Afetlerin İktisadi ve Toplumsal Etkileri
Afetlerin ilk ve en önemli etkisi neler üzerinde olmaktadır?
Afetlerin ilk ve en önemli etkisi, afetlerin yaşandığı bölgelerdeki toplumsal yaşam ve dolayısıyla da ekonomik faaliyetler üzerinde olmaktadır.
Kalkınma ne gibi değişkenlere bağlı olarak şekillenmektedir?
Kalkınma nüfus, kültür, coğrafi özellikler, kültürel değerler, demografik yapı, fiziki ve beşerî altyapı gibi pek çok değişkene bağlı olarak şekillenmektedir. Afetler, iklim değişikliği, küresel ısınma, karbon salımının artışı ile birlikte hem iktisadi büyümeyi hem de iktisadi ve toplumsal kalkınmayı etkilemektedir.
Afetlerle kalkınmanın bölgesel boyutu hangi alanları etkilemektedir?
Afetlerle kalkınmanın bölgesel boyutu, yaşam alanlarını kapsadığı için toplumsal boyutu ve hem üretim hem de ticari alanları kapsadığı için iktisadi boyutu etkilemekte ve aynı şekilde onlardan etkilenmektedir.
Afetlere karşı en kırılgan ülkeler sıralamasında, ilk beşte hangi ülkeler örnek verilebilir?
Örneğin afetlere karşı en kırılgan ülkeler sıralamasında, ilk beşte Madagaskar, Orta Afrika Cumhuriyeti, Mozambik, Burundi ve Liberya yer almaktadır
Afetlere karşı baş etme eksikliği bulunan ülkeler sıralamasında ilk beşte hangi ülkeler yer almaktadır?
Afetlere karşı baş etme eksikliği bulunan ülkeler sıralamasında Afganistan, Sudan, Haiti, Yemen ve Çad ilk beşte yer almaktadır.
Afetlerin toplumsal yaşam üzerindeki etkileri ve ortaya çıkarttığı en yüksek kırılganlık özellikle kimler üzerinde daha yüksek düzeyde gerçekleşmektedir?
Afetlerin toplumsal yaşam üzerindeki etkileri ve ortaya çıkarttığı en yüksek kırılganlık özellikle kadınlar, engelliler, çocuklar, yaşlılar, gençler üzerinde çok daha yüksek düzeyde gerçekleşmektedir. Buna göçmenleri ve azınlıkları da eklemek mümkündür.
Afetlere karşı kırılganlığın yüksek olduğu toplumsal kesimini nasıl sıralamak mümkündür?
Afetlere karşı kırılganlığın yüksek olduğu toplumsal kesimi kadınlar, engelliler, göçmenler, azınlıklar, çocuklar, yaşlılar ve gençler olarak sıralamak mümkündür.
Afet öncesi planlamada öncelikli olarak ele alınması gereken sektörler nelerdir?
Afet sırasında zarar gördüğünde öncelikle toplumsal yaşamı tehdit edecek sağlık ve enerji sektörleri, afet planlama ve koordinasyonu konusunda ivedilikle değerlendirilmesi ve afet öncesi planlamada öncelikli olarak ele alınması gereken sektörlerdir.
Afetlerle kalkınma yaklaşımının bir diğer boyutunu bölgesel kalkınmanın önemi nedir?
Afetlerle kalkınma yaklaşımının bir diğer boyutunu bölgesel kalkınma oluşturmaktadır. Afetlerin bölgesel düzeydeki etkisi şehir ve bölge planlanmasından bölgesel ve yerel kalkınmaya kadar çok boyutlu bir yapı içinde ortaya çıkmaktadır. Şehirlerin gerek yaşam alanları gerekse üretim ve ticaret alanlarının, bölgenin afet tecrübeleri ve riskleri göz önünde bulundurularak planlanması en önemli unsurlardan birini teşkil etmektedir. Ancak günümüzde özellikle gelişmekte olan ülkelerin şehirleşme tecrübeleri izlendiğinde bu tür dinamiklerin dikkate alınmadığı görülmektedir. Aynı zamanda, şehir planlamalarının yapılmasında tarımsal üretim sahalarının tahrip edilmeden, bölünmeden, küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin etkileri dikkate alınarak gerçekleştirilmesi hususu da öncelik ve önem arz etmektedir
Çok boyutlu yoksul ve neredeyse çok boyutlu yoksul olarak kabul edilen nüfus, toplam dünya nüfusunun yaklaşık olarak yüzde kaçına karşılık gelmektedir?
Çok boyutlu yoksul ve neredeyse çok boyutlu yoksul olarak kabul edilen nüfus, toplam dünya nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 45’ine karşılık gelmektedir.
2016 yılında en fazla afetin yaşandığı ülke hangisidir?
Çin, 2016 yılında en fazla afetin yaşandığı ülkedir. Çin’i sırasıyla 20 afet ile ABD ve 17 afetle Hindistan izlemektedir.
Dünyada afetlere en fazla maruz kalan ülke sıralamasında ilk 15 ülke arasında Japonya kaçıncı sıradadır?
Dünyada afetlere en fazla maruz kalan ülke sıralamasında ilk 15 ülke arasında, Japonya dördüncü, Hollanda on ikinci sırada yer almaktadır.
Dünyada afetlere karşı en yüksek riski bulunan ülkelerden ilk üçü hangisidir?
Dünyada afetlere karşı en yüksek riski bulunan ülkelerden ilk üçü Vanuatu, Tonga ve Filipinler'dir.
1999 tarihindeki Marmara Depremi'nin İktisadi açıdan etkisi nasıl olmuştur?
