aofsorular.com
EVİ101U

AİLE İLİŞKİLERİ

2. Ünite 25 Soru
S

‘Aile’ kavramını nasıl tanımlayabiliriz?

Aile içinde bulunduğu toplumun değer yargılarını, kültürünü, gelenek ve göreneklerini yansıtan, ayrıca kendi içinde özel bir düzeni olan, çevresiyle iletişim içerisinde olan, anne, baba ve çocuklardan oluşan bir kurumdur.

S

‘Geleneksel geniş aile’ ile ‘çekirdek aile’ arasında ne gibi farklar bulunur?

Geleneksel geniş ailede üretim ve tüketim faaliyetleri hep birlikte yapılırken yetki erkekte, sorumluluk ise kadındadır. Aile düzeni büyüklerin deneyimleri ve kararları doğrultusunda kurulur ve sürdürülür. Geleneksel geniş ailede eşler çocuk eğitimi konusunda tek başına söz sahibi olmayabilirler. Diğer taraftan, çekirdek ailede sorumluluklar tüm aile bireyleri arasında paylaşılmıştır. Ancak çekirdek ailede kadının ekonomik bağımsızlığını ve özgürlüğünü kazandığı durumlarda aynı zamanda erkekte baskısını sürdürüyorsa, bireyler arasında başlayan çatışma ciddi sorunlara yol açmaktadır. Çekirdek ailede giderek artan “paylaşma ve iletişim yetersizliği”, çocuğun sağlıksız etkileşim ortamlarında büyümesine neden olmaktadır.

S

Anne ve babanın çocuklarına karşı en temel sorumluğu nedir?

Anne ve babanın esas sorumluluğu; çocuğa mutlu ye huzurlu bir aile ortamı yaratmaktır. Aynı zamanda, aile ortamında çocuğa iyiyi, doğruyu, güzeli, sabır ve hoşgörüyle öğretmektir.

S

Bir aile ortamında anne ve babanın sahip olduğu üç temel sorumluluk nedir?

 Ailede anne ve babanın üç temel sorumluluğu vardır:

  • Kendilerine bakmak, özen göstermek
  • Eşleriyle olan birlikteliğe özen göstermek
  • Çocuklarının bakımını üstlenmek, onlarla ilgilenmek
S

Bir aile ortamında anne ve babanın çocuğa karşı tutumlarını hangi başlıklar altında inceleyebiliriz?

Anne ve baba tutumları çocukta temel karakteristik özelliklerin oluşmasında en etkili faktördür. Bu tutumlar şunlar olabilir:

  • Aşırı koruyucu annelik ve babalık
  • Ceza merkezli anne ve babalık
  • Katı disiplinli anne ve babalık
  • Yavaş anne ve babalık
S

Özellik gösteren anne ve babalık durumları nelerdir?

Anne ve babalar şu tiplerde ebeveynlik yapıyor olabilirler:

  • Çalışan anne ve babalar
  • Yalnız anne veya babalar
  • Yaşlı anne ve babalar
  • Genç anne ve babalar
  • Üvey ailelere sahip anne ve babalar
  • Evlat edinen anne ve babalar
  • İleri yaşta yeni kardeşe sahip çocukların annesi ve babası olma durumu
S

‘Üçüncü çocukluk’ kavramı neyi ifade etmektedir?

Üçüncü çocukluk kavramı, büyükanne ve büyük babalar için birincisi kendi gerçek çocuklukları, ikincisi kendi çocukları olduğunda yeniden çocuklaşmak ve üçüncüsü de torunlarıyla çocuklaşma fırsatını yakalamayı ifade etmektedir

S

Kornhaber’e göre, büyükanne ve büyük babaların rollerini hangi dört kategoride inceleyebiliriz?

 Kornhaber, büyükanne ve büyük babalık rollerini dört başlık altında incelemiştir:

  • Sosyal ve Sembolik Rol
  • İşlevsel Rol
  • Duygusal Rol
  • Ruhsal Rol
S

‘Boş yuva sendromu’ kavramı neyi ifade etmektedir?

