Ana Babalık ve Çocuk Yetiştirme Davranışları
Sosyal öğrenme kuramında öğrenmenin temel unsurları nelerdir?
Bandura, pekiştirme ve koşullama ilkeleri ile çocuğun davranışlarının şekillendiğini öne süren klasik davranışçı yaklaşımı bir adım ileriye taşıyarak sosyal çevrenin, gözlemin, model almanın ve taklit güdüsünün öğrenmedeki rolünü açıklamıştır.
Bağlanma kuramındaki temel davranışsal sistemler nelerdir?
Bowlby’ye göre ebeveyn ve çocuk arasındaki duygusal ilişki, bağlanma ve yakın bakım (caregiving) olmak üzere iki temel davranışsal sistemine dayanır.
Bağlanma kuramına göre güvenli sığınak kavramını açıklayınız.
Güvenli sığınak ebeveynin özellikle çocuk stres altındayken sakinleştirme, kaliteli bakım ve etkili destek verme davranışlarını içerir. Ebeveyn güvenli liman olarak bu işlevi tam olarak yerine getirdiğinde çocuk
kendisini güvende hisseder ve dikkatini oyuna yada diğer faaliyetlere güvenle ayırır. Bu işlev aslında güven üssü ile tamamlanır. Çocuğun doğuştan getirdiği merak duygusunu sınırsızca, korkusuz ve kaygılanmadan davranışlarına yansıtabilmesi, oynaması, arkadaşlıklar geliştirebilmesi, yani keşif davranışlarını etkin olarak yapabilmesi güven üssünün sağlamlığına bağlıdır.
Bağlanma kuramına göre güven üssü kuramını açıklayınız.
Güven üssü çocuğun özerk gelişim güzergâhına girebilmesi için bir dayanaktır. Çocuğun aktif olarak keşif yapabilmesi ve bu sırada başına bir iş geldiğinde korunacağına ilişkin güvence hissetmesi, bu üssün ne kadar sağlam olduğuna bağlıdır. Keşif çocuklukta oynama, deneme yanılma şansları, serpilip büyümek için yapılan bütün doğal faaliyetlere karşılık gelir. Yetişkinlikte ise bu verimli çalışma, kaygısızca seçenekleri araştırma vb. uğraşlardır. Kişi ancak kendisi, işi ve yaptıkları güvendeyse, bunları yapmak için içselleştirilmiş bir güven üssü varsa endişesizce günlük uğraşlarına devam edebilir. Bu nedenle keşif,
bağlanma ve bakım sistemleri gibi hayati rolü olan işlevsel bir sistemdir.
Ebeveyn duyarlığının boyutları nelerdir?
Ainsworth ve arkadaşları (1978) geliştirdikleri gözleme dayalı ölçüm aracı ile anne duyarlığını ikili kutuplar halinde dört boyutta tanımlamış ve ölçmüşlerdir. Birinci boyut duyarlığa karşı duyarsız
anne davranışı boyutudur. İkinci temel duyarlık boyutu kabule karşı reddetmedir. Üçüncü boyut işbirliğine karşı müdahaledir.Son özellik ulaşılabilirliğe karşı ihmalkârlık boyutudur.
Annenin temel duyarlılık özellikleri nelerdir?
Duyarlık erken dönemde, özellikle ilk iki yılda, daha kritiktir ve dört aşamada başarıyla gösterilir. Bunlar, annenin (1) bebeğin verdiği sinyallerin (işaretlerin) farkında olması ve bunun için hazır ve ulaşılabilir durumda bulunabilmesi; (2) bu sinyalleri doğru yorumlaması; (3) işaretlere, özellikle de stres belirtilerine zamanında, dakik cevap vermesi ve (4) en uygun karşılığı ya da tepkiyi verebilmesidir.
"Yabancı Ortam" isimli deneysel gözlem yöntemini açıklayınız.