Marmara Depreminin bu denli derin ve uzun süreli etki bırakmasının altında yatan en önemli toplumsal sebep resmî rakamlara göre 17 bin kişinin (ki gerçekte bu sayının 30 binin üzerinde olduğu bilinmektedir) hayatını kaybetmiş olması ve yüzbinlerce kişinin yaşamının sekteye uğratmasıdır. İktisadi açıdan bakıldığında ise hem depremin Türkiye’nin sınai üretiminin önemli bir kısmının gerçekleştirildiği bölgede yaşanmış olması, hem de bu kadar çok can kaybının yaşanması ekonomik daralmaya ve işsizlik artışına sebep olmuştur. Depremin etkisiyle 1998 yılında % 3,9 oranında büyüyen ülke ekonomisi 1999 yılında % 6,1 oranında daralmıştır. On binlerce kişinin yaşamını yitirip iş gücünden çekilmesine rağmen işsizlik oranı, ekonomik faaliyetlerin durması sebebiyle %7,4’ten % 8,2’ye yükselmiştir.
Afetlerin emek ve beşerî sermaye kaybı veya göçü açısından etkileri nelerdir?
Afetler, sebep oldukları can kaybı, yaralanmalar, sakatlıklar sebebiyle iş gücünden çekilmektedir. Bu iktisadi açıdan fiziksel emeğin olduğu kadar beşerî sermaye ve bilgi birikiminin kaybı anlamına gelmektedir. İktisadi gelişme ve büyüme açısından çok önemli bir kayıp olarak kabul edilen bu süreç, toplumsal etkinin iktisadi etki ile birlikte ele alınacağı noktayı oluşturmaktadır.
Afetlerin üretim alanlarını tahrip etmesi açısından etkileri nelerdir?
Afetlere maruziyet konusunda en önemli ve bir o kadar da kritik noktayı işyeri seçimi oluşturmaktadır. Özellikle üretim alanlarının afete maruziyeti yüksek olan bölgelerde kurulmaması, kurulmak zorunda ise dayanıklılığının arttırılması, gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir. Marmara Depremi’nde tecrübe edildiği üzere yaşanan deprem sonucunda Tüpraş’ın İzmir Rafinerisi günlerce yanmış hem ekonomik açıdan hem de ekolojik açıdan birçok zarara sebebiyet vermiştir. Aynı zamanda bölgenin sınaî üretim bölgesi olması sebebiyle pek çok irili ufaklı üretim tesisi zarar görmüş ve bir kısmı tekrar açılmamak üzere kapanmıştır. Benzer şekilde ama daha küçük ölçekte bir süreç 2011 yılında yaşanan Van Depremi sonrasında da yaşanmıştır. Gerek iş gücü kaybı gerekse fiziksel ve beşerî sermaye kaybı sebebiyle pek çok firma üretimden çekilmek zorunda kalmıştır.
Afetlerin toplumsal psikoloji açısından etkileri nelerdir?
Afetlerin sebep olduğu toplumsal travmanın en önemli boyutunu can kaybı korkusu oluşturmaktadır. Afetten can kaybı olmadan kurtulan insanların çok büyük kısmı psikolojik olarak sorunlar yaşamaktadır. Bu travmalar kısa vadede ortaya çıkabildiği gibi etkisi çok uzun yıllar da devam edebilmekte ve afete maruz kalmış kişilerin bireysel ve toplumsal yaşamını sekteye uğratabilmektedir. Kaygı, depresyon, uyku ve beslenme bozuklukları, konsantrasyon ve dikkat eksikliği gibi psiko-sosyal etkilerin yanı sıra eğitimi bırakmak zorunda kalmak, hayatının geri kalanında iş değiştirmek ya da mesleğini icra edememek gibi sosyo-demografik etkiler de toplumsal yaşamı çok yönlü dönüştürmektedir.
Afetlerin tüketim tercihlerinin ve önceliklerinin değişimi açısından etkileri nelerdir?
Afetlerin ortaya çıkarttığı psiko-sosyal etkiler ile sosyo-demografik dönüşümler, bireylerle toplumların yaşama kalıplarını ve dolayısıyla tüketim alışkanlıkları ve tercihlerini de değiştirmektedir. Öncelikler farklı hâle gelmekte ve toplumun öncelikleri ve tercihlerine bağlı bir sistem oluşmaktadır. Özellikle göç eden bireylerle göç edilen bölgede yaşayan bireyler arasında ikili bir yapı oluşmakta, önceliklerin ve davranışların farklılığı sebebiyle toplumsal ayrışmalar artmaktadır.
Afetlerin iş gücünün yaşam kalitesini düşürmesi ve yok etmesi açısından etkileri nelerdir?
Afetlerin toplumsal yaşama etkisinin iktisadi yaşama yansımasını oluşturan en önemli etki bireylerin yaşam kalitesinin düşmesi noktasında ortaya çıkmaktadır. Afete maruz kalan bireylerin, iktisadi ifadesiyle hane halklarının, firmalar için iş gücünü (emek) oluşturuyor olması ve bireylerin bu çabalarının karşılığında ücret geliri elde ediyor olmaları afetlerin hem iktisadi hem de toplumsal etkisine işaret etmektedir.
Kırılganlığı yüksek grupların yüksek riske sahip olmaları nedenleri neler olabilir?
Kırılganlığı yüksek grupların yüksek riske sahip olmaları, afete maruziyeti yüksek coğrafyalarda sürdürülen yaşam, yaşam alanlarının afete karşı yeterince dirençli olmaması, farkındalık ve eğitim düzeylerinin düşük olması sayılabilir.