Çocukların evden ayrılması üzerine anne ve babanın yaşadığı dönemi ifade eden boş yuva sendromu, genç yetişkin çocuklu aileler ile yetişkin yaşta çocuğu olan ailelerde görülür. Genç yetişkin çocuklu aileler, ilk çocuğun evden ayrılışıyla başlayan ve son çocuğun ayrılışına dek süren dönemdeki ailelerdir. Boş yuva bazılarına çok ürkütücü gelebilir. Bazı anne ve babalar için bu son derece depresif bir dönemken diğerleri için tamamen yeni bir deneyim, yeni başlangıç ve olasılıklara açılan bir kapı olabilir.

S

‘Bağlanma kuramı’ neyi ifade etmektedir?

Bağlanma kuramı, John Bowlby ve Mary Ainsworth’un ortaklaşa çalışmalarının bir sonucu olarak gelişmiştir. Bowlby bağlanmayı (attachment) insanların kendileri için önemli gördükleri kişilere karşı geliştirdikleri güçlü duygusal bağlar olarak tanımlamıştır. Bowlby, yalnızca çocuktan ebeveyne bağlanma sürecini tanımlamış olmasına karşın tanımı karşılıklı ebeveyn-bebek bağlanma sürecinin açıklanmasına yardımcı olmuştur.

S

Ailede çocuğa verilen değeri hangi iki boyutta inceleyebiliriz?

Ailede, çocuğa verilen değer iki boyutta incelenebilir:

  • Maddi değer: Çocuğun yaşlılık güvencesi olarak görülmesi, büyüdüğünde aileye ekonomik katkıda bulunması beklentisidir.
  • Psikolojik değer: Çocuğun duygusal bir değeri vardır. Çocuktan sadece duygusal ilgi beklenmektedir.
S

Aile toplantısının verimli geçmesi için nelere dikkat edilmesi gerekir?

Aile toplantılarının verimli olması için şu konulara dikkat edilmelidir:

  • Önceden belirlenmiş zamanda düzenli olarak toplanmalıdır.
  • Toplantı başkanı dönüşümlü olmalıdır. Ancak ilk toplantı bir büyük tarafından yönetilmelidir.
  • Toplantıda alınan kararlar bir yere yazılmalıdır.
  • Toplantı süresi planlanmalıdır.
  • Toplantılarda herkesin görüşü alınmalıdır.
  • Toplantılarda yakınmalar sınırlandırılmalıdır.
  • Evde yapılması gereken işlerin listesi yapılmalı ve buna göre görev dağılımı yapılmalıdır.
  • Toplantıda toplantının güvenilirliği için alınan kararlara uyulmalıdır.
  • Aile toplantılarının demokratik bir şekilde işleyebilmesi için herkesin sorunları üzerinde durulmalıdır.
  • Aile toplantılarında sorunların, şikayetlerin yanında eğlencelerde planlanmalıdır.
S

Bir ailede çocuğun kardeşe hazırlık sürecinde neler yapılması gerekmektedir?

Kardeşe hazırlık döneminde şunların yapılması önerilir:

  • Çocuğun bebekliği ile ilgili fotoğraf ve oyuncakları ile ilgili anıları paylaşma. O dönemde onunla ne kadar ufak göründüğü, o zamanlar yürüyemediği hakkında konuşma
  • Kardeşinin ne kadar küçük olduğunu anlaması için yeni doğan bebeğin kıyafetlerini beraberce seçme
  • Çocuğa bebeğin kullanacağı beşik, bebek arabası, biberon, emzik gibi eşyaları gösterme
  • Çocuğa abla ya da abi olma konularını içeren hikayeler okuma
  • Varsa yeni doğum yapmış bir arkadaşı çocukla beraber ziyaret ederek, çocuğun bebeği görmesini sağlama
  • Hastaneden eve gelişte ona bir hediye verme
  • Eve girerken bebeği bir başkasının taşınmasını sağlayarak, annenin abi ya da ablayı kucaklaması sağlanarak hamilelik döneminden başlayarak çocuğun kardeş olgusuna hazırlanması gerekir.
S

Kardeşlerin sorunlarını kendi aralarında çözebilmelerini sağlayabilmek için anne ve baba ne gibi tutumlar takınmalıdırlar?

