Ailede Çocuk ve Ebeveyn İlişkileri
Ailenin toplumsal işlevi nedir?
Ailenin her toplumdaki işlevi neslin devamlılığıdır. Çocuğun yetiştirilmesi, toplumsal yaşama hazırlanması aile içinde tecrübe edilir. Dolayısıyla aile, çocuğu eğiten, ona değerleri ve inançları aktaran bir müessese olarak karşımıza çıkar. Toplumsallaşmanın değerleri ve inançları aktarıyor olması çocuğun toplumsal düzeni benimsemesini kolaylaştırmaktadır. Ailenin bir işlevi de aile üyelerini muhafaza etmesi ve onlardaki yanlış ve kötü davranışları değiştirmesidir. Aile üyeleri değerleri, tutumları ve inançları bu şekilde kazanırlar. Böylece iyiyi kötüden, doğruyu yanlıştan ayırt edebilecek bir duruma gelirler.
Aile kavramını tanımlayınız.
Aile, biyolojik etmenler ve etkileşimler ile insan neslinin devamlılığının sağlandığı, karşılıklı sosyal münasebetlerin belirli kurallara bağlandığı, ilk toplumsal bütünleşmenin gerçekleştiği, toplumun kültürel varlığının nesilden nesile aktarıldığı, sosyo-kültürel, biyolojik, psikolojik, hukuksal vb. tarafları da bulunan topluma ilişkin bir öğedir. Aynı zamanda aile, izdivaç ile temeli atılan ve aynı soydan gelenlerin birlikteliğinden oluşan, ebeveyn ve çocuk ilişkisinin var olduğu, topluma hazırlanma sürecinin ilk ve en etkili olarak yaşandığı, toplumdaki en küçük birim olarak da ifade edilir.
Aile müessesesinin temelinde ne yatar?
Aile müessesesinin temelinde evlilik vardır. Evlilik, çiftler arasındaki ilişkinin meşruluğunu sağlayan bir uygulamadır.
Kaç tür aile yapısı vardır? Yazınız.
Aile, genel olarak geniş aile yapısı ve çekirdek aile yapısı olmak üzere iki kategoride ele alınabilir.
Geniş ailenin yapısı nasıldır?
Geleneksel toplumların aile yapısını yansıtan geniş aile, anne, baba, büyükanne, büyükbaba, evlenmiş çocuklar ve torunlardan meydana gelen bir aile yapısıdır.
Çekirdek aile yapısı nasıldır?
Modern toplumların aile yapısını yansıtan çekirdek aile, anne, baba ve onların evli olmayan çocuklarından meydana gelen bir aile yapısıdır.
Toplumsal değişme ile aile arasındaki ilişki nedir?
Değişim, birey ve toplum bünyesinde ortaya çıkan farklılıklardır. Toplumda “bir durumdan başka bir duruma” geçişi ifade eden toplumsal değişme ise toplumsal değerlerden üretim biçimlerine kadar meydana gelen her türlü farklılaşmayı da ifade eder. Toplumun gelişip ilerlemesinden yozlaşmasına kadar her türlü olumlu veya olumsuz farklılaşma, toplumsal değişmeyi yansıtır. Geniş aile yapısından çekirdek aile yapısına geçiş, toplumsal değişmeyi anlatır. Toplum değiştikçe ailenin yapısı ve biçimi de değişir.
Toplumsal değişim bir aileyi nasıl etkileyebilir?
Toplumsal yaşamda meydana gelen her türlü değişim ve dönüşümler aile müessesesi üzerinde olumlu/olumsuz etkilere neden olur. Bütün toplumlarda olduğu gibi Türk toplumunda da aile, etkileyen ve etkilenen konumuyla değişim ve dönüşüme uğrar. Toplumsal değerler, yoksulluk, göç, teknoloji ve kadınların çalışma yaşamına girmesi bir ailenin değişimine neden olabilmektedir.
Aile içi ilişki neyi kapsar?
Aile içi ilişkiler; aile içi otoriteyi, ailede karar alma biçimini, görev ve sorumluluk paylaşımını, kadının ve erkeğin aile içindeki konum ve statülerini, eşler arasındaki ilişkileri, ebeveynlerin çocukları ile olan ilişkilerini ve benzerlerini kapsamaktadır.
Aile içinde ilişkinin sağlıklı olması için gereken nedir?
Aile içerisinde görev ve sorumlulukların yerine getirilmesi, büyüklere sevgi ve saygının gösterilmesi ve aile üyelerinin birbirlerine bağlı olması; hem eşler arasında hem de ebeveyn ve çocuklar arasında iletişimin sağlıklı olmasını sağlar.
Ailenin çocuk için önemi nedir?
Aile, çocuğun topluma hazırlanmasında önemli bir müessesedir. Aile içinde öğrenilen her şey çocuğun ileriki yaşantısını da etkiler. Ebeveyn-çocuk ilişkisinin boyutu, çocukların dünyayı ya güvenli ya da korkulacak bir yer olarak algılamalarını sağlar. Çocukların ebeveynleri ile kurdukları ilişkinin etkisi, bir yaşam boyu devam eder. Çocuğun toplumsal, fiziksel, ruhsal ve benzeri yönlerden sağlıklı olması, çocuk-ebeveyn ilişkisinin sağlıklı olmasına bağlıdır. Anne-babaya duyulan güven, çocuğun güven duygusunun gelişmesini sağlar ve bu güven duygusu çocuğun benliğini oluşturur.