Yabancı Ortam” yöntemi aslında anne çocuk ilişkilerinin temsilini laboratuvar ortamında gözleyerek çocukların nasıl bir bağlanma örüntüsü geliştirdiğini tanımlamayı amaçlar. Bu yöntemde erken yaştaki, genellikle 9-18 ay arasındaki çocuk ların kısa sürelerle gözlem ortamında anneden ayrılması ve yeniden birleşmesi ve bir yabancı ile kısa süre yalnız kalması koşullarını içeren 3 dakikalık 8 durumda verdikleri tepkilere göre sınıflandırılır. Çocuklar anneden ayrılma, birleşme ve yabancıyla birlikte olma durumlarının yarattığı kısa süreli strese verdikleri tepkilere göre (1) güvenli, (2) kaygılı/ kararsız ya da dirençli ve (3) kaçınan olmak üzere üç gruba ayrılırlar.
Olumlu başkaları modeline sahip bireylerin özellikleri nelerdir?
Olumlu başkaları modeline sahip kişiler başkalarını genel olarak güvenilir, destek veren, ulaşılabilir kişiler olarak görürler. Bu da başkalarına yaklaşma, destek isteme, destek verme, başkalarının yakınlaşmasından endişe duymama gibi pozitif yakın ilişki özellikleriyle ilişkilidir. Bu modeller ya da zihinsel şemalar yaşam boyu yakın ilişkilerde örtük rehberlik görevi üstlenirler ve kişilerin hem kendilerinden hem de başkalarından beklentilerini yönlendirirler.
Dört kategori modeline göre bağlanma stilleri nelerdir?
Bu modele göre benlik modeli ve başkaları modelinin kesişimininden dört farklı bağlanma stili oluşmaktadır. bu stiller güvenli bağlanma, saplantılı bağlanma, kayıtsız kaçınan bağlanma ve korkulu kaçınan bağlanmadır.
Aşırılaştırma davranışına yol açan ebeveyn davranışları nelerdir?
Aşırılaştırma stratejisine yol açan ebeveyn davranışları şunlardır: (1) Çocuğun stres durumunda
ve yardım istekleri karşısında ebeveynin (bakım verenin) güvenilmez ve öngörülemez bir şekilde tutarsız
davranması; (2) çocuğun özerk olarak kendi sorunlarıyla baş etme girişiminin engellenmesi ve kendini düzenleme becerileri kazanmasını engelleyecek şekilde aşırı müdahaleci bakım. Bu özellikle Türkiye ve benzeri kültürlerde daha yaygın görülen bir ebeveyn davranışıdır; (3) açık ya da örtük olarak çocuğun, aciz, yetersiz ve zayıf olduğuna yönelik mesajların verilmesi; (4) çocuğun bağlanma kişisinden
ayrı kaldığında yaşadığı olası travma ve istismar.
Sosyalizasyon nedir?
Ebeveynlerin çocuk yetiştirme tutum, davranış ve uygulamaları yoluyla içinde yaşadıkları toplumun kültürünü, değerlerini, normlarını ve davranış kalıplarını çocuklarına aktarması ve onu toplumsal
hayata hazırlaması süreci sosyalizasyon (toplumlaştırma) olarak tanımlanır.
Etnoteori nedir?
Etnoteori, kültüre bağlı çocuk yetiştirme inançlarının günlük hayata yansımasıdır. Etnoteoriler ebeveynlerin içinde yaşadıkları kültürle uyumlu olarak kendileri, aileleri ve çocukları hakkında sahip oldukları inançlarının günlük etkileşimlere yansımalarını taşır. Örneğin, ebeveynler öncelikli olarak çocuğunun bağımsız, özerk ve bir an önce kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenmesi gereken birisi olarak mı görmek istiyor yoksa itaatkâr, saygılı ve sorumluluklarını bilen birisi olarak mı? İşte bir kültürde etnoteori ne ise, çocuk ona hizmet edecek ebeveynlik uygulamaları ve davranışlarıyla yetiştirilir.
Kritik gelişim dönemi nedir?