Kardeşlerin sorunlarını kendi aralarında çözebilmelerini sağlayacak olumlu anne ve baba tutumları şunlardır:

  • Çocukların kavga ettikleri zaman değil de sakin bir zamanda çatışma durumlarında ne yapabilecekleri hakkında konuşma
  • Çocuklara birbirlerine fiziksel ve sözel olarak zarar vermedikleri sürece tartışabileceklerini söyleyip temel kuralları koyma
  • Kurallara uyulmadığında hangi yaptırımların uygulanacağını söyleme
  • Bağırmadan ya da şiddet göstermeden her ikisinin de duyguları hakkında konuşma
  • Çatışmaları çözmeleri için onları cesaretlendirme
  • Beraber kararlaştırılan kuralların takipçisi olma ve kuralların sürekliliğini sağlama
  • Bir sorun çözme gibi yeni öğrendikleri becerileri gösterdiklerinde onlara övgüde bulunma
  • Çocukların kendilerini yetersiz hissetmelerine ve kardeşlerinden daha az sevildiklerini düşünmelerine neden olması nedeniyle çocuklarını birbiriyle karşılaştırmama
  • Rekabet ortamları yaratacak ifadeler kullanmama
  • Çatışma çocuklar birbirleriyle çok sık zaman geçirdiklerinde oluyorsa onlara güvenle yalnız kalabilecekleri bir ortam yaratarak çatışmaları önleme
  • Çocukların farklı kişilikleri ve ihtiyaçları olduğundan, adil olmak için her zaman çocuklara eşit davranmak zorunda hissetmeme
  • Çocukların özel ilgilerini ve yeteneklerini keşfetmelerini sağlayarak farklılıklarını takdir etme
  • Birbirlerine zarar verdiklerinde ani müdahalede bulunup onları ayırarak aynı ortamda bulunmamalarını sağlama
S

Yeni doğan kardeşle ilişkili hatalı anne baba tutumları nelerdir?

Yeni doğan kardeşle diğer kardeş arasındaki ilişkinin oluşmasında hatalı olan anne baba tutumları şunlardır:

  • Çocuğa bir kardeşi olacağını uzun uzun anlatmaları
  • Çocuğun yeni kardeşi kabullenmesi için olağanüstü çaba harcayarak onu kuşkulandırmaları
  • Anne, baba ve diğer aile üyelerinin, bebeği sevmediklerini, istemediklerini söylemeleri
  • Anne, baba ve diğer aile üyelerinin sürekli ağlıyor, altını kirletiyor diyerek bebeğin kötü yanlarını dile getirmeleri
  • Anne bebekle ilgilenirken büyük çocuğu tamamen ilgiden yoksun bırakmaları
  • Çocuğa kardeşini sevmesi gerektiğini söylemeleri
  • Çocuğa kardeşini kıskanmanın utanılacak bir davranış olduğunu söylemeleri
  • Bebek doğacağı zaman, çocuğu bir süre evden uzaklaştırma, bir başkasının yanına ya da anaokuluna göndermeleri
  • Çocuğun, bebekten daha çok sevildiğini kanıtlamaya çalışmaları
  • Yeni gelen kardeşten önce yapılan parka gitme, hikaye okuma gibi etkinlikleri bırakmaları
  • Çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapmaları
  • Büyük çocukları, küçük kardeşlerin bakımı ve korunmasından sorumlu tutmaları
  • Çocuğun yanında bebeğe aşırı sevgi gösterilerinde bulunmaları
  • Bebeğe zarar verir endişesiyle çocuğu, sürekli bebekten uzak tutmaları
  • Anne ve baba çocuğa olan sevgisini sözlerden çok davranışları ile göstermemeleri
  • Büyükanne ve büyükbaba ve misafirlerin çok fazla yeni bebekle ilgilenmesi
  • Doğumdan sonra bebeği kıskanmasın diyerek büyük çocuğu odalarında yatırmaları
S

Eşlerin yakınları ile ilişkilerinde dikkat etmesi gereken konular nelerdir?