Ebeveyn-Çocuk ilişkisi niçin önemlidir?
Ebeveyn-çocuk ilişkisinin sağlıklı olması, çocuğun ruhsal gelişimi açısından oldukça önemlidir. İhmalkâr bir ebeveyn ilişkisi çocuğun sağlıksız bir kişilik geliştirmesine neden olur. Ebeveyn-çocuk ilişkisinde karşılıklı sevgi ve saygının olması, çocuğun ileride kuracağı toplumsal ilişkileri olumlu etkiler.
Sağlıklı bir aile ortamı çocuğun ne gibi ihtiyaçlarını karşılar?
Aile, çocuğun biyolojik ihtiyaçlarını karşıladığı gibi psikolojik ihtiyaçlarını da karşılar. Aile üyeleri birbirlerine duygusal bağlarla bağlıdırlar. Dolayısıyla çocuğun sevgi, saygı, sığınma gibi psikolojik ihtiyacı da aile tarafından karşılanır. Aynı zamanda sevinme, ağlama, öfkelenme, oynama, nazlanma gibi psikolojik ihtiyaçları da yine aile tarafından karşılanır. Aile, çocuğun bu ihtiyaçları için sağlıklı bir aile ortamı oluşturur ve onun tüm toplum için faydalı bir kişi olmasına yardımcı olur. Çocuğun her türlü psikolojik işlevlerini karşılamak ailenin temel işlevleri arasında yer almaktadır.
Ebeveynlerin beklentisi ile çocuğun istekleri arasında kurulması gereken denge nasıl olmalıdır niçin önemlidir?
Her çocuk için kendisinin arkasında duran bir aileye sahip olmak önemlidir. Ebeveynler çocuklarını eğitirken kendi beklentileri ve çocuklarının yetenekleri arasında bir denge kurabilmelidir. Eğer bu denge kurulmazsa çocuğun kişilik gelişiminde birtakım problemler ortaya çıkabilir.
Çocuğun toplumsallaşma süreci nasıl başlar?
Çocuk, ilk sosyal çevresi olan aileden sonra komşular ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeye başlamaktadır. Bu durum çocuğun toplumsallaşma sürecine olumlu katkılar sağlamaktadır. Sokakta arkadaşlarıyla oyun oynayarak vakit geçiren çocuk, diğer insanlarla da temasa geçerek kültürünü, toplumsal değerlerini de öğrenme şansı elde etmektedir.
Çocukluk dönemi ilk kez ne zaman önem kazanmaya başlamıştır?
Aydınlanma dönemiyle birlikte Batı toplumu aydınlık bir dünyaya çıkmış ve çocuğa olan bakış açısı değişmiştir. Çocuğa olan bu bakış açısının değişmesi ile çocuk önemli, çocukluk dönemi ise değerli ve ciddi bir dönem olarak algılanmaya başlanmıştır.
Ailenin çocuğun toplumsallaşmasında nasıl bir rolü vardır?
Aile içinde sağlıklı ilişkilerin kurulması toplumsal çevrede de sağlıklı ilişkilerin kurulmasına zemin hazırlamaktadır. Çocukların bireysel farklılıklara sahip olmalarından dolayı her anne baba çocuğunu iyi tanımalı ve onun en iyi şekilde toplumsallaşmasına yardımcı olmalıdır. Her çocuk özeldir ve farklı kişilik özelliklerine sahiptir. Dolayısıyla çocukların toplumsallaşma süreçleri de farklılık göstermektedir.
Çocuk eğitimi konusunda kır kültürü ve kent kültürü arasında ne gibi farklılık vardır?
Kır kültüründe çocuğun temel gereksinimleri dışında geriye kalan zamanı abla, ağabey, komşular ile geçmektedir. Eğer kimse de bulunmazsa annesi çocuğu beraberinde tarlaya, bağa, bahçeye, ahıra her yere götürür. Ancak kent kültüründe çocuk daha katı kurallara bağlı olarak yetiştirilir. Toprakla oynamama, güneşte ve soğukta kalmama, kaba konuşmama, yemek saati, uyku saati vb. kurallar bunlardan birkaçıdır.
Kitle iletişim araçlarının Çocukların toplumsallaşma süreci üzerindeki etkileri nasıl değerlendirilmektedir?
Çocuklar için çeşitli olanaklar sunan dijital teknolojiler, birçok riski de beraberinde getirirler. İnternet uygulamalı teknolojiler, sürekli bağlantıda kalmayı gerekli kıldığından teknoloji bağımlılığının artmasına neden olur. Çocuk, her ne kadar sanal âlemde gerçekleştirmiş olduğu etkileşimlerle toplumsallaşmış olsa da bu toplumsallaşma, yüz yüze etkileşimin sunmuş olduğu toplumsallaşma kadar işlevsel değildir.
Teknolojinin gelişmesi çocuklar üzerinde nasıl bir etki yaratır ve neler yapılmalıdır?
Teknolojinin gelişmesiyle beraber çocukların oyuncakları ve oyun alanları da değişir. Çocukları eğlendirirken eğiten oyuncaklar çocukların daha çok evde vakit geçirmesine neden olur. Çocuğa açık havada oyun olanakları da sağlanmalıdır. Bu
nedenle “çocuk oyun alanları” ve “çocuk bahçeleri” bu konuda önem arz ederler. Bu alanlar çocukların bedensel gelişimine katkı sağlar, yaratıcılığını artırır, arkadaşlık ve beraberlik duygusunu geliştirir.