Kritik gelişim dönemi, yaşam boyu gelişimde biyolojik ve psikolojik gelişimin çevrenin etkisine en
açık ve en hassas olduğu olgunlaşma dönemi olarak tanımlanabilir.
Baumrind'in geliştirdiği ebeveynlik yaklaşımını açıklayınız.
Baumrind, ana babaların çocuk yetiştirirken başvurdukları iki temel davranış olan denetleme (disiplin)
ile sevginin farklı düzeylerde gösterilmesinin nasıl bir ana babalık tarzına ya da stiline dönüştüğünü
somut olarak tanımlamıştır. Başlangıçta demokratik/ dengeli (authoritative), otoriter ve izin verici olmak
üzere üç temel ebeveynlik tarzı olduğunu ve bunların çocuklarda farklı gelişimsel sonuçlarla ilişkili
olduğunu öne sürmüştür.
Ebeveynlik tarzlarını oluşturan iki temel boyut nedir?
Bu boyutlardan ilki toplumun ebeveynler aracılığı ile çocuktan ne istediğini yani çocuğun nasıl olmasını beklediğini tanımlayan talep boyutudur ve yukarıda bahsedilen denetlemeyi temsil eder. Sevgiyi temsil eden ilgilenme ya da kısaca ilgi olarak isimlendirilen ikinci boyut ise toplumun ebeveyn aracılığı ile çocuğa ne verdiğini tanımlar. Diğer bir deyişle, ebeveynler kendi istekleri doğrultusunda çocuktan belirli tutum ve davranışları göstermesini beklerken ona ne kadar ilgi, sıcaklık ve şefkat gösterdikleri bu boyut tarafından belirlenir.
Çocuk yetiştirme tarzlarında kontrol türleri nelerdir?
Ebeveyn kontrol davranışında sınırlayıcı kontrol ve sıkı kontrol olmak üzere iki farklı kontrol türü vardır.
Sınırlandırıcı kontrolde davranış kalıplarına dayanma ve yasaklamalar yoluyla çocuk kontrol edilirken sıkı kontrolde söz konusu olan konulan kuralların işletilmesidir ve kural yoluyla çocuğa rehberlik etmek esastır Demokratik ana babalık daha çok denetlemeyi sıkı kontrol yoluyla gerçekleştirirken, otoriter ana babalıkta sınırlayıcı kontrol daha yaygındır.
Otoriter ana-babalığın özellikleri nelerdir?
Otoriter ana babalık tarzı talep ile ilgi arasındaki dengenin talep lehine bozulması olarak tanımlanabilir.
Yüksek düzeyde talebin düşük düzeyde ilgiyle eşleşmesi aile ikliminin katılaşmasına, soğumasına ve çocuğa verilen duygusal desteğin azalmasına yol açar. Bu tür ailelerde keskin kurallar ve yüksek standartlar konulur ve çocuktan bunlara mutlak olarak itaat etmesi beklenir. Kuralların gerekçesi genellikle açıklanmaz ve uyulmaması ise cezalandırılır. Fiziksel cezalandırma görece yaygındır. Baumrind
otoriter ebeveynleri “itaat ve statü yönelimli” olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle kurallar hayatın bütün alanlarına yansır. Otoriter ebeveyn çocuğa üstten bakarak bilgi verir ama yeterli ilgi ve sevgi göstermez. İletişim kanalları genellikle tek yönlü, ebeveynden çocuğa doğru açıktır. Çocuğun ailede sözü pek dinlenmez.
Demokratik ana babalık tarzının çocuk üzerindeki sonuçları nelerdir?