Hem eşler hem de ailelerinin mutluluğu için yakınları ile olan ilişkilerde dikkate alınması gereken konular şunlardır:

  • Eşlerin yakınlarıyla arzu edilen düzeyde bir uyumun gerçekleştirilebilmesi için yeterli süre tanınmalıdır.
  • Çocukların mutlu bir yuva kurması her anne babanın öncelikli arzusudur. Çabaları iyi niyetli olup yaptıkları onların mutluluğu içindir. Ancak ilgiler müdahalelere, öğütler yönlendirmelere dönüştüğünde ilişkilerin dengesi bozulur.
  • Gençler, evliliğin yalnızca kendileri için değil aileleri için de yeni bir durum olduğunu düşünmeli, onların kaygılarını ve özlemlerini hoşgörü ile karşılamalıdırlar.
  • Eşler kusurlarını ve sorunlarını kendi aileleriyle değil birbirleriyle tartışmalı ve birlikte çözüm yolu aramalıdırlar.
  • Eşlerin aileleriyle olan ilişkilerde sorunlar varsa bunların nedenleri tek taraflı aranmamalı kusur tek tarafa yüklenmemelidir.
  • Eşler, aile büyüklerinin uyarı ve öğütlerini tepkiyle karşılamak ya da reddetmek yerine, mutlulukları için onların deneyimlerinden yararlanma yoluna gitmelidirler.
  • Anne ve babalar çocuklarının evlenmesiyle onları kaybettikleri düşüncesinden kurtulmaya çalışmalıdırlar. Bu kaygıdan kaynaklanan hatalı davranışlar sonuçta onları gerçekten kaybetmeye neden olabilir.
  • Evli bireyler, eşleri ve anne ve babaları arasında kesinlikle tercih yapma durumunda bırakılmamalıdır. Sonuç her iki taraf için de üzücü olabilir.
  • Anne ve babalar eş olarak seçilen kişiyi büyüten, yetiştiren ve mutlu bir aile kurmasına her yönden destek olan kişilerdir. Onların tek isteği çocuklarının mutluluğudur. Gençler büyükleri bu yönüyle değerlendirdiklerinde sorunların çözümüne daha iyimser ve hoşgörüyle yaklaşabilirler.
  • Yakınlarla olan ilişkiler konusu nişanlılık döneminde gündeme getirilmeli ve eşler arasında beklentiler tartışılarak fikir birliğine varılmalıdır.
  • Birbirlerinin anne ve babalarıyla iyi ilişkiler kurmaları hem eşleri hem de anne ve babaları son derece mutlu eder.
S

‘Duygusal ortak yaşama’ terimi neyi ifade etmektedir?

Duygusal ortak yaşama terimi, anne ile çocuk arasında kurulan güçlü bağ için kullanılmaktadır. Bu kavramın karşıtı ise “anne yoksunluğu” olarak tanımlanmaktadır. Anne yoksunluğu, herhangi bir nedenle annenin bulunmaması sonucu olabileceği gibi, annenin çocuğuyla yeterli duygusal bağı kuramadığı durumlarda da söz konusu olabilmektedir.

S

Aile içindeki ‘disiplin’ kavramı ile asıl kastedilen anlam nedir?

Disiplin, bireylerin içinde yaşadıkları topluluğun genel düşünce ve davranışlarına uymasını sağlamak amacı ile alınan önlemlerin tümüdür. Disiplin, çoğu zaman baskı ve otoriteyi açıklayan anlamda kullanılmaktadır. Oysa disiplinin gerçek anlamı bu değildir. Disiplin, çocuğun eğitimindeki sağlıklı tutum ve kuralları içerir. Aynı zamanda disiplin, bireysel hak ve özgürlüklerin sınırlanmadığı, doğallığın ayıplanmadığı, kişiler arası ilişkileri düzenleyen, yetenek gelişiminin sağlandığı, sorumlulukların paylaşıldığı ilke ve kurallar bütünüdür.

