikle ilgili bazı değerlerin değişmesinin de tehdit oluşturduğu üzerinde durulmuştur. Söz konusu bu tehditleri ise şu şekilde belirtmek mümkündür: • Evliliğin ve çocuk doğurmanın ertelenmesi, • Doğum oranlarının düşmesi, • Boşanmaların ve ikinci evliliklerin artması, • Boşanmış ebeveynlerden oluşan ailelerin, yeniden kurulan ailelerin, çocuksuz ailelerin, tek kişiden oluşan ailelerin, nikâhsız birlikteliklerin ve eşcinsel ilişkilerin kabul edilebilirliğinin giderek artması.

Avrupa Birliğine üye ülkelerde ortalama olarak, çocuklu ailelerin yüzde 13'ünde anne ya da babadan biri ailede bulunmamaktadır. Bu oranın en yüksek olduğu ülkeler yüzde 24 ile İngiltere, yüzde 18 ile Belçika, yüzde 16 ile de Danimarka ve Almanya’dır.

1994 Uluslararası Aile Yılı kapsamında ülkemizde ve tüm dünyada çeşitli etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Ayrıca her yılın 15 Mayıs günü, “Uluslararası Aile Günü” olarak kutlanmaktadır.

29 Aralık 1989 tarihinde çıkarılan 396 sayılı kanun hükmünde kararname ile “Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Başkanlığı” kurulmuştur.

8 Haziran 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 633 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ve 2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 662 sayılı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının ana hizmet birimlerinden biri olarak yeniden yapılandırılmıştır.

Toplumun kurumsallaşmış en küçük sosyoekonomik birimi, ailedir.

Sanayi Devrimi'nden sonra, aile içinde çocuk ve yaşlı bakımı bir sorun haline gelmiş, devletler ve toplumlar bu sorunu kurumlar aracılığıyla çözmeye çalışmışlardır.

Aileden Sorumlu Avrupalı Bakanlar'ın 2006 yılı Mayıs ayında yaptıkları Lizbon toplantısı'na göre yaşlılık, Avrupalı toplumların karşı karşıya bulunduğu tehditler arasındadır.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının teşkilat şemasına göre, aile ve ve toplum hizmetleri genel müdürlüğü müsteşar yardımcısı'na bağlıdır.

Birey ile toplumun uyum içinde yaşamaya başlamasını ve bu birlikteliği sürdürmesini sağlayan aile işlevi, eğitim işlevidir.

Bilgiye erişim kolaylığı, küreselleşmenin insan hayatına kattığı olumlu yeniliklerden biridir.

Ülkemizde kadın ve erkek eşitliğinin devlet içinde kurumsallaşma süreci 1987 yılında Devlet Planlama Teşkilatı bünyesinde Sosyal Planlama Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulan “Kadına Yönelik Politikalar Danışma Kurulu” ile başlamıştır.

Sanayileşme ve küreselleşmeye bağlı olarak ailenin işlevlerinde de değişim yaşanması zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Söz gelimi geleneksel toplum yapısında aile içinde yerine getirilen eğitim, sosyal güvenlik, çocuk-yaşlı-özürlü bakımı, toplumsallaşma gibi birçok işlev, kentleşmiş modern sanayi toplumlarında ailenin içinde bulunduğu koşullar artık bu işlevleri yerine getirmede yetersiz kaldığı için kamu kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlar ve sivil toplumun örgütleri gibi kurumların kontrollü yardımlarını gerekli kılmıştır. Ancak kolaylıkla tahmin de edilebileceği gibi deneyimler, hiçbir kurumsal yapının, ailenin yerine getirdiği işlevleri aile kadar başarılı, yerinde ve ekonomik olarak yapamayacağını göstermektedir. Bu durumun en önemli nedenini ailenin karşılıksız sevgi temeli üzerine kurulmuş yegane kurum olması nedeni ile bireylerin, birbirlerinden karşılık beklemeksizin doğal bağlılık, sevgi, saygı ve özveri ilişkisi içinde bulunmalarıdır. Buna karşılık kurumsal yapılarda aile bireylerine götürülen, çocuk bakımı, yaşlı ya da özürlü bakımı gibi hizmetler öncelikle ticari bir değer karşılığında yerine getirilmektedir.

Bir toplumun temel dinamiği ve en küçük grubu ailedir. Dolayısıyla doğru cevap C seçeneğidir.

Aile ekonomik bir birimdir; hem üretici hem de tüketici özelliği mevcuttur.

Bireyin içinde doğduğu toplumsal yapının değerlerini, yapısını, gelenek ve göreneklerini, kurallarını öğreneceği ilk yer ailesidir. Aile eğitim işlevi ile çocuğu sosyalleştirir. Doğru cevap C seçeneğidir.

Aile ile ilgili kurumların temel görevi ailelere yardımcı olmaktır. Dolayısıyla doğru cevap E seçeneğidir.

Sanayileşme ve küreselleşme sonrası  aile içinde gerçekleşen eğitim işlevinin yürütülmesinde aile yetersiz kalmış ve kamu kurumları, özel kurumlar ve sivil toplum örgütlerinin bu konuda aileye yardımları zorunlu hale gelmiştir. Dolayısıyla doğru cevap D seçeneğidir.