Demokratik ana babalık hemen hemen bütün kültürlerde çocuğun optimal psikoloji gelişimi ve esenliğini koruyan, geliştiren çocuk yetiştirme tarzı olarak kabul edilir. En önemlisi özerk ve yetkin benlik gelişimi üzerindeki olumlu etkisi nedeniyle demokratik ailede yetişen çocukların yüksek özsaygı ve değerlilik duygusuna sahip olmalarıdır. Bu tür aile ikliminde yetişen çocuklar çoğunlukla pozitif duyguları hissettikleri için mutluluk düzeyleri de yüksektir. Yapıcı disiplin altında büyüdüklerinden özdisiplin, zaman yönetimi, bağımsız karar alma ve genel olarak kendini düzenleme becerileri gelişmiştir. Öğrenciler üzerinde yapılan araştırmalar demokratik ailede yetişen çocukların okul başarılarının daha yüksek olduğunu ve akranları ile daha iyi ilişkiler kurabildiklerini göstermektedir. Araştırmalar demokratik ebeveynlerle büyüyen çocukların gelecekte sorumluluk duygusuna sahip yetişkinler olacaklarına işaret etmektedir.
İzin verici şımartan ebeveynlik tarzının çocuk üzerindeki sonuçları ne olmaktadır?
İzin verici şımartan ebeveynlikle büyüyen çocukların en büyük sorunu disiplin eksikliği nedeniyle yaşadıkları dağınıklık ve kendilerini düzenlemedeki yetersizliktir. Sınırları olmayan özgürlük
ve serbestlik anlayışı çocuk gelişiminde olumsuz sonuçlarla ilişkilidir. Sağlıklı gelişim iskele oluşturmaya
ve doğru rehberliğe dayanır. Her ikisinden de yoksun büyüyen çocuklar kendilerinin ve ilişkilerinin sınırlarını bilmekte zorlanırlar. Bu nedenle, şımartan ana babalığın en büyük riski çocuğun kendini düzenleme becerisini geliştirmesine izin vermemesidir. Buna bağlı olarak motivasyon eksikliği sorunu yaşadıkları okul başarıları genellikle düşük ya da tutarsızdır. Arkadaşlık ilişkilerinde de sorunlar ve uygunsuz davranışları nedeniyle sorunlar yaşarlar. Düşük özsaygı ve kronik olumsuz duygu durumu şımartılan çocuklar arasında daha yaygındır. Bir başka risk de sınır koyamama nedeniyle fiziksel sağlıkta yaşanan olumsuzluklardır. Başta obezite olmak üzere yeme bozuklukları, özbakım eksikliği nedeniyle yaşanan sorunlar ve bunların sağlığa olumsuz etkisi kontrolsüz izin verici şımartan ailelerde büyüyen çocukların sık yaşadığı sorunlar arasındadır.
Ebeveyn kontrolünün boyutları nelerdir?
Ebeveyn kontrolü psikolojik kontrol ve davranışsal kontrol olarak ikiye ayrılmaktadır. Psikolojik kontrol
çocuğun özerkliğini, bakış açısını ve bireysel farklılığını dikkate almadan davranışlarını ve duygularını
psikolojik olarak örtük ve genellikle manipülatif şekilde kontrol etmesidir. Diğer bir deyişle çocuğun
nasıl davranması ve hissetmesi gerektiği konusunda ebeveynin çocuğu yönlendirmesidir. Davranışsal kontrol ise ebeveynlerin çocuğun davranışlarını gözlemleyerek ve düzenleyici kurallar koyarak yaptığı denetleme ve kontrol girişimi olarak tanımlanabilir. Davranışsal kontrolün ayırt edici noktaları çocuğun davranışlarını ona doğrudan müdahale etmeden izlemeye, onun hakkında bilgi sahibi olmaya ve disiplinde tutarlılığa dayanmasıdır. Davranışsal kontrol davranış standartlarını önceden koyma ve bunları izlemeye dayandığı için çocuğa bir yapı (iskele) sunar ve ailenin beklentilerini çocuğa açık olarak iletir. Araştırmalar türlerinden bağımsız olarak psikolojik kontrolün çocukta olumsuz sonuçlarla,
davranışsal kontrolün ise genellikle olumlu gelişimsel sonuçlarla ilişkili olduğunu göstermiştir