S

Ailede uygulanan disiplin kurallarının başarılı olmasını etkileyen gereklilikler nelerdir?

Disiplin kurallarını belirlerken ve bu kararları uygularken ailenin şu üç özelliği bünyesinde bulundurması gerekir:

  • Anne ve babanın uygulanacak kurallar konusunda görüş birliğinde olması
  • Anne ve babanın davranışlarında tutarlılık göstermesi
  • Anne ve babanın davranışlarında süreklilik göstermesi
S

Aile içinde sorumlulukların paylaşılmasının aileye ne gibi katkıları bulunur?

Aile içinde sorumluluk paylaşımı şu konularda önemli rol oynar:

  • Aile bireyleri arasında sağlıklı ilişkilerin kurulmasında
  • Aile üyeleri arasında duygu ve düşüncelerin paylaşılmasında
  • Ailede bireylerin kendilerini işe yarar ve değerli hissetmelerinde
  • Aile üyelerinin birbirlerinin yeteneklerinden yararlanarak, deneyim kazanmalarında
  • Aile bireylerinin ortak değer ve amaçlarının oluşmasında
  • Aile kaynaklarının akıllıca kullanılıp geliştirilmesinde
    • Aile yaşamının aksayan yönlerinin düzeltilmesinde
S

‘Ödül’ ve ‘cezayı’ nasıl tanımlayabiliriz?

Gerçek anlamda disiplin oluşturabilmek için yerinde kullanılan ödül ve ceza büyük önem taşır. Ödül, istenen davranışların pekişmesi amacıyla kullanılan ve çocuğun gelişimine katkı sağlayan bir yöntemdir. Güzel bir söz, bir öpücük, çocuğu övme gibi ödüller sıklıkla uygulanmalı, maddi değeri olan ödüllere çok sık başvurulmamalıdır. Ceza ise istenmeyen davranışların tekrar edilmesini engellemek amacıyla kullanılan bir eğitim yöntemidir. Ceza, yapılan davranışın ardından hemen uygulanırsa doğru sonuç verir.

S

Çocuk yetiştirme sürecinde karşılaşılan anne ve baba tutumlarını hangi başlıklar altında kategorize edebiliriz?

Çocuk yetiştirmede karşılaşılan anne ve baba tutumları şunlardır:

  • Baskıcı ve otorite yanlısı tutum
  • Aşırı hoşgörülü ve gevşek tutum
  • İlgisiz ve kayıtsız tutum
  • Güven verici, destekleyici ve demokratik tutum
  • Aşırı korumacı tutum
  • Dengesiz ve kararsız tutum
S

‘İşlevsel olmayan ailelerin’ genel özellikleri nelerdir?

İşlevsel olmayan ailelerin genel özellikleri şunlardır:

  • Bazı aile bireylerine hatta ev hayvanlarına karşı aşırı ilgi gösterilirken diğer bazı aile bireylerine karşı empati yoksunluğu, anlayışsızlık ve duyarsızlık vardır. Yani; aile bireylerinden biri istediğinden çok daha fazla alırken diğeri ikinci plana itilir.
  • Bazı aile bireylerine kötü davranışta bulunduklarını kabul etmezler ya da inkâr ederler.
  • Diğerlerinden gelen eleştirileri yeterince tolere edemezler. Fiziksel, duygusal veya cinsel tacizi, duygusal olarak ifade etmede yetersizdirler.
  • Diğer insanların hoşlanmayacağı bir sınırı amaçlı olarak ihlal etme gibi davranışlarla diğerlerinin sınırlarına saygı göstermezler.
  • Çok fazla kavga ederler veya aile bireyleri ile gereksiz tartışmalarda bulunurlar.
  • Aile bireylerinden birine veya bir kaçına cinsiyeti, doğum sırası, ailedeki rolü ve yetenekleri nedeniyle eşit olmayan yaklaşımda bulunurlar.
  • Anormal derece de aşırı kıskançlık gösterirler veya diğerlerinin davranışın kontrol etmeye çalışırlar.
  • İşlevsel olmayan ailelerde genellikle çocukların lehine olarak algılanan “evliliği bu şartlarda devam ettirme” genellikle bu çocukların zararınadır.
  • Ayrılmak isterler fakat ekonomik, kültürel, dini veya kanuni nedenlerle yapamazlar.
  • Çocuklar evde olanlar hakkında dışarıda konuşmaktan korkarlar.
  • Özellikle eğlence aktivitelerinde ve sosyal olaylarda birlikte vakit geçirme eksiktir.
  • Çocuklarda dahil toplumda birbirlerini sahiplenmezler ve/veya birbirlerini görmeyi reddederler.
S

İşlevsel olmayan ailelerin çocuklar üzerinde ne gibi etkileri vardır?

İşlevsel olmayan ailelerin çocuklar üzerinde şu etkileri yaratabilirler:

  • Daha hızlı büyüme ya da tersine daha yavaş büyüm
  • Anne ve babaya özenerek sigara, alkol ve/ veya ilaç kullanma
  • Başkalarına rahatsızlık verme veya zorbalık etme veya kolay kurban ya da mağdur olabilme
  • Bazı aile üyelerine karşı karışık sevgi ve nefret duyguları
  • Cinsel ve fiziksel tacizle ilgili kötü davranışa maruz kalma
  • Akran grubuyla sağlıklı ilişki oluşturma da zorluk yaşama
  • Sosyal etkileşimini kısıtlayacak şekilde tek başına televizyon izleme, video oyunları oynama, internette gezinme, müzik dinleme ve diğer aktivitelerde bulunma
  • Kızgın, kaygılı, depresif, diğerlerinden izole veya kendisinin sevilmediğini hissetme, konuşma bozukluğu, diğerlerine güvenmeme
  • Suç dolu bir hayata yönelme ve çete mensubu olma
  • Okulda ders başarısında düşme
  • Duygularını ifade etmede zorlukla birlikte düşük kendine güven veya kötü duygu dışavurum
  • Anne ve baba otoritesine karşı gelme
  • Kimseye saygı göstermeme
  • Aşırı harcama yapma,
  • Genç yaşta kötüye kullanan bir eş veya partner bulma ve/veya evden kaçma, gebe kalma
  • Ailenin ekonomik durumunun iyi olmasına rağmen kendisinin fakir veya evsiz olma riskinin olması
S

İşlevsel olmayan bir ailede büyüyen çocuklar ne tür roller benimser?

İşlevsel olmayan bir ailede büyüyen çocukların benimsediği roller şunlardır:

  1. İyi çocuk (Kahraman olarak da bilinir): Anne ve babalık rolü üstelenen çocuk
  2. Sorunlu çocuk (Günah keçisi olarak da bilinir): Ailede duygusal olarak kararlı olan tek o olduğu halde çoğu sorun yüzünden suçlanan ve kısmi olarak ailenin bozulmuş işlevselliğinden sorumlu tutulan çocuk
  3. Asi çocuk (Anne ve babanın otoritesine karşı olan çocuk): Ailenin bozulmuş işlevselliğinin tamamından değil bir kısmından sorumlu tutulan çocuk
  4. Bakıcı çocuk: Ailenin duygusal iyiliğinin sorumluluğunu alan çocuk
  5. Kayıp çocuk: Fark edilmeyen, sessiz, istekleri gizlenen veya ihmal edilen çocuk
  6. Maskot Çocuk: Giderek artan ailenin bozulmuş işlevselliğini mizahla değiştirmeye çalışan çocuk
  7. İdareci çocuk: Kendi istediğini yaptırmak için diğer aile bireylerinin hatalarını kendi faydası için kullanan